Bölüm-20 Allah Günahımı Affetsin

avatar
592 11

Başlangıç - Bölüm-20 Allah Günahımı Affetsin




Yüzümdeki kararlılık ile bir süre yerimde durup derin düşüncelere daldıktan sonra çatının kenarına yönelmeye başladım. Fazla ilerlememiştim ki tüm binanın sallanıp üstünde çatlaklar belirmesine neden olacak bir kükreme yankılandı. 


Yüzümdeki kararlılık kaybolup yerine korku gelmeye başlarken aklıma kafede olan olay geldi. Orada da aynı şekilde bir kükreme yankılanmıştı ve ardından o dev canavar gelip, Muhammed abinin ölmesine neden olmuştu. 


Ben bayılmadan önce canavarın nereye gittiğine dair hiç bir fikrim yoktu. Ama burada şuan yankılanan küreme o zaman ki kükremeyle tıpatıp aynı.


Binanın parçaları yavaş yavaş kopup düşerken tekrar yankılanan kükremeyle bina tamamen çökmeye başladı. Yüzümdeki korku yavaş yavaş kaybolup yerine sert bir ifade gelirken kırmızı boncuğu çağırdım. 


Seni soysuz 


Muhammed abiyi öldürdün


Bunun bedelini ödeyeceksin  


Daha önce ağır yaralanıp iyileşmeden gelen güvenle tekrar iyileşebileceğime inanıyordum. Etrafımda ateş kadar sıcak kırmızı hava akımı yükselirken bina tamamen yerle bir olmadan önce ayaklarımı yere sertçe basıp yukarıya doğru zıpladım. 


Etraf toz duman altında kaldığında, harabeye dönen binanın arasından bana doğru devasa bir şey uçuşa kalktı. 


Bu o 


Gözlerim kanlanıp vahşice kükrerken içimdeki patlamaya hazır ve muazzam güç ile yumruğumu sıkıp, havada bana doğru uçan dev canavara savurdum.


Yumruğum canavara çarparken çıkan çatırtı sesleri ve doğan şok dalgasından, ikimizde havada ayrı yönlere doğru savrulduk.


Havada ağzımdan bir avuç dolusu kan fışkırırken harabe yapıların arasına düştüm. Yerden destek alıp ayağa kalkarken kolumdan muazzam bir acı yayılmaya başladı. Kafamı çevirip kolumun parçalanmış etinden gözüken kemikleri gördüğümde, içimde korku belirmeye başladı.


Hayır 


Ben tekrar iyileşebilirim 


Burada korkmaya başlayamam


Muhammed abinin kanını yerde bırakamam


Korku geldiği hızda kaybolup giderken kolumun hızla iyileşmeye başladığını fark ettim. Yüzümdeki sert ifadeyle harabelerin arasından çıkıp ilerler iken geriye doğru taklalar atarak havada savrulmama neden olan bir kükreme yankılandı.


ĞĞĞĞĞRRRRRAAAAAAAARRRĞĞĞĞĞĞ


Harabelere bir kaç defa çarpıp sektikten sonra kan kusa kusa yere gömüldüm. Bilincimi kaybetmemek için dilimin ucunu ısırıp kafamı iki yana salladım. Bedenimin her yerinde oluşan yaraları umursamadan ayağa kalktım. 


Kalktığım gibi kan kusup sendeledim. Biraz uzaktan gelen güm güm sesleriyle kafamı kaldırıp baktım. Her adımında yerin titremesine neden olan dev canavarı üstüme doğru depara kalktığını gördüm. 


Korkmaya başlarken içimden titrememe neden olacak bir şeylerin hızla yükselmeye başladığını hissettim. Gözlerim normal rengini kaybedip kırmızıya dönerken kollarımı geri çekip kafamı geriye attım. 


ARRRRRRRRRRRGGGGGHHHHHHH


Etrafımda bulunan yapıların harabeye dönmüş parçalarının, hava savrulup küçük toz tanelerine dönmesine neden olacak vahşi bir kükreme savurdum. Ardından kafamı çevirip, içimdeki muazzam güç ile canavara doğru, insan gözüyle görülmesi imkansız denilebilecek bir hızla atıldım.


Az önce durduğum yerde ne var ne yoksa havaya savrulup parçalara ayrılırken üstüme doğru sıçrayıp yumruğunu savuran canavara, tüm gücümle yumruğumu sıkıp savurdum.


Yumruklar buluşur ve ışık patlamasıyla her yer aydınlanırken yayılmaya başlayan kan kırmızısı renkte şok dalgası ile yüz metre karelik alanda bulunan zeminin katman katman parçalanıp havaya savrulmasına neden olan bir çarpışma gerçekleşti.




Gözlerimi açtığımda minik bir kraterin içinde olduğumu gördüm. Aniden gelen acıyla başımı indirip bedenime baktığımda, neredeyse her yerimden çıkan kırık kemiklerin yavaş yavaş iyileşmekte olduğunu gördüm. 


Gördüğüm manzarayla midem bulanmaya başlarken başımı başka bir yere çevirdim. Hissettiğim dehşet verici acıyı umursamamaya çalışırken benden biraz ileride olan, kafası ve kolu parçalanmış dev canavarı fark ettim.  


Kanın yerde kalmadı abi


Dev canavarı öldürdüm


Gözlerim dolup yüzümde hafif bir gülümseme belirirken canavara biraz daha dikkatli baktığımda yüzümdeki gülümseme dondu. Ardından yüz ifadem yavaş yavaş garipleşmeye başladı. 


Bu ne la


Ulan


Bu 


Kemiklerim eski şekline dönerken gelen acıyla yüzüm büzüştü. Tüm kemiklerim yerlerine kendi kendine girdikten sonra derim, yavaş yavaş yaralarımın üstünü örtmeye başladı.


Tüm bunlar olurken bir acayip bir şekilde iyileşen bedenime bir de dev canavara bakarken yüz ifadem garipleştikçe garipleşmeye başladı.


Bedenimden gelen acı, kımıldamama engel olmayacak kadar azaldığında, yerden destek alarak artık daha fazla garipleşemeyecek yüz ifadem ile ayağa kalktım. Dev canavara doğru ilerlemeye başladım. 


Yavaş yavaş dev canavarın tüm bedenini görmeye başladığımda içimden yükselmeye başlayan bir şeyler belirdi. Tüm yüzüm seğirmeye başlarken kendimi daha fazla tutamayıp katıla katıla gülmeye başladım.


Ulan ben neyi öldürmüşüm


Gözlerimden akmaya başlayan yaşlarla katıla katıla güldükten sonra sonra yüzümdeki yaşları temizledim. Ardından önümdeki şeye biraz daha yaklaşmak için adımımı attığımda pffffttt dememle sallana sallana az öncekinden dahada yüksek sesle gülüp yere devrildim.


10 Dakika sonra 


Yerde cansız bir şekilde uzanan, tekrar dönüşüm geçirmiş gibi duran göbekli amca canavara baktım. Boyu, nereden baksam iki buçuk üç metre uzunluğa erişmiş. Ama en ilginciyse artık devasa bir boyuta ulaşan göbeğiydi. 


Göbekli amca canavarın nasıl tekrar dönüşüm geçirebileceği hakkında düşünmeye başladım.


Acaba diğer canavarları yiyerek mi dönüşüm geçirdi


Yada toz bulutu yüzünden olabilir mi


Ona bakınca istemsizce üzüldüm.Önce kafasının şeklini tokadımla değiştirmiştim, şimdi de onu öldürdüm. Allah günahımı affetsin.


Birde 50'li yaşlardaydı. Tüh, çok büyük bir saygısızlık yapmışım. İçimden yükselen gülme isteğini zar zor bastırıp ayağa kalktım. Etrafıma baktığımda, minik bir kraterin içinde olduğumu gördüm. Herhalde canavarla çarpıştığımız zaman oldu.


Mahvolmuş kıyafetlerimin arasından tamamen iyileşmiş bedenime baktım. Bir süre boyunca kibrimi tazeleyip ne kadar güçlü olduğum hakkında düşündükten sonra aklıma göbekli amca dev canavar ile çarpışmadan önce içimde yükselen şey geldi.


O kırmızı misket değildi


Peki kırmızı misketten başka ne olabilirdi ki


Bir süre boyunca düşünüp hiç bir fikir üretemedikten sonra sonra boş verip kraterden çıkmak izin zıpladım. Ve zıpladığım gibi başım dönmeye başladı. Fazla yükselmemiştim ki yere kıç üstü düşüp bayıldım.







Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44543 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr