Çevirmen : Clumsy 

İlahi Gök Cemiyeti patronu keyiflenmiş ve hemen yolu göstermek adına öne düşmüştü. Li Yuansheng’I çevreleyen diğer yetişimciler gökkuşağı alanındaki çeşitli klanların zenginleriydi. Klanları tarafından kuşatıldıkları yetişim kaynakları sayesinde yetişim basamakları Öz Formasyon aşamasında olmalarına rağmen fazlasıyla yüksekti.

Genel konuşursak zaman harcayacak pek az şeyleri vardı, dolayısıyla böyle ilginç bir aktivite olduğunu görünce hepsi kahkaha ve sohbetler eşliğinde Li Yuansheng’in peşine takılmıştı. Art arda ışınlanma portalına girişlerinden sonraysa Gök Şehrine ulaşıldı.

İlahi Gök Cemiyeti patronu çok heyecanlı olsa da bu zengin züppelerin bir şeyle ilgilenme hızlarının ondan soğuma hızlarında da geçerli olduğundan haberdardı. Bu yüzden hiç vakit harcamadan aceleyle batıya yöneldi.

“Mavi Ejder Cemiyetinin patronu tam bir kötü adam!” dedi. “Yarattığı Ultra Açlık Yardım Hapı pek çok yoldaş çırağımıza zarar verdi!

“Ayrıca tarikat tarafından yasaklanacak kadar kötü olan Fantezi Haplarını da o icat etti. Kötücül eylemleri yüzünden Gök Şehrinde ondan nefret eden kişi sayısını tahmin etmek dahi imkânsız!

“Genç Lordum, şu anda sadece klanın hayrına hareket etmiyorsunuz, tüm Yıldızlı Gök Dao Polarite Tarikatını tehdit eden bir şeytanı yok edeceksiniz!”

İlahi Gök Cemiyeti patronu yol boyunca Li Yuansheng ve yanındakilere türlü türlü saçmalık sıralamış, onlar da anlatılanları pek inanmasalar da gülünç bulmuştu.

“Onu tam anlamıyla yok edemem.” dedi Li Yuansheng soğukkanlı bir şekilde. “Eğer özel mülkü varsa kesinlikle güçlü destekçileri de vardır. Ama bir deva klanını gücendirmişken bu desteğin ona yardımı dokunmaz.” Li Yuansheng hem zengin hem de bir deva klanı Seçilmişiydi ve kibirli doğasına rağmen övgüler veya yağcılık karşısında kendinden geçecek biri değildi. “Tabii ki ben bu meseleyi hallettikten sonra sürecin nasıl ilerleyeceğini biliyor olmalısın.”

Bu sözlerle İlahi Gök Cemiyeti patronuna anlamlı bir bakış attı ve patron ne ima edildiğini anında kavradı, Li Yuansheng yardımı karşılığında erdem puanı bekliyordu! Anladığını belli ederek hızlıca başıyla onay verdi.

Li Yuansheng de hafif bir gülümsemeyle karşılık verdi. Ona kalırsa Mavi Ejder Cemiyetiyle çarpışmak pek büyük bir mesele değildi, bu yüzden batı yolculuğunda arkadaşlarıyla sohbet edip gülüşmeye devam etti.  

Yol boyunca onları fark eden bolca Gök Şehri yetişimcisi olmuş ve çoğu şaşkına dönmüştü. Çünkü İlahi Gök Cemiyeti patronu hariç tüm grup sarı cüppeliydi.

Bunca sarı cüppeliyi görmek pek çoklarının kalbini hayret ve kıskançlıkla ürpertmişti. Bu grubun gökkuşağı alanından geldiği barizdi.

Yöneldikleri yeri anlamalarıysa çok sürmemişti: batı alanı! Ne planladıkları üzerine tahminler dökülmeye başlamış, bir sürü kişi temkinli bir şekilde peşlerine takılmıştı.

Çok geçmeden takipçilerinin sayısı birkaç yüzü buldu. Li Yuansheng onlara pek dikkat etmiyordu; bir deva klanı Seçilmişi ve sarı cüppeli bir çırak olarak doğu yetişim dünyasında nereye gitse böyle karşılanmaya alışkındı.

Grup pek acele etmeden yolculuğuna devam etmekteydi. En nihayetinde çöle ulaşıldı, artık harabeleri ve yanındaki devasa tavernayı görebiliyorlardı.  

Akşam vakti olmasına rağmen gelip giden çokça çırak mevcuttu. Li Yuansheng ve diğer sarı cüppelileri görmekse alandaki tüm çırakların suratlarına şok ifadeleri yerleştirmişti.

“Sarı cüppeliler!”

“Baksanıza ne kadar da çoklar! Ve yanlarındaki adama bakın. O İlahi Gök Cemiyetinin patronu değil mi?!?!”

“Şaşırmaya gerek yok. İlahi Gök Cemiyetinin arkasında bir deva klanı vardı, en sonunda Mavi Ejder Cemiyetinin icabına bakmaya gelmişler!!”

İnsanların şaşkın bakışlarını alan Li Yuansheng ve arkadaşları Öz Formasyon yetişimlerini pervasız bir şekilde salarak tavernaya yönelmişti. Ansızın yeri göğü dolduran gümbürdemelere şiddetli bir rüzgâr eşlik etti. Ve alana çöken yoğun baskı tüm yetişimcilerin titremesine yol açtı.

Göklerden katman katman baskı çöküyormuş, yetişimcilerin omuzlarına art arda dağlar sıralanıyormuş gibiydi. Tavernadaki Mavi Ejder Cemiyeti yetişimcileri asık suratlarla alarm çığlıkları atmaya başlamıştı.

Bu sırada Usta Tanrı-Kahin gözlerinde garip bir ışıltıyla açığa çıktı. Çılgınca erdem puanı birikimi sayesinde yakın zamanda Kuruluş Kadrosunun büyük çemberini aşmış ve Öz Benzerine ulaşmıştı.

Büyük Şişman Zhang da açıktaydı. Onun yetişimdeki ilerlemesiyse diğer Dao Koruyucılarının ötesindeydi. Sebep belki Cennetkarışı Nehri yakınlarındaki ruhsal enerjiye yakınlığı belki de ruh güçlendirmedeki yeteneğiydi. Buna bir de erdem puanlarının yardımı eklenince şimdiden Kuruluş Kadrosunun büyük çemberine ilerlemişti.

Bu yüzden olanlara bakmaya çıktığında oldukça etkileyici bir figür çizmişti. Tabii belirsizlikle titreşen ifadeleriyle Xu Baocai ve Chen Manyao da ortaya çıkmıştı. Öz Formasyon baskısı yayan bir düzine civarı sarı cüppeliyi görmekse hepsini afallatmıştı.

Bu esnada son derece heyecanlı görünen İlahi Gök Cemiyeti patronu bağırdı: “Patron Mavi Ejdere hemen cehennem olup buraya gelmesini söyleyin!”

Mavi Ejder Cemiyetine olan nefreti öylesine barizdi ki bu sözleri tam bir tatminle sarf edebilmişti.

Olacakları seyretmeye gelen birkaç yüz gözlemci olanlar karşısında gözlerini irileştirmeden edememişti.

“Mavi Ejder Cemiyetinin işi bitti…”

“İlahi Gök Cemiyeti çok güçlü! Arkalarında bir deva klanı var… Deva klanının tek bir emri onları memnun etmek için deliren sayısız yetişimcinin harekete geçmesi için yeterlidir!”

“O herifi daha önce görmüştüm. Adı Li Yuansheng! Cennetler! O Yıldızlı Gök Dao Polarite Süper Starları arasında ilk 900de!!” Bu açıklamalar herkesin duyabileceği yükseklik ve netlikteydi.

Yalnızca Seçilmişler arasındaki gerçek süper starlar bu listede ilk 1,000e girebilirdi. Neticede Yıldızlı Gök Dao Polarite Tarikatı devasa bir tarikattı, öylesine büyüktü ki herhangi bir yabancının içerideki çırak sayısını hesap etmesi mümkün değildi.

Kalabalık bir hengame doğurur ve İlahi Gök Cemiyeti patronu meydan okumasını gerçekleştirirken Bai Xiaochun dışarıda ne olduğuna bakmak için bir pencere araladı. Yukarıda süzülen bir düzine adamı gördüğündeyse gözlerini devirmekle yetindi. Sonuçta burası onun özel mülküydü, yani endişeleneceği bir şey yoktu. Bu düşünceyle boğazını temizleyerek açığa çıktı.

“Bu tantananın arkasında kim var!?” derken balkondan küçümseyici bir şekilde kaşlarını çatıyordu. “Gidin buradan, hepinize diyorum!”

Bu sözlerle elini sallayarak yedi renkli bayrağının büyü formasyonunu aktive etti. Ansızın davetsiz misafirleri uzaklaştırmaya yönelik menekşe rüzgarlar yayıldı. Fakat Li Yuansheng tam da o anda gülümseyip bir yeşim kâğıt çıkartarak parmağını üzerine bastırdı.

“Formasyon dağılsın!”

Bu sözlerin ağzından çıkışıyla formasyonun gücü hiç var olmamışçasına dağıldı. Ve Bai Xiaochun’un ağzı açık kalırken Li Yuansheng etrafındaki beyaz alevlerle bir meteor misali harekete geçti.

Yaklaştıkça Öz Formasyon yetişim basamağının gücü patlak veriyor, yoğun bir baskıya dönüşüyordu. Belli bir mesafeden cennetin alevlerini andırıyordu ve doğruca Bai Xiaochun’un önünde belirmek üzereydi.

“Bana kendimi tekrar ettirtme,” dedi Li Yuansheng tam bir küçümseme ve alay içeren bir ifadeyle. “Cehennem olup buraya gel dedim!”

Şok edici alevlerin görüntüsü Bai Xiaochun’un gözbebeklerinin kısılmasına yol açmıştı. Bu kişinin yetişimi kendisininkiyle aynıydı: Öz Formasyon ortası. Ayrıca sıra dışı bir kuvvetle saldırmıştı. Hatta hiçbir şeyini esirgememiş görünüyordu ki bu da yalnızca Bai Xiaochun’a ciddi bir hasar vermekle yetinmeyip tavernayı da yıkmak istediğinin göstergesiydi!

Usta Tanrı-Kahin ve diğer Dao Koruyucuları alarm çığlıkları atsa da Bai Xiaochun’un tepesi atmıştı. Burası onun eviydi ve birinin haydut gibi ortaya çıkıp evini yok etmek istemesi öfkesini alevlendirmişti.

“Asıl sen cehennem olup git!” derken sağ eliyle bir büyü hareketi gerçekleştirdi. Frijit Okulu İrade Gelişim Büyüsü anında patlak verdi ve şok edici bir frijit qi dalgalar halinde avucundan çıkarak 3,000 metrelik alandaki her şeyi dondurdu.

Li Yuansheng’in cennetsel aleviyse Bai Xiaochun’un sağ avcuyla buluştu ve saptırılarak etrafa yayıldı. Fakat tavernanın donuk bina ve yapılarına etki edememekle birlikte kendisi de küçük donuk taç yapraklara dönüştü!

Li Yuansheng’inse kendisine yaklaşan frijit soğukluk karşısında suratı asıldı. Garip bir şekilde frijit qi’yi dağıtamıyordu, qi sayısız minik buz küpüne dönüşüyor ve adamın ağzının kenarından sızan kanları donduruyordu.

Fakat nefes alışverişi etkilenmemişti ve bu sayede bağırabildi: “Geri kalanlar güçlerini birleştirsin ve --”

Lakin henüz cümlesini bitirememişken Bai Xiaochun’un bakışları yukarı çevrildi. Frijit qi etrafında hareketlendi, alevleri tamamen tarihten silerek harekete geçti ve Xiaochun Li Yuansheng’e atıldı.

Elde edebildiği hız sayesinde sadece bir saniyede Li Yuansheng’in önüne vardı ve çabucak bir büyü hareketi gerçekleştirdi. Karşılığında alandaki frijit soğukluk Li Yuansheng’e ilerledi ve o da asık suratı eşliğinde yeni bir saldırı saldı. Bir an sonra alanı kuvvetli bir patlama doldurdu ve hava koca bir ağız formunda Bai Xiaochun’u tüketmeye yeltendi.

“Xiaochun!!” diye bağıran Büyük Şişman Zhang yardım etmek istemiş fakat ne yazık ki başarılı olamamıştı.

Ancak beklenmedik bir şekilde koca ağızın yutmak üzere olduğu Bai Xiaochun ansızın ortadan kaybolmuştu. Tekrar belirdiğindeyse bir düzine civarı Öz Formasyon yetişimcisinin arkasındaydı. Sert ifadesi ve kabaran öldürücü aurasıyla Karamahzen zamanlarına dönmüştü!

Bir an sonra arkalarına dönen Öz Formasyon yetişimcileriyse suratlarında tam bir kuşkuyla alarm çığlıkları atmaya başlamıştı.

“Işınlanma mı? Bu imkânsız!!”

#Bizimkine saldırabilirsiniz ama evine ve dostlarına saldırdığınız anda uyuyan devi uyandırırsınız arkadaşlar, insanların artık bunu öğrenmesi lazım. Kendisiyle aynı seviyede bir düzine adam söz konusu ama bizimkinin ne derece güçlü ve şanslı olduğunu bildiğim için benim kafam rahat. O zaman bakalım sahiden de hepsinin icabına bakacak mıymış ve eğer bakarsa ne olacakmış, okumaya devam!