Bölüm 375 : Bai Xiaochun'un Dao Koruyucuları

avatar
4645 18

A Will Eternal - Bölüm 375 : Bai Xiaochun'un Dao Koruyucuları


Çevirmen : Clumsy 

 

Bai Xiaochun kalbinin çürüdüğünü hissediyordu. Şaka yapmadığından emin olmak adına bir kez daha Frijit Tarikata baktıktan sonra şöyle dedi: “Oh cennetler, neden beni bu kadar sıra dışı kıldınız? Yıldızlı Gök Dao Polarite Tarikatının bile bensiz yapamadığına inanamıyorum!”

 

Az önce üzgün olan Frijit Tarikat bu sözler sonrasında kuru bir şekilde öksürmeden edememişti. Şimdi düşününce Bai Xiaochun’u Yıldızlı Gök Dao Polarite Tarikatına göndermek bazı açılardan pek de fena bir tercih olmayabilirdi.

 

“Üç gün sonra ayrılıyorsun.” dedi. “Bu komuta madalyonunu al. Sana mevcut neslinden istediğin herhangi birini Dao koruyucusu olarak seçme otoritesi tanıyacak…” Bu sözlerle madalyonu Bai Xiaochun’a teslim etti ve ayrılmak üzere arkasını döndü. Fakat kapıdan çıkmadan önce son bir hatırlatmada bulundu.

 

“En fazla beş Dao koruyucusu seçebilirsin. Yıldızlı Gök Dao Polarite Tarikatı daha fazlasına müsaade etmeyecek.”

 

Bai Xiaochun mağarasının yıkıntıları arasında dikilerek Frijit Tarikatın gidişini izledi. Sonra da sersemlemiş bir şekilde yere çöktü. Bir saat boyunca düşünceleriyle boğuştuktan sonraysa güneşin doğuşunu izleyerek iç çekti.

 

“Ah, neyse ne. Madem Yıldızlı Gök Dao Polarite Tarikatı benim gelmemi arzuluyor, ben de gider bir bakarım.” Biraz depresif olsa da kendi Dao koruyucularını seçebilecek olması heyecan vericiydi.

 

“Karayağızı yanımda götürmeyeceğim.” diye mırıldandı. “Yıldızlı Gök Dao Polarite Tarikatı fazla garip ve tehlikeli bir yer.

 

“Demek Dao koruyucuları, hmm… Kimi seçsem? Garip bir yere gideceksem kesinlikle bilgi toplamakta iyi birine ihtiyacım olacak!” Bu düşünceyle tanıdığı kişileri aklından geçirmeye başladı.

 

“Pratik zekalı ve gizli soruşturmalar yürütmekte yetenekli olmalı. Yıldızlı Gök Dao Polarite Tarikatındaki her şeyi çabucak öğrenebilecek birine ihtiyacım var. Tüm söylentileri bilmem lazım! Kesinlikle saf bir zeka gerektirecek…”

 

Ansızın bacağına bir tokat geçirdi ve gözleri ışıldamaya başladı. “Xu Baocai!”

 

Xu Baocai Ruh Akımı Tarikatındayken kendisini bilgi toplamaya adamıştı. Tarikatın en güzel kızlarını da sıralamalarını da bilirdi. Ayrıca Bai Xiaochun onun aldığı her yeni bilgiyi ufak defterine kaydettiğini de anımsıyordu.

 

“Yeşim kâğıt yerine el yazması tercih ediyor. Yalnızca kendisini işine adamış biri bunu yapar. Evet, bu pozisyona Xu Baocai’den daha uygun biri olamaz!” Kıs kıs gülen Bai Xiaochun Xu Baocai’nin Nehre Meydan Okuyan Tarikata ne çabuk adapte olduğunu ve tüm dedikodularla haberleri nasıl da öğrendiğini düşündü. Doğrusu ne zaman bir şey öğrenmek istese cevabı ondan bulacağından tamamıyla emin olurdu.

 

Bu yüzden hiç tereddüt etmeden Ruh Akımı dağlarına yöneldi. Mağarasına yaklaştığında Xu Baocai’nin mücevherler misali ışıldayan gözler ve yoğun bir kederle dışarıda oturmakta olduğunu fark etti. Onu gören Xu Baocai ise saniyesinde bağırmaya başladı: “Tarikat Amcası Bai, seni çok özleyeceğim! Yıldızlı Gök Dao Polarite Tarikatının bir rehinesi olacağını işittim. Kim bilir bir daha ne zaman görüşebiliriz, Tarikat Amcası Bai... Kendine iyi bak!!”

 

“Oo, haberleri bu kadar çabuk mu aldın?” diyen Bai Xiaochun şaşırmıştı. Daha kendisi bile yeni bilgi almışken her nasılsa Xu Baocai şimdiden olup bitenleri öğrenmişti.

 

“Evet, doğru.” dedi Xu Baocai gururla. “Hiç kimse Nehre Meydan Okuyan Tarikatta neler döndüğünü Xu Baocai’den önce öğrenemez. Nereye gidersem gideyim tüm sırları öğrenirim. Bilgi toplama konusunda sayısız yöntemim var.” Gerçekten de bu Xu Baocai’nin en çok gurur duyduğu yönüydü ve insanların yeteneğinden şüphe duymasına müsamaha gösteremezdi.

 

“Ama endişelenme Tarikat Amcası Bai.” diye devam etti ciddi bir tonla. “Herkesin senin hikayelerini işittiğinden emin olmaya devam edeceğim. Tarikata gelen her yeni kişi seni tanıyacak.” İçten içe son derece memnundu. Son olaylar yüzünden hemen hemen tüm kadın çırakların Bai Xiaochun’dan etkilenmesi canını çok sıkmıştı. Ona kalırsa Bai Xiaochun etraftayken kendisine bir Daoist partneri bulması çok zor olacaktı. Tüm kızların Bai Xiaochun için yanıp tutuşması Xu Baocai’yi çok üzüyordu.

 

Bu yüzden Bai Xiaochun’un Yıldızlı Gök Dao Polarite Tarikatına gideceğini işitince heyecan dolmuştu.

 

Bai Xiaochun da işittiklerinden çok memnun olmuştu. Xu Baocai’nun omzunu sıkıca kavrayarak samimiyet ve keder dolu bir ifadeyle şöyle dedi: “Dinle, kardeşim, aslında şu ana dek tereddütlüydüm. Sonuçta Yıldızlı Gök Dao Polarite Tarikatı yabancı bir yer olacak ve herhangi bir tarikat kardeşimi benimle birlikte bu duruma sokmak istemezdim. Ama sözlerinden sonra anladım!”

 

“Ha?” Xu Baocai ansızın tüm bilgiyi almadığını ve bu durumda bir terslik olduğunu fark etmişti.  

 

Konuşmak için ağzını açsa da Bai Xiaochun ondan önce davrandı: “Yıldızlı Gök Dao Polarite Tarikatında bilgi toplamama yardımcı olacak bir Dao koruyucusuna ihtiyacım var ve o kişi de sensin!”

 

Xu Baocai’yi bir titreme almış, gözleri irileşmişti. Ansızın her şeyi anlamasıylaysa suratı asıldı. “Tarikat Amcası Bai, umm, benim yetişimim birazcık düşük…”

 

Bai Xiaochun elini kovarcasına salladı. “Bana bilgi alacak biri lazım, yüksek yetişimli biri değil!”

 

“A-ama… ben gerçekten beceriksizim…”

 

“Ah, o konuda endişelenme. Gittiğimiz yerlerle ilgili haberleri ve sırları öğrenebilmen yeterli. Hem ben senin cesur kişiliğine aşinayım. Yıllar önceki kanlı mektubun bunun kanıtı. Tamamdır, reddetmeye zahmet etme. Geride kalırsan beni çok özleyeceğini biliyorum. Bu yüzden mesele kapanmıştır!” Bai Xiaochun içten bir kahkaha attı fakat Xu Baocai’nin betinin benzinin attığını ve reddetmenin eşiğinde olduğunu fark edince çabucak Frijit Tarikattan aldığı komuta madalyonunu çıkartarak Xu Baocai’nin suratının önünde salladı.

 

“Bir başpapazın komuta madalyonu!” dedi Xu Baocai soluğu kesilerek. Tamamıyla serseme dönmüştü ve nasıl tepki vereceğini bilemiyordu. Uzun bir sürenin sonundaysa ağlamak üzere olduğunu hissetti; istese de reddedemeyeceğini biliyordu. Ansızın midesi bulanmaya başlamıştı.  

 

Bai Xiaochun kolunu Xu Baocai’nin omzuna atarak boğazını temizledi. Ve kıs kıs gülerek şöyle dedi: “Endişelenme, ben her şeyi halledeceğim. Gel, gel, Küçük Hazine. Tarikat hakkında her şeyi biliyorsun, o yüzden durumu biraz analiz etmeme yardım et. Sence yanımda hangi güvenilir çırakları götürmeliyim?”

 

Xu Baocai’nin ağlamasına ramak kalmıştı. O yabancı Yıldızlı Gök Dao Polarite Tarikatına gidecek olma düşüncesi korkunçtu. Fakat ne kadar isteksiz olsa da seçim şansı yoktu. Bai Xiaochun’un sözlerine bakılırsa başka insanlar da bu işe dahil edilecekti ki bu da odaklanmasına yardımcı olmuştu.

 

Dişlerini sıkarak biraz düşündü ve aklına Usta Tanrı-Kahin geldi. Bir süre önce Xu Baocai ve Usta Tanrı-Kahin arasında bir kin gelişmiş ve Usta Tanrı-Kahin Xu Baocai’ye kötü bir bakış atmıştı. İkisi de aynı kızdan hoşlanmış ama kazanan Usta Tanrı-Kahin olmuştu. Üzücü bir şekilde Xu Baocai’nin yetişim basamağı çok düşüktü ve bu yüzden durumu kabullenmek zorunda kalmış ama yaşananları hiç unutmamıştı.

 

Bu yüzden bu işe sokacak birini düşündüğünde aklına gelen ilk kişi Usta Tanrı-Kahin olmuştu.

 

“Ehh,” dedi, “kehanet ve falcılık konusunda iyi birine ihtiyacımız olacak. Yetişimi de yüksek olmalı. Böylece bir tehlike doğduğunda detayları erkenden sezebilir ve biz de kendimizi korumanın en iyi yolunu bulabiliriz. Ben birini seçecek olsaydım kesinlikle Kan Akımından Usta Tanrı-Kahini seçerdim!”

 

“Kesinlikle haklısın. Kehanet gerçekleştirebilen birine mutlaka ihtiyacımız olacak!” Bai Xiaochun tamamen ikna olmuştu. Hemen Xu Baocai’yi kavrayarak Usta Tanrı-Kahini bulmak için Kan Akımı grubuna yöneldi.

 

Şaşırtıcı bir şekilde mağarasına ulaştıklarında Usta Tanrı-Kahini kolları arkasında kavuşmuş, göğe bakar şekilde dışarıda buldular. Çantaları çoktan hazırdı ve yanına dizmişti, onları beklediği belliydi.

 

“Demek sonunda geldiniz.” dedi sakince. Daha üstün bir dünyaya aitmiş gibi tamamen kendinden emin ve havalı görünüyordu.

 

Ardından biraz melankolik bir tavırla kollarını sıvayarak devam etti: “Bu musibetin bana geleceğinin kehanetini göreli çok olmuştu. Tarikatımı yıllarca terk etme kaderimden ve bu musibetin geleceği vakitten haberdardım. Yıldızlı Gök Dao Polarite Tarikatından birinin ziyarete gelişi bariz bir şekilde musibetimin yaklaştığının habercisiydi.”

 

Bu sözlerle Bai Xiaochun ve Xu Baocai’ye bakarken ifadesi tamamen farklı dünyalara ait bir hal almıştı. “Nereye gittiğinizin önemi yok. Size eşlik edeceğim; bu benim musibetim ve kader hükmünü verdi!”

 

Xu Baocai Usta Tanrı-Kahinin görünüşü karşısında soluksuz kalmadan edememişti, cüppesi rüzgarla savrulurken transparan bir varlık gibi görünüyordu. Sarf ettiği sözlerse herkesi şok etmeye yeterdi.

 

Bai Xiaochun tamamen inanamaz bir surat ifadesiyle karşılık verdi: “Ben… Ben geleceğimizi görmüş olduğuna inanamıyorum!”

 

Ama hemen ardından kendisinin ne kadar korkunç olabileceğini anımsayıp gerilmeye başlayan Usta Tanrı-Kahinin etrafında birkaç daire çizdi.

 

“Peki, Usta Homurdananhomurtu,” dedi Bai Xiaochun, “cevap ver bakalım. Az sonra nerene vuracağımı söyleyebilir misin!?”

 

“Ben--” Usta Tanrı-Kahinin beti benzi atmış, içten içe küfürler etmeye başlamıştı. Bai Xiaochun’un tam da söylediği gibi kendisine vuracağına tamamıyla emindi. Hemen büzüştü ve transparan bir birey olmaktan çıkarak normal görünümüne döndü. Hatta biraz da hilekar bir görünüme bürünmüştü.

 

Gülümseyerek şöyle dedi: “Sadece dalga geçiyorum İkincil Başpapaz! Aslında Usta Tanrırüzgarı dün gece gelip senin gelişin için hazırlanmamı ve ne söylersen yapmamı söylemişti. Ben de gelişin konusunda çok heyecanlıydım, öyle ki tüm gece uyuyamadım. Bu yüzden çantalarımı hazırlayıp seni beklemeye karar verdim.”

 

Bai Xiaochun içten bir kahkahayla Usta Tanrı-Kahinin omzunu sıvazladı. Kendinden son derece memnun olduğu ve kendisini Usta Tanrı-Kahinden zeki gördüğü suratından belliydi. Usta Tanrı-Kahinse ağlamak üzereydi. Bai Xiaochun’un baskı yapacağını düşünerek çabucak bir hatırlatmada bulundu.

 

“İkincil Başpapaz, Xu Baocai ve ben yeterli gelmeyiz. Bizim gerçekten dövüşebilen birilerine ihtiyacımız var!”

 

#Eveeet ilk iki üyemiz belli oldu. Yetenekleri açısından başarılı seçimlerdi. Ama ikisinin de bizimkiyle olan geçmişleri düşünülünce bizi enteresan günler bekliyor olabilir diye düşünüyorum... 
Peki istihbaratçı ve kahinden sonra sırada gerçekten savaşçılar mı var ve o garibanlar kimler olacak? Aklımda birkaç tahmin var ama hadi bakalım diyerek sıradaki bölüme geçiyorum, orada görüşmek üzere!






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 43988 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr