Bölüm 423 : Durmak Yok

avatar
4477 17

A Will Eternal - Bölüm 423 : Durmak Yok


Çevirmen : Clumsy 

 

Bai Xiaochun’un turuncu sınavın çıkışıyla arasındaki mesafe 3,000 metre kadardı. Sahip olduğu hızla sarı sınava geçmesi azıcık bir vaktini alırdı.

 

Doğrusu ellerinden gelenin en iyisini yapmalarına rağmen rüzgârı ve ilahi kabiliyetleri aşarak onun bulunduğu noktaya gelmeyi başaramayan bir hayli çırak mevcuttu.

 

Pek çoğu onun burayı böyle kolayca aşması karşısında şokta olsa da hiçbiri ona pek dikkat edemiyordu. Sonuçta kendi durumları konusunda endişeleri mevcuttu; konsantrasyonlarındaki en ufak bir bozulma onları anında ölüme itebilirdi.

 

Yoğun tehlikeden ötürü her biri özünde canını riske atmaktaydı.

 

Bai Xiaochun ise diğer çırakların tamamen zıttı bir şekilde taş golemlerin dövüşünü öylece dikilerek izliyor ve dışarıda kendisini izleyen kişileri afallatıyordu.

 

“Bu Bai Xiaochun’un sorunu ne? Bu kısımda özel bir şey yapmasa da gerçekten çok hızlı gitti. Peki neden dışarı çıkmıyor?!”

 

“Bu herif bayağı harika. Şimdiden ilk 10,000e girdi ve sarı kesite adım atar atmaz ilk 5,000e ulaşacak!”

 

“Neden orada dikiliyor ki?”

 

Dışarıdaki yetişimciler kafaları karışık şekilde izliyorken Bai Xiaochun ne yapacağına karar vermeye çalışıyordu. Orada dikilirken Yaşayan Dağ Büyüsüyle ilgili bazı kilit noktalarda aydınlanıyor, geçirdiği her saniyede bunun elinden kaçıramayacağı bir fırsat olduğuna daha da ikna oluyordu.

 

Ne yazık ki ilahi hisleri sınav tarafından sınırlanmıştı ve yalnızca birkaç yüz metreye yayılabiliyordu. Devleri sadece çıplak gözle gözlemleyebilmek de onlara bir perdenin ardından bakıyormuş izlenimi doğuruyordu.

 

“Biraz daha yaklaşıp ilahi hislerimi kullanabilseydim eminim taş golemler hakkında çok daha sağlam bir hissiyat edinebilirdim!” Gözleri kan çanağına dönmüş bir şekilde sağa sola gittikten sonra dişlerini sıktı. “İşler kötüleşirse yedi renkli kolyeyi kullanıp güvenle dışarı çıkabilirim!”

 

Bu düşünceyle atıldığı nokta çıkış değil, aksi istikametti!

 

Herkes anında şok olmuştu fakat Bai Xiaochun hiçbirine şaşkın çığlıklar atma fırsatı tanımadan bir ışık huzmesi şeklinde turuncu sınav alanında hızlandı. Tabii sınavdaki diğer yetişimcilerin gözlerinin irileşmesine yol açmıştı.

 

“Ne yapıyor bu?”

 

Doğruca taş golemlere ilerlerken inanılmaz bir hızı sürdürerek en yakınındaki golemin bacaklarına doğru atıldı.

 

Belli bir mesafeden goleme kıyasla minicik bir böcek gibiydi. Ama fazlasıyla çevikti ve çabucak devin sırtına kadar sıçramayı başarmıştı. En nihayetinde bir çıkıntısında duraksayarak devin her hareketinde sarsılmasına rağmen bağdaş kurmayı, ilahi hisleriyle devi gözlemlemeye başlamayı başardı.

 

Bu noktada insanların şaşkınlıktan nefesi kesilmişti; hem içerideki yetişimciler hem de dışarıda yansıtılan ekranlardan olayı izleyenler şoktaydı.

 

“O... o devin üstüne mi sıçradı?”

 

“Bu Bai Xiaochun deli mi?!”

 

“Bekleyin, yetişime mi başlıyor o? Cennetler! Ne düşünüyor olabilir? Çoğu kişi oradan olabildiğince çabuk çıkmaya çalışır. Ama o geri gitti ve yetişime başlıyor. Orası sınav alanı, yetişim merkezi değil!” Bai Xiaochun’un eylemleri sınavın içinde de dışında da bir kargaşa doğurmuştu.

 

Artık Zhao Yidong’un yıldızı pek de ilgi çekemiyordu. Bai Xiaochun’un eylemleriyse yalnızca turuncu sınavda olmasına rağmen seyircide derin bir şok doğurmaktaydı.

 

Vakit geçtikçe haberler tarikat yetişimcileri arasında yayılıyor, olanlara dikkat kesilenlerin sayısı artıyordu.

 

Bu esnada yetişim seansının ortasında olan Song Que’nin çantası ansızın titreşmeye başlamıştı. Gözlerini açarak yeşim kağıdını çıkarttığında bir arkadaşından gelen kısa mesajı gördü. Taradıktan sonraysa gözleri irileşerek ayağa fırladı.

 

“Bai Xiaochun mu?!” Hiç tereddüt etmeden mağarasından fırladı ve gökkuşağının turuncu kesitine baktı. Orada özellikle parlayan yıldızı gördüğündeyse zihninde Bai Xiaochun’un ismi belirdi.

 

Dışarıdaki hengâme sürerken Bai Xiaochun devin sırtında kalmak için elinden geleni yapmaktaydı. Rüzgarlara katlanıyor, golemin iç yapısını gözlemlemek için ilahi hislerini gönderiyordu.

 

Bu taş golem üzerinde çalışmak için şu ankinden daha uygun bir yer bulamazdı!

 

“Dağla kaynaşmak için,” diye mırıldandı, “önce dağı anlaman lazım!” Bu sözlerle ayağa kalkarak taş golemin sırtındaki çatlak ve yarıklar üzerinde daha da yükselmeye başladı. Taş golem tüm bu süreç boyunca rakibiyle çarpışmış, yeri göğü sarsıcı gümbürdemeler eşliğinde ileri geri sallanmıştı.

 

Bai Xiaochun birkaç seferinde golemin üzerinden düşecek gibi olmuş, özellikle de golemin yediği darbe esnasında etraftaki her şeyle birlikte sarsılmıştı.

 

Bir keresinde de karşıdaki golemin yumruğuyla saldığı ilahi kabiliyet yüzünden kan kusmuştu. Devin sırtındaki yarıklar arasında nispeten gizlenmiş olsa da iç organlarının çökmenin eşiğine geldiğini hissedebilmişti.

 

Yine de gözlerindeki kararlılık bakiydi. Taş yüzeye sıkıca tutunmayı sürdürerek taş golem hakkında daha çok bilgi edinmek üzere ilahi hislerini gönderdi.

 

Herkes soluk soluğa kalmış bir şekilde bu manzarayı izliyordu, hatta taş golemler bile Xiaochun’u fark etmişti. Fakat gözlerindeki garip ışıltılar dışında bir şey yapmamış, dövüşmeye devam etmişlerdi.

 

Bu esnada Sayısız Yıldız Gökkuşağının başka bir noktasında, Sonsuz Dağ Vadisinin dışındaki Taşdağ, aynı yeşilimsi siyah kayanın üzerinde bağdaş kurmuş haldeydi. Yavaşça açılan gözleri sınav alanına çevrildi ve bakışları gökkuşağının turuncu kesitindeki Bai Xiaochun’un yıldızına takıldı. Sonra da gözlerinde garip bir ışık belirirken suratına bir gülümseme yerleşti.

 

“İşte bu zekiceydi.” diye sessizce mırıldandı.

 

Turuncu sınavdaki Bai Xiaochun derin bir nefes almış ve devin üzerinde iyice yükselmişti. Artık taş yaratığın başı hariç tüm iç yapısı hakkında bir izlenim edinmişti. Tabii ki baş en tehlikeli kısımdı. Fakat Bai Xiaochun an itibariyle kendisini ilaç yapımında olduğu gibi Yaşayan Dağ Büyüsüne kaptırmış haldeydi. I ölüme yönelik korkusunu tamamen yitirmiş bir şekilde yükseliyor, taş golemlerse sonsuz mücadelelerine devam ediyordu.

 

Arkasında beliren kanatlarla iyice hızlanan Xiaochun, Dağ Sarsan Darbeye ve hatta sol bacağındaki Ölmeyen Tendonlara bile başvurmuştu. Taş golemin kafasına çıkarken ardında ardışık imgelerden bir seri ve sonik patlamalar bırakmaktaydı. Etrafında esen rüzgarlar yüzünden sabit durması imkânsız olsa da devin kafasından çıkan taş saçlardan birine tutunarak pervasız bir şekilde ilahi hislerini gönderdi.

 

Fakat taş golem kafasına müdahale edilmesinden hoşlanmamış gibi görünüyordu. Kaşlarını çatarak kafasını yana yatırdı ve sınav alanında şiddetli bir rüzgâr oluşmasına sebep oldu. Ansızın tüm yetişimciler ıstırap çığlıkları eşliğinde yeşim kolyeleriyle ışınlanmaya başladı.

 

Bu noktada Bai Xiaochun kendisini daha fazla tutamamış ve devin başından savrulmuştu. Aynı anda taş golem, dağı andıran elini savurarak Xiaochun’u bir insanın sineği yakalamaya çalışması gibi yakalamaya çalıştı.

 

Koca elin görüş alanına girdiğini gören Bai Xiaochun’un gözleri ansızın aydınlanmayla ışıldadı.

 

“Ruhun kaynayışı!” diye kükrerken iki eliyle bir büyü hareketi gerçekleştirerek Yaşayan Dağ Büyüsünde tarif edilen bir ruh kaynaştırma tekniği kullandı. Sonsuz Dağ Vadisinde defalarca bu teşebbüste bulunmuş ve her defasında başarısız olmuştu. Fakat bu defa zihninde ani bir şey doğdu ve taş golemle bir çeşit bağlantı kurduğunu hissetti.

 

Eşsiz, tarifsiz bir bağlantıydı, devin duygularıyla kaynaşmış gibiydi. Onun ne kadar kadim olduğunu görebiliyor, çılgınlığını ve can sıkıntısını sezebiliyordu. Ayrıca bu dünyadan, özellikle de Yıldızlı Gök Dao Polarite Tarikatından ne kadar nefret ettiğini de hissedebiliyordu.

 

Bai Xiaochun’u bir titreme teslim alırken aynı şey taş golemin de başına geldi. Ve gözleri parlak ışıklara kavuşurken Bai Xiaochun’u kavramaya çalışmak yerine onu fırlatmayı tercih etti!

 

Bai Xiaochun ansızın uçurularak tepetaklak şekilde turuncu sınavın çıkışına gönderildi!

 

Zar zor soluk alabileceği bir sürenin sonundaysa çıkış menziline vararak sarı sınava çekildi. Silinmeden önceki son anında arkasına döndüğünde iki devin de kendisine bakmak için duraksadığını görmüştü.

 

Bir an sonraysa gümbürdeme sesleri yeniden yankılanmaya başladı. Belli ki performansları ebediyete dek sonuçlanmayacak, ölene dek durmaları mümkün olmayacaktı!

 

#Bizimki kazandığı ufak bir aydınlanmayla bu sınav alanından sepetlenmiş bulunuyor. Belki devam etmesi daha iyi olurdu ama yapacak bir şey yok. Şimdi sırada yeni bir sınav alanı var, orada neler olacağıysa muamma... 
O zaman bakalım neler olacakmış, okumaya devam!






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44346 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr