Bölüm 424 : Yetenek Sınavı

avatar
4338 17

A Will Eternal - Bölüm 424 : Yetenek Sınavı


Çevirmen : Clumsy 

 

Bai Xiaochun’u taşıyan rüzgârın bir tufanı andırarak tüm sınav alanını dolduruşu nedeniyle içeride kalanlar tedirgin bir şekilde, olabildiğince hızlıca dışarı ışınlanmıştı.

 

Sınav alanının dışında belirdiklerindeyse suratlarında öfkeden eser yoktu. Olup bitenlere inanamıyorlardı ve şokta oldukları barizdi.

 

“Bu Bai Xiaochun hangi tekniğin yetişimini yapıyor? O taş golem onu kendi isteğiyle çıkışa gönderdi!”

 

“Bu nasıl mümkün olabilir?”

 

“Kırmızı sınavda lav denizinde yüzmüştü. Turuncuda da taş golemin yardımını aldı. Bu herif nereden geldi?!”

 

Seyirci feryat ederken Bai Xiaochun’un yıldızı turuncu kesitten sarıya geçmiş ve oradaki birkaç bin yıldıza katılmıştı!

 

Bu da Bai Xiaochun’un ilk 5,000e girdiğinin işaretiydi!

 

Sergilenen anlık olaylar nedeniyle Bai Xiaochun’un sınavlarda ilerleyişini bizzat izlemek adına erdem puanı harcayanların sayısı giderek artıyordu.

 

Bu esnada sarı sınav alanında beliren Bai Xiaochun yakınlarında yoğun, buz gibi bir soğukluk hissetmişti ve zeminin titrediğini fark edebiliyordu.

 

Gözlerinde hala bir miktar şaşkınlık mevcuttu; turuncu sınavda yaşananları kolayca sindirememişti. Kalbi korkusunun izleriyle titremekteydi. Bir de golem tarafından son anda kavrandığında hissettikleri vardı. Bunların hepsi onu hayrete düşürmüştü.

 

“Yıldızlı Gök Dao Polarite Tarikatında çok fazla sır var. O taş golemlerin nadir bir yaratık türü olduğu bariz ama sınavın içerisine tıkılmışlar. Tüm sınavlar neden hapis gibi!?” Hem korkudan hem de heyecandan titriyordu. Sonuçta Yaşayan Dağ Büyüsü yetişiminde hatırı sayılır bir adım atmış, öncekinin çok daha ötesinde bir ilerleme kaydetmişti.

 

“Tek yapmam gereken ilk 1,000e girmek, böylece yedi renkli sisli deniz otunu alabilirim. Sonra da hapı üretir ve Yaşayan Dağ Büyüsünün yetişimini tamamıyla yapabilecek kadar güçlenirim!” Bu düşünceyle heyecanlı bir şekilde sarı sınav alanına baktı. Şu ana dek kırmızı ve turuncu alanlarda gördüklerinin yanında şu anki manzara son derece sarsıcı olmuş, Yıldızlı Gök Dao Polarite Tarikatının yöntemlerinden derinlemesine etkilenmesine yol açmıştı.

 

İçerisinde bulunduğu boyut tek bir odadan ibaretti. O odanın ortasındaysa başının etrafında kırmızı ip bağlı iriyarı bir adam mevcuttu. Adam bir elinde tuttuğu bir demir maşayla altındaki kavurucu sıcaklıktaki kılıcı tutmaktaydı!

 

Kılıcın altındaysa tarifsiz bir soğukluğu ifade eden ve dondurucu bir aura yayan siyah bir sıvıyla dolu bir kanal bulunuyordu.

 

İriyarı adam diğer elindeki demir çekiçle de olabildiğince hızla kılıca vuruyordu.

 

Sonucunda doğan patlama sesleri adeta sağır ediciydi.

 

Bu adamın bir demir ustası ve bu odanın da onun atölyesi olduğu ortadaydı! Üstelik Bai Xiaochun normalinden çok daha küçük bir hale gelmiş ve kendisini maşanın üzerinde bulmuştu!!

 

Belki de o küçülmemişti de bu mekân devasa büyüklükte, demir ustası ise bir devdi! Boyutlar dikkate alınırsa bunun gerçek olması durumunda demir ustası da son sınavdaki taş golemlerden ufak olamazdı.

 

Çekicin her inişinde tüm boyut sarsılıyordu!

 

Bai Xiaochun’un beti benzi atmış, zihni bu senaryonun ürperticiliği karşısında uyuşmuştu. Titreyerek önce devasa demir ustasına ve koca çekicine, sonra da maşalar tarafından tutulan kıpkırmızı kılıca ve altındaki kanala baktı…

 

Onun bakış açısına göre bu su bir deniz de olabilirdi.

 

Uzun bir kararsızlık anından sonra dişlerini sıkarak kılıcın üzerine sıçradı. Ve hemen hemen aynı saniyede ayaklarında yükselen ısıyı hissederek yetişimiyle karşı koydu ve ilerlemeye başladı.

 

Paldır küldür ilerledikçe gözlerinde yaşlar birikiyordu. Bu mekân fazla sıcaktı ve acılı çığlıklar atarak havaya sıçramadan edemiyordu. Elinden gelse uçardı fakat bu boyutta uçmak yasaktı.

 

Baş etmesi gereken tek şey ısı değildi, bir de devasa demir çekiç vardı. Kocaman bir yıldız misali kılıcın üzerine kayıyordu ve Bai Xiaochun dikkatli olmadığı takdirde güçlü fiziksel bedeniyle bile korunamaz, anında ezilirdi.

 

“Kendimi öldürteceğim! Öleceğim!

 

“Agghhh!” diye çığlıklar atıyordu. “Lord Bai sıcaktan ölecek!” Buradaki ısı kırmızı sınavdaki lavı fazlasıyla aşıyordu ve Bai Xiaochun bu sınavı geçmek için yapması gereken özel bir şey olup olmadığından emin değildi. Lakin sarı kısmın üzerindeki yeşil kısma geçebilenlerin sayısının yaklaşık binden ibaret olduğunu anımsayabiliyordu. Yani koca Yıldızlı Gök Dao Polarite Tarikatında yalnızca bin küsür çırak bu sınavı geçebilmişti.

 

Tarikatın devasalığını düşününce bin kişi çok ufak bir grup haline geliyordu, buradan da sınavın ne kadar zor olduğunu anlamak mümkündü!

 

Ancak Bai Xiaochun inanılmaz hızlıydı ve Frijit Okulu İrade Gelişim Büyüsü yetişimi yapmaktaydı. Bacak ve ayaklarındaki tüm frijit qi’ye yoğunlaşmış, ısıya aynı derecede bir karşılık verebilir hale gelmişti. Canı hala acısa da hızla ilerleyebiliyordu. Bu noktada kılıcın yüzde otuzunu aşmıştı.

 

“Daha çok hızlanmam lazım…” diye düşünüyor, çok yavaş olduğundan korkuyordu. Sıcak çaydanlıkta yürüyen bir karınca gibiydi ve onu dışarıdan izleyenlerin gözleri irileşiyordu.

 

Bu kişiler sınavlara katılan her türden insanı izlemiş ve pek çoğunun kendince yöntemler denediğini görmüştü. Hepsi bu işin çok zor olduğunu biliyor ve insanlar genellikle bu işi büyük bir temkinlilikle yapıyordu. Aslında çoğu kişi de sınavdaki vaktinin çoğunluğunu etrafı gözlemleyerek geçiriyordu.

 

Sonuçta bu sınav hız veya ısı direnciyle değil titreşimleri anlamakla alakalıydı. Çekicin kılıca her vuruşunda tüm nesne titreşiyor ve aynı zamanda ısının bir kısmı dağılıyordu. Kişi eşzamanlı olarak kılıcın sarsılışından faydalanarak ivmelenebilirdi de. Yani mükemmel zamanlamayla ısıdan zarar görmeden adım adım ilerlemek mümkündü.

 

Bu test özellikle yetişimcilerin ilahi hislerini geliştirmeye yönelikti. Fevkalade bir kontrolle hasar hatırı sayılır ölçüde azaltılabilirdi.

 

Daha önce Bai Xiaochun’un yaptığını yapıp pervasızca, tam hızla koşmaya çalışan hiç kimse olmamıştı.

 

“Bu Bai Xiaochun... o...”

 

“Bu herif kesinlikle hiçbir şeyi normal şekilde yapmayan bir ucube…” Dışarıdaki insanlar birbirlerine tuhaf bakışlar atarken Bai Xiaochun kuyruğuna ateş tutulmuş bir tavşan misali çığlıklar ata ata ilerliyordu. Bu bakışlar bilhassa Bai Xiaochun’un mırıldandığı şeyleri işitebilen çıraklar arasında atılıyordu.

 

“Ne boktan bir sınav bu? Neyi test ediyorlar, insanların ne kadar iyi yandığını mı? Ah, sıcaktan öleceğim!!

 

“Diğerleri bu sınavı nasıl geçmiş? Eminim hiçbiri benim gibi değildir. Muhtemelen hepsi başından sonuna ağlamıştır, hatta belki sürüne sürüne gitmişlerdir!” Bai Xiaochun bu sözler eşliğinde ivmelenerek, ağlamasına ramak kalmış şekilde ilerliyordu. Bir tütsülük sürenin sonunda yolun yüzde yetmişini tamamlamıştı…

 

“Hmmphhhhh! Her zamanki gibi Bai Xiaochun’dan harikası yok!” Süreci tamamlamak üzere olduğunu görünce keyfi yerine gelmişti ve sık sık attığı acı dolu çığlıklara rağmen halinden memnun görünüyordu.

 

“Şimdi düşündüm de bu ısı ayağıma bayağı iyi geliyor.”

 

Herkes tam bir sessizliğe gömülmüş, Bai Xiaochun’un pervasız yöntemi karşısında serseme dönmüştü. Görünüşe bakılırsa üçüncü sınavı bitirmesine ramak kalmıştı.

 

“Sınavı böyle geçmesine imkân yok!!” Pek çok kişi kıskançlıktan bu tarz laflar sarf etmeye başlamıştı.

 

“Lanet olsun. Üçüncü sınavı nasıl böyle hızlı geçer!? Titreşimlerin zamanlamasına dayanarak ilerlemek gerekmiyor muydu?” Buna benzer yorumlarda bulunanların sayısı giderek artarken Bai Xiaochun yüzde doksan civarına varmış ve sona yaklaşmıştı.

 

Fakat kendinden son derece memnunken ansızın bir terslik olduğunu fark etti.

 

“Kılıç neden kımıldıyor?” O şaşkın bir şekilde bakarken onu dışarıdan izleyenlerin suratlarına bir neşe yerleşmişti.

 

Belli ki kılıç üzerinde çalışan dev, sonuçtan hoşnut kalmıştı ve maşayı kaldırdıktan sonra kılıcı aşağıdaki kanalda bulunan siyah sıvıya batırmaya yeltenmişti.

 

“Hahaha! Demiri tavlayacak!”

 

“Bai Xiaochun’un şanssız olduğu kesin. Adamın demiri tavlayacak olduğuna inanamıyorum!”

 

“Bu on seferde bir ancak olur. Bai Xiaochun bunu görecek şanstaymış!” Herkes Bai Xiaochun’un talihsizliğinden bahsederken kıpkırmızı kılıcın üzerinde durmakta olan Xiaochun’un dudaklarından ıstırap dolu bir çığlık çıkmıştı.

 

Ne olduğunu görüyordu ama henüz tepki veremeden önce dev, kılıcı indirmiş ve Bai Xiaochun’un da kılıçla birlikte dondurucu qi kaplı siyah okyanusa dalmasına ramak kalmıştı.

 

Anında geriye doğru sendelemeye başlasa da henüz birkaç adımdan öteye gidememiş ve yedi renkli yeşim kolyeyi çıkarma fırsatı bile bulamamışken siyah sıvı ona doğru akın etmeye başladı. “Hayır, istemi--”

 

#Ya minyatür olduğu ya da yine bir devle karşı karşıya olduğu yeni bir boyutta/sınavdayız. Aslında titreşimleri takip edip ağır ağır ilerlemesi gerekiyormuş ama bizimki bodoslama koştur koştur gidiyor 
Ne yazık ki normalde çok şanslı olan kahramanımız ilk defa şanssız bir olaya denk geldi. Peki bu durumdan nasıl kurtulacak, kurtulursa sonrasında neler olacak? Cevaplar için okumaya devam!






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44346 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr