Bölüm 450 : Galibiyet Efsunu!

avatar
5085 18

A Will Eternal - Bölüm 450 : Galibiyet Efsunu!


Çevirmen : Clumsy 

 

Usta Tanrı-Kahin derin bir nefes alırken Song Que suratında bir şok ifadesiyle dikiliyordu. Meseleyi nasıl değerlendirmiş olurlarsa olsunlar o gururlu Zhao Tianjiao’nun Bai Xiaochun’un kamarasına girip de böyle bir şey söyleyebileceğini hayal edemezlerdi.

 

Tabii afallayanlar onlardan ibaret değildi; Zhao Tianjiao’nun iki takipçisi de serseme dönmüştü.

 

Bilhassa Zhao Tianjiao’nun bedel olarak bir deva yaratığı ruhu öne sürmesi dört yetişimciyi de tamamen hayrete düşürmüştü; tarikatta bir deva yaratığı ruhuyla bir Ruhun Başlangıç Hapı alınabiliyordu, bu da ne kadar inanılmaz bir değerde olduklarının göstergesiydi.

 

Bu esnada Bai Xiaochun bağdaş kurmuş bir şekilde oturmaktaydı, ayağa kalkmaya dahi tenezzül etmemişti. Hatta hoşnutsuz bir şekilde kaşlarını çatmış vaziyetteydi.

 

Ardından soğuk bir homurdanmayla kollarını sıvayarak öfkeyle lafa girdi: “Büyük Kardeş Zhao, sen ve ben ilk görüşte iyi anlaştık ve beni sana yardım etmeye ikna eden de samimiyetin oldu. Şimdi de gelmiş bedel ödemekten mi bahsediyorsun? Gerçekten Benim, Bai Xiaochun’un senden gelecek bedeli umursayacak biri olduğunu mu sanıyorsun?!”

 

Yüzü iyice sertleşerek devam etti: “Deva yaratığı ruhu, ha? Hmph! Onlardan birini isteseydim kendim alırdım. Şimdi çıkabilirsin Büyük Kardeş Zhao. Kapı orada!”

 

Usta Tanrı-Kahin ve Song Que ansızın nefes almakta zorlanmaya başlamış, Zhao Tianjiao’nun iki takipçisinin ağızları açık kalmıştı. Takipçiler daha önce bu nesilden hiçbir çırağın Zhao Tianjiao ile bu şekilde konuştuğuna tanık olmamıştı. Fakat tam öne çıkıp Bai Xiaochun’a haddini bildirmeyi planlarlarken Zhao Tianjiao elini kaldırarak onları durdurdu. 

 

Bai Xiaochun’a anlamlı bir bakış atan genç ansızın gülümsedi ki bu da pek nadir yaptığı bir şeydi.

 

“Ne aptalım, kardeşim. Lütfen sinirlenme.”

 

Gülümseyişindeki içtenliği ve sözleri iki takipçinin kalp atışlarını iyice kuvvetlendirmişti. Çok uzun zamandır Zhao Tianjiao’nun takipçisi olmalarına rağmen onu bir kez olsun gülümserken görmemişlerdi. Bu başlı başına şok edici bir şeyken Bai Xiaochun’a yönelik dehşetlerini de arttırmıştı.

 

Bu sırada Bai Xiaochun içten bir kahkahayla ayağa kalktı.

 

“En Büyük Kardeş, doğrusu teklif edebileceğin en iyi şeyi almak isterim. Görüyorsun ya, sana yardım etme sebebim senden hızlıca bir kar elde etmek değil, uzun vadeli bir bedel almak. O bedel de dostluğundan başka bir şey değil!” Bai Xiaochun sözlerinin etkileyici olduğunu düşünüyor ve bu sözleri bulabildiği için kendisiyle gurur duyuyordu.

 

Bu sözler karşısında Usta Tanrı-Kahin ve Song Que birbirine bakmış, Zhao Tianjiao bile şaşırmıştı. Fakat hemen ardından gülümsemesi daha da içten bir hal aldı ve kafasını sallayarak Bai Xiaochun’un önünde oturdu.

 

“Chen Yueshan’a aşığım, Xiaochun. Ne yapacağım?”

 

Bai Xiaochun oturdu ve aralarına bir şişe ruh alkolü yerleştirdi. Usta Tanrı-Kahin de çabucak olayı kavrayarak onlara alkol servis etti. Ardından Bai Xiaochun bardağını kaldırıp bir yudum aldı, gözleri belli belirsiz ışıldıyordu.

 

Zhao Tianjiao da onu aceleye getirmedi ve kendi alkolünden bir yudum alarak Bai Xiaochun’un konuşmaya başlamasını bekledi.

 

Bai Xiaochun düşüncelerini organize etmek için geçirdiği sürenin sonunda durgun ama Daosunu çoktan bulmuş birinin enginliğinde bir ifadeyle lafa girdi.

 

“Aşk karmaşık ve durmadan değişen bir şeydir, kenetlenen düşünce ve duyguların oluşturduğu koca bir dünyadır. İnsanların söz konusu aşk olduğunda işleri net görebilmesi pek yaygın değildir, bilhassa da etkilenecek onca şey varken… Düşünsene; insanın kişiliği, eylemleri, statüsü, diğer ilişkileri ve daha pek çok faktör bu işte rol oynar.”

 

Bu noktada bardağını indirerek yavaşça devam etti: “Birini sevmek basittir. Fakat o kişinin seni sevmesini sağlamak başlı başına bir yetenektir.

 

“Yetişim dünyasına girdim gireli aşk denen bu musibet karşısında eğilip bükülmedim, hatta onlarca yıldır bu alana hükmediyorum. 37,931 aşk mektubu aldım ve on binlerce genç kadının kalbini fethettim. Aşkın pek çok örneğini gördüm ve bu yolda çokça güzel kadına tanık oldum. Bu konudaki her şeyi anladığımı söyleyemesem de tecrübelerime dayanarak bir şeyler öğrendiğimi iddia edebilirim.” Kollarını sıvayarak çenesini kaldırdı, gözlerindeki bakış aklında pek çok engin düşüncenin dolandığını anlatıyordu.

 

Usta Tanrı-Kahinin gözleri iyice irileşmiş, Song Que’nin dudakları küçümsemeyle kıvrılmıştı. İkisi de birbirine bakmış ve karşısındaki kişinin Bai Xiaochun’un küstah ve gösterişçi tavrına yönelik alayını görebilmişti.  

 

Zhao Tianjiao ise kuru bir şekilde öksürdü fakat tam bir şeyler söyleyecekken Bai Xiaochun ansızın delici bir bakış attı.

 

“Sana açıklamak üzere olduğum şeyleri mükemmeliyete eriştirmek ömrümün yarısını aldı. Bu sırda uzmanlaşan kişi yeri göğü sarsabilir, hatta gökyüzünde alametler doğurabilir. Yanlış, çarpık ellere düşecek olursa sayısız genç kadın dehşete düşebilir, bir ıstırap uçurumuna sürüklenebilir… Bu yüzden hepiniz bu sırrın bu odanın dışına çıkmaması gerektiğini hatırlamalısınız!

 

“Aşk savaş gibidir. Savaşta galibiyeti arzularsınız, aşktaysa sevdiğiniz kişinin kalbini kazanmayı!

 

“Bu yüzden Ben, Bai Xiaochun, ömrümde öğrendiğim her şeyi aldım ve tek bir karakterde birleştirdim. Galibiyet!” Konuştukça sesi yükselmiş, daha yoğun bir hal almıştı.

 

“Galibiyet () kelimesini alıp parçalarsanız elinize ölüm (), ağız (), ay(), para () ve ölümlü (凡) geçer!  

 

“Ölüm karakteri ölümcül bir krizin farkındalığını temsil eder. Ağız karakteri düzgün bir iletişimin gücünü, ay karakteri zamanlama ve çevrenin önemini, para karakteri ruh taşlarının önemini, ölümlü karakteriyse bilhassa kritik anlarda ölümlü kalbinizi sakin ve huzurlu tutmanız gerektiğini anlatır.”

 

Bu sözleri işitmek Zhao Tianjiao’nun ifadesini titreştirmişti.

 

Bu tepkisinde yalnız da değildi. Usta Tanrı-Kahin suratını ifadesiz tutamamış, Song Que’nin zihni sayısız düşünceyle dönmeye başlamıştı. Zhao Tianjiao’nun takipçileri bile önemli bir aydınlanma kazanmışçasına soluksuz kalmıştı.

 

Ömürleri boyunca böyle sözler işitmemiş ve üzerine düşündükçe… hepsini daha da anlamlı bulmuşlardı!

 

“İşte bu Aşk Azizi Bai Xiaochun’un tüm kavrayışının özetidir… yani benim gizli yöntemim olan Galibiyet Efsununun!” Sözlerini pekiştirmek için elini yere vurmuş ve çıkan sesin zihinlerde yankılanışıyla odadaki herkesi tamamıyla sarsmıştı.

 

“Bu…” Usta Tanrı-Kahin Bai Xiaochun’a şok içerisinde bakakalmış, zihni Galibiyet Efsunuyla ilgili düşüncelerle dolup taşmıştı.

 

Song Que hayrete düşerek soluksuz kalmış, Bai Xiaochun böyle bir şeyi nasıl akıl etmiş olabilir diye düşünmeye başlamıştı…

 

Zhao Tianjiao ise sakinleşene dek bir müddet nefes alıp verişinin kontrolünü yitirmişti. An itibariyle Bai Xiaochun’un bilgili olduğuna tamamen ikna olmuştu. Sahiden de bir deva gibiydi ve Galibiyet Efsunu da Zhao Tianjiao’yu yıldırım çarpmışa döndürmüştü. Ansızın önünde yepyeni bir olasılıklar dünyası açılmıştı.

 

“Bu herif aşkı savaş alanı olarak görüyor,” diye düşünüyordu, “ve buna bağlı tüm tekniklerle yetenekleri alıp tek bir karakterde bağlıyor… Ne engin bir yetenektir bu?” Zhao Tianjiao ayağa kalkıp kollarını kavuşturarak Bai Xiaochun’un önünde iyice eğilmeden edememişti.

 

Bai Xiaochun ise tamamen sakindi. Ayrıca bir noktada yelpazesini çıkartmış, suratında muammalı bir gülümsemeyle etrafına bakarak yavaşça sallamaya başlamıştı.

 

İşin doğrusu Galibiyet Efsununu tek başına bulmuş değildi. Sahtekâr Karamahzenden bayağı yardım almıştı. Sonuçta sahtekar Karamahzen Kan Akımı Tarikatındayken aşk konusunda bir hayli tecrübe edinmişti… O tecrübeler yüzünden çokça kanlı gözyaşı dökmüş olsa da özel teknikleri olmasa ne o ne de onun yerindeki başka biri böyle bir şey başarabilirdi.  

 

Bai Xiaochun gözlerinde beliren engin bakışla yavaşça devam etti: “Galibiyet Efsunu bir taslaktan ibaret, size bugün anlattıklarım aşkın da savaş gibi olduğunu anlamanız içindi!

 

“Ve şimdi Galibiyet Efsununun özüyle ilgili daha detaylı bir açıklama yapacağım!

 

“Ölüm, ağız, ay, para, ölümlü. İlki ölümcül kriz farkındalığını teslim eden ölüm karakteri. Her an tehlikeli bir tehdit karşısında hazırlıklı olmalı ve kendinize daima krizin burnunuzun ucunda olabileceğini hatırlatmalısınız!

 

“Neticede Büyük Kız Kardeş Chen sıra dışı içsel yetenekle doğan doğal güzellikte bir kız. Onu hiç Daoist partneri olmayan genç bir kadın olarak göremezsin. Yıldızlı Gök Dao Polarite Tarikatında ona gizliden gizliye aşık olan çok ama çok çırağın olduğu aşikar, öyle çoklardır ki sayısını bile bilemezsin!

 

“Hatta tarikatın bütününü unut, bu gemide bile ona aşık pek çok kişinin olduğu kesin, bu yüzden kriz hissiyatını yok sayarsan şimdiden yenildin demektir!” Bai Xiaochun’un sözleri Zhao Tianjiao’nun suratına yediği ilk yumruk olmuştu. Az önce ansızın daha çok şey anladığını hissetmişti ama şimdi korkudan tir tir titriyordu. Doğrusu Chen Yueshan’ı gerçekten umursuyor ama kişiliğinden ötürü ona doğrudan açılmayı imkânsız buluyordu. Ona kur yapmayı nasıl deneyeceğini bile bilmiyordu. 

 

Bu yüzden Bai Xiaochun’un kadınlarla rahatlıkla baş edişini görünce ondan tavsiye almaya gelmişti.

 

En başta aşk mektupları karşısında sarsılmış, sonra da Galibiyet Efsunu meselesi çıkmıştı. Artık Xiaochun’a inancı tamdı ve sırada ne olduğunu sabırsızlıkla bekliyordu.

 

“Peki ne yapmam gerekiyor?!?!” dedi tedirgin bir şekilde.

 

“Sakin ol,” dedi Bai Xiaochun içtenlikle, “henüz bitirmedim. Daima kriz hissini taşısan da bunu suratına asla yansıtmamalısın. Yalnızca kalbinde canlı tutmalısın. Bu sayede… zamanın sınırlı olduğunu daima anlıyor olacaksın!”

 

Zhao Tianjiao sakinleşmek için derin bir nefes aldı.

 

Bunu gören Bai Xiaochun’un gözleri takdir doldu ve başıyla onay vererek devam etti: “Çok iyi. Şimdi iletişimi temsil eden ağız karakterine geçelim. Büyük Kız Kardeş Chen’i sevdiğini söylüyorsun, bu yüzden sıradaki konuya vereceğin yanıtı beklemeyeceğim bile. Ona hislerinden bahsettin mi veya o hislerine yönelik bir şey yaptın mı? Yapmadığın ortada ve bu da iyi. Bu konularda çok aceleci davranmak istemezsin. Fakat onunla iletişime geçmek için daha çok fırsat bulmalı ve bu fırsatlar sırasında da etkileyici ve hazırcevap olmalısın. Bu çok önemli. Tam olarak ne söyleyeceğin konusunda da endişelenme. Sana her şeyi öğreteceğim.”

 

#Aşk azizimiz dersini vermeye başladı... Aşkın savaşa benzediğine bir bağlamda katılıyorum ve tüm kelimeleri tek tek nasıl açıklayıp bağlayacağını da çok merak ediyorum. 
Yalnızca savaş/aksiyon bölümlerinden hoşlananlar için biraz sıkıcı bölümler olabilir ama benim için gayet eğlenceli, doyurucu geçiyor. Umarım sizlerin de hoşuna gidiyordur diyerek devam ediyorum, bir sonraki bölümde görüşmek üzere!






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44305 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr