Bölüm 991: Peri Kelebeği, Uzun Koku Dansı

avatar
1234 29

Charm of the Soul Pets - Bölüm 991: Peri Kelebeği, Uzun Koku Dansı


Çevirmen: Çıngıraklı

Editör: Mariposa




Bölüm 991: Peri Kelebeği, Uzun Koku Dansı

 

Xiang Rong Şehri adını kuvvetli ağacından alıyordu.

 

ÇN: Xiang Rong = kuvvetli Kelime oyunu var.

 

Şehrin en eşsiz özelliği tüm şehrin bir orman gibi gözükmesiydi. Yeşim taşı yeşiline bürünmüş ve çiçeklerle sarılmıştı. Geniş düz sokakları olsun, sessiz küçük ara sokaklar olsun, müstakil evleri olsun; binbir çeşit farklı bitkinin büyüdüğü görülebiliyordu.

 

Şehir, Dost Peri Kelebeği adındaki eşsiz bir ruh hayvanına ev sahipliği yapıyordu.

 

Dost Peri Kelebeği özel kan bağına sahip bir ruh hayvanı sayılırdı. 100 yıl önce bir ruh hayvanı olarak kabul edilemezdi fakat Xiang Rong Şehri'nin eşsiz ruhsal çevresinde bir ruh hayvanına evrimleşmişti.

 

Peri Kelebeği her evde ve kapıda bulunurdu. Vücudu sıska ve kanatları esnekti. Yılın belli bir mevsiminde avlulara girip çıktığı görülebilirdi. Biri nereye giderse gitsin oradaydı.

 

Gece uyurken pencereler açık bırakıldıysa Peri Kelebeği'nin dans ederken bıraktığı koku içeri sızardı. Bu koku sadece uykuya yardım etmekle kalmaz, ayrıca uyuyan kişinin birkaç hastalığına çare olabilirdi. Şehrin sakinleri asla hastalanmazdı, yaşlılar bile dinçti; hiç kimsenin öksürdüğü görülmezdi.

 

Xiang Rong Şehri'nde iki tip Peri Kelebeği vardı. Biri avlu efendilerince avlularında yetiştirilenler. Ruh anlaşması imzalamadan bile avlunun efendisine, büyüyen bir çocuk gibi eşlik ederdi. Diğeri ise şehirde yetişenlerdi. Bunlar şehrin güzelliğini ortaya çıkarır ve kuvvetli şehirde gezinirdi. Çiçeklerin açmasına, genç filizlerin büyümesine ve sarmaşıkların birbirine kavuşmasına yardımcı olurdu...

 

"Ağabey, burası çok güzel. Sanki fantastik bir alemdeki ormana girmiş gibiyiz." Ning Maner heyecanlı bir şekilde sokaklarda bir oraya bir buraya koşuyor, iç içe geçen dallardan oluşmuş yumuşak zemine basıyordu. Deliğine dönen bir tavşanı andırıyordu.

 

Chu Mu'nun kolunu tutmuş onunla beraber yürüyordu. Chu Mu ise yüzünde hafif bir gülümsemeyle hiç endişe olmadan oradan oraya zıplayan kızı izliyordu.

 

“Pu pu pu pu pu pu~~~~~~”

 

Asude, kokulu rüzgarda kanatların hafifçe çırpılışı duyulabiliyordu. Ning Maner bir göletin yanında durmuş Peri Kelebeği taklidi yapıyordu. Belini bükmüş, ufak ve zarif vücudu hoş bir kemer oluşturmuştu.

 

Bu çekici bir dans pozuydu. Yalnızca etraftakilerin övgüsünü değil, bir sürü Peri Kelebeği'ni de çekti. Ning Maner'i çevreleyip onun dans partneri oldular.

 

Sanki farklı renkte ışıldayan yıldızlar esnek vücutlu bu kızı çevreliyormuş gibi havada birden fazla renk vardı. Ning Maner bir anda sokaktakilerin ilgi odağı oldu. Genç adamlar bu zarif ve latif genç kızı mest olmuşçasına izlerken kadınlar sanatsal sahneye kendilerini kaptırdı. Gözlerini kızın üstünden çekmeleri çok zordu.

 

"Kız şaşırtıcı biçimde Peri Kelebekler'ini çekebiliyor."

 

"Ne kadar güzel."

 

Şehrin Peri Kelebekler'i özgür ve zarifti ama aynı zamanda biraz gururluydu. Nadiren insanlara yaklaşırlardı ve her zaman kendi hayatlarını sürerlerdi.

 

Şehrin yazılı bir yasası vardı; bir Peri Kelebeği'ni öldürme bir insanı öldürmeye eşdeğerdi. İnsanlar bu yüzden onları rahatsız etmezdi.

 

Bu şehirdeki Peri Kelebekler'i ve Dost Peri Kelebekler'i farklıydı. Birçok insan bu eşsiz yaratıkların dikkatini çekmeyi umardı fakat birkaç gerçek çiçek öğretmeni, ilaç öğretmeni ve ruh öğretmeni dışında başkaları nadiren Peri Kelebekler'ince çevrelenirdi.

 

Ning Maner onları çekmek için ne toz kullanmış ne de bir iletişim yöntemi kullanmıştı. Bunun yerine, yalnızca gündelik dansı ve gülüşüyle Peri Kelebekler'ince korunan bir prensese dönüşmüştü...

 

"Cidden özel bir kız bulmuşsun." Ye Qingzi, Chu Mu'ya bakıp güldü. Ama Chu Mu'nun dans eden genç periye bakarken aklının başka yerde olduğunu keşfetti. Eli istemsizce Chu Mu'nun kolundan yukarı tırmanıp onu çimdikledi ve kendine gelmesine sebep oldu.

 

Chu Mu'nun vücudu bin defa güçlendirilmişti. Genç kadının hareketi ona zarar veremezdi ve aklı hala biraz havadaydı.

 

Yanındaki Ye Qingzi sinirliydi fakat Chu Mu'ya hiçbir şey yapamazdı.

 

Ning Maner'in etrafında git gide daha çok Peri Kelebeği toplandı. Bu özel organizmalar normalde sadece sokaktan geliyordu ama sonra farkında olmadan etraftaki sokaklardan ve tüm şehirden gelmeye başladı...

 

"Bak!!"

 

Birisi aniden gökyüzünü işaret etti.

 

İnsanlar sokağın yukarısının artık onlara doğru ilerleyen çok renkli bir sisle kaplı olduğunu keşfetti!

 

"Bu kadar... Bu kadar çok Peri Kelebeği!!!"

 

İnsanlar heyecan ve inançsızlık içinde haykırmaya başladı.

 

Yalnızca çiçek imparatoru öğretmenleri ve asil İmparatoriçe Cariyesi bu kadar Peri Kelebeği'nin toplanmasını sağlayabilirdi. Yine de, bilinmeyen kökenlere sahip gizemli genç bir kız sürekli Peri Kelebekler'ini üstüne çekmeyi başarmıştı.

 

"Ağabey, çabuk bak. Hepsi benle oynamayı seviyor!" Ning Maner'in yüzü gülücükler saçıyordu ve sanki Chu Mu'yla eğlenceli bir şey paylaşmak istiyormuş gibi kıvrakça yanına yaklaştı.

 

Chu Mu, Ning Maner'in yeteneğini biliyordu. Vahşi yaratıklar olan Beyaz Kabuslar bile onu korumak için ellerinden geleni yapardı. Elbette, doğutan saf ve dost canlısı olan Peri Kelebekler'i için söylenecek pek bir şey yoktu. Kız doğuştan gözdeydi, çeşitli yaratıkların gözdesi.

 

“Pu pui pu pu pu!!!!!!”

 

Tam Ning Maner, Chu Mu'ya yaklaşıyordu ki Peri Kelebekler'inin hepsi birden korkmuş gibi davrandı. Kanatlarını çırpıp aniden Ning Maner'in yanından dağıldılar...

 

Ning Maner şok içinde onlara baktı. Etrafını gözledi ve Peri Kelebekler'inin artık ona doğru uçmadığını keşfetti. Gerçekten de uzağa uçuyorlardı.

 

"Peri Kelebekler'i en hassas yaratıklardır ve birinin kalbini hissedebilirler. Şeytani kalbi olanlarla aralarına mesafe koyarlar. Ağabey cidden tuhafsın. Doğal güzelliği olan ve perilerle azizleri andıran bu kadın Peri Kelebekler'i çekebiliyor. Ancak, sana yaklaştığı anda hemen kalbindeki kötülük yüzünden geri çekiliyorlar." O anda, yanlarındaki orta yaşlı bir adam konuştu.

 

Orta yaşlı adam muhtemelen daha yaşlı biriydi. Saı beyazdı ve vücudu genç görünmesine rağmen muhtemelen bir sürü hastalıktan muzdaripti. En önemlisi de, siyah göz bantları takmasıydı. Büyük ihtimalle kördü.

 

"Ağabey cidden itici." Ning Maner onu suçladı. Bu kadar çok Peri Kelebeği'ni çağırmak için çaba sarf etmişti. Ancak, ona yaklaşınca hepsi korkup kaçtı.

 

Chu Mu orada durdu ve başını iki yana sallarken acı acı güldü. Hiçbir şey yapmamıştı.

 

"Yaşlı bey, Peri Kelebekler'ini çok iyi biliyor gibisin." Bir ruh hayvanı eğitmeni olarak Chu Mu doğal olarak her çeşit ruh hayvanıyla ilgiliydi. Dahası, kısa bir süre önce Ye Qingzi'yle ağaçta geçirdiği gece yüksek sınıflı bir grup Peri Kelebeği gördüğünü hatırlıyordu.

 

"Haha, ben burada çok uzun süre yaşadım. Genç adam, Kabus Sarayı'ndan biri olmalısın, değil mi?" kör adam bilgece sordu.

 

Chu Mu biraz şaşırmış bir şekilde ona baktı. Kabus Sarayı'ndan biri olduğunu tahmin edebilmesi yaşlı adamın Beyaz Kabus'unun olduğu anlamına geliyordu.

 

 

"Yaşlı beyin muhakeme yetenekleri çok iyi." Chu Mu, Kabus Sarayı üyesi sayılabileceğinden reddetmedi.

 

"Bu şehir Kabus Sarayı üyelerini hoş karşılamaz. Sorun çıkarma." Kör adam konuştuktan sonra arkasını döndü ve yavaşça kalabalıkta kayboldu.

 

Yaşlı adam gittikten kısa bir süre sonra Ye Qingzi yavaşça "Yaşlı adam kördü ama hareketleri çok zarifti," dedi.

 

"Ruh andacı benimkinden yüksek. Gizli bir uzman ve Ning Maner'in eşsizliği onu çekti," dedi Chu Mu.

 

“Ah? Onun gibi bir uzmanla mı karşılaştık?" Ye Qingzi şaşırmış bir şekilde sordu.

 

"Bu şehir muhtemelen en gizli uzmanlara ev sahipliği yapıyor. Yaşlı ruh hayvanı eğitmenleri amaçlarını gerçekleştirdikten sonra hayatlarının geri kalanını burada huzur içinde geçirmeyi seviyor. Amaçlarına ulaşamamış olanlar bile üzüntü içinde veya sonraki nesillere emanet ederek buraya gelir...." dedi Chu Mu.

 

Ye Qingzi içtenlikle Chu Mu'ya baktıktan sonra şirince gözlerini devirdi, "Neden genç ve dinç bir adam böyle olgun ve dermansız şeylerden bahsediyor. Kulağa garip geliyor."

 

Chu Mu samimice başını salladı, "Haklısın, genç ve dinç."

 

Ye Qingzi başta Chu Mu'nun "genç ve dinç" lafını tekrar etmesine tepki vermedi. Ancak, yüzündeki ifadeyi ve ona sinsice, kıs kıs gülerek baktığını görünce hemen cilveli sözlerini anladı.

 

Yüzü bir anda kırmızı bulutlara büründü ve Chu Mu'nun kolunu çimdikleyip usulca azarladı, "Hayta, Peri Kelebekler'inin senden kaçmasına şaşmamalı. Sadece kalbin kötü değil, aklın da aşna fişnede!"

 

Ye Qingzi, bu herif ne zaman edepsiz bir şey yapsa gözünü dahi kırpmadığını fark etti. Chu Mu'nun ne dediğini anlamayanlar düzgün ve ciddi olduğunu, bu kadar tiksindirici bir şey düşünemeyeceğine inanırdı.

 

"Sadece sana karşı kötü niyetli olduğumu daha anlayamadın mı?" Chu Mu, Ye Qingzi'yle flörtleşmeyi seviyordu ve normalde bir şeytan kadar sakin bu kızın çekici bir şekilde kızdığını görünce başarılı olmuş hissetti.

 

"Hıh, kim bilir..." Ye Qingzi onun oyununa dahil olmayacaktı. Edepli adaplı bu herifin ne kazan bu kadar zalim düşünceleri nereden öğrendiğini bilmiyordu. Öfkeyle dedi ki, "Ben Maner'le yürüyeceğim. Ama sen gelemezsin."

 

"Tamam, git bakalım." Chu Mu, Ye Qingzi'nin sorumsuz davranmayacağını biliyordu. Aksine, bir kadın olarak erkeklerle beraber almasının uygun olmayacağı şeyleri almak zorundaydı. Doğal olarak, kendi başlarına gezeceklerdi.

 

Chu Mu'nun, İkinci Beyaz ve Dördüncü Beyaz'ın onları takip ediyor olmasıyla başlarına bir şey gelecek diye endişelenmesine gerek yoktu. Sonuçta, kasten birkaç uzmanla karşılaşmadıkları sürece o sınıfta onlara düşman bir uzmanla karşılaşma şansları neredeyse sıfırdı.

 

Bir sorunla karşılaşma konusundaysa daha da az endişelenecek şey vardı. Ye Qingzi'nin kendisi yüksek seviye imparatordu ve bu kendi başına halletmesi gerekecek bu ufak sorunlar başkalarının gözünde tüm şehri alarma geçirecek büyük meseleler sayılırdı.

 

Şehirde üç büyük saray yoktu. Chu Mu Ye Qingzi'nin bir şeyler arıtmak istediğini bildiğinde önce gidip bir ilaç öğretmeninin avlusunu kiralamayı, daha sonra da Şeytan Ağacı Askeri'nin gücünü nasıl arttıracağını bulmayı planladı.

 

 









Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44333 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr