Bölüm 379 : Yıldızlı Gök Dao Polarite Tarikatı

avatar
5160 16

A Will Eternal - Bölüm 379 : Yıldızlı Gök Dao Polarite Tarikatı


Çevirmen : Clumsy 

 

Cennetkarışı Nehrinin esas doğusu Orta Sahaların ötesinde uçsuz bucaksız ve görkemli bir şekilde uzanıyordu, öylesine büyük bir alandı ki sonunu görmek mümkün değildi. Tüm Orta Sahalar yetişim dünyası bile bu alanla kıyaslanamazdı.

 

Yeterince ilerlendiği takdirdeyse nehrin denizden aktığı alana ulaşılıyordu!

 

O alanda herhangi bir tarife meydan okuyan genişlik ve yoğunlukta bir şelale bulunuyordu. Devasa bir dağ uzunluğundaki şelale öylesine iriydi ki bir ucundan diğerini görmek imkansızdı. Akan sular Cennetkarışı Nehrinin doğusuna dönüşmekteydi!

 

Şelalenin tepesinde ne olduğunu hayal etmekse kolaydı: Cennetkarışı Denizi!

 

Alandaki ruhsal enerji de tarif edilemeyecek güçteydi; Orta Sahaların ruhsal enerjisiyle kıyas dahi yapılamazdı. İşte o alan Yıldızlı Gök Dao Polarite Tarikatı karargahlarına aitti.

 

Şok edici bir şekilde karargahlar şelalenin dibindeki sonsuz sislerden yükseliyordu. Şelalenin üzerindeyse üç katta organize edilmiş yedi gökkuşağı uzanıyordu.  

 

İlk ve en yüksek kat tek gökkuşağından oluşuyordu. İkinci kat sol ve sağ olmak üzere iki gökkuşağına sahipti. Altlarındaysa tek sıra halinde dört gökkuşağından oluşan üçüncü kat bulunuyordu.

 

Şelalenin büyüklüğü gökkuşaklarını iyice görkemli kılıyordu. Şaşırtıcı bir şekilde o yedi gökkuşağı da Yıldızlı Gök Dao Polarite Tarikatının parçalarıydı!

 

Belli bir mesafeden bile belli belirsiz çılgınca figürün havada ileri geri ilerlediğini görmek mümkündü, bu da tarikatın ne kadar devasa olduğunun göstergesiydi!

 

Ayrıca gökkuşakları tarikatın sadece bir kısmıydı. Daha yukarılarında, şelalenin en tepesinde muazzam bir antik savaş gemisi mevcuttu!

 

Simsiyah gemi olabilecek en kadim aurayı yayıyordu. Korkutucu bir havası vardı, hatta belki de tarikatın saklı güçleri olan hayaletimsi figürleri içeride görmek dahi mümkündü.

 

Bunlara ek olarak iki yakada ikişer adet olmak üzere dört devasa şehir de Cennetkarışı Nehri çevresine yerleşmişti.

 

Bu şehirlerin her biri Orta Sahaların dört büyük tarikatından herhangi birinden genişti ve milyonlarca insana yuva olduğu belliydi. Tarikatın bu görünümü bile herkesi sarsmaya kafiydi.

 

Burası Yıldızlı Gök Dao Polarite Tarikatıydı!

 

Şelalenin dibinde dört devasa şehir.

 

Şelaleden yükselen yedi gökkuşağı.

 

Ve şelalenin ardında Cennetkarışı Denizi!

 

Koca dev az önce havadan çıkışını yaparak Yıldızlı Gök Dao Polarite Tarikatına belli bir mesafede belirmişti. Bai Xiaochun devin kafasından tarikata bakıp iç çekmekte, soluksuz kalmaktaydı. Tek başına bu manzara bile zihnini bulandırmaya yetmişti.

 

Ardından yaklaştıkça ruhsal enerjinin yükseldiğini, neredeyse rahatsız edici bir seviyeye geldiğini fark etti.

 

Bai Xiaochun bu tepkisinde yalnız değildi. Herkesin soluğu kesilmişti.

 

Usta Tanrı-Kahinin suratına tam bir şok yerleşmişti. “Bunu nasıl yapmışlar? Gökkuşakları maddesel değildir ama Yıldızlı Gök Dao Polarite Tarikatı karargahlarını üzerlerine kurmuş!”

 

“Haklısın.” diyen Chen Manyao sesini kısık tutmuştu. “Gökkuşakları maddesel değildir. Fakat Yarı Tanrı Alemindeki uzmanlar maddesel olmayan şeyleri alıp daimi kılabiliyor!

 

“Üstelik yedi gökkuşağı rütbe sistemiyle katı bir şekilde birbirinden ayrılıyor. Rütbeler aşağıdan yukarıya şu şekilde: Yıldızlı, Gök, Dao, Polarite, Ölümlü, Dünya, Cennet!

 

“En üstteki gökkuşağını görüyor musunuz? O Cennet! Bir aşağısında Dünya ve Ölümlü var. Alt katı oluşturanlarsa Yıldızlı, Gök, Dao ve Polarite!

 

“Biz Nehre Meydan Okuyan Tarikattanız ama teknik olarak Gök Nehir Kortu sayılırız. Bu yüzden varış noktamız üçüncü kattaki ikinci gökkuşağı olacak!” Bai Xiaochun Chen Manyao’nun Yıldızlı Gök Dao Polarite Tarikatı hakkındaki tüm bilgilerini anlatışını hevesle dinliyordu.

                      

“Nehir yakasındaki o dört şehir dış kesimden fazlası değil. Görüyorsunuz ya, Yıldızlı Gök Dao Polarite Tarikatının rütbe sistemi bizim alışkın olduğumuzdan biraz farklı.” Gongsun Wan’er bile Chen Manyao’nun çok şey biliyor oluşu karşısında şaşırmış, dikkatlice dinlemeye başlamıştı.

 

Bu sırada Deva Alemi oğlanı gözlerini açarak kafasını çevirdi. “Çok şey biliyor gibi görünüyorsun küçük kız.”

 

Chen Manyao’nun suratı titreşti. Ve bir Devayı öfkelendirmekten korkup ellerini gergince kavuşturarak şöyle dedi: “Lütfen kusura bakmayın Kıdemlim.”

 

“Bakmadım.” dedi oğlan soğukkanlı bir şekilde. “Sen ne kadar çok açıklama yaparsan ben tanıtımımda o kadar az kelimeyi ziyan ederim. Hepiniz dinleyin. Kızın söylediği gibi Yıldızlı Gök Dao Polarite Tarikatında rütbe farklılığı ve organizasyon pek çok tarikattan farklıdır ve bu kasti bir durum.

 

“Pek çok tarikatta dış kesim, iç kesim, meclis, miras kesimi veya bunların benzerleri bulunur. Fakat Yıldızlı Gök Dao Polarite Tarikatında öyle değil. Biz renklere göre organize olmuş durumdayız. Kırmızı, turuncu, sarı, yeşil, camgöbeği, mavi ve mor. Kim olduğunuzun önemi yok, Ruhun Başlangıcının altında olduğunuz sürece bu rütbe sistemine uymak zorundasınız. Herkes kırmızı cüppeli bir çırak olarak başlar ve yükselir. Yükselme ise yetişim basamağına değil, elde edilen erdem puanına bağlıdır!

 

“Ne kadar erdem puanın olursa rütben de o kadar yükselir. Yeni gelenler gökkuşaklarına adım dahi atamaz. Sadece sarı cüppeli ve yukarısında olanlar gökkuşağına basma hakkı kazanır.” Oğlan konuştukça dev de ilerliyor, topluluğu şelalenin sol yakasındaki ikinci şehre taşıyordu.

 

“Pek iyi, işte bu şehirden başlayacaksınız. En sonunda nereye ulaşacağınızsa talihinize kalmış.” Bu sözlerden sonra ayaklandı ve kolunu sıvayarak Bai Xiaochun’a bir yeşim kâğıt uçurdu. “Bu kâğıdı al. Şehre ulaştığında biri sizin için her şeyi ayarlayacak.” Ardından kolunu bir kez daha sallayarak Bai Xiaochun ve diğerlerini devin kafasından uçurdu. Akabinde dev kükredi ve gökte açtığı yarığın içerisinde gözden kayboldu.

 

Oğlan da aynı şekilde yitip gitmiş, ikinci kat gökkuşağının ötelerinde yeniden ortaya çıkmıştı!

 

Bai Xiaochun oğlanın gidişiyle rahat bir nefes aldı. Ardından sayısız insanı taşıyan koca şehre ve ardındaki şelaleyle gökkuşaklarına baktı.

 

Burası devasaydı ve ortama tamamen yabancı olan Xiaochun kendisini bu garip arazide bir yabancı gibi, tamamen ıssız hissetmişti.

 

“Bu dört büyük şehrin basit isimleri var.” dedi Chen Manyao. “Yıldızlı Şehir, Gök Şehri, Dao Şehri ve Polarite Şehri. Şehirlere girdiğinizde herhangi birini küçümseme hatasını yapmayın. Orada turuncu cüppeli olmaya erdem puanı yetmeyen güçlü yetişimli kişiler olabilir.

 

“Unutmayın, Yıldızlı Gök Dao Polarite Tarikatında Ruhun Başlangıcının altındaki herkes bir çıraktır ve rütbeleri cüppelerinin kıyafetlerine göre belirlidir, yetişimlerine göre değil. Yıldızlı Gök Dao Polarite Tarikatı yetişimcilerine sıkça yedi renkli çıraklar denmesinin sebebi de bu!”

 

Chen Manyao’nun açıklamaları sayesinde Bai Xiaochun ve grubu Yıldızlı Gök Dao Polarite Tarikatında çok da yabancılık çekmemeye başlamıştı. İşler şimdiden daha net olmaktaydı.

 

“Gökkuşağının birinci ve ikinci katlarına ulaşmak için ne gerekli?” Gongsun Wan’er ansızın bu soruyu yöneltmişti.

 

Gongsun Wan’er konusunda çoktandır son derece temkinli olan Chen Manyao bildiklerini gizlemek adına hiçbir teşebbüste bulunmadı.

 

“İlk gökkuşağına Cennet Gökkuşağı da denir ve Yıldızlı Gök Dao Polarite Tarikatının tek yarı tanrı başpapazına aittir. Altındaysa solda Dünya Gökkuşağı, sağdaysa Ölümlü Gökkuşağı var. Dünya Gökkuşağı devalara ait, Ölümlü Gökkuşağı ise tarikat liderine. Ayrıca pek çok sınav orada gerçekleşiyor ve özel yetişim alanları da orada bulunuyor.

 

“En korkuncuysa şelalenin tepesindeki antik savaş gemisi ki aslında bizzat Cennetkarışı Denizinde duruyor. Nehir kaynaklı dört tarikat da bu tarz bir savaş gemisine sahip ve bu gemiler hem fazlasıyla gizemli hem de sonsuz bir güç sahibi!” Bu sözlerin ardından Bai Xiaochun’a göz attı, açıklamalarını bitirdiği ve Yaban Araziler hakkında herhangi bir bilgiyi deşifre etmek istemediği belliydi.

 

Kızın Yaban Arazilerle bağlantısını yalnızca kendisi ve Bai Xiaochun bildiği için Xiaochun’un da bir şey söyleme niyeti yoktu. Bu sırada Gongsun Wan’er gülümsemekle yetindi, başka bir soru yöneltmedi.

 

“Peki, hadi gidelim.” diyen Bai Xiaochun iç çekti. “Artık geldiğimize göre yerleşecek bir yer bulsak iyi olur.” Bu sözlerin ardından şehre yöneldi ve diğerleri de peşine takıldı.

 

Şehre yaklaştıkça her yerlerine yayılan görünmez dalgalanmaları hissediyorlardı. Bai Xiaochun kendisine verilen yeşim kâğıdı çıkarttı ve kağıdın ışınlanma gücü taşıyan parlak bir ışık taşıdığını fark etti. Böylece hiç kimse tepki veremeden önce yedili grup ortadan kayboldu.

 

Tekrar belirdiklerinde şehrin ortasındaki bir salona varmışlardı. Ve henüz etrafı net bir şekilde görme fırsatları olmadan buz soğukluğunda bir ses işitildi.

 

“Rehine Bai Xiaochun. Rehine Gongsun Wan’er. Bu çantalarda kimlik madalyonları ve hem sizler hem de Dao Koruyucularınız için kırmızı Daoist cüppeleri bulacaksınız.

 

“Bugünden itibaren hepiniz Yıldızlı Gök Dao Polarite Tarikatı yetişimcilerisiniz!” Cümlenin sonlanışıyla havada beliren iki çanta Bai Xiaochun ve Gongsun Wan’er’e uçtu.

 

Fakat ikisi de çantalarını açma fırsatı bulamadan önce bir güç tarafından kuşatılarak salondan atıldılar ve bir an sonra kendilerini sokakta buldular. Hiç kimse onlara ikinci bir bakış bile atmamıştı; insanların böyle belirişine alışkın olmalıydılar.

 

Bai Xiaochun etrafa boş boş bakmaya başladı. Xu Baocai ve Büyük Şişman Zhang ışınlanma yüzünden solgunlaşmıştı. Song Que ve Usta Tanrı-Kahin durumu daha iyi idare eder gibiydi, Chen Manyao ise hiç etkilenmemiş görünüyordu.

 

Lakin Yıldızlı Gök Dao Polarite Tarikatının soğuk karşılaması alışkın oldukları bir şey değildi.

 

Bu muameleden hiç hoşnut kalmayan Bai Xiaochun derin bir nefes alıp salona doğru dönerek bağırmaya başladı: “Hey, ben önemli bir siyasi rehineyim!”

 

#Bizimki el üstünde tutulmaya alışkındır, lütfen ama! 
Şaka maka yepyeni ve çok güçlü bir tarikata adım attık. Burada renklere dayalı bir sistem ve ilerlenmesi gereken çokça kademe var. Karşılaşılacak bol bol problem, zorluk ve macera olacağı da kesin. 
O zaman bize de bunları okuyup gülmek, sinirlenmek ve heyecanlanmak düşer! 
Bir sonraki bölümde görüşmek üzere!

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44344 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr