Bölüm 487 : Ruh Yaklaştırma Hapında Büyük İlerleme

avatar
4042 16

A Will Eternal - Bölüm 487 : Ruh Yaklaştırma Hapında Büyük İlerleme


Çevirmen : Clumsy

 

Bai Xiaochun savaş alanındaki kaosa bakarak boğazını temizledi. Sonra da çenesini kaldırdı ve parmağını şaklattı.

 

“Parmağımı tek şaklatışımla, Ben, Bai Xiaochun tüm vahşilere ve yaratıklara küle dönmekten başka şans bırakmadım!” Yalnız kahraman pozu alarak dramatik bir şekilde Büyük Setten uzaklaşmaya başladı. Bu esnada arkasındaki yetişimciler onun gidişini suratlarına yansıyan şok ve benzeri karmaşık duygularla izliyordu.

 

Bu suratların kimi saygı, kimi korku, kimiyse saf bir dehşet doluydu…

 

Bai Xiaochun giderken Büyük Setteki büyülü gülleler de hareketlendi. Beş lejyon böyle sıra dışı bir fırsatı hiç kaçırabilir miydi? Hatta yetişimcilerin bir kısmı düşmanları çalı gibi kırıp geçtikleri savaş alanına atılmıştı. Bai Xiaochun’un savaşın sonunu bilmesine gerek yoktu. O Yabanilere mesajını net olarak göndermiş olmasından memnundu: Bai Xiaochun’u kışkırtırsanız bedelini ödersiniz!

 

Afrodizyak Hapı kusursuz değildi. Mesela yaratıklar üzerinde çok işe yarasa da vahşi devler etkilerinden pek çok yöntemle korunabilirdi. İşe yaramasının tek sebebi sürpriz faktörüydü. Ve tabii ki Bai Xiaochun da bunun gayet bilincindeydi.

 

Fakat niyeti Afrodizyak Hapını savaş kredisi biriktirmek adına kullanmak değildi. Sadece Yabanileri ürkütmek ve fırınlarını tüketmek için yaratık göndermeye cesaret edemeyeceklerinden emin olmaktı.

 

“Hmph! İyi, patlayan fırınlar uzun vadeli bir taktik olamazdı zaten. İşleri birazcık değiştirmem lazım, bunun anahtarı da Ruh Yaklaştırma Hapım.” Bai Xiaochun giderken Zhao Long ve diğerleri de peşlerine takılmıştı, kalpleri ürperiyor, Bai Xiaochun’un sırtına bakmak dahi tüylerini diken diken ediyordu.

 

Bai Xiaochun’un korkunç Afrodizyak Hapı Zhao Long ve Liu Li’ye aynı şeyi hissettirmişti. Hem ölümüne korkmuş hem de Xiaochun’un savaşmak için doğduğunu düşünmeden edememişlerdi…

 

Takip eden günlerde haberler Büyük Set Şehrinin tüm yetişimcilerine ulaştı. Bai Xiaochun’un hamlesini yapışıyla olanların hikayelerinin yayılışıyla da ismi bir kez daha tüm şehri sarstı.

 

Yalnızca hap üretme teknikleriyle korku doğurmakla kalmıyordu, tıbbi hapları da dehşete düşürücüydü. Cephanelikte ona yakın yaşayan büyükustaların çoğu evlerinden taşınacak derecede korkmuş vaziyetteydi…

 

Bu noktada Cephanelik neredeyse yarı yarıya boşalmış ve bunu fark eden Bai Xiaochun elini bir şaklatışıyla boştaki tüm evleri şahsi mülküyle birleştirmişti.

 

Tabii ki eylemleri sayesinde bol miktarda savaş kredisi kazanmış ve anında teğmenlikten yüzbaşılığa terfi ettirilmişti.

 

Bu sayede konutunun çok daha büyük olmasına rağmen artan ast sayısıyla ortalık hiç de boş hissettirmiyordu.

 

Tabii Bai Xiaochun Büyük Set Şehrinde olduğu gibi duvarın ötesinde de tanınmıştı.

 

Yaban Arazilerin doğusunda bulunan yüzlerce kabilenin her biri Bai Xiaochun’u, korkunç Afrodizyak Hapını ve Yabanilerin o haplar yüzünden aldığı trajik yenilgiyi işitmişti. Bu yüzden Bai Xiaochun ismi Yaban Arazilerin İnfaz Listesinde yükselmişti. Eskiden ilk 100deyken şu anda 27. sıradaydı!

 

Onun yukarısındaki kişilerin en güçsüzü Ruhun Başlangıcındaydı. Hatta altındakilerin pek çoğu da o seviyedeydi. Bai Xiaochun ilk 50deki tek Öz Formasyon yetişimcisiydi.

 

Artık ünlenmişti, çokça savaş kredisine sahipti ve yüzbaşı rütbesi kazanmıştı. Büyük Set Şehrinde nereye gitse yetişimcilerin kollarını kavuşturarak verdiği selamlarla karşılanıyordu.

 

Bu, Bai Xiaochun’un bayıldığı harika bir histi ve burada kalmanın iyi bir karar olduğunu düşünmeden edemiyordu. Hatta sık sık bakır aynasını çıkartıp sorduğu türlü türlü soruyla sahtekâr Karamahzeni delirtmeye de başlamıştı.

 

Sahtekâr Karamahzen onu övecek yeni yollar bulmak için beynini zorluyordu. Neyse ki Xiaochun en nihayetinde utanarak soru sormayı kesmişti.

 

Bu esnada yetişimi hiçbir şekilde duraksamış değildi. Onca savaş kredisi sayesinde Frijit Okulu İrade Gelişim Büyüsüne yardımı dokunacak bir sürü tıbbi hap alabiliyordu. Bir yandan da Ruh Yaklaştırma Hapı üzerindeki çalışmalarına devam ediyordu.

 

Yetişim hızı bir hayli iyi olsa da ne zaman aklına kendisini büyük çembere taşıyacak Ruhun Başlangıç Hapının fiyatı gelse çok yavaş gittiğinden endişeleniyordu.

 

Fakat yetişim basamağı nispeten yavaş yükselse de Ölmeden Sonsuza Dek Yaşama Tekniği büyük bir ilerleme kaydetmişti. Sonuçta Bai Lin, Bai Xiaochun’un ilaçların Daosundaki yeteneği karşısında şok olmuştu ve ne istese seve seve temin ediyordu.

 

Hatta şahsi kullanımı için talep ettiği tıbbi bitkilerden getirirken bile şikayet etmiyordu. Ona kalırsa Bai Xiaochun fazlasıyla önemliydi.

 

Bir sürü tıbbi bitkiye sahip olan Bai Xiaochun’un Ölmeden Sonsuza Dek Yaşama Tekniğindeki hızı tavan yapmıştı. Ölmeyen Tendonları artık sol koluna yayılmaktaydı. Hatta bir gece sol kolu ışıldamaya başladı ve kanıyla damarları görünecek derecede transparan bir hal aldı.

 

Gözleri irileşen Bai Xiaochun elini yumruğa çevirerek çatırdama seslerinin yankılanmasına yol açtı. Sonra da yumruğunu havaya savurdu, eli neredeyse görünmez olacağı bir hızla hareket etti.

 

Bedeninden yayılan inanılmaz güç hissiyatı ona beden kuvvetinin çokluğu hakkında iyice sağlam bir fikir vermişti.

 

“Başardım! İki bacağımda ve sol kolumda Ölmeyen Tendonlar var. Şimdi kafam, sağ kolum ve gövdemi bitirmem lazım!

 

“Sonrasında Ölmeyen Tendonlardaki işimi bitirmiş ve Ölmeme Kodeksinin üçüncü kısmını sonlandırmış olacağım. Ardından tek yapmam gereken Altın Özden Ruhun Başlangıcına geçmek olacak!

 

“Ruhun Başlangıcına adım atınca da en sonunda Ölmeyen Kemik yetişimine başlayabileceğim!” Ölmeyen Kemikleri düşünmek dahi dudaklarının heyecanla büzülmesine yol açmıştı.

 

Ölmeme Kodeksinin söylediğine göre Ölmeyen Kemiklerin yetişimini yapan kişi özünde yıkılamaz bir fiziksel bedene sahip olurdu.

 

“Ten, et, tendonlar, kemikler, kan!” dedi hafifçe.

 

“Ölmeyen Ten defansif amaçlar için. Ölmeyen Et güç veriyor. Ölmeyen Tendonlar hız sağlıyor. Ölmeyen Kemikler üç faktörü birleştirip inanılmaz bir güç kullanma imkanı tanıyor!” Tüm bunları düşünmek Ölmeyen Kemiklere yönelik beklentisini iyice büyütmüştü.

 

“Ölmeyen Kemiklere geçmeden bile sırf Ölmeyen Tendonların yarısıyla beden gücümün ve Altın Öz yetişim basamağımın birleşimi beni inanılmaz bir pozisyona sokuyor.” Gözlerinde titreşen gururla Gongsun Wan’er heykeliyle gerçekleştirdiği mücadeleyi anımsadı. O zamanlar Cennet-Daosu Altın Özünde olmasına rağmen yalnızca orta evresindeydi.

 

Mücadele esnasında tüm yeteneklerini tam anlamıyla salamamıştı. Ancak işler değişmişti. Büyük çembere yaklaşmış ve bedeninin yarısını Ölmeyen Tendonlara kavuşturmuşken Gongsun Wan’er heykeliyle bir daha karşılaşacağı durumda galibiyeti elinin tersiyle, kolayca alabileceğine emindi!

 

“Büyük Kardeş Zhao Tianjiao Öz Formasyondayken Ruhun Başlangıcındakileri öldürebiliyordu… Ben de yapabiliyor olmalıyım.” Bai Xiaochun yetişim basamağının tüm gücünü salabildiği takdirde sahip olacağı korkunç gücün Zhao Tianjiao’dan aşağı kalmayacağını düşünüyordu.

 

“Bundan böyle Öz Formasyonun son evresinin altındaki hiç kimse bana denk olamaz!” dedikten sonra kuvvetli bir kahkaha patlattı.

 

Bazen güzel şeyler art arda gelirdi. Bai Xiaochun da sol elindeki Ölmeyen Tendonları tamamlayışından üç gün sonra, yaklaşık yarım yıllık sonu gelmeyen deneylerinin ürünü olan, tam olarak aradığı Ruh Yaklaştırma Haplarını üretmeyi başarmıştı!

 

Bu Ruh Yaklaştırma Hapları eskisi gibi siyah değil, altın rengiydi!

 

Etraftaki havayı çarpıklaştıran görünmez bir auraları vardı ve içlerinde dönen birer karadelik görünüyordu.

 

Üstelik haplara çok uzun süre bakmak kişiye ruhu bedenini terk edecekmiş gibi hissettiriyordu.

 

Bai Xiaochun, altın Ruh Yaklaştırma Haplarının yüksek kalite olduğunu daha belirdikleri saniyede çözebilmişti. Hala birtakım kirlilikleri olsa da bu kirlilikler pek sorun yaratmayacaktı.

 

Şu ana dek ürettiği en harika Ruh Yaklaştırma Haplarıyla karşı karşıyaydı.

 

Heyecanlı bir şekilde Bai Lin’e mesajını gönderdikten sonra Zhao Long ve diğer korumalarını alarak Büyük Sete yöneldi.

 

Orada onunla buluşan Bai Lin, elinde tutmakta olduğu altın hapı anında fark etmişti.

 

“Ruh Yaklaştırma Hapı mı?” diye sordu, heyecanlı görünerek.

 

“Aynen öyle!” diyen Bai Xiaochun suratında gururlu bir gülümseme, elinde de hapıyla duvarın ötesine bakıyor, gözleri ışıldıyordu.

 

#Sonunda deneyler sonlandı ve aranan hap yapıldı. Bu defa etkisi ne kadar artmış, kaç ruhu yok edebilecek sorularının cevabını bir sonraki bölümde alırız diye düşünüyorum. O zaman Bai Lin amcamızın heyecanına kapılarak okumaya devam!






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44323 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr