Bölüm 416 : Yıldızlı Gök Dao Polarite Süperstarları

avatar
4795 21

A Will Eternal - Bölüm 416 : Yıldızlı Gök Dao Polarite Süperstarları


Çevirmen :  Clumsy 

 

Ruhun Başlangıç Aşaması kudretiyle desteklenen sesin alanı dolduruşuyla Kıvılcım Dörtlüsünün suratları asılmış ve bedenleri titremeye başlamıştı. Aslında ses sıradan bir Ruhun Başlangıç Aşaması yetişimcisine ait olsaydı tepkileri bu kadar ekstrem olmayabilirdi. Sonuçta tüm grup sıra dışı içsel yeteneklere sahip birer Yıldızlı Gök Dao Polarite Süperstarıydı. Sıradan Ruhun Başlangıç Aşaması yetişimcileri onları korkutamazdı.

 

Fakat Feng Youde Ruhun Başlangıç Aşaması sonlarındaydı ve yetişim basamağı çoğu sıradan Ruhun Başlangıç Aşaması uzmanının ötesindeydi, bu yüzden Kıvılcım Dörtlüsünün kalplerini korku doldurmuştu.

 

Tabii ki en korkutucu kısım Feng Youde’nin yetişimi değil, tarikattaki statüsüydü. Herhangi bir gökkuşağı alanının salon efendiliğine yükselmek çok nadir görülen bir meziyetti.

 

Ve daha önemlisi de İblis Katledenler Salonu Efendisi oluşuydu. Dört gökkuşağında da İblis Katledenler Salonu olsa da her biri kendince korkutucu ve gaddardı. Böyle eksantrik bir Ruhun Başlangıç Aşaması uzmanını kışkırtabilen çok ama çok nadir kişi çıkardı ve öfkeyle dolup taşarak ortaya çıkması da Kıvılcım Dörtlüsünün korkudan tir tir titremeye başlamasına yol açmıştı.

 

O dörtlü bile bu durumdayken Li Yuansheng’ten bahsetmeye gerek dahi yoktu. Bir deva klanından geldiği ve o klanın tek bir Ruhun Başlangıç Aşaması salon efendisinden korkmayacağı doğru olsa da Li Yuansheng burada klanın temsilcisi olarak bulunmuyordu. Hür iradesiyle gelmişti.

 

Onunki gibi güçlü bir klan bile ileride Deva Alemine ulaşması mümkün olsa dahi tek bir klan üyesinin yaşadığı zıtlıktan ötürü bir salon efendisini gücendirmeyi riske etmezdi.

 

Li Yuansheng bunu anında anlamış ve dehşet dolmuştu. İçten içe keder içerisinde haykırıyor ve Usta Bulut-Daosunun sözlerini anımsamadan edemiyordu.

 

“Bu Bai Xiaochun’un nasıl böyle güçlü bir destekçisi olabilir!?!?” diye düşünüyordu. Bilhassa titreyen Kıvılcım Dörtlüsünün attığı zehirli nefret dolu bakışları görünce ilk defa her şeyden pişman olmuştu.

 

Cesaretini toplayıp kollarını kavuşturarak konuşmaya başladı: “Kıdemli Feng, lütfen, ben--”

 

Bai Xiaochun az önce Feng Youde’ye şok içerisinde bakıyordu.

 

Ondan yardım talep istediği bir mesaj göndermişti lakin onun bizzat gelişini görmek kendisini derinden sarsmıştı. Sonuçta bu bir tarikat meselesi değildi ve haliyle Feng Youde’nin onu kollamak için geldiği boyut hayallerinin çok ötesinde olmuştu.

 

Bu yüzden Feng Youde’nin duruşunu fark ederek hemen Kıvılcım Dörtlüsünü işaret etti ve Li Yuansheng’in sözünü kesti: “Salon efendisi, zavallı küçük canımı almak isteyen bunlardı. Ve şu herif de beni mülk bayrağımı ona vermem için zorladı! O bayrak yerden çıkarsa öleceğim kesindi!”

 

Kıvılcım Dörtlüsü bile açıklama yapmak için ağızlarını açmıştı.

 

Feng Youde ise havada süzülürken biraz moralsiz hissetmeden edemiyordu. Bai Xiaochun’un mesajını aldıktan sonra ne yapması gerektiğiyle ilgili tereddüde düşmüştü. Bu statüyle Bai Xiaochun’un koruması gibi davranmak çok uygunsuz kaçardı. Ama Cennetkarışı elçisine verdiği sözü düşününce dişlerini sıkmış ve duruma müdahale edeyim demişti.

 

Gelip Kıvılcım Dörtlüsünün Bai Xiaochun’a saldırdığını görünce de kararını vermişti. Bai Xiaochun’a bu durumunda yardım edecek ve bunu ona problem çıkartmayı düşünen diğer çırakları korkutacak bir yöntemle yapacaktı. Böylece ileride bu tarz durumlar yaşanmayacaktı.

 

“Y-yo öyle olmadı efendim!” diye kekeledi Li Yuansheng. “Kıdemli Feng, lütfen dinleyin--”

 

Gözleri soğukluk yayan Feng Youde homurdanarak Li Yuansheng’in lafını kesti ve eşzamanlı olarak elini salladı. Ansızın çıkan görkemli kuvvet bulutları dağıtarak güçlü bir saldırıya dönüştürdü. Bai Xiaochun ve diğerlerini şok edecek şekilde saldırının hedefi olan Kıvılcım Dörtlüsü ağızlarından kanlar fışkırarak, şiddetli bir şekilde 300 metre kadar uçuruldu.

 

“Cehennem olup geldiğiniz yere dönün,” dedi Feng Youde, “ve yetişiminize odaklanın. Bundan böyle bu tarz meselelere karışmayın!”

 

İşlerin ilerleyişini gören Bai Xiaochun da bağırmadan edemedi: “Evet, cehennem olup geldiğiniz yere dönün ve yetişiminize odaklanın. Bundan böyle bu tarz meselelere karışmayın!”

 

Kıvılcım Dörtlüsü düşe kalka ayaklanırken ağızlarından kan sızmaktaydı. En ufak bir isyan sergilemeye cesaretleri olmayan dörtlü kollarını kavuşturdu, Li Yuansheng’e öfkeli bakışlar attı ve arkalarını dönerek uzaklaştı.

 

Bu sırada tir tir titremekte olan Li Yuansheng bilinçsizce gerilemeye başladı fakat henüz fazla uzaklaşamamışken Feng Youde’nin buz soğukluğundaki bakışlarını üzerinde hissetti. Ardından Feng Youde elini salladı, kuvvetli bir rüzgârı Li Yuansheng’e ulaştırdı ve çığlıklar atıp kan kusarak uzaklaşmasını sağladı.

 

“Bai Xiaochun’a beslediğin kinin süresi umurumda değil. Sorun çıkarmakta ısrarcı olursan sağlam bir eğitim için İblis Katledenler Salonuna alınmanı emrederim.” Bu sözler karşılığında tam bir dehşet ifadesine bürünen Li Yuansheng hiç olmadığı kadar şiddetli titremeye başladı. Hem İblis Katledenler Salonuna katılmaya dair en ufak bir arzu taşımıyor hem de Bai Xiaochun’un arkasında böyle güçlü biri olduğu için inanılmaz bir hüzün ve pişmanlık hissediyordu. Başını eğdikten sonra bir daha Xiaochun’a sorun yaratmayacağına yemin ederek uzaklaşmaya başladı.

 

Bu tehdit karşısında ne kadar korkmuş olduğunu gören Bai Xiaochun ise kendisini heyecanlı bir şekilde bağırmaktan alıkoyamadı: “Adam haklı, Li Yuansheng! Eğer beni bir daha kışkırtırsan gelip İblis Katledenler Salonunda bana katılabilirsin! Hey, nereye gidiyorsun? Dur bir saniye, tavernamı yok ettin! Bana borçlusun!”

 

Kalbi kan ağlayan Li Yuansheng dişlerini sıkarak arkasına bir çanta fırlattıktan sonra iyice uzaklaştı.

 

Her şeyin çözüme kavuşuşuyla neşe dolan Bai Xiaochun ise Feng Youde’ye döndü, kollarını kavuşturarak eğildi.

 

“Çok teşekkürler, Salon Efendisi!”

 

Feng Youde Bai Xiaochun’a baktı, boğazını temizledi ve cesaretlendirici bir iki söz ettikten sonra arkasını dönerek uzaklaştı. Biri tarafından çağrılmış olmak onu çok rahatsız etmişti.

 

Feng Youde’nin gidişinden sonra Xu Baocai ve diğer Mavi Ejder Cemiyeti yetişimcileri Bai Xiaochun’a bir tanrı gözüyle bakmaya başlamıştı.

 

Yaşadıkları ölümcül krizin böyle bir şekilde çözümlenebileceğini asla hayal edememişlerdi.

 

Elini sallayışıyla bir Ruhun Başlangıç Aşaması yetişimcisini çağırmış olması olayı izlemeye gelenler de dahil olmak üzere herkesi sarsmıştı.

 

Mevcut herkesin ışıltılı bakışları altındaki Bai Xiaochun, Xu Baocai ve diğerlerine doğru kasıla kasıla yürüdü, göğsünü kabarttı ve bolca erdem puanı teslim etti. Sonra da gözleri ışıklar saçarak gururlu bir şekilde Gökkuşağının Gök Çeyreğine, ölümsüz mağarasına döndü.

 

“Onun için bu kadar önemli olduğuma inanamıyorum.” diye düşünüyordu. “Onu çağırdığımda istemiyor gibi görünse de geldi. Aslında Gök Çeyreği tepe lordu da onu gördüğümde öyle bir ifade takınmıştı…

 

“Biri onları beni kollamaları için zorluyor mu ki? Ama kim?”

 

Vakit geçti ve bir ay geride kaldı. Bu süreçte ne Li Yuansheng Bai Xiaochun’un başına bir bela açmış ne de İblis Katledenler Salonu onu bir göreve göndermişti.

 

Salona her ziyaretinde hoşuna giden bir şey görürse alıyordu. Tek istisnasıysa yalnızca Yıldızlı Gök Dao Polarite Süperstarlarının erişebileceği fazlasıyla nadir ve kıymetli nesneler oluyordu.

 

Ancak Bai Xiaochun bu şeylere pek de kafayı takmıyordu. Hayat güzeldi ve yetişimi yavaşça ilerliyordu.

 

En nihayetinde gökkuşağının ikinci katında Ölmeyen Dağ Büyüsü yetişimi yapmak istediği takdirde tek yapması gerekenin tek kullanımlık özel bir İblis Katledenler Salonu madalyası almak olduğunu fark etmişti. Ve pek de pahalı olmadıkları için birkaç tane alabildi.

 

İkinci katın solu deva başpapaza, sağıysa tarikat liderine ayrılmıştı.

 

Sağdaki gökkuşağı aynı zamanda Sayısız Yıldız Gökkuşağı olarak bilinirdi.

 

Sayısız Yıldız Gökkuşağı pek çok eşsiz eğitim ve sınava ev sahipliği yapar, bunlara da uygun komuta madalyonlarına sahip olan çıraklar katılırdı.

 

Sayısız Yıldız Gökkuşağı ismini alışının bir sebebi vardı ve bu da Yıldızlı Gök Dao Polarite Süperstarları listesinin orada sergileniyor oluşuydu. O yetişimciler tüm doğu yetişim dünyasını sarsabilecek tiplerdi!

 

Yıldızlı Gök Dao Polarite Süperstarları listesi oldukça göz alıcıydı; Sayısız Yıldız Gökkuşağının yaklaşık yüzde otuzunu kaplıyor ve pek çok parlak yıldızın oluşturduğu koleksiyon görünüyordu.

 

Yıldızlar gökkuşağının yedi rengine dağıtılmış haldeydi ve pek çoğu kırmızı kısımdaydı; onlar öylesine tıklım tıklımdı ki saymak imkansızdı. Geri kalanların dağılımıysa şu şekildeydi: on binlerce turuncu, binlerce sarı, bin yeşil, dört-beş yüz mavi, yüzü biraz aşacak kadar lacivert... En tenha olansa yalnızca sekiz yıldızlı mor kısımdı!

 

Bu renklerin her biri farklı bir sınavı, yıldızlarsa farklı Seçilmişleri temsil ediyordu!

 

Sadece bu gökkuşağında yer alanlar Yıldızlı Gök Dao Polarite Süperstarları olarak değerlendirilebilirdi. Tabii ki bunu başaramayan çooook fazla kişi olduğu için listeye adını yazdırabilenler çokça tanınır ve kıskançlık malzemesi olurdu.

 

Ayrıca bu trendi büyütme amacıyla tarikat formasyonuna özel bir fonksiyon verilmişti; bu yıldızlardan herhangi birine yakından bakan kişinin zihninde o Seçilmişin ismi beliriyordu.

 

Bu yüzden Yıldızlı Gök Dao Polarite Süperstarlarından biri olma konusunda tamamıyla kararlı sayısız çırak söz konusuydu.

 

O gökkuşağına isimlerini kazıdıkları takdirde o isimlerle yeri göğü sarsabileceklerdi. Tabii ki yalnızca Ruhun Başlangıç Aşaması altındaki yetişimciler birer Yıldızlı Gök Dao Polarite Süperstarı olabilirdi!

 

#Bir de şu bölümü çevirirken kulaklarımda 'karşında süpeeerstaaaar' şeklinde nahoş bir melodi çınlamasa çok daha iyi olacaktı 
O değil de bizimkinin süperstar olmak için uğraşmaması beni şaşırtıyor. Aslında şımartılmayı ve ünlü olmayı hiç sevmez(!) ama yine de bunu ister diye düşünmüştüm. Gerçi daha konuşmak için erken, belki de listeye adını yazdırmak isteyecektir, okuyup göreceğiz.
Hadi bir sonraki bölümde görüşmek üzere!

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44752 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr