Çeviri: bebebiskuvisi

Uzak denizin üzerinde, on metreden daha büyük bedenleri olan iki koca kanat tipi ruh hayvanı kanatlarını çırpıyordu. Çok hızlıydılar!

“Dört yılın sonunda nihayet ortaya çıktı…”

“Diğerlerini de bilgilendir. Bu sefer kaçmasına izin veremeyiz!” Kanat tipi ruh hayvanının üzerinde, koyu sarı cübbe giymiş bir adam vardı.

Bu ikisi, kaçan Semavi Camgöbeği Gizli Ejderha’yı aramakla görevlendirilmiş Ruh İttifakı’nın Ruh İmparatorları’ydı.

Ruh İmparatorları, Ruh Lordları’ndan daha üst seviyede olan ruh hayvanı eğitmenleriydi. Beş Ruh’a sahiptiler ve aynı anda beş ruh hayvanını kontrol edebilirlerdi.

Ruh İttifakı, diğer güçlerden korkmasa da ve Kabus Sarayı’nın kontrolündeki Heng Okyanusu’na girebilse de, Kabus Sarayı daima şiddet yanlısı bir örgüt olmuştu. Ruh İttifakı’ndan gelen insanlar, onların bölgesinde bir kargaşa yaratırsa, onları ve ruh hayvanlarını katletmekten zerre çekinmezlerdi.

“Tian Ting, Semavi Camgöbeği Gizli Ejderha’nın her pupa evresine girdiğinde arkasında bir yavru bıraktığını duydum. Bu doğru mu?” Daha genç olduğu belli olan Ruh İmparatoru sordu.

“Evet. Yavruları, Semavi Camgöbeği Gizli Ejderha’dan daha güçsüz olsa da, pek çok insanı katletmeye yetecek güçleri olur!” dedi Tian Ting isimli adam.

“Semavi Camgöbeği Gizli Ejderha’dan daha güçsüz...Öyleyse, İttifak Lideri bunun hakkında endişelenmeyecektir…”

“Daha sonra konuşuruz. Şimdi çabucak Semavi Camgöbeği Gizli Ejderha’yı yakalayıp geri götürmeye bakalım.” dedi Ruh İmparatoru Tian Ting.

Genç Ruh İmparatoru başka bir şey sormadı ve Tian Ting’in peşine takılarak okyanusun derinliklerine doğru uçmaya devam etti.

Hapis Adası’nın ortasında…

“Ufaklık, iyi misin?”

Chu Mu, Semavi Camgöbeği Gizli Ejderha’nın yorgunluğunu hissedebiliyordu. Tarafsız olmak gerekirse, gizemli güçlü yaratık, Semavi Camgöbeği Gizli Ejderha’dan biraz daha güçlüydü. Üstelik, Semavi Camgöbeği Gizli Ejderha kozasından daha yeni çıkmıştı, bu yüzden muhtemelen tam gücünde değildi.

Bu koşullar altında, Semavi Camgöbeği Gizli Ejderha korkunç yaratıkla savaşmak ve ona karşı baskın gelmek için oldukça ciddi bir bedel ödemişti.

“Sha Sha Sha.”

Semavi Camgöbeği Gizli Ejderha, Chu Mu’nun aşina olduğu bir ses çıkardı. Ama Chu Mu Hayvan Dili’ni kullansa da kullanmasa da, onun ne söylemeye çalıştığını anlayamadı.

O sırada, Semavi Camgöbeği Gizli Ejderha’nın bedeni yavaş yavaş küçülmeye başladı. Chu Mu’nun görebilmek için başını kaldırmasını gerektiren bedeni, Chu Mu’nun boyunda camgöbeği böcek kabuğuyla kaplı ufak bir Gizli Ejderha’ya dönüştü.

“Sha Sha Sha.”

Ufaklık, Chu Mu’nun önünde dururken bedeni hafif yalpalıyordu. Chu Mu’ya çabucak bir şeyler anlatması gerekiyormuş gibi görünüyordu.

“Gitmek zorunda olduğunu mu söylüyorsun? Peşinde birileri mi var?” diye sormaya çalıştı Chu Mu.

“Sha Sha Sha--” Semavi Camgöbeği Gizli Ejderha kafasıyla onayladı ve Chu Mu’ya bir adım daha yaklaştı. Keskin pençelerini yavaşça uzatarak Chu Mu’nun omzuna koydu.

“Omuz? Omzumdaki şey?”

“Sha Sha Sha---”

“Mo Xie’yi mi anlatmaya çalışıyorsun?”

“Sha Sha Sha--” Semavi Camgöbeği Gizli Ejderha hemen başıyla onayladı.

Chu Mu, Semavi Camgöbeği Gizli Ejderha’nın neden Mo Xie’yle bu kadar ilgili olduğunu anlamıyordu. Chu Mu, Camgöbeği Kabus Adası’nda, daha Mo Xie ile karşılaşmadan bu ufaklıkla tanışmıştı. Hatta Mo Xie’yi yakalamasına bu ufaklık yardım etmişti.

“Sha Sha.”

Semavi Camgöbeği Gizli Ejderha aniden düşecekmiş gibi sallanmaya başladı. Kalın, camgöbeği zırhının içinden camgöbeği renkli kan sızdı.

Chu Mu, Semavi Camgöbeği Gizli Ejderha’nın zayıf düştüğünü görebiliyordu. Belki de onun türü, Hapis Adası’na hükmeden gizemli ve güçlü canlıdan aşağı değildi ama evriminin hemen ardından yaptığı savaşta, o gizemli yaratık kadar güç koyamamıştı ortaya. Savaş sırasında kesinlikle ağır yaralar almıştı.

“Onu korumamı mı istiyorsun? Tamam, anladım, onu koruyacağım.” Chu Mu, Semavi Camgöbeği Gizli Ejderha’nın ne demek istediğini anladı ve hemen cevap verdi. Semavi Camgöbeği Gizli Ejderha’nın Mo Xie ile olan ilişkisi oldukça şüpheli olsa da, Semavi Camgöbeği Gizli Ejderha’nın Mo Xie’yi fazlasıyla önemsediği görülebiliyordu.

Chu Mu’nun onu anladığını gördükten sonra ifadesi değişti. Bir şey çıkarmak üzereymiş gibi yavaşça ağzını açtı.

Boğazı genişlerken ağzından camgöbeği renkli kan geldi. Midesinden boğazına doğru bir şey çıkıyormuş gibiydi.

Bu nesne yavaş yavaş boğazından geçip ağzına geldi. Semavi Camgöbeği Gizli Ejderha, ağzındaki şeyi yere koyacağı sırada kafasını iyice eğip oldukça dikkatli davrandı.

Chu Mu afalladı. Bakışları, Semavi Camgöbeği Gizli Ejderha’nın tükürdüğü, yapışkan camgöbeği salyayla kaplı ejderha yumurtasına kilitlendi.

“Bu…” Chu Mu, Semavi Camgöbeği Gizli Ejderha’nın tuhaf hareketlerini izlerken hayrete düştü. Ne yapacağını bilemez bir hâle geldi.

“Sha Sha Sha…”

Semavi Camgöbeği Gizli Ejderha, Chu Mu’ya ne yapacağını söylemek için uzuvlarını kullanmaya başladı.

“Onunla bir ruh sözleşmesi yapmamı mı istiyorsun?”

“Sha Sha Sha...”

“Güçlenmesi, Mo Xie ve beni koruması için mi?” diye sordu Chu Mu.

“Sha Sha Sha”

Semavi Camgöbeği Gizli Ejderha daha fazla konuşmadı. Ama bakışları yumurtaya düştüğünde, gözlerinde aşikâr bir gönülsüzlük ortaya çıktı.

Ama çabucak kanatlarını bir kez daha kaldırdı ve camgöbeği kan lekeleriyle kaplı kanatlarını açtı.

Chu Mu’ya bir kez daha baktıktan sonra kanatlarını çırpıp doğrudan gökyüzüne yükseldi. Bedeni çabucak siyah gece göğünde kayboldu.

…

Chu Mu yapış yapış Gizli Ejderha Yumurtası'nı tuttu ve uzaklaşan yaralı Semavi Camgöbeği Gizli Ejderha’yı izledi. Kalbinde tarifsiz bir duygu yükseldi…

Camgöbeği silüet yavaş yavaş gece göğünde kayboldu. Chu Mu ufaklığın nereye gittiğini bilmese de, kesinlikle üzücü olaylar yaşamış olduğunu düşündü. Yoksa gözlerindeki ifade bu kadar bitkin olmaz, diğer ruh hayvanları gibi hayatın canlılığını taşırdı…

Ruh gücü biraz iyileştiğinden kendini korumak için Mo Xie’yi çağırdı.

Mo Xie ortaya çıkar çıkmaz Chu Mu’nun omzuna atladı ve uludu.

Chu Mu’nun Semavi Camgöbeği Gizli Ejderha’yı anlayabilmesinin nedeni, Mo Xie’nin ona çevirmenlik yapmasıydı. Yoksa çıkardığı seslerden ve beden dilinden onu anlaması çok zordu.

“Daha önce ufaklıkla ne konuştun? Birbirinizi tanıyor muydunuz?” diye sordu Chu Mu.

Daha önce Mo Xie ve Semavi Camgöbeği Gizli Ejderha, Chu Mu’nun zihni aracılığıyla iletişim kurmuştu. Chu Mu konuşulanları anlayamamıştı gerçi. Ayrıca, Semavi Camgöbeği Gizli Ejderha’nın Mo Xie ile bu kadar ilgilenmesinin nedenini de anlayamamıştı. Makul olmak gerekirse, Semavi Camgöbeği Gizli Ejderha, Mo Xie ile o kadar yakın olmamalıydı.

“Wuwuwu---” Mo Xie küçük bir ses çıkardı.

“Evrim sonrasında, küçük camgöbeği böceğin aurasının çok tanıdık olduğunu mu hissettin?”

“Wuwu--”

“Seni götürmek mi istedi? Tanışıyor muydunuz? Seni neden götürmek istedi?”

“Wuwu---”

“Sen de bilmiyorsun...Tek bildiğin, Semavi Camgöbeği Gizli Ejderha’ya dönüştükten sonra aurasının çok tanıdık olduğu…” Chu Mu acı acı güldü. Semavi Camgöbeği Gizli Ejderha ile Mo Xie arasındaki ilişki, daha fazla soru işareti yaratıyordu.

“Öyleyse, onunla birlikte gitmenenin nedeni…” Chu Mu onun yumuşak kürkünü okşarken sorusunu yarıda kesti.

Chu Mu bu soruyu sormaya başladığında, Mo Xie yumuşak dilini uzatıp onun yüzünü yalamaya başladı. Bu hareket, Chu Mu’ya cevabı verdi ve soruya devam etme gerekliliğini ortadan kaldırdı…

Okyanus yüzeyi, ara sıra bir aynadaki dalgalanmalar gibi oluyordu. Gökyüzündeki yıldızlar yansıyor, okyanus yüzeyinde eşsiz parlaklıkta bir resim oluşuyordu.

Karşılıklı yansımanın estetikliğini içeren sahnede, baskın aurayla dolu koyu mavi bir figür ortaya çıktı. Yavaşça okyanus yüzeyi boyunca uçtu.

Bir şey bekliyormuş gibi görünen bu muazzam figür kanatlarını çırptı ve birkaç hızlı ruh hayvanı nihayet ona yetiştiğinde hızını arttırıp yönünü değiştirdi.

Çok geçmeden muazzam figürü birçok güçlü kanat tipi ruh hayvanı izledi. Ruh hayvanlarının üzerinde, onları kontrol eden güçlü insanlar vardı!

“Yaralandı. Bu sefer kaçamaz.” Tian Ting çabucak uzaktaki Semavi Camgöbeği Gizli Ejderha’nın anormalliğini gördü ve diğerleriyle konuştu.

Konuşmasının ardından arkasındakilere bakarak dedi ki: “Siz Semavi Camgöbeği Gizli Ejderha’nın geldiği yeri araştırın. O adada Gizli Ejderha Yumurtası bırakıp bırakmadığına bakın!”

“Emredersiniz!” Yıldırım Tüy Kaplanları’nı kontrol eden üç ruh hayvanı eğitmeni hemen yönlerini değiştirdi ve Semavi Camgöbeği Gizli Ejderha’nın geldiği yönü araştırmaya başladı.

“Burası Kabus Sarayı’nın bölgesi. Kabus Sarayı da muhtemelen konu hakkında bilgi sahibi olmuştur ve insanlar göndermiştir. Kabus Sarayı’ndan uzmanlarla çatışmaya girmeyin. Son çare olarak savaşabilirsiniz!” Tian Ting’in bu insanların lideri olduğu belliydi. Astlarıyla oldukça sert bir şekilde konuşuyordu.

“Emredersiniz!” diye yanıtladı diğerleri.

Tian Ting’in bakışları, yavaşça yaklaşmakta olan devasa figüre kilitlendi. Semavi Camgöbeği Gizli Ejderha’nın yaralandığını anlamamış olsaydı, bu çılgın, süper yaratığa yaklaşmaya cesaret edemezdi.

“Yakında dört yıllık görevimiz sona erecek!” Daha önce Tian Ting’le konuşan Ruh İmparatoru yorgun bir sesle konuştu.

Tian Ting kayıtsızca başıyla onayladı ama kanatlarını çırpan Semavi Camgöbeği Gizli Ejderha’ya bakarken ifadesi çok ciddiydi.

Doğrusu, şimdi bile Tian Ting bir nebze olsun rahatlamamıştı.

Bunun nedeni, yanındaki insanların Semavi Camgöbeği Gizli Ejderha’yı yakalayıp geri götürmenin, dört yıl önce verilen görevlerden sadece biri olduğunu bilmemeleriydi. Çoğu, Semavi Camgöbeği Gizli Ejderha’yı aramanın, görevlerini sonlandıracağına inanıyordu.

Tian Ting’in kalbinde ise, daha önemli bir görev vardı. Bu görev ona Ruh İttifakı’nın yüce liderleri tarafından verilmişti ve bu ağır sorumluluğu bilen tek kişi oydu!

“Semavi Camgöbeği Gizli Ejderha, Ruh İttifakı’ndan kaçarken, yanında oldukça değerli bir ruh hayvanı yumurtası da götürdü. Semavi Camgöbeği Gizli Ejderha’nın zekası çoktan olgunlaştı ve bu yüzden onu kontrol etmek çok zor. Onu geri getirebileceksek, bunun için elimizden gelenin en iyisini yapmalıyız. Getiremezsek, Gizli Ejderha Yumurtası’nı almalıyız. Ama Semavi Camgöbeği Gizli Ejderha’nın korumasında olan ruh hayvanı yumurtası mutlaka geri alınmalı. Unutma, ne pahasına olursa olsun, geri alınmalı!”

Bu sözler, Tian Ting’in zihninde yankılandı. Tian Ting, on yıldır Ruh İttifakı’ndaydı ama ilk kez İttifak Lideri’nin bu kadar açık ve ciddi konuştuğuna şahit olmuştu.