Bölüm-26 Gelişimciler-2

avatar
490 8

Başlangıç - Bölüm-26 Gelişimciler-2





Bir süre boyunca ağladıktan sonra yüzümdeki yaşları sildim. Ustama bakıp kısılan sesimle:"O hala bir insandı usta."dedim."Dönüşüm geçirmişti ama bir insan gibi gülümseyip konuşmuştu. Ve beni hatırlıyordu."


Ustam sakin bir şekilde:"Bahsettiğin Muhammed abi, şu kafenin içinden dev canavara uçan canavar mıydı?"dedi ustam.


Kafamı sallayıp:"Evet usta."dedim.


Kısa bir süre düşündükten sonra her yere dağılmış toz bulutuna baktı. Ardından kafasını dağın tepesine çevirip:"Kao-che, gel oğlum."dedi. Kısa bir ulumayla Kao-che, dağın tepesinde belirdiği gibi dağdan aşağıya atıldı. Bir kaç uzun adımda yanımıza geldiğinde bana kısa bir bakış atıp ustamın yanına çömeldi.


Ustam, Kao-che'nin kafasını okşarken:"Patini uzat oğlum"dedi. Kao-che patisini uzatırken ustam, tırnağıyla Kao-che'nin patisine küçük bir kesik attı. Kesilen yer anında iyileşmeden önce ustam elinde beliren hava akımıyla bir damla kan aldı.


Ardından köpeğin burnundan öpen ustam:"Üzgünüm oğlum"dedi. Kurt, sanki 'Önemli değil' dermiş gibi kafasını iki yana sallayıp başını ustama sürttü. Ustam, bakışlarını elindeki hava akımının içinde olan siyahımsı bir rengi sahip kan damlasına çevirdi.


Ardından bana bakıp:"Bu toz bulutları hakkında daha sonra konuşacağız"dedi. Elindeki hava akımı, siyah kanı iyice sıkıp tekrar kaos topuna bürünürken:"Sana bulunduğun fiziksel aşamayı söyledim. 'Kaos enerjisi ile kan ve eti döv' ü mükemmeliyete ulaştırana kadar, sana bir sonraki aşamayı söylemeyeceğim. Çünkü bununla kafanı bulandırmanı istemiyorum."


Kafamı sallayıp:"Tamam usta."dedim.


Derin bir nefes alan ustam:"Şimdi sıra ruhsal gelişimde. Yani içsel gelişim."dedi ustam. Devam ederek:"Ruhsal gelişimin de fiziksel gelişimde olduğu gibi belli aşamaları var. Ve bu aşamalarında üç evresi var. Tekrar söylüyorum, bunlar, başlangıç evresi alışma, orta evresi anlayış ve zirve evresi mükemmeliyettir."


Kafamı salladıktan sonra ustam devam etti:"Ruhsal gelişimin ilk aşaması, kaos enerjisini hissetmeye çalışmaktır. Bu aşama hem en basit hemde en zor olanıdır."dedi ustam.


"Neden usta?"dedim, ustamın söyledikleriyle kafam karışmaya başlarken.


"Sana gelişimci olmak için gerekli olan şeyleri söylemiştim hatırlıyor musun?"dedi ustam.


Kafamı sallayıp:"'Belli bir düzen ve disiplin ile normal insanların dayanamayacağı türde acı verici eğitimlerden geçenler ancak bir gelişimci olabilir' demiştin usta."dedim. Ekleyerek:"Ve de en önemlisi inanç."


Kafasını sallayan ustam:"Evet. Eğer herhangi bir inancın veya amacın olmaz ise ne kadar eğitim yaparsan yap asla kaos enerjisini hissedemezsin. Bunun yüzünden ruhsal gelişimin ilk aşaması, amacı ve inancı olanlar için en kolay aşamadır. Ama herhangi bir amacı olmayanlar için en zor aşamadır."dedi.


Ustamın söylediklerini iyice anlarken devam etti:"Sen, bu aşamayı da geçtin zaten."dedi. Ardından öne eğilip gözlerimin içine bakarken sert bir sesle:"Ama bu, senin her hangi bir amaca ihtiyacın olmayacağı anlamına gelmiyor. Senin de gelişimci olan her bir kişi gibi bir amacın olmalı. Nasıl aniden bir gelişimci olduğunu gerçekten bilmiyorum. Ama seninde bir şeylere inanman, bir şeyleri kendine amaç edinmen gerek. Yoksa olduğun yerde takılı kalır, hiç bir zaman yükselemezsin. Ve ben, bunları kafamdan uydurup sana söylemiyorum. Daha önce bir çok örneğine rastladım. Hatta benden daha güçlü olanlar bile, amaçlarını veya inançlarını kaybettiklerinde artık bir daha yükselemezler. Ve şimdi sana ilk görevini veriyorum."


Ustamın sert sözleriyle irkilirken:"Evet usta."dedim.


"Kendine hemen bir amaç edin. Ne olduğu zerre umurumda değil."dedi.


Benim bir amaç edinmem gerek


Ama neyi amaç edineceğim


Benim hiç kimsem yok ki


Ben boş düşüncelere dalarken kulak zarlarımı titretecek kadar yüksek sesle:"ANLAŞILDI MI ÖĞRENCİ?"dedi ustam.


Oturduğum yerden sıçrarken:"ANLAŞILDI USTA."dedim yüksek sesle.


"İyi."dedi ustam."Ruhsal gelişimin ikinci aşaması, bedeninde saklı bir şekilde uyuyan gelişim merkezini bulmak için kaos enerjisi ile tüm bedenini araştırman gerek. Senin, bununla da  uğraşmana gerek yok. Onun için diğerine geçiyorum."


Ulan 


Ne gelişimci olmuşum be


Bu iyi bir şey mi kötü bir şey mi bilmiyorum ama


Sanırım beni uğraşmaktan kurtardı


Kafamı salladığımda ustam devam etti:"Ruhsal gelişimin üçüncü aşaması, aslında buna da ihtiyacın yok ama yinede söyleyeceğim. Bu aşamada uyuyan gelişim merkezini bulduğunda, onu uyandırmak için kaos enerjisini, gelişim merkezinin etrafını tamamen kaplayacak şekilde biriktirmen gerekiyor."dedi.


Bunu da mı geçmişim diye düşünürken ustam devam etti:"Ruhsal gelişimin dördüncü aşaması, gelişim merkezinin etrafında biriktirdiğin tüm kaos enerjisiyle gelişim merkezini uyandırmak için ona saldırman gerekiyor. Ki bunun içinde kaos enerjisini çok iyi bir şekilde kontrol etmen gerekiyor."dedi. Ardından çatılan kaşlarıyla:"Senin bunu yapmana da ihtiyacın yok çünkü zaten gelişim merkezini uyandırdın."


Allah Allah


Hayırdır inşallah


Neleri neleri geçmişim diye mal mal düşünürken:"İyi dinle beni"dedi, sert bir sesle ustam.


Düşüncelerimden sıyrılıp ustama baktım:"Gelişim merkezini uyandırmış olsan bile bu, kaos enerjisini çok iyi kullanabileceğin anlamına gelmiyor. Onun için elinden geldiğince hızlı ve sağlam bir şekilde kaos enerjisini, bedeninin hem içinde hemde dışında kullanmasını öğrenmelisin."dedi."Bunun için sürekli ve düzenli meditasyon ve kaos enerjisini daha iyi kontrol edebilmek için sürekli savaşmalısın."


Zorla yutkunurken:"Evet usta."dedim


"iyi, ruhsal gelişimin beşinci aşaması, senin şuanda bulunduğun aşama. Uyandırdığın gelişim merkezini sağlamlaştırmak için kaos enerjisi ile besle. Yani, kaos enerjisini gelişim merkezine özümse."dedi ustam.


"Gelişim merkezin kaos enerjisi ile yeterince sağlamlaştığın da ki bu, baya uzun süren bir süreçtir. Sana bir sonra ki aşamayı söyleyeceğim. Ayrıca bunu unutma."dedi ustam."Gelişim süresi çok uzun ve ağırdır. Eğer kaytarma gibi her hangi bir düşünceye sahip olduğunu anlarsam seni"bakışlarını kurda çevirip:"Kao-che'ye yediririm."


Zorla yutkunup dudakları yavaş yavaş kavislenen kurda baktım. Ardından kafamı ustama çevirip:"Evet usta."dedim.


"Tamam şimdilik bilmen gerek her şeyi sana söyledim. Bunları iyice düşünüp kafanın bir yerine not et."dedi. Ardından ayağa kalkıp elindeki kurdun kanını barındıran kaos küresine baktı:""Ben, bundan bir şeyler öğrenebilir miyim diye kontrol edeceğim. Ayrıca yaralarım hala tam olarak iyileşmedi. Ben gelene kadar meditasyon yap ve kaos enerjisini bedenine özümsemeye çalış."dedi, ayağa kalkıp mağaranın içine yönelirken.


Ustam görüşümden kaybolmadan önce:"Usta, peki zihinsel gelişim."dedim.


Ustam ilerlemeye devam ederken:"Buna şimdilik ihtiyacın yok. Ve sana söylemediğim konular hakkında boş boş düşünme."dedi.


Hay hay ustam


Mağaranın içine girerken görüşümden kaybolan ustam:"Unutma, acele etme. Kaos enerjisini yavaş ve istikrarlı bir şekilde özümsemeye çalış."dedi. 


"Tamam usta."dedim.


Ardından hala yerde çömelen Kao-che'ye baktım. Ve o da kafasını çevirip bana baktı. Kısa bir süre boyunca birbirimize baktıktan sonra kurdun dudakları yavaş yavaş kavislenmeye başladı.


Kurdun dudakları, keskin dişleri görünüp gözleri kısılacak kadar kavislenirken korkmaya başladım. Bu kurdun kavisli ağzı hiç de hayra alamet gibi gözükmüyor diye düşünürken kurt ayağa kalkıp bana yaklaştı. 


Kan kırmızısı dikey gözünü, gözlerime iyice yaklaştırıp bana bir kaç saniye baktı. Ardından hemen önümde yere uzanıp kafasını patilerinin üstüne koydu. Ve gözlerini kapattı.


Neydi bu şimdi 


Acaba ustamın az önce söyledikleri yüzünden miydi


Beni yemek için şimdiden sabırsızlanmaya başlamış olamaz değil mi


Korkudan titremeye başlarken param parça olmuş kıyafetlerimi fark ettim. 


Ulan be


Ustam gitmeden en azından kıyafet isteseydim


Bir süre boyunca ustamdan kıyafet istemek için ona seslenip seslenmemek hakkında düşündükten sonra dibimde yatan dev kurt yüzünden seslenmemeye karar verdim.


Ardından daha fazla boş şeyler hakkında düşünmemeye çalışarak gözlerimi kapatıp meditasyona başladım. Bir kaç derin nefesten sonra hafifçe uyuklamaya başladım. Sanırım kaos enerjisini özümsemeye başladığım için uyuklamaya başladım. 


Gözlerimi açtığımda etrafımda hiç bir şey göremedim. Keyfimin kaçmasına izin vermeden gözlerim açık bir şekilde meditasyona devam ettim. Bir kaç dakika boyunca bu şekilde devam ettikten sonra tekrar uykum gelmeye başladığında etrafımda çok küçük ışık parçacıkları belirmeye başladı.


Gördüğüm ışık parçacıklarının kaos enerjisi olduğunu anladığımda heyecanlanmaya başladım. Ve bu olduğunda ışık parçacıkları hiç belirmemiş gibi yok oldu. Kendimi sakinleştirip tekrar meditasyona başladım. Ve kısa bir süre sonra kaos enerjisi, sanki yoktan var olmuş gibi etrafımda belirdi tekrar.


Kendimi sakin tutmaya çalışarak etrafımdaki kaos enerjisine baktım. Ardından meditasyonuma devam ederek kaos enerjisini kendime çekmeye başladım. Kaos enerjisi yavaş yavaş bana doğru süzülürken 'Bu çok kolay' diye düşünmeden edemedim.


Kaos enerjisi, çektiğim nefesle sanki naneli şeker yemişim gibi burnumda oluşturduğu ferah etkiyle boğazımdan mideme doğru yöneldi. Ardından daha önce iki defa görmüş olduğum, etrafında daire şeklinde yayılmış sekiz küçük misket ile merkezdeki büyük misketin olduğu karanlık alanda olduğumu fark ettim.


Burası benim gelişim merkezim büyük ihtimal


Düşünmeyi kesip yoktan çıkıp etrafa rengarenk ışıklar saçan büyük miskete doğru süzülen ışık parçacıkları gördüm. 


Bu


Bu kaos enerjisi


Kaos enerjisi, büyük misketin etrafında burgaç şeklinde dönen rengarenk sis topluluğuna doğru dört bir yandan süzülüp onunla birleşmeye başladı. Kaos enerjisi burgaç ile birleşmeye devam ederken aklıma bir fikir geldi.


Ben şuan da karanlık alanın dışında meditasyon yapıyorum


Acaba burada da meditasyon yapabilir miyim


Aklımda ki bu fikirle olduğum yerde nefes alma egzersizlerine başladım.


Ve bunu yaptığımda, kaos enerjisinin belirme hızı ve miktarı bir kaç kat arttı. Kaos enerjisi burgaç ile çok daha hızlı bir şekilde birleşmeye başlarken aniden midemden tüm bedenime acı yayılmaya başladı. 


Bu öyle bir acıydı ki gözlerimi açıp kurdun yanında şok geçiriyormuşum gibi titrememe engel olamadım. Bağırmak için ağzımı açtım ama en ufak bir ses çıkaramadan o şekilde yana devrildim. Açık ağzımdan kanlar akmaya başlar ve acı yüzünden kafayı yitirmek üzereyken birinin eliyle mideme bastırdığını hissettim.


"Sana, başka bir şeyler düşünmeden sadece meditasyon yapmanı söylemiştim." acı yavaş yavaş azalırken yüzü bembeyaz kesilmiş ustama baktım. Özür dilemek için ağzımı açmak istediğimde ustamın ağzının kenarından kan aktığını gördüm. 


Ardından tüm görüşüm karanlığa boğuldu.










Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44549 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr