Bölüm-39 Artık Sizler Yemeksiniz!!!

avatar
492 5

Başlangıç - Bölüm-39 Artık Sizler Yemeksiniz!!!


Not:


Merhaba sevgili okuyucular


Bu günden itibaren


Paylaşmış olduğum bu serim


Wattpad adlı, kitap okuma ve yazma platformunda 


Bir bölüm ileride olacaktır


Bilginize..






Bayağı uzun bir süre boyunca koştuktan sonra etrafıma kısa bir bakış atıp gövdesi kalın ağaçlardan birinin üstüne sıçrayıp tırmanmaya başladım. Ağacın en yüksek noktasına çıkıp gözlerimi kapattım.


Bir kaç dakika boyunca bu şekilde durup etrafı dinledikten sonra en ufak bir olmadığını fark ederek rahat bir nefes verdim.


'Meditasyon yapmalıyım'


Kalın dallardan birinin üstüne bağdaş kurarak oturduktan sonra gözlerimi kapatıp meditasyon durumuna girdim. Gelişim merkezimin etrafındaki neredeyse yok olacakmış kadar azalan soluk renkli sisi gördüğümde eskisinden biraz daha hızlı bir şekilde kaos enerjisini özümsemeye başladım.


'Önceki sefer gibi olmasına izin veremem'


Kaos enerjisini, çok hızlı olmayacak şekilde özümsemeye dikkat ettim.



Gelişim merkezimin etrafındaki sis, çok yavaş bir şekilde eski parlaklığına geri dönerken aniden tüm tüylerim diken diken oldu. Gözlerimi açtığım gibi etrafıma bakmadan üstünde oturduğum dala basıp yukarıya doğru zıpladım.


GÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜMMMMMMMMMMMM


Havaya yükselip kara bulutlarla kaplı gökyüzü görüşüme girince az önce üstünde durduğum ağaç, esen hafif bir rüzgarla toza dönüşürken etrafındaki tüm ağaçları parçalayıp başka yönlere doğru savuran bir şok dalgası peydahlandı.


'İyi değil'


Yükselmeyi kesip düşmeye başlarken ağaç parçalarının arasından bana doğru bir şeyler uçmaya başladı. 


'Sizi çirkin yaratıklar'


Bana doğru çirkin suratlarıyla uçan yeşil gözlü yaratıkları gördüğümde hem korktum hem de sinirlenmeye başladım. Ve ben, daha ateş kapısını açamadan öldürdüğüm yaratıktan biraz daha büyük bir yaratık, bir anda önümde belirdi.


Yaratık, geriye çekili zifiri siyah elini beni tutmak için boğazıma doğru gönderirken gelişim merkezimdeki tüm kaos enerjisini koluma gönderip onun eline doğru yumruğumu savurdum.


GÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜMMMMMMMMM


Doğan şok dalgasıyla yaratık, geldiği yere doğru savrulurken bir kaç metre geriye kaymam ile yanımda, bana doğru savurduğu yumruğuyla bir yaratık belirdi.


'Çok geç'


Yaratığın yumruğu bedenimle buluşmadan önce tek yapabildiğim, kollarımı kendime çekip yüzümü kapatmaktı.


GÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜMMMMMMMMMMM


Yediğim darbeyle kollarımdan çatırtı sesleri yankılanırken son derece yüksek bir hızda geriye doğru, ormanın içine düşmeye başladım.


Önüme gelen ağaçları çarpıp parçalamadan önce kendimi havada sabitleyip bedenimi kırık kollarımla korumaya çalıştım.


GÜÜÜÜÜÜÜMMMMM


GÜÜÜÜÜÜÜMMMMM


GÜÜÜÜÜÜÜMMMMM


Bir kaç ağacı bedenimden yankılanan çatırtı sesleriyle beraber parçalayıp geçtikten sonra yere çarpmadan önce kendimi cenin pozisyonuna soktum.


GÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜMMMMMMM


'Kahretsin'


Ettiğim küfürler ile kafamı iki yana sallayıp toz bulutuyla kaplı küçük kraterin içinden kırık bacağımı sürükleyerek çıktım. Bir kaç adımdan sonra esen rüzgarla beraber toz bulutu uzaklaşınca etrafımı dört bir yandan sarmış olan yaratıkları gördüm.


'Şimdi ne yapacağım'


'Bu çirkin yaratıkların hepsiyle baş edemem'


Ne yapacağım hakkında düşünürken ormanın içinden, diğer yaratıklardan biraz daha büyük bir yaratık 'havada yumrukladığım', çıkıp bana doğru yürümeye başladı.


Benden birkaç metre uzakta dururken elini bana doğru kaldırıp parmağıyla beni işaret etti.


"İNSANSSSSS"


"SENSSSS"


"DÖVÜSSSSSSSS"


"BENSSSSSSSSS"


Yaratığın tıslama benzeri sesiyle söylediklerini duyunca kaşlarım çatıldı. Ardından düşünmeyi kesip ateş kapısını açtım. Bedenimden kan kırmızısı bir hava akımı yayılmaya başlarken vücudumdaki tüm yaralar, 'parmaksız elim hariç' anında iyileşmeye başladı.


'Dövüşmek mi istiyorsun'


'İyi o zaman'


Kırık bacağım iyileşirken yaratığa doğru ağır adımlarla yürümeye başladım. Attığım bir kaç adımdan sonra yaratığın önüne geldiğimde kafamı kaldırıp onun çirkin yüzüyle uzun bedenine baktım.


Boyu en azından iki ila iki buçuk metre arasındaydı. Zifiri siyah bir ten ve koyu yeşil parlak gözleri. Uzun kol, bacakları ve çok çirkin yüzü ile bir insana benziyordu.


"Dövüşmek istediğini mi söyledin?"


"DÖVÜSSSSSS"


Çirkin yaratık konuşurken yılanlarınkine benzer uzun bir dil ağzından çıktı. Ardından bedenimdeki tüm kaos enerjisini, içimdeki güçle beraber koluma gönderdim.


"Hadi dövüşelim o zaman."


Ayaklarımı yere sıkıca bastırıp yumruğumu geriye çekerek yaratığın yüzünün ortasına savurdum.


GÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜMMMMMMMMMMMMMMMM


Yumruğum, yaratığın kaldırdığı avcunun içiyle çarpışırken yüksek bir patlama sesiyle beraber bir şok dalgası doğdu. Ardından yer, katman katman parçalanıp havaya savurulurken etraf toz duman altında kaldı.


"HESHESHESHES"


Yumruk ve avucun etkisiyle oluşan küçük kraterin içinde yumruğumu hala daha tutan yaratığın, çirkin yüzünde beliren gülümsemeye baktım.


"SIRASSSSS BENDESSSSS"


Yaratık, diğer elini havaya kaldırıp düz bir şekilde omzuma indirmeden önce tek yapabildiğim parmaksız kolumu kaldırıp kendime çekmemdi.


GÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜMMMMMMMMMMM


Ağzımdan akan kanlar eşliğinde tek dizimin üstüne çökerken bu sefer, içinde bulunduğumuz küçük krater katman katman parçalanıp havaya savruldu.


Yediğim darbeyle kolum parçalanırken beynim allak bullak oldu. Başımı zorla kaldırıp çirkin yaratığın yüzündeki gülümsemeye baktım.


'Seni'


'Onun bunun çocuğu'


Tüm gücümü bacaklarıma gönderirken yaratığın midesine, geriye çektiğim kafamla atıldım.


GÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜMMMMMMMMM


Yaratık, geriye doğru uçarken hala daha tuttuğu yumruğumla onunla beraber bende uçtum.


Yaratıkla beraber bir ağaca gömülmeden önce kafamı tekrar geriye çekip onun yüzünün ortasında savurdum.


GÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜMMMMMMMMM


Gömüldüğümüz ağacın içinde elimi, yaratığın elinden kurtarıp sıktım. Ardından yumruğumu yaratığın yüzünün ortasına savurdum.


GÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜMMMMMMMMMMM


Yumruğumun etkisiyle yaratık, ağacı parçalayıp başka bir yöne savrulurken doğan şok dalgasıyla bir kaç adım geri çekildim. Ardından derin bir nefes alıp verdiğimde ateş kapısının enerjisinin bitmek üzere olduğunu fark ettim.


Etrafıma göz ucuyla baktığımda bizi, uzaktan izleyen diğer yaratıkları gördüm.


'Buradan kaçabileceğimi sanmıyorum'


Bakışlarımı, bir başka ağacın içine gömülen yaratığa çevirdim.


'Ya onu öldürür ve diğerlerini korkutarak buradan kaçarım'


'Ya da burada ölürüm'


Gözlerimi kapatıp yavaşça derin bir nefes alıp verdim. Ardından gözlerimi açıp ağaçtan geriye kalan alt gövdesinin üstünden zıplayıp zemine ayak bastım. Bir kaç adım ileriye atıp durdum.


Yaratığın, uzun elleriyle kendini gömüldüğü ağacın içinden çıkarmasını izledim. Ağacın içinden çıkıp dört uzvunun üstünde yere düştü. Bir kaç saniye o şekilde durduktan sonra siyah yapışkan bir sıvı akan deforme olmuş yüzünü bana çevirdi.


"SEEENNSSSSSS"


"ARTIKSSSSSS"


"ÖLMEEEKSSSSSS"


Yaratık, kendini saldırmaya hazırlanan bir hayvan gibi geriye çektiğinde elimi geri çektim. Ama ben daha elimi sıkamadan yaratık, ortadan kayboldu.


'İyi değil'


GÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜMMMMMMMMMMMMMMM


Karnıma yediğim darbeyle iç organlarımın sıkışıp ezildiğini hissettim. Ardından ağzımdan akan kanlar eşliğinde geriye doğru bir roket gibi uçmaya başladım. Çarptığım tüm ağaçları parçalayıp geçerken bedenimden çatırtı sesleri yankılandı.


Bir süre boyunca uçup ağaçları parçaladıktan sonra yere düşüp yuvarlanmaya başladım. Ardından bir ağaca yüz üstü yapışırken bilincimi kaybetmeye başladım. Elimi zorla kaldırıp ağaçtan destek alarak ayağa kalkmaya çalıştım.


GÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜMMMMMMMMMMM


Sırtıma yediğim darbeyle tekrar havalanıp önüme gelen tüm ağaçları parçalarken ağzımdan avuçlar dolusu kan fışkırdı. Bir süre daha uçtuktan sonra çarptığım bir ağacın için gömülürken ateş kapısının enerjisi bitti.


Etrafımdaki hava akımı bedenimin içine geri çekilirken artık dövüşecek gücüm kalmamıştı. Kısa bir süre yarı baygın bir şekilde ağacın içinde durduktan sonra uzun ve zifiri siyah bir el, uzanıp beni gömüldüğüm yerden çıkardı.


Kafamı kaldırıp bana, deforme olmuş yüzündeki gülümseme ile bakan çirkin yaratığı gördüm. Elimi zorla kaldırıp yaratığı vurmak için uzattım. Yaratık, yüzündeki gülümseme ile en ufak bir şekilde karşı koymadı.


Yaratığı bir kaç defa gücü kalmayan kolumla yumrukladıktan sonra daha fazla elimi kaldıracak gücüm kalmadı. Ardından elim yere düşerken yaratık, yüzünü iyice yüzüme yaklaştırıp gözlerimin içine bakarken beni boğazımdan tutup gömülü olduğum yerden çıkardı.


"İNSANSSSSS"


"SENSSSSS"


"ZAYIFSSSSSS"


Yarı açık bilincim ile yaratığın söyledikleri yüzünden kendi kendime güldüm.


'Zayıf ha'


Ardından yaratık, fazla uzun olmayan ama çok keskin gözüken tırnaklarla kaplı elini kaldırıp parmaksız kolumun, dirsekten yukarısına doğru uzattı.


"ZAYIFFSSSS"


"YEMEKSSSSS"


Elini hafifçe sallamasıyla kolum, dirsek hizasından kopup yere düşmeden önce havada yakaladı. Ardından kolumu kaldırıp yüzümün önünde sallamaya başlarken çirkin yüzüyle güldü.


"HESHESHESHESHES"


"SENSSS"


"YEMEKSSSS"


Kolumu, arkasında duran yaratıklara doğru fırlatan yaratığa boş boş baktım. Ardından yaratıklar, kolumu kaptıkları gibi anında parçalayıp mideye indirdiler.


'Ben onlar için yemeğim'


'Sincaplar içinde yemektim'


'Ben onların gözünde'


'Sadece bir yemekten ibaretim'


'Haha


Gülmeye başladım. Gözlerim kan kırmızısına dönerken güldüm. Öyle yüksek bir sesle güldüm ki ses tellerimin parçalanıp ağzımdan kan akmasını umursamadım.


ÇAAAATTT


İçimden yankılanan çatlama sesiyle gülmeye devam ederken tüm görüşüm kırmızıya döndü. Ardından hala daha gülümseyen yaratık, tırnaklarını boynuma doğru uzatırken yaratığın, geriye doğru son derece yüksek bir hızda savrulup etrafımda bulunan ne var ne yoksa parçalanıp toza dönmesine neden olacak vahşi bir kükreme savurdum.


ĞĞĞĞĞĞĞĞĞĞĞRRRRRRRRRRRAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAĞĞĞĞĞĞĞRRRRRRRR


Bedenimden, değdiği her yeri yakan kan kırmızısı bir hava akımı yayılmaya başladıktan sonra yaratığın tutuşundan kurtulurken ayaklarım yere değdiği gibi tüm zemin katman katman parçalanmaya başladı. Ardından ortadan kaybolup havada savrulmaya devam eden yaratığın önünde belirdiğim gibi kafasını tutup kendime çektim.


Ağzımı açıp yaratığın boynuna geçirdim. Yaratığın bana vurmasını ve debelenmesini umursamadan ağzımdaki koca, siyah et parçasıyla kafamı geriye çektim. Ardından havada uçmaya devam ederken ağzımdaki eti tükürüp göğe doğru kükredim.


ĞĞĞĞĞĞĞĞĞĞĞĞRRRRRRRRRRRAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAĞĞĞĞĞĞĞRRRRR


GÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜMMMMMMMMMMMMM


Yediğim darbeyle geriye doğru son derece yüksek bir hızda uçarken ve bir anlığına bilincimi kaybettikten sonra kafamı iki yana sallayıp çarpmak üzere olduğum ağaca ayaklarımı geçirdim.


GÜÜÜÜÜÜMMM


Büyük bir toz bulutu eşliğinde yere düşen yaratığa doğru atılmak üzereyken sağdan soldan beliren diğer yaratıklar, üstüme atlamaya başladı. Ağzımı açıp onlara doğru atılmadan önce vahşi bir yaratık gibi kükredim.


ĞĞĞĞĞRRRRRRRRAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAĞĞĞĞĞĞĞRRRRRR


En yakınımdaki yaratıklardan birine doğru geriye çektiğim elimi savurdum.


ŞLAAAAAAAAAAAAAAAAAAAPPPPPPP


Yaratığın kafası bedeninden ayrılıp kendi ekseni etrafında dönmeye başlarken kafasının koptuğu yerden siyah yapışkan bir sıvı fışkırmaya başladı.


GÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜMMMMMM


Sırtıma yediğim darbeyle yere sert bir şekilde gömüldüm. Ardından ayağa kalkmak için yerden destek almak üzereyken üstüme çullanan yaratıklar, bana, yumruk ve pençeleriyle saldırmaya başladılar.


GÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜMMMMMMMMM


GÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜMMMMMMM


GÜÜÜÜÜÜÜÜÜMMMMMMMM


GÜÜÜÜÜÜÜÜÜMMMMMMMM


Yediğim her bir darbeyle bir yerlerim kırılırken içimden dehşet verici bir şeyler uyanmaya başladı. Ardından bana vuran bir yaratığın kolunu tuttuğum gibi kendimi yukarıya çektim. 


Kafamı geriye atıp vahşi bir yaratık gibi kükrerken bedenimden yayılan kan kırmızısı bir şok dalgası yayıldı. 


ĞĞĞĞĞĞĞĞRRRRRAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAĞĞĞĞRRRR


Şok dalgası, önünde ne var ne yoksa tüm yaratıklarla beraber parçalara ayırıp savururken vahşi yüz ifademle şok dalgasından kaçmayı başaran yaratıklara doğru atıldım. 


Yakınlaştığım yaratıklardan birine doğru elimi havaya kaldırıp kafasının üstüne kondurdum.


PAAAAAAAAATTT


Kafamı çevirip diğer yaratıkların peşine düşerken görüşüm bir anlığına bulanıklaştı.


GÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜMMMMMMMMMM


Büyük yaratığın şoka uğramış yüzündeki ifadeyle avucumun içinde olan yumruğunu sıkıp kendime çekerken kafamı yüzünün ortasına gömdüm.


GÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜMMMMMMMM


Yaratığın gözleri odağını kaybederken kafamı, tekrar yüzünün ortasına gömdüm.


GÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜMMMMMMM


Tekrar


GÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜMMMMM


Yaratığın kafası bir karpuz gibi patlarken cansız bedenini bir kenara atıp çirkin yüzlerindeki dehşete düşmüş ifadeyle ormanın içine kaçmaya başlayan yaratıklara baktım.





Elimdeki bedeni deforme olmuş yaratıkla beraber artık bir alt gövdesi olmadan yerde sürünerek benden uzaklaşmaya çalışan yaratığa doğru ağır adımlarla ilerledim.


Yaratığın dibine geldiğimde ayağımı kaldırıp omurgasına bastım.


ÇAAAAAAATTTT


Yaratığın omurgasını kırdıktan sonra siyah ve yapışkan kan ile kaplanmış ayağımı yaratığın sırtından çıkardım. Ardından ayağımla, yaratığı kendime çevirip dehşete düşen çirkin yüzüne baktım.


"ARTIK"


"SİZLER"


"YEMEKSİNİZ"


Kaba ve boğuk bir sesle konuştuktan sonra elimdeki yaratığın bedenini kaldırıp kafasından tuttum. Ardından onu kafasını, yerdeki yaratığın kafasına vurdum.


GÜÜÜÜÜMMM


Yüzüme sıçrayan siyah ve yapışkan sıvıyı umursamadan tekrar kaldırdım.


GÜÜÜÜÜMMM


Tekrar


GÜÜÜÜÜMMM


Her iki yaratığında kafası et peltesine döndükten sonra elimdeki yaratığın bedenini bir kenara attım. Ardından hala daha kanlı olan görüşümle etrafıma baktım. Harap olmuş ormanın her yerine dağılmış yaratıkların beden parçaları dışında başka hiç bir şey göremediğimde elimi sertçe sıktım.


ÇAAAAAAAATTTT


Yumruğumdan yankılanan çatlama sesinin ardından kafamı geriye atıp kara bulutlarla kaplı göğe doğru kükredim.


ĞĞĞĞĞĞĞRRRRRRAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAĞĞĞĞĞĞĞRRRRR


Kükremem ile beraber kara bulutların arasından şimşekler çakarken yağmur yağmaya başladı.


Yüzüme düşen yağmur taneleriyle beraber gözlerimi kapatıp derin bir nefes aldım. Ardından nefesimi, kan kırmızısı bir hava akımıyla geri verirken bedenimdeki hava akımı geri, vücudumun içine çekilmeye başladı.


Üstüme yorgunluk çökerken gözlerimi açıp tekrar etrafıma bakındım. Yüzümde hafif bir şaşkınlık ifadesi belirdiği gibi tekrar kayboldu. Ardından bir an, buradan gitmeyi düşündükten sonra kafamı iki yana sallayıp önümdeki ölü yaratıkların bedenlerinden biraz uzaklaşıp yere bağdaş kurarak oturdum.


'Öfke'


'Tekrar'


Elimi kaldırıp kalbimin üstüne koydum.


'Daha önce üç defa oldu'


'İlki, ustam beni kurtardığı zamandı'


'İkincisi, ustam beni öğrencisi olarak kabul ettiği zamandı'


'Üçüncüsü, Ay'ın ağzından akan kanları gördüğüm zamandı'


'Ve bu, dördüncüsü ise yaratıklar kolumu yerken oldu'


'Ateş kapısı değil'


'Ateş kapısını açtığımda onu kontrol edebiliyorum '


'Ama bu'


'Bu, öfke durumuna girerken tüm bilincimi kaybetmekten sadece bir adım uzakta duruyorum'


'Ve o zamanda önüme gelen her şeyi yıkıp parçalamak istiyorum'


'Bu, ne ki'


Derin bir nefes alıp verdim. Ardından bakışlarımı kabuk tutmuş kesik koluma çevirdim.


'Ateş kapısının bunu iyileştirebileceğini sanmıyorum'


Kafamı kaldırıp kara bulutlardan dökülen yağmura baktım.


'Diğer kolumun da tekrar canavarlar tarafından yenilmesini istemiyorsam eğer'


'Güçlenmek zorundayım'


Kafamı indirip etraftaki yaratıkların beden parçalarına kısa bir bakış attım. Ardından gözlerimi kapatıp derin nefesler eşliğinde meditasyon durumuna girdim.








Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44546 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr