Bölüm-33 Gelişim Yöntemleri-1

avatar
480 5

Başlangıç - Bölüm-33 Gelişim Yöntemleri-1


NOT:


Sevgili okuyucular


Bu ve bundaki sonraki bölümde gelişimden bahsedilecek.


Ve bu bahsedilecek olan gelişim yöntemleri, öncekinden çok daha detaylı olacak.


Ayrıca bunlar, tamamen benim tarafımdan düşünülüp yazılmıştır.


Onun için desteklerinizi ve yorumlarınızı benden esirgemeyin lütfen.


Sevgiler, saygılar


Yazarınız...






Ay, beni iyice dövüp bedenimdeki tüm kemikleri kırdıktan sonra ustamın onu tutup benden uzaklaştırmasıyla yere öylece uzandım.


'Sanırım ölmemişiz'


Açabildiğim tek gözümle ustamın Ay'ı benden uzaklaştırıp sakinleştirmeye çalıştığını gördüm. Ardından bakışlarımı yan tarafa çevirip kocaman taşın kenarından kızarmış yüzüyle beni izlerken sanki kendini zor tutuyormuş gibi bakan genç adamı gördüm.


'Oh' 


'İyi mi'


'Milletin maskarası olduk'


'Neyse'


'Olan oldu'


Derin bir nefes alıp verdim. Ardından benden bir kaç metre ileride, yerdeki sigara poşeti ve çakmak gözüme ilişti. Ağzımı açıp ustama seslenmek istediğimde kırık çenemin acısı beynime ulaştı. Ardından boş verip sürünerek ilerlemeye başladım. Daha bir kaç on santim ilerlemiştim ki duyduğum pffft sesiyle kulak zarlarımı titretecek bir gülüş yankılanmaya başladı.


"PUHAHAHAHAHHAHAHAHAHAHAHAHHAHAHAHAH"


Kafamı çevirip gözlerinden akan yaşlar eşliğinde bacaklarına vura vura gülen genç adama baktım. Ardından yüzümün ısınmaya başladığını hissettim. 


'Gerçekten' 


'Nasıl bir şeye benziyorumdur şimdi'



Bir süre sonra


Ustamın beni taşıdığı, bir masa, sandalye ve yatağa sahip bir bambu evin içinde, bedenimin her yerine sarılmış bezlerle sert yer yatağının üstünde uzanırken tavana boş boş bakıyordum.


'Nasıl bir geri zekalıyım ki ben'


Kapıdan içeri giren Ay'a baktığım gibi yüzüm ısınmaya başladı. Kafamı çevirmek istedim ama bunu yapacak kadar bile gücüm yoktu. Ardından sağlam kalmış tek gözümü başka bir yere çevirdim.


Sandalyeyi çekip yatağın yanına koydu Ay. Ardından oturarak:"Kendine geldin mi?"dedi.


Ağzımı açmadan:"Hm."dedim.


"Konuşabilir misin?"dedi Ay.


Gözümü ona çevirip:"I-ıh."dedim, Ay'ın normal yüz ifadesine bakarken.


Kafasını sallayan Ay, kaos enerjisi ve açık parlak bir yeşil hava akımıyla kaplanmaya başlayan elini uzatıp karın bölgeme koydu. Ardından bedenime rahatlatıcı bir ferahlık yayılırken:"Seni iyileştireceğim. Bu süre zarfında kulaklarını dört açıp beni dinle."dedi Ay.


Tekrar:"Hm"dedim.


"Sana gelişimcilerden bahsedeceğim."dedi Ay."Barlas, sana ne söyledi ne söylemedi bilmiyorum. Onun için her şeyi baştan anlatacağım."


Onu dinlemeye devam ettim.


"Gelişimciler. Bu kelimeye, normal insanların sahip olamayacağı güçlerle kutsanmış veya ebedi yalnızlıkla cezalandırılmış veya buna benzer bir anlam verilebilir. Sana, bu söylediğim kelimelerin anlamını daha sonra açıklayacağım."dedi Ay."Gelişimcilerin bilinen üç çeşit gelişim yöntemi var. Birincisi ruhsal, içsel gelişim. İkincisi fiziksel, bedensel gelişim. Üçüncüsü zihinsel gelişim."dedi Ay.


Ustamın bana söylediği şeylerin aynısı söyleyen Ay'ı, dinlemeye devam ettim.


"Ruhsal gelişim. Kaç aşamadan oluştuğunu bilmiyorum ama sana bildiklerimi ve bilmen gerekenleri söyleyeceğim. Ruhsal gelişimde, her aşamanın üç evresi var. Birincisi başlangıç, alışma evresi, ikincisi orta, anlayış evresi ve üçüncüsü zirve, mükemmeliyet evresi."dedi Ay.


"İlk aşamada kaos enerjisini hissetmen gerek. Bunu yapabilmek için ise bir sürü acı verici fiziksel zorlukları aşıp güçlenmelisin. Ve duygusal zorlukları da. Ama en önemlisi, kendine bir amaç edinmelisin. Eğer kendine bir amaç edinmez ve ne için gelişimci olmak istediğini bilmez isen asla kaos enerjisini hissedemezsin."


Ay, beni iyileştirip gelişim aşamalarından bahsederken tekrar amaç konusu aklıma girdi.


'Amaç'


'Ustam da aynısını söylemişti'


'Ama neyi amaç edineceğimi hala daha bilemedim'


Düşünmeyi kesip Ay'ı dinlemeye devam ettim.


"Kaos enerjisini hissedebildiğin zaman bu senin ikinci aşamaya geçtiğin anlamına gelir."


"Hayvanlar da dahil, tüm yaşayan canların içinde saklı bir şekilde uyuyan, gelişim merkezi diye adlandırdığımız kendi gözlerimizle göremediğimiz, bize yaşam gücünü veren bir küre var. Bu küre, bizim gelişimci olmamıza olanak sağlayan temelimizdir. İkinci aşamada ise bedenlerimizde saklı bir şekilde uyuyan gelişim merkezini bulmak için tüm bedenimizi, dünyanın neredeyse her yerinde bulunan kaos enerjisini, meditasyon aracılığıyla bedenimize çekip baştan aşağı tarayıp gelişim merkezini bulmamız gerek."dedi Ay.


"Gelişim merkezini kaos enerjisi ile aradığın süre zarfında kaos enerjisini daha iyi kontrol edebilir hale geleceksin. Bu sayede kaos enerjisini bedeninin istediğin yerine gönderirken orayı güçlendirip normal insanlardan bir kaç kat daha güçlü olursun."


"Gelişim merkezini bulduğun zaman bu, üçüncü aşamaya geçtiğin anlamına gelir. Üçüncü aşamada ise uyuyan gelişim merkezinin etrafını kaos enerji ile sarıp onun en ufak bir noktasını bile açıkta bırakmayacak şekilde kaos enerjisi ile tamamen kapatman gerek. Gelişim merkezini kaos enerjisi ile tamamen kapladıktan sonra kaos enerjisini gelişim merkezinin etrafında burgaç, yani daire şeklinde döndürüp sıkıştırman gerek. Bu süre zarfında kaos enerjisini, öncekinden çok daha iyi bir şekilde kontrol edebilir hale geleceksin. Ve bunun sayesinde kaos enerjisini, bedeninin istediğin yerine anında gönderip öncekinden çok daha güçlü, hızlı ve dayanıklı olursun. Ayrıca kaos enerjisi bedeninin dışında da kullanabilir hale geleceksin. Bu sayede kaos enerjisi ile bedenini koruyabilir ve senin zihin kapasitene göre onu istediğin şekle koyabilirsin."dedi Ay.


"Dördüncü aşamada ise uyuyan gelişim merkezini uyandırmak için biriktirip burgaç şeklinde döndürdüğün kaos enerjisi ile gelişim merkezine saldırmalısın. Ama unutma. Tek bir şansın var. Eğer gelişim merkezini uyandırmayı başarırsan gelişimcilerin yolundan yürüyebilirsin. Ama eğer gelişim merkezini uyandırmayı başaramaz isen bu senin sonun olur."dedi Ay, sert bir sesle.


"Gelişim merkezini uyandırdığında bu, beşinci aşamaya geçtiğin anlamına gelir. Beşinci aşamada yapman gereken şey, kaos enerjisi ile gelişim merkezini sağlamlaştırıp güçlendirirken kaos enerjisini çok daha iyi kontrol edebilir hale gelmen gerek. Bunu yapmak için ise meditasyon ile kaos enerjisini gelişim merkezine yönlendirip özümsemelisin. Eğer kaos enerjisini çektiğin halde gelişim merkezine özümsemez isen kaos enerjisi, boş bir hava gibi bedeninden ayrılıp tekrar etrafa dağılır. Ayrıca bu aşamada, istediğin herhangi bir yeri hiç bir engel olmadan görebilmeni sağlayan, ruhsal algı dediğimiz şeye sahip olursun."dedi Ay.


"Ama sen, sana söylediğim hiçbir şeyi yapamayacak bir durumdasın. Bu, senin yaraların yüzünden değil. Senin durduk yere daha önce hiçbir eğitimden geçmeden gelişimci olman ile alakalı."dedi Ay.


'E ben nasıl bu kadar güçlüyüm o zaman'


"Ruhsal algını kontrol edebilmek ve kaos enerjisini istediğin şekilde kullanmak için meditasyon ve eğitime ihtiyacın var. Hemde bayağı uzun bir süre boyunca."dedi Ay.


Ardından gözlerini kapatıp kaos enerjisi ve açık parlak yeşil hava akımıyla kaplanan diğer elini de karnımın üstüne koydu. Bir süre boyunca bu şekilde durduktan sonra Ay'ın beni döverek kırdığı kemiklerimin iyileşmeye başladığını hissettim. Kemiklerim yavaşça iyileşirken karın bölgemden çeneme doğru akan ferah enerjiyle kırık çenem aniden iyileşince gelen acıyla inledim.


'Bunu bilerek yaptı'


Gözleri kapalı Ay'ın, meleklere ait yüzüne bakıp tekrar hayal dünyama dalmak üzereyken önceki seferlerde olanları hatırladım. Ardından omurgamdan tüm bedenime titreme yayılırken kaşları çatılan Ay, gözlerini açıp bana baktı.


"Ne oldu?"dedi Ay, gözlerini kısarken.


Onun keskin gözlerine bakarken kalbim tekledi. Ardından zorla kafamı iki yana sallayıp ağzımı açtım.


"Y-yok bir şey."dedim zorla.


'Oh'


'Konuştum'


"Canını yakmadım ya?"dedi Ay, yüzüne gülümseme benzeri bir şey yayılırken.


Kafamı iki yana sallayıp:"Hayır, keyfine bak sen."dedim.


"İyi."dedi Ay. Ardından önüne dönüp gözlerini kapattı. "Nasıl meditasyon yapacağını biliyor musun?"


Kafamı sallayıp:"Evet."dedim.


"İyi, bu şekilde meditasyona başla ve sana söylediğim gibi çektiğin kaos enerjisini gelişim merkezine özümsemeye çalış. Ayrıca buradaki kaos enerjisi çok yüksek bir kaliteye sahip. Onun için sakin ve yavaş bir şekilde kaos enerjisini özümsemeye çalış."dedi Ay.


Gözlerimi kapatıp nefes egzersizlerine başladığım gibi bedenime akın eden muazzam kaos enerjisini hissettim. Ardından gözlerimin önünde gelişim merkezim ve diğer küçük misketler belirirken yoktan çıkıp gelen kaos enerjisi, gelişim merkezime doğru ilerlemeye başladı.


Kaos enerjisi, gelişim merkezimin etrafında dönen rengarenk sise doğru çekilmeye başladı. Kısa bir süre boyunca hiç bir şey yapmadan sadece ne olacağını görmek için bekledim. Kaos enerjisi sise doğru çekilip onun ile birleşmeye devam edince bir süre sonra sisin, çok küçük bir şekilde boyutunun arttığını fark ettim. Ve bu olduğunda gelişim merkezimden her yöne doğru yayılan, kaos enerjisinden oluşma bir şok dalgası patlak verdi.


Bu sefer ne yaptım diye düşünürken şok dalgası önüne gelen tüm misketlerin üstünden geçerken siyah olan renklerinin hafifçe değiştiğini fark ettim. Ama ben daha renkleri ayırt edemeden küçük misketlerin renkleri, kaos enerjisinden oluşma şok dalgası onları geçip giderken eski siyah hallerine geri döndüler.


Kafam karışmaya başlarken şok dalgası sanki güçsüzleşmiş gibi bulanıklaşıp yavaşlamaya başladı. Şok dalgası, beni geçip damarlara ulaşamadan önce solup hiçliğe karıştı. Ardından başım dönmeye başlarken gözümü, bana bakan Ay'ın yanında açtım.


"Az önce olan şeye, kapı açma girişimi diyoruz."dedi Ay.


"Kapı açma mı?"dedim, istemsizce kımıldanırken. Ardından en ufak bir acı hissetmeden kımıldaya bildiğimi fark ettiğimde oturur pozisyona geçip Ay'a baktım.


"Kapı açma girişiminde bulunduğun her seferde bedenin içindeki ve dışındaki tüm yaralanmalar iyileşir. Hemde bu kısa bir kaç saniye içerisinde gerçekleşir."dedi Ay. Ardından elini kaldırıp enseme şaplağı yapıştırdı.


ŞLAAAAP


Nedenini anlamadığım bir şekilde yediğim tokatla bambu evin duvarına uçup sülük gibi yapıştım.


PAATT


Duvardan kayıp yere düştükten sonra kafamı çevirip Ay'ın boş yüz ifadesine baktım.


"Neden vurdun bana?"dedim, içimde uyanmaya başlayan öfkeyle.


Parmaklarının arasına uzun saçından bir tutam alıp çevirmeye başlayan Ay:"Canım istedi."dedi. 


'Canın mı istedi'


'Senin canın istedi'


'Demek öyle ha'


İçim, öfkeden yanmaya başlarken kırmızı misketi çağırdığım gibi bedenimden yayılmaya başlayan kan kırmızısı hava akımıyla yumruğumu geri çekip Ay'a doğru atıldım.


Ay'ın yüzünde gülümseme belirirken sandalyesinde oturmaya devam etti. Ardından yumruğumu Ay'ın yüzünün ortasına savururken onun gözlerinde beliren soğuk bakışları fark etmem ile kalbim tekledi.


'Ne yapıyorum lan ben'


Tüm gücümü havada yönümü değiştirmek için zorla kullandığımda ağzımdan fışkıran kanlar eşliğinde Ay'ın yanından rüzgar gibi geçip bambu duvara yapıştım.


PAAAAATTT


Beynime akın eden muazzam acıyı umursamadan ayağa kalktığım gibi arkama bakmadan kapıya doğru koştum. Ama daha kapıya ulaşamadan üstüme çöken muazzam ağırlıkla yere yapıştım.


GÜÜÜÜMMM


Kımıldamak istediğimde en ufak bir şekilde hareket edemediğimi fark ettim. Ardından kulaklarıma ulaşan adım sesleriyle korkudan titremeye başladım.


'Niye öfkelendim ki'


Başımın ucunda duran ayaklara bakıp kafamı zorla çevirdim. Yüzündeki nazik gülümseme ile bana bakan ayı gördüğümde zorla yutkundum.


"İşte bu da kapı açma girişiminin başarısız bedeli."dedi Ay.


'Ne kapısı' 


'Ne bedeli be'


Ağzımı açıp:"N-neyin kapısı?"dedim, kekeleyerek.


"Az önce çağırdığın şey."dedi Ay.


Ne yani 


Küçük misket kapı mı oluyor şimdi


Kafam karışmaya başlarken üstümdeki baskı aniden kalkınca rahat bir nefes aldım. Ardından sandalyesine yönelip oturan Ay:"Otur."dedi.


Kafamı sallayıp çekinerek olduğum yerde bağdaş kurarak oturdum.


"Sana kapılardan bahsetmeden önce geriye kalan gelişim yöntemlerinden bahsedeceğim. Onun için kulaklarını dört aç."dedi Ay.


Kafamı sallayıp onu dikkatle dinlemeye başladım.


"Sana ruhsal gelişimden bahsettiklerim sadece bilmen gereken şeylerdi. Daha fazlasını bilmek istiyorsan önce kaos enerjisini mükemmel bir şekilde kontrol etmeyi öğrenmelisin."dedi Ay.


"Tamam."dedim.









Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44543 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr