Bölüm-30 Neden

avatar
493 5

Başlangıç - Bölüm-30 Neden




BÖLÜM 30



Tamda onun güzelliğine yakışacak bir isim


Ay


Ne güzel bir yüz


Ne güzel bir isim


Ben, Ay'ın elini tutmaya devam ederken farkında olmadan yavaş yavaş onun ne kadar güzel olduğu hakkında derin düşüncelere tekrar girdim. Yüzümdeki gülümseme ve aklımdaki güzel hayaller ile her şey gayet güzel bir şekilde devam ederken tuttuğum elin kıpırdanmaya başladığını hissettim. 


Ama umursamadım. 


El, elimden kurtulmak için çabalarken onu daha da sıkı tutmaya başladım. 


"Bıraksana elimi"


Ay'ın konuşmasını fark etmeden düşünebildiğim tek şey onun güzelliğiydi.


"Bıraksana lan"


ŞLAAAPPP


Hayallerimden kopup gerçekliğe geri gelirken yüzümdeki acı ve başımın dönmesiyle havada uçtuğumu fark ettim. Ne oluyor diye düşünürken bir yere gömülmem ile bir avuç dolusu kan kusup bilincimi kaybettim.




Az önce Serdar tarafından tutulan elini silkeleyen Ay:"Kafasında sıkıntı var bunun kesin."dedi, Barlas'a dönerken.


Barlas, hiçbir şey söylemeden A101in duvarına gömülmüş Serdar'a ilerledi. Ardından kapıdan içeri girip Serdar'ın hemen yanında, etrafında siyah kırmızı toz bulutu dönerken gözleri kapalı bir şekilde yere oturan canavarı gördü.


Kaşları çatılan Barlas, arkasını dönüp Ay'a, eliyle işaret ederek gelmesini söyledi. Barlas'a doğru yönelip içerideki canavarı gören Ay'ında kaşları çatıldı.


Ardından bakışlarını Barlas'a çeviren Ay:"Sonraki aşamaya hazırlık mı?"dedi, sert bir sesle.


Kafasını sallayan Barlas:"Bunu göreceğiz."dedi. Ardından Serdar'ı duvardan çıkarıp kontrol etti. Yüzündeki tokat izi ve ağzından akan kanlar haricinde herhangi bir yarası olmadığını gören Barlas, Serdar'ı marketin köşesine taşıyıp yere yatırdı. 


Ardından geri dönüp canavardan biraz uzakta, Ay ile yere bağdaş kurarak oturdular. Barlas gözlerini kapatıp meditasyon yapmaya başlarken Ay, gözleri açık bir şekilde nefes egzersizlerine başladı.


Ve beklemeye başladılar.


Canavarların bir sonraki aşamaya nasıl geçtiklerini öğrenmek için beklediler.




Bir süre sonra canavarın etrafındaki toz bulutunun dönme hızı artmaya başlarken Barlas, gözlerini açtı. Ardından o ve Ay canavara dikkat kesildiler. Canavar titremeye başlarken etrafındaki toz bulutu yavaş yavaş bedenine çekilmeye başladı. Toz bulutu canavarın bedenine emildiği zaman, canavarın titremeleri artmaya başlarken hırlayıp inlemeye başladı.


Ardından yankılanan çatlama sesleriyle canavarın bedeni büyümeye başladı. Canavarın boyu neredeyse 2.5 -3 metre aralığına ulaştığında, jilet keskinliğinde uzun tırnakları yavaş yavaş geri çekildi. Ardından omuzlarından, dizlerinden, dirseklerinden ve yumruklarının üstünden kemik çıkıntılar uzamaya başladı.


Toz bulutu canavar tarafından tamamen emildiğinde, dev canavar daha fazla gelişmedi. Kısa bir süre kımıldamadan duran dev canavarın yüz ifadesi, önce karmaşaya büründü sonra acı çekiyormuş gibi büzüşmeye başladı. Derin nefesler almaya başlayan dev canavar hırlamaya başlarken kafasını ellerinin arasına alıp sıkmaya başladı.


Hafif çatırtı sesleri yankılanırken dev canavar her iki elini de yumruk yapıp yere geçirdi.


GÜÜÜÜÜMMM


Zemin parçalara ayrılıp etraf toz duman altında kalırken Barlas ve Ay, Serdar'ın hemen önünde, çatılı kaşlarıyla belirdiler. Ardından dev canavarın yeri yumruklamasını izlediler. Dev canavar bir süre daha yeri yumruklarıyla parçaladıktan sonra kafasını geriye atıp vahşice kükredi.


ĞĞĞĞĞĞĞĞĞRRRRRRRAAAAARRRRRRRRRĞĞĞĞĞĞĞ


Kükreme bir ses saldırısına dönüşüp tüm binayı çökertmeden önce Barlas, tiz çığlıklar eşliğinde uyanan Serdar'ı kaptığı gibi Ay'la ortadan kayboldular. Ardından etraf toz duman altında kalırken yıkılan binanın biraz ilerisinde tekrar belirdiler.


Barlas, tiz çığlıklar atmaya devam ederken debelenen Serdar'ı bir köşeye fırlatıp bakışlarını yıkılan binaya çevirdi.



Yediğim tokatla duvara gömülürken tekrar başka bir dünyaya geçmiştim


IHHMM


Karanlık dünya tabikide


Bu sefer ne yapmıştım ki 


GÜÜÜÜMMM


Duyduğum sesle irkildim. Ardından gözlerimi açmaya çalıştığımda yankılanan kükremeyle ödüm bir yerlere karışırken ağzımdan kaçan tiz çığlığı engelleyemedim.


ĞĞĞĞĞĞĞĞĞRRRRRRRAAAAARRRRRRRRRĞĞĞĞĞĞĞ


Kükreme yankılanır yankılanmaz başım dönmeye başladı. Ardından bir şeyin beni tuttuğunu fark ederek tekrar korkudan tiz çığlıklar atarken debelenmeye başladım. Tam kafamı çevirip beni tutan şeyin ne olduğunu görmek üzereyken havada uçmaya başladım.


Sanırım biri beni fırlattı


Senin ben 


Beni fırlatan kişinin ustam olduğunu gördüğümde tekrar bir yerlere gömüldüm. Kafamı sallayıp gömüldüğüm yerden çıkarken BİM'in içinde olduğumu fark ettim. 


Hay da hay


Sürekli beni bir yere gömüyorlar


Bu sefer gerçekten ne yaptım diye düşünürken kasadan bana bakıp tıslayan bayan canavarı gördüm. 


Allah'ım sen sabır ver


Dışarıya yönelirken bayan canavara bakıp:"Sonra getiririm."dedim. Onu daha fazla umursamadan bakışlarımı dışarıya çevirip ustam ve Ay'ın, toz duman eşliğinde yıkılan binanın önünde durduklarını gördüm. Neler oluyor diye düşünmeye başlarken kulaklarımdan kan akmasına neden olacak şiddette, az öncekini tamamen aşan bir kükreme yankılandı.


ĞĞĞĞĞĞĞĞĞRRRRRRRRRRAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAARRRRRRRRRRĞĞĞĞĞĞ


Kükremenin merkezinden yayılmaya başlayan siyah kırmızı şok dalgası, ustam ve Ay'ın bir kaç metre önüne ulaştığında Ay, kaos enerjisiyle kaplanmaya başlayan elini kaldırdı. Ardından elinin tersiyle şok dalgasına vurup geldiği yere doğru geri dönmesine neden oldu.


Şok dalgası, toz dumanı alıp götürürken yıkılan binanın merkezinden keder ve acıyla dolu kaba, boğuk ve vahşi bir ses yankılandı.


"BURADA ÖLMEYECEĞİM"


"BEN DAHA İSTEDİKLERİMİ YAPAMADIM"


Ardından yankılanan son bir kükremeyle dev bir canavar yıkıntının arasından uçtu. Dev canavar ustam ve Ay'dan bir kaç metre uzaktayken aniden toz bulutu eşliğinde yerin içine gömüldü.


Kısa bir süre sonra yankılanan hırlama sesleriyle zeminde örümcek ağı benzeri çatlaklar yayılırken toz bulutu dağıldı. Neredeyse tüm kemikleri kırılıp bedeninden çıkmış dev canavar, vücudu titrerken kafasını yerden kaldırıp ustam ve Ay'a doğru hırladı.


Ne yapmaya çalıştıklarını öğrenmek için ustamın yanına ilerlemeye başladım. Ustamın arkasına gelip o ve Ay'ın kaşları çatılı bir şekilde yerdeki dev canavara baktıklarını gördüm. 


"Usta, sorun ne?"dedim.


Ustamın yerine Ay cevap verdi.


"Daha önce hiç bunun gibisini gördün mü?"dedi Ay, bakışlarını bana çevirirken


Canavara kısa bir atıp bana doğru hırladığını gördüğümde önce biraz tırstım. Sonra daha önce Dev göbekli amca canavarı öldürdüğümü hatırladım. Ardından belimi dikleştirip kafamı kaldırdım.


"Oh, bana hakaret ettiğinin farkında mısın?"dedim, kibirli bir tonda.


Ay'ın yüz ifadesi garipleşirken devam ettim.


"Görmek ne demek? Daha önce bir tanesini öldürdüm."dedim, elimi hafifçe sallayarak.


Ay'ın yüz ifadesi daha da garipleşirken bakışlarını, kafasını sallayan ustama çevirdi.


"Daha önce bunun gibi bir tanesini öldürdü."dedi ustam, yerde hala hırlayan dev canavarı göstererek. 


Kafasını yavaşça sallayan bayanın yüzündeki garip ifade, yavaş yavaş değişip gülümseme olmayan bir gülümsemeye dönüşürken bakışlarını bana çevirdi.


"Oh, bak bu çok iyi oldu."dedi Ay.


Ay'ın gülümsemesi beni hafifçe korkuturken devam etti:"Seninle uğraşma zahmetinden beni kurtarmış oldun."dedi Ay.


Ne diyor bu şimdi


Aklıma kötü düşünceler gelirken Ay, dev canavara doğru ilerleyip ensesinden tuttu. Ardından dev canavarı bir hiçmişcesine yerden kaldırıp ustama baktı:"Üç dediğimde ikisini de fırlatıyoruz."dedi Ay.


Ay'ın söyledikleriyle kalbim teklerken arkamı dönüp var gücümle koşacakken omzuma konulan elle yerime sabitlendim. Korkudan titremeye başlayan kafamı çevirdiğimde ustamın soğuk yüzünü gördüm.


"Yeni bir görevin var."dedi ustam. 


Gözlerim dolmaya başlarken:"S-sonra yapsak usta. O-olmaz mı?"dedim, kekeleyerek.


Kafasını sallayan ustam:"Olur."dedi. İçime rahatlık çökmeye başlarken:"Diğer seçeneklerini sana tekrar sunmamı istiyorsan tabi."


Ustamın söyledikleriyle bir kaç saniye ona boş boş baktıktan sonra Ay, konuştu.


"Hazır mıyız?"dedi Ay, yüzündeki şeytani gülümsemeyle.


Ustam, hiç bir şey söylemediğimi gördüğünde omzumu sertçe tutup:"Hazır."dedi.


"Tamam o zaman."dedi Ay, dev canavarı boş bir alana doğru fırlatmak için pozisyon alırken."3, 2, 1, FIRLAT."Ay, elindeki dev canavarı son sürat fırlatırken. Aynı anda ustam da yankılanan tiz çığlıklarımla beni geri çekip dev canavarın arkasından fırlattı.


NEEEEEEDEEEEEEEEENNNNNNN


Yüzüme çarpan sert rüzgar eşliğinde dev canavarın hemen arkasından roket gibi uçarken tiz çığlıklarımla harabe şehri inlettim. 


Ben ne yaptım ki


Benim suçum ne lan


Neden beni tutan fırlatıyor


Bir süre boyunca uçtuktan sonra uçuş hızımız azalmaya başladı. Ardından uçmaya devam ederken bedenini bana doğru çeviren dev canavarı gördüğümde ödüm bir yerlere karıştı. Dev canavar bana bakıp kükrerken pençelerini savurmaya başladı.


Tiz çığlıklar eşliğinde pençelerden kaçınmak için havada sağa sola dönmeye başladım. Bir kaç pençe darbesini saçma hareketlerim sayesinde atlattıktan sonra dev canavar, bir binanın içine toz bulutu eşliğinde girerken yankılanan çarpışma sesiyle onun kucağına yapıştım.


GÜÜÜÜÜÜMMMM


Avazım çıktığınca bağırıp tüm gücümle ellerimi ve ayaklarımı dev canavarın göğsüne bastırıp geriye doğru zıpladım. Dev canavar binanın öbür ucundan çıkıp toz bulutu eşliğinde yere gömülürken yukarıya doğru binanın katlarını dele dele uçtum. 


Her bir katı delip geçmemle başım dönerken son katıda delip toz bulutu tarafından engellenen göğe doru yükseldim. Kendime gelmek için kafamı iki yana sallayıp dehşete düşmüş yüz ifademle yıkılmaya başlayan binaya baktım.


Bina, büyük bir toz bulutu eşliğinde yıkılırken dehşet verici bir kükreme yankılandı. Ardından toz bulutunun arasından bana doğru dev bir şey uçuşa geçti. Yükselmeyi kesip uçan dev canavara doğru düşmeye başlarken korkudan ne yapacağımı bilemedim.


Dev canavarın geriye çektiği yumrunun üstündeki kemik çıkıntılar uzamaya başlarken kanlanmaya başlayan gözlerimle daha önce dev bir canavar öldürdüğümü kendime hatırlattım.


Evet


Tekrar yapabilirim


Kırmızı boncuğu çağırıp bedenimden yükselen kan kırmızısı hava akımı etrafımda burgaç şeklinde dönmeye başlarken kırmızı boncuğun bana verdiği güçle yumruğumu geri çektim. Ardından bana doğru savrulan dev canavarın yumruğuna doğru tüm gücümle yumruğumu savururken haykırdım.


AAAARRRRRRGGGGGGHHHHHH



BOOOOOOOOOOOOOOOOOOMMMMMMMM


Yumruklar buluştuğunda yankılanan patlama sesi ve doğan üç renkli şok dalgasıyla göğü kaplayan siyah kırmızı toz bulutu dağılırken ben ve dev canavar ayrı yönlere doğru rüzgar gibi savrulduk.


Bir süre boyunca havada uçtuktan sonra bilincimi kaybetmeye başladım. Kafamı iki yana sallayıp dilimin ucunu sertçe ısırdım. Hafifçe kendime geldikten sonra toz bulutlarının arasından düşmeye başlarken bedenimi zorla çevirdim.


Ardından yoğun toz bulutlarının arasından çıkıp harabe şehri gördüğümde en azından bir elli metre havada olduğumu tahmin ettim. Bir an için ne yapacağımı bilemedikten sonra aklıma gelen cenin pozisyonuna geçme fikrinden vazgeçip dizlerimi kendime doğru hafifçe çektim.


Ardından harabe yapıların içine toz bulutu eşliğinde gömülmeden önce dirseklerimi hafifçe kırarak ellerimi, avuç içi yere bakacak şekilde uzattım.


GÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜMMMMMMM


El ve bacak kemiklerim dirsek ve dizlerimden çıkarken gelen ani acıyla şehri inletecek bir kükreme savurdum.



AAAAAARRRRRRRRRRGGGGGGGGGGGGGGGHHHHHHHHHHHHHHHHHH


Ardından görüşüm karardı.




Bir süre sonra



Bir şeyin tutup kaldırmasıyla kanlı gözlerimi aniden açıp yumruğumu savurdum.


GÜÜÜÜÜMMMM


Dev canavar yediği yumrukla geriye doğru taklalar atarak uçup harabelerin arasına gömüldü. Ayaklarım zemin değdiği gibi bedenimi kontrol ettim. Dirsek ve dizlerimde kabuk tutan yaraları gördüğümde hafifçe rahatladım.


Ardından bakışlarımı yere gömülen dev canavara çevirdim. Dev canavar, ayağa kalkıp bana hırladığında paramparça olmuş kolunu gördüm. Kafamı, sıkmaya başladığım yumruklarıma çevirdim.


Ben


Güçlüyüm


Bakışlarımı tekrar dev canavara çevirdim.


Ondan çok daha güçlüyüm


Ardından kollarım tamamen iyileşirken elimi dev canavara doğru kaldırıp sıktım.


"Hadi, gel bakalım."


Dev canavar, yüksek sesle kükredikten sonra üstüme doğru koşmaya başladı. Ayaklarımı yere sıkıca bastırınca, zeminin hafifçe içeri göçüp örümcek ağı benzeri çatlakların yayılmasına neden oldum.


Ardından vahşi yüz ifadesiyle kemik çıkıntılarla kaplı yumruğunu bana doğru savuran canavara doğru atıldım. Dev canavarın yumruğunu es geçip omzumu onun karın bölgesine yapıştırdım. 


GÜÜÜÜÜÜMMMM


Doğan küçük bir şok dalgasıyla beraber dev canavar geriye uçarken bir kaç adım geriledim. Kendimi sabitleyip ayaklarımın üstünde yere düştükten sonra yuvarlanan dev canavara doğru ağır adımlarla yürümeye başladım.


Dev canavar yumruğunu yere gömüp yuvarlanmayı keserken ayağımı sıkıca yere bastırıp ona doğru atıldım. Dev canavarın, kükremek için açtığı ağzının tam ortasına yumruğumu yapıştırdım.


GÜÜÜÜÜMMMM


Dev canavar, yediği yumrukla toz bulutu eşliğinde yere gömülürken üstüme sıçrayan zemin parçalarını, elimin tersini sallayarak uzaklaştırdım. Ardından ayağa kalkmaya çalışan dev canavarın yüzünün kenarına, geriye çektiğim ayağımı yapıştırdım.


GÜÜÜÜÜÜMMMM


Dev canavar, tekrar geriye uçup yerde yuvarlanmaya başlarken ona doğru atıldım. Ardından dev canavarın ayağından tutup etrafımda bir kaç tur döndükten sonra onu havaya kaldırıp yere gömdüm.


GÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜMMMMM


Dev canavarı tekrar kaldırıp yere gömdüm.


GÜÜÜÜÜÜÜMMMM


Tekrar


GÜÜÜÜÜÜÜMMM


GÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜMM


GÜÜÜÜÜÜÜÜMMMM


Dev canavarı bir kaç defa yere yapıştırıp küçük bir krater oluşturduktan sonra onun artık kımıldamadığını fark ettim. Onu tekrar kaldırmak istediğimde artık onu kaldıracak kadar gücüm kalmadığını hissettim. Dev canavarı bırakıp bir kaç derin nefes alıp verdim. Ardından et peltesine dönen, kıpırtısız dev canavara arkamı dönüp küçük kraterden çıkmak için zıpladım.



Not:


Sevgili okuyucu ve yazarlar


Dövüş sahneleri hakkındaki düşüncelerinizi benim ile paylaşabilir misiniz acaba ?


Sevgiler, Saygılar


Yazarınız...







Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44543 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr