Çevirmen : Clumsy 

Gökte uzun, kırmızı cüppeli bir oğlan belirmişti. O ilerledikçe hissedilen cennetsel kudret misali baskı da yoğunlaşıyordu.

Hatta Cennetkarışı Nehrinde dalgalanmalar belirmiş, Nehre Meydan Okuyan Tarikatın dört dağındaki tüm bitkiler itaat edercesine eğilmeye başlamıştı.

Bitkiler bile etkilenmişken yetişimcilerden bahsetmeye gerek dahi yoktu. Frijit Tarikat ve diğer başpapazlar anlık bir tereddüt sonrasında oğlanı görür görmez korku dolu ifadelere bürünmüştü.

Uğursuz Gök İncir Ağacı bile ürpermişti.

“Bir deva…” dedi Frijit Tarikat tir tir titreyerek. Ardından Kızılruh ve Usta Tanrırüzgarına bir bakış attı. Bu oğlanın adını işitmişlerdi; uçsuz bucaksız doğu yetişim dünyasında bir çocuk görünümünü taşıyan tek bir Deva Alemi uzmanı vardı…

Yıldızlı Gök Dao Polarite Tarikatının beş Devasından biri olan Li Yuantian!

Frijit Tarikat, Kızılruh ve Usta Tanrırüzgarı hemen ellerini kavuşturarak resmi selamlarını sundu: “Selamlar, Kıdemli Li!”

Diğer Ruhun Başlangıç Aşaması yetişimcileri de sarsılmış ve çabucak onlara ayak uydurmuştu.

Kenarda dikilmekte olan Bai Xiaochun ise anında gerginleşmişti. İlk defa bir deva görüyordu ve yaydığı cennete ait gibi gelen baskı tüm dünyasının hırpalandığı izlenimini doğuruyordu. Kalbi küt küt atıyor, ona doğrudan bakmaya bile cesaret edemiyordu.

Kendinden bile kısa olan bu oğlanın harikalığına hayran kalmamak elde değildi.

Oğlan ise Bai Xiaochun’a muammalı bir gülümsemeyle karşılık verdi fakat bir şey söylemedi. Ardından kolunu salladı.

“Frijit Tarikat, üçünüz salona giden yolu gösterin. Size önemli bir mesajım var!”

Frijit Tarikat, Kızılruh ve Usta Tanrırüzgarı tam bir ciddiyetle onay vererek saygılı bir şekilde yolu gösterdi. Ruhun Başlangıç Aşaması yetişimcileri de ciddi surat ifadeleriyle takibe geçti. Tüm Nehre Meydan Okuyan Tarikat sessizleşmiş, pek çok kişi Yıldızlı Gök Dao Polarite Tarikatının neden bir deva göndermiş olabileceğini düşünerek gerilmişti.

Bai Xiaochun’un gerginliği de tavan yapmaktaydı. Nedense oğlanın kendisine bakışında bir tuhaflık sezmişti. Mağarasına döndükten sonra yıldırımın verdiği hasarı tamir etmeye başladı, sık sık da omzunun ardından dağın zirvesine bakıyordu. Ansızın aklına gelen bir fikirle kaplumbağanın hala uyuyup uyumadığını kontrol etti. Hala uyur halde görünce de onu bulduğu noktaya geri koydu.

“Böylece,” diye mırıldandı kendi kendine, “uyandıktan sonra bir şeylerden şüphelense de neden bahsettiğini bilmiyormuş gibi davranırım.” Durumu halletme şeklinden ötürü halinden memnun olsa da oğlanın gelişi hakkında gerilmeden edemiyordu, bakışları bir kez daha salonun bulunduğu noktaya çevrilmişti.

O esnada bir oğlan çocuğunu andıran Li Yuantian Nehre Başkaldıran Dağın salonunda baş koltuğa oturtulmuştu. Frijit Tarikat, Kızılruh ve Usta Tanrırüzgarı saygılı bir şekilde yanında dikiliyor, diğer Ruhun Başlangıç Aşaması yetişimcileriyse dışarıda bekliyordu.

“Kaderim Nehre Meydan Okuyan Tarikatla bağlantılıymış gibi görünüyor.” dedi oğlan soğukkanlı bir havayla. “Sizin varışınızdan önce Gök Nehir Kortunun çoğunu katleden bendim.” Frijit Tarikat, Kızılruh ve Usta Tanrırüzgarı bu sözler karşısında sarsılmıştı.

“Bu yüzden bugün sizlere Orta Saha yetişim dünyasının bir başka kuralını anlatmak adına ben seçildim.

“Belirli sıklıklarla Yıldızlı Gök Dao Polarite Tarikatının altındaki dört büyük tarikattan yukarı alana resmi rehineler olarak bir veya iki çırak gönderilir!

“Buraya sizin rehinelerinizi alıp Yıldızlı Gök Dao Polarite Tarikatına götürmek için geldim.” Oğlanın baktığı Frijit Tarikat, Kızılruh ve Usta Tanrırüzgarının ifadeleri şaşkınlıkla titreşmekteydi.

“Rehineler mi?” Frijit Tarikatın bu meseleyi ilk işitişi olsa da sıra dışı bir durum söz konusu değildi. Sonuçta dört büyük tarikat da Yıldızlı Gök Dao Polarite Tarikatının önemli birer parçasıydı ve özlerinde onlara bağlı sayılırlardı.

Usta Tanrırüzgarı derin bir nefes alarak şöyle dedi: “Kesinlikle bir an önce rehine adaylarımızı seçeceğiz!”

Bir devanın talebinin reddedilemeyeceğinin son derece bilincindeydi.

“Sizin bir şey yapmanıza gerek yok.” dedi oğlan sakince. “Sizin adınıza kararı çoktan verdim. Ana rehine Bai Xiaochun olacak.” Bu sözler üç başpapazın kalp atışlarını hızlandırmıştı.

Oğlansa bu sözlerin ardından ilahi hisleriyle Nehre Meydan Okuyan Tarikatın kalanını taramaya başladı.

Gerçek ruhun dinlendiği ve rahatsız etmeyi arzulamadığı alan dışında tüm tarikat açık bir kitap misali önüne serilmişti ama maymunu fark etmiş gibi görünmüyordu.

“Eee? Bu kızda özel bir şeyler var!” Gözlerinde garip ışıklar titreşen oğlan elini salladı ve bağdaş kurarak meditasyon yapmakta olan genç bir kızın görüntüsünü gözler önüne serdi. O kız Gongsun Wan’er’in ta kendisiydi! “Diğer rehine de o olacak! Gidip ikiliyi bilgilendirin, ayrıca onlara Dao koruyucuları olarak beşi aşmayacak şekilde yoldaş alabileceklerini söyleyin. Tüm grup yetişimlerini sürdürmek adına benimle Yıldızlı Gök Dao Polarite Tarikatına gelecek.”

Üç başpapaz içten içe homurdanıyordu. Doğrusu Gongsun Wan’er pek umurlarında değildi. Saygı duyulur bir içsel yeteneği ve potansiyeli olsa da onların esas umursadığı kişi Bai Xiaochun’du.

Usta Tanrırüzgarı anlık bir tereddütten sonra lafa girdi: “Kıdemli--”

Fakat Usta Tanrırüzgarı lafını bitiremeden önce oğlan gözlerinde bir soğuklukla araya girdi: “Hmm? Reddetmeyi mi planlıyorsun?”

Usta Tanrırüzgarı ansızın fazlasıyla soğumuş, donmak üzere gibi bir hal almıştı. Bir kelime dahi edemiyordu.

Frijit Tarikat çabucak açıklamayı devraldı. “Kıdemlim, farkında olmayabileceğiniz bir nokta var. Bai Xiaochun bizim ikincil başpapazımız olsa da fazlasıyla edepsiz ve haylazdır, kesinlikle ideal bir rehine adayı değildir. Kıdemlim, ben sadece sizin onurlu tarikatınızın başına açabileceği dertlerden ötürü endişeliyim.”

“Kesinlikle haklı, Kıdemlim.” dedi Kızılruh bir gülümseme eşliğinde. O da Bai Xiaochun’un Nehre Meydan Okuyan Tarikat için öneminin farkındaydı. “Bai Xiaochun sadece edepsiz ve haylaz olmakla kalmıyor, ilaç yapmaya da bayılıyor. Aşağı Sahalarda nereye gitse problem doğurur, felaketler yaratıp insanlara zarar verirdi. Onun musibetlerinden tavuklar veya köpekler bile kurtulamadı. Yıldızlı Gök Dao Polarite Tarikatına gidecek olursa korkarım ki büyük bir felakete sebep olabilir…”

“Bunların hiçbiri problem değil.” diye yanıtladı oğlan. “Görkemli Yıldızlı Gök Dao Polarite Tarikatı tüm doğu tarikatlarını kontrol ediyor ve Cennetkarışı Denizi adına yetişim dünyasına liderlik ediyor. Gerçekten tek bir Öz Formasyon yetişimcisiyle baş edemeyeceğimizi mi düşünüyorsunuz?

“Şu ankinden daha edepsiz, daha haylaz olsa, daha kötü felaketler doğursa bile Yıldızlı Gök Dao Polarite Tarikatı ona diz çöktüremez mi sanıyorsunuz?!

“İlaç yapmayı seviyor, ha? İyi, Yıldızlı Gök Dao Polarite Tarikatında en iyi fırınlara, en iyi bitkilere, en iyi üretim tesislerine sahibiz. İlaç yapımında nasıl bir problem yaratırsa yaratsın çözebiliriz. Korkmayın! Bai Xiaochun bir rehine olabilir ama aynı zamanda Yıldızlı Gök Dao Polarite Tarikatının bir çırağı olacak!

“Tamamdır, mesele halloldu ve konuşulacak başka bir şey kalmadı. Gidin. Üç gün sonra çıraklarınızı alıp Yıldızlı Gök Dao Polarite Tarikatına döneceğim!” Oğlanın daha fazla konuşmayacağı ortadaydı. Elini sallayarak yarattığı narin bir ışıkla Frijit Tarikat, Kızılruh ve Usta Tanrırüzgarını salondan çıkardı, ardından kapıyı sertçe çarptı.

Salonun dışına çıkartılan Frijit Tarikat, Kızılruh ve Usta Tanrırüzgarının birbirlerine dönük suratları kasvetliydi. Ne yazık ki ellerinden gelecek hiçbir şey yoktu.

Usta Tanrırüzgarı iç çekerek lafa girdi: “Ehh, pek vaktimiz yok. Kıza meseleyi açıklamak zor olmayacak ama Bai Xiaochun’a gelince... Kardeş Frijit Tarikat, neden önce sen konuşmuyorsun? Sonra biz de gidip açıklamalarımızı sunabiliriz. Ayrıca Dao koruyucuları olarak hangi çırakların gönderileceğini de düşünmemiz lazım.”

Tabii ki Usta Tanrırüzgarı tüm bu olup bitenler konusunda endişeliydi. Bai Xiaochun Kan Atasıydı ve o ayrıldığı takdirde herhangi bir yanlış anlaşılma olursa Kan Akımı grubu ciddi bir dezavantaja düşerdi.

“Ehh, hiç değilse Dao koruyucuları alabiliyor, değil mi?” dedi Kızılruh sıkılı dişlerinin ardından. “Sadece kendi neslinden birilerini alabilecek olsa da yardımları dokunur. Her kimi isterse o kişilere seçim şansı tanınmayacak. Onlara her şeyi açıklayacağım!”

Frijit Tarikat iç çekti. Ve kaşlarını çatarak Bai Xiaochun’un mağarasına gitti. Sonra da huzursuz ve gergin halde bulduğu Xiaochun’a durumu açıkladı.

Ağzı açık kalan Bai Xiaochun Frijit Tarikata bakakalmış, zihni bulanmıştı. “Rehine mi? Yıldızlı Gök Dao Polarite Tarikatında mı?”

Antik kayıtlarda resmi rehineleri işitmişti ve o kişilerin daima trajik kaderler tattığını biliyordu. Yalnız gitme konusunda özellikle endişeliydi; garip bir tarikatta tek başına hiç güvende hissetmeyecekti.

Nehre Meydan Okuyan Tarikat harikaydı! Burada fazlasıyla kıdemliydi, kendisinden hoşlanan bir sürü kadın çırak vardı ve insanlar her gittiği yerde ona resmi selamlarını sunuyordu. Yıldızlı Gök Dao Polarite Tarikatına gitme düşüncesi bile görüşünü bulanıklaştırmaya yeterliydi.

Bu yüzden acı acı ciyaklayarak öne atıldı ve Frijit Tarikatın bacağına sarıldı.

“Başpapaz, gitmek istemiyorum!” diye sızlandı. “Hepinizi çok özlerim! Burası benim evim! Beni göndermeyin!

“Tarikata kahramanca bir katkıda bulundum! Ben… ben ikincil başpapazım!

“Yıllarca tarikatımın zor zamanlarında öne çıkmaya hazırdım. Yoldaşlarımı Luochen Klanından kurtardım, Düşmüş Kılıç Uçurumunda ünlendim, Kan Akımı Tarikatına gizli göreve gittim! Ama en büyük katkım Nehre Meydan Okuyan Tarikata oldu! Başpapaz, gitmek istemiyorum!

“Sizden ayrılmaya gönlüm razı gelmez! Yoldaşlarımı çzlerim! Lütfen beni göndermeyin, lütfen… Benim yerime Shangguan Tianyou gitsin! O harika bir seçim olur. Kahraman, özgüvenli ve süper yakışıklı! Rehine o olmazsa yerin göğün hatırı kalır! Ya da Song Que’ye ne dersiniz? Yıldızlı Gök Dao Polarite Tarikatında onun gibisi yoktur, değil mi? Öyleyse o gitsin! Ya Beihan Lie ya da Dokuz-Ada? Onlar da harika seçenekler! Olmazsa Chen Manyao da var. Onu gönderin…”

Frijit Tarikat başının ağrıdığını hissetmeye başlamıştı. İç çekip bakışlarını Bai Xiaochun’a eğerek yumuşak bir tonla karşılık verdi: “Xiaochun, eğer söz hakkım olsaydı asla seni göndermezdim.”

Bedenini bir titreme teslim alan Bai Xiaochun başını kaldırarak ağlamak üzere gibi görünen Frijit Tarikata baktı.

“Gerçekten gitmek zorunda mıyım?”

Frijit Tarikat Bai Xiaochun’un saçını okşadı. Ve gözlerine yerleşen bir nezaketle karşılık verdi: “Evet, mecbursun. Fakat yanına Dao koruyucuları alabileceksin. Hem çok uzun sürmeyecek. Farkına bile varmadan eve dönmüş olacaksın.”

#Başka bir seride böyle yalvaran, şapşal bir kahraman var mı arkadaşlar? Ben henüz denk gelmedim de 
Genç devanın 'biz ona diz çöktürürüz, başımıza ne bela açabilir ki' tavırlarınaysa içten içe gülmeden edemedim. Bizimki kimlerin başına ne çoraplar ördü beee, sizin de başınızı ağrıtmadan geri dönmeyecektir eminim 
O zaman kaderine boyun eğmek zorunda kalan ve 'şekerimle' başka bir tarikata gidecek olan kaplumbağamızın seçeceği beş kişiyi öğrenmek için okumaya devam!