Çeviri: bebebiskuvisi

“Qin~~~~~~~~~~~~”

Mavi gökyüzünde geride kalan hafif siyah renkli girdaplar belli belirsiz şekilde görülebilirdi. Ve bunların hepsi, yıkılan binaların kalıntıları gibi düzensiz hava akımlarından ibarettiler.

dàng……

Bağlayıcı Rüzgar Ruhu gökyüzüne uçarak kabile üyelerini aradı. Kendine özgü sesiyle diğer rüzgar tipi ruh hayvanlarına seslendi; ama mavi gökyüzünde duyulabilen tek ses, kendi sesinin yankısıydı...

“Qin~~~~~~~~” Bağlayıcı Rüzgar Ruhu pes etmedi. Gökyüzünde daireler çizdi ve kabile üyelerinin saklanabileceği her yere baktı.

Yavaşça umudu kayboldu. Tüm göğü araştırmış olsa da ne bir kabile üyesi ne de sağlam bir rüzgar yuvası bulabilmişti.

Belli ki, tüm kabile yok edilmişti!

Anı parçaları birbiri ardına Chu Mu’nun beynine aktı ve kalbinde yavaşça duygular dalgalanmaya başladı.

Chu Mu şimdiye kadar, Bağlayıcı Rüzgar Ruhu’nun onu düşmanlarını yenmelerine yardım etmesi ve barışı yeniden tesis etmesi için getirdiğine inanmıştı!

Ama hem o hem de Yaşlı Li yanılmıştı!

Rüzgar kabilesinden kalanlar sadece yetişkin Bağlayıcı Rüzgar Ruhları’ydı. Ne buradan ayrılmışlardı ne yuvayla bağlantılıydılar ne de rüzgar tipi bir ruh hayvanı grubuyla.

Bağlayıcı Rüzgar Ruhu anılarını geri alıp Bağlayıcı Rüzgar Kutsal Bölgesi’ne adım attıktan sonra kabilesine geri dönmek için Antik Rüzgar Yolu’nu kullanmaktan başka bir şey istememişti.

Anıları paramparçaydı ama Antik Rüzgar Yolu’nu nasıl kullanacağını ve anlatılmayacak kadar güzel kabilesine nasıl geri döneceğini unutmamıştı.

Bununla birlikte, kabileden geriye hiç kimsenin kalmadığını unutmuştu.

Yani paramparça olan anıları, acı dolu bir trajedi yaşanmasına sebep olmuştu.

Bağlayıcı Rüzgar Ruhu’nun kalbinin derinliklerine işleyen şey, tüm kabilenin yıkımı ve ortadan kayboluşuydu. Ama Hafıza Sıvısı’nın ikinci yarısının kullanımı, iyi anıların yüzeye çıkmasına, kötü olanlarınsa daha derinde kalmasına, böyle bir ironi oluşmasına sebebiyet vermişti.

Bağlayıcı Rüzgar Ruhu heyecanlı bir şekilde eski kabilesine geri döndüğünde acı gerçekle karşılaşmıştı…

Ruhunda tarifsiz bir acı vardı; Chu Mu bunu hissedebiliyordu ve bu zavallı ruh hayvanına bakarken sessizce orada durmaktan başka bir şey yapamıyordu.

“Ne trajik bir olay.” dedi Yaşlı Li.

Chu Mu sonucun böyle olacağını düşünmemişti. Durumun böyle sonuçlanmasındansa, belki de Bağlayıcı Rüzgar Ruhu’nun anılarını silmesi ve ona umut etme fırsatı bırakması daha iyi olacaktı.

“Bağlayıcı Rüzgar Ruhu, neşelen, eh. Belki de senin hayatta kalman, yeni bir Rüzgar Kabilesi kurulmasına neden olacaktır.” dedi Chu Mu.

Onun anlayıp anlamadığınıysa önemsemedi. Karanlık Yıldırım Düşü Hayvanı’nı okşayarak dedi ki: “Karanlık, hadi gidelim. Burada bize ihtiyaç yok.”

“Hui~~~~~~~” Karanlık, mavi göğün dışındaki dünyaya doğru ilerlerken acı içindeki Bağlayıcı Rüzgar Ruhu’na son bir bakış atmadan edemedi.

Chu Mu ve Karanlık kabileyi arkalarında bırakarak sessizce ayrıldı. Arkalarından Bağlayıcı Rüzgar Ruhu’nun kalp parçalayan çığlıkları gelmeye devam etti. Chu Mu işin sonunda genç Bağlayıcı Rüzgar Ruhu’nu bulamamıştı ve aramaya devam edecek havada da değildi. Ama duygu durumunu hızla düzeltti; sonuçta Bağlayıcı Rüzgar Ruhu’yla empati kursa da, kabilesi için hiçbir şey yapamazdı. Gelecekte, zayıf bir av olması ya da rüzgar bölgesinin ortasında hayatta kalması tamamen Bağlayıcı Rüzgar Ruhu’na bağlı olacaktı. Hayatta kalıp güçlenirse, belki daha güçlü bir rüzgar kabilesi kurabilirdi.

Chu Mu’nun yapması gereken şeyler vardı ve Bağlayıcı Rüzgar Ruhu’nun yanında daha fazla kalamazdı. Karanlık’ın sırtında bir süre Rüzgar Yolu’nu takip ettikten sonra güçlü rüzgar kuşağından çıkarak rüzgar kuşağına girdi.

Rüzgar kuşağındaki rüzgar tipi ruh hayvanlarının çoğu kutsal muhafızlar tarafından yok edilmişti. Bu kuşakta çok fazla zorlanmayacağını düşünüyordu ama güçlü rüzgar kuşağındaki ruh hayvanlarının güçlerinden emin değildi. Bundan dolayı, iki olasılığı da düşündükten sonra rüzgar bölgesinden başlayarak daha derinlere doğru ilerlemeye karar verdi. Kendi ruh hayvanlarını eğitirken Bağlayıcı Rüzgar Kutsal Bölgesi’ndeki kaynakları da toplayarak para kazanacaktı.

“Hazırlanmayı bitirdiyseniz savaşmaya başlayalım!” dedi Chu Mu, ruh hayvanı bölgesindeki ruh hayvanlarına.

Ruh hayvanları savaşma arzusuyla dolup taşıyor, dört gözle kanla yıkanmayı bekliyordu!

Chu Mu şimdiye kadarki eğitimlerinin çoğunu zeminde yaptığından, havadaki savaşlarda çok dezavantajlıydı.

Aslında uçabilecek ruh hayvanlarına sahipti. Karanlık Yıldırım Düşü Hayvanı, Beyaz Kabus ve Buz Perisi havada kolayca savaşabilirdi. Ama rüzgarı kontrol edebilen rüzgar tipi ruh hayvanlarına karşı dezavantajlıydılar.

Chu Mu’nun asıl planı, Bağlayıcı Rüzgar Kutsal Bölgesi’nde üç ay boyunca eğitim yapmaktı.

İlk ayın neredeyse tamamını rüzgar kuşağıyla şiddetli rüzgar kuşağı arasındaki bölgede harcadı. Bunun ardındaki amaç, rüzgar tipi ruh hayvanlarına aşina olmak ve dezavantajlı durumda onlara karşı nasıl savaşacağını belirlemekti.

Chu Mu gücünü artırmış ve bir uzamsal yüzükle gelmişti ama Yaşlı Li’nin rehberliğini göz ardı edemezdi. Bundan dolayı Bağlayıcı Rüzgar Kutsal Bölgesi’ne girerken Zhuo Nong görmemiş gibi davranmış ve Chu Mu’nun Yaşlı Li’yi de içeri götürmesine ses çıkarmamıştı.

Chu Mu’nun uzamsal yüzüğünde, Ye Qingzi tarafından hazırlanmış ve Chu Mu’nun ruh ısısını üç ay boyunca kontrol altında tutabilecek altı buz tipi ruh nesnesi vardı.

Buz tipi ruh nesnelerinin etkisiyle, bu bir ay içinde en çok Buz Perisi’nin gücünü artırmıştı. Sekizinci evrenin üçüncü seviyesinden beşinci seviyesine gelmişti, şimdi de sekizinci seviyesine ulaşmıştı. Muhtemelen yakında sekizinci evrenin dokuzuncu seviyesine ulaşacaktı ve böylece, Chu Mu yan hedeflerinden birini tamamlayacaktı.

Bir ay içinde, Chu Mu rüzgar tipi ruh hayvanlarıyla çeşitli şekillerde savaşarak onlara aşina olmuştu ve bundan dolayı tarzını ve savaş stilini uyumlulaştırarak güçlü rüzgar kuşağına yönelmişti.

Güçlü rüzgar kuşağı ve rüzgar kuşağı arasında görünür sınırlar yoktu ama güç farkı, sekizinci seviye Büyüleyici Dünyalar’ın merkezi ile dış bölgeleri arasındaki fark kadar yüksekti. Tüm rüzgar tipi ruh hayvanlarının daha güçlü olmasıyla beraber, tehlike bakımından, muhtemelen dokuzuncu seviye Büyüleyici Dünyalar’dan aşağı kalır yanı yoktu. Chu Mu için, bu gerçek bir meydan okumaydı.

Ama şaşırtıcı bir şekilde, güçlü rüzgar kuşağına girdiğinde bir ruh hayvanı eğitmeniyle karşılaştı.

Chu Mu’nun yanından geçerken ona onu değerlendirirmiş gibi baktı ve gülümseyerek sordu: “Genç arkadaş, kesinlikle cesursun. Bu kadar genç olduğun hâlde güçlü rüzgar kuşağının eteklerinde dolaşıyorsun. Yolunu kaybettiysen bu amca sana yardım edebilir.”

“Buraya daha yeni girdim. Bir süre burada eğitim yapmayı planlıyorum. Güçlü rüzgar kuşağının neresinden geliyorsun?” diye sordu Chu Mu.

“En sonundan, yıkıcı rüzgar kuşağına yakındır muhtemelen.”

“Yıkıcı rüzgar kuşağına yakın mı? Orası onuncu seviye Büyüleyici Dünyalar’ın zorluğuna yakın bir yer değil mi?” diye sordu Chu Mu şaşkın bir şekilde.

Adam basitçe gülümsedi, kırsal bölgede karşılaşılabilecek canayakın emmilere benziyordu, hiç de Ruh Sarayı uzmanı gibi değildi.

“Hemen hemen; onuncu seviye Büyüleyici Dünya’dan biraz daha az. Ama çok da uzak değil. Her neyse, Göklerin Altındaki Savaş’a ne kadar kaldı?” Ruh Sarayı’ndan olan emmi sarı dişlerini göstererek sordu.

“Dört ay.” diye yanıt verdi Chu Mu.

“Dört ay mı? Yarım yıldır buradayım öyleyse. Neyse ki istediğim şeyi elde edebildim, yoksa yarım yılım boşa gidecekti.” diye mırıldandı kendi kendine emmi.

“Yarım yıl mı? Yarım yıldır burada mısın yani?” Chu Mu afalladı. Bu emminin bu kadar uzun süre boyunca güçlü rüzgar kuşağının sınırlarında kalmasını hiç beklemiyordu.

“Her rüzgar bölgesinin geçmek için uzun zaman gerekir ve yönümü kaybettiğim zamanlar da oldu. Aylarımı yıkıcı rüzgar kuşağının sınırlarında geçirdim ve  geriye dönmek de iki ayımı aldı.” dedi emmi.

Bunu söyledikten sonra şöyle devam etti: “Son zamanlar büyük bir grup Şiddetli Rüzgar Şeytanı ortaya çıktı. Muhtemelen yıkıcı rüzgar kuşağındaki Şiddetli Rüzgar Şeytanı Krallığı’nın sınırlarını genişletmeye çalışıyorlar ve diğer bölgelerdeki ruh hayvanlarıyla savaşıyorlar. Bu konuyu Zhuo Ning’e anlatmam ve Bağlayıcı Rüzgar Kutsal Bölgesi’ni mühürletmem gerekiyor…”

“İki ay öne Bağlayıcı Rüzgar Kutsal Bölgesi kapandı ve bir ay boyunca kapalı kaldı.” dedi Chu Mu.

“Oh, konuyla ilgilendiler demek. İyi olmuş.” Emmi kafasını salladı.

“Demin bahsettiğin Şiddetli Rüzgar Şeytanı İmparatorluğu da ne? Ruh hayvanlarının kendi imparatorlukları mı var?” diye sordu Chu Mu merakla.

Emmi kahkaha atarak cevap verdi: “Biz insanlar, aslında bir imparatorluğun parçası olarak tanımlanmaları zor olan devasa miktardaki ruh hayvanı gruplarını kontrol eden ruh hayvanlarını böyle etiketliyoruz. Ruh Hayvanı İmparatorlukları her zaman bir ya da birkaç onuncu evre imparator sınıfı ruh hayvanı tarafından kontrol edilir ve yüzlerce, binlerce hükümdar bölgesiyle on binlerce komutan bölgesini kapsar. Aslında içlerinde hizmetçiler, savaşçılar, komutanlar, hükümdarlar ve imparatorların olduğu milyonlarca ruh hayvanından oluşan gruplardır. Sözünü ettiğim Ruh Hayvanı İmparatorlukları işte buna denir.” Ruh Sarayı mensubunun açıklaması Chu Mu’yu şaşkına çevirdi. Bu, imparatorluk kavramını ilk duyuşuydu.

Milyonlarca ruh hayvanının bir araya gelmesi! Ne şok edici bir kavram!

“Genç Efendi, bir imparatorluk saldırısını daha önce tecrübe etmedin mi?” diye sordu Yaşlı Li.

“Ettim mi?” diye sordu Chu Mu.

“Wogu Şehri’ndeki Hibernasyon Yıkımı. Sayısız Kanatlı Semavi Şeytan Böceği bir imparatorluk oluşturmuştu.”

Yaşlı Li’nin sözleri, Chu Mu’ya yeni bir bakış açısı kazandırdı.

İmparatorların, hükümdarların, komutanların, savaşçıların ve hizmetçilerin bir araya geldiği Semavi Şeytan Böcekleri gerçekten bir imparatorluk sistemi oluşturmuştu!

“Bana göre, Bağlayıcı Rüzgar Ruhu’nun kabilesinin yok edilmesi, Şiddetli Rüzgar Şeytanı İmparatorluğu’nun yayılmacı tutumuyla bağlantılı. Genç Efendi’yle Bağlayıcı Rüzgar Ruhu arasında hâlâ bir ruh bağı varsa onu görmeye gitmesinin bir zararı olmaz. Onunla bir ruh sözleşmesi imzalayabilme şansınız var.” dedi Yaşlı Li.

ÇN: Başka bir şehre taşınmakla uğraştığım için birkaç gündür düzensiz bir şekilde geliyor ama işlerimi bitirdim. 527 nerede diye soranlar için, arada bir bölümü atladığımızdan ufak bir kayma oldu ama yarın eksik bölümü de ekleyip düzelteceğim. Son premium da birkaç güne gelecek, ondan sonra güncele varacağız zaten.