Bölüm 373 : ***

avatar
5201 17

A Will Eternal - Bölüm 373 : ***


Çevirmen : Clumsy 

 

Tüm yetişim dünyası Bai Xiaochun’u konuşurken bir gelişme daha yaşandı. Dao, Polarite ve Yıldızlı Nehir Kortları Nehre Meydan Okuyan Tarikatı ziyaret etmeye zaman ayırmıştı.

 

Nehre Meydan Okuyan Tarikat pazarlıklar esnasında Dao Nehir Kortu ve Polarite Nehir Kortuna karşı ödün vermeyi tercih etti. Sonucunda iki tarikatın da kaynaklarının yalnızca belli bir kısmını teslim etmesi şeklinde bir anlaşmaya varıldı.

 

Bu sayede hem Nehre Meydan Okuyan Tarikatı daha iyi tanımaları hem de ilişkilerini iyi yönde ilerletmeleri sağlandı. Neticede aralarında hiçbir düşmanlık olmamıştı, yalnızca yeni gelene yönelik içgüdüsel bir negatiflik söz konusuydu.

 

Olan bitenlerden sonraysa bu negatiflik büyük ölçüde silinmişti.

 

Fakat Nehre Meydan Okuyan Tarikat Yıldızlı Nehir Kortu karşısında hiç taviz vermedi. Gözlemleyicilere karşı iyi bir şov sergilemeleri gerektiğini biliyorlardı. Yıldızlı Nehir Kortunun paçayı kurtarmasına izin verdikleri takdirde gelecekte de kaynak dağıtımı tarzı durumların yaşanmasına mahal vermiş olurlardı.

 

Nehre Meydan Okuyan Tarikat üstün gelmiş, Yıldızlı Gök Dao Polarite Tarikatı da kuralları belirlemişti. Haliyle itaat etmekten başka şansı olmayan Yıldızlı Nehir Kortu hem tüm kaynaklarından hem de Yıldızlı Meteorundan olmak durumundaydı.

 

Tabii ki bu yüzden iki tarikat birbirine düşman gözüyle bakmaya başladı.

 

Dao ve Polarite Nehir Kortları bu durum karşısında fazlasıyla mutluydu. Sonuçta onların başpapazları da kurnaz tilkilerdi ve hepsi de Nehre Meydan Okuyan Tarikatın Aşağı Sahalardan yükselen taze bir tarikat olmaktan kurtulmaya çalıştığının bilincindeydi. Çatışmaktan korkmuyor ve Dao ile Polarite Nehir Kortlarıyla iyi geçinmeye yanaşıyorlardı. Doğal olarak iki tarikat için de hava hoştu.

 

Durum genelinde pek çok kurnazlık ve dümen dönmüş ama hiçbiri Bai Xiaochun’u pek ilgilendirmemiş, tarikat kaynakları teslim alır almaz tıbbi bitkileri incelemeye gitmişti.

 

Genel olarak Bai Xiaochun’un hiçbir talebi Nehre Meydan Okuyan Tarikat tarafından reddedilmiyordu, haliyle çok geçmeden sağlam bir ruh bitkisi koleksiyonu elde etti. Hakkında okuduğu tüm bitkileri bulmuştu ki içlerinde bilinç yitirme ilacında işe yarayacağına inandığı nesli tükenen ölümsüz otları da mevcuttu.  

 

Ardından doğruca inzivaya çekildi ve üretim sürecinde alışılmadık bir yol izledi. Bilerek düşündüklerinden tamamen farklı şeyleri dile getiriyordu.  

 

Her şey küçük kaplumbağayı bilinçsiz hale getirmek içindi…

 

Üretim süreci tam bir ayını aldı. Akabinde mağarasını gümbürdeme sesleri doldurdu ve heyecan verici bir şekilde tırnak ebadında iki beyaz tıbbi hap elde etti.

 

Hapların kalitesini net olarak söylemek imkansızdı fakat aromalarından çekilen bir fırt bile kişinin tüm gözeneklerini inanılmaz bir enerji yenilemesiyle açmaya yeterliydi. Buna tanık olan herkes eşsiz kalitede bir hap olduğunu düşünürdü.

 

Çünkü Bai Xiaochun son derece pahalı bir bitkiden özel bir yüzey katmanı yaratmıştı. Hapın parlaklığı da insanda harikalığıyla bir arzu uyandırıyordu.

 

Tabii ki hapa rengini veren de Bai Xiaochun’un titiz bitki seçimleriydi.

 

Yalnızca bakarak içeriğini saptamanın imkânsız olduğu bayıltıcı hap Bai Xiaochun’un yoğun ve uzun çabaları sayesinde ortaya çıkmıştı.

 

Çabalarının sonucuna bakan Bai Xiaochun derince bir iç çekmeden edemedi. İfadesi heyecanla titreşirken hapı küçük kaplumbağaya nasıl vereceğini düşünmeye koyuldu. Öylece tüketmesini isteyemezdi. Küçük kaplumbağanın olası misillemesinin önüne geçmeliydi.

 

Bir müddet düşündükten sonra gözleri ışıldayarak mırıldanmaya başladı: “Bu ruh ilacı inanılmaz kıymetli. Dünya çapında çok ama çok nadir. Aromasına bakınca sıra dışı lezzette olduğu belli oluyor. Şu anda onu tüketebileceğimi sanmıyorum. Onu kritik bir anda, kullandığım onca nesli tükenmiş ölümsüz çimine değecek bir noktada tüketmeliyim. Yalnızca o zaman bu iki hapı tüketmem mümkün olabilir!”

 

Nefes nefese kalarak iki ruh hapını dikkatlice küçük bir şişeye yerleştirdi, ardından mühürleyerek çantasına koydu.

 

Biraz düşündükten sonra hala onlar hakkında endişeliymiş gibi görünerek şişeyi çabucak dışarı çıkardı. Açıp hapların orada olduğunu teyit ettikten sonraysa cüppesinin cebine tıkıştırdı. Ardından kısa bir yürüyüşe çıktı. Sonunda güvende olduklarına ikna olmuş gibiydi. Dişlerini sıktıktan sonraysa şişeyi bir kez daha mühürledi ve yeniden çantasına yerleştirdi.

 

Takip eden günlerde şişeyi mütemadiyen çıkarıyor ve içindeki hapları sayıyordu.

 

Başta her bir tütsü yanışı süresinde kontrol ediyordu. Sonra iki saatte bir, sonra da birkaç günde bir kontrol etmeye başladı. En nihayetinde dört saatte bire döndü. Her dört saatte bir kıymetli bir hazineymiş gibi haplarını kontrol ediyor, sonra da suratına derin bir tatmin yerleşiyordu.

 

“Hmmmph!” diye düşünüyordu. “Ah, küçük kaplumbağa, kesin merakını kabartmışımdır. Vakit geldiğinde… hah!” Hapları her kontrol edişinde aklından geçen düşünce buydu. Ve on günün ardından bir öğlen vakti çantasını açtığında iliklerine dek sarsıldı.

 

Şişede yalnızca bir hap kalmıştı!!

 

Bai Xiaochun küçük kaplumbağanın fark edebileceği düşüncesiyle çabucak heyecanını bastırdı ve suratına bir şok ifadesi yerleştirip çantasını kurcalamaya başladı. Hiçbir şey bulamayınca da Cennet-Daosu Altın Özünün tüm kuvvetiyle güçlendirdiği üçüncü gözünü açtı.

 

Menekşe bir ışık tüm mağarayı doldurdu ve uzun uğraşların sonucunda çantanın bir köşesine sıkışmış küçük kaplumbağayı bulmayı başardı!

 

Çantanın bunca nesneyi sığdırabilme sebebi küçük, eşsiz boyutlar yaratıyor oluşuydu. Bu boyutlar da çıplak gözle görülemeyecek çatlaklar ve yarıklar taşıyordu. Bai Xiaochun daha önce bu çatlağı incelemiş olsa da sıra dışı bir şey bulamamıştı. Fakat bu defa küçük kaplumbağayı görebiliyordu!

 

Küçük kaplumbağa çoktan bilincini yitirmişti, kafası bir kenara yığılmış, uzuvları dışarıda ve hareketsizdi…

 

Bai Xiaochun kıs kıs güldü. Kaplumbağayı bulabilmesinin tek sebebinin bilinçsiz oluşu olduğunu biliyordu. Aksi takdirde o kurnaz ufaklık Cennetkarışı Dharma Gözüne rağmen kendisini atlatmanın bir yolunu bulurdu.

 

Dikkatlice çantadan çıkartırken kaplumbağa bir çat sesi eşliğinde eski haline döndü. Xiaochun’un sarsışıylaysa kafası ve uzuvları kabuğa çarpmaya başladı, belli belirsiz tak sesleri yükseldi.

 

Neşe dolan Bai Xiaochun kafasını arkaya atarak kükrercesine bir kahkaha patlattı. Sonra da küçük kaplumbağayı intikamını alırcasına olabildiğince sert şekilde sallamaya başladı.

 

“Kim bana küfredebileceğini söyledi, ha?

 

“Kim o koca timsahın tepesini attırabileceğini söyledi, ha?

 

“Kim o kurbağayı kışkırtmanı söyledi, ha?

 

“Hem beni yaraladın hem de o insanların beni öldürmeye çalışmasına sebep oldun!”

 

Küçük kaplumbağayı öfkeyle salladıkça mağarada çarpma sesleri yankılanıyordu. Çok geçmeden aşina olduğu aroma da yayılmaya başlamıştı.

 

Heyecanı ansızın artan Bai Xiaochun işler eskiden nasıl da güzeldi diye iç çekmeden edemedi. Sonra da küçük kaplumbağanın uyanabileceğinden korkarak çabucak hap fırınını çıkarttı ve kaplumbağayı içeri attı. Ardından bol miktarda Cennetkarışı Nehri suyu döktü, qi’sini ayarladı, zihnini boşalttı ve Nehre Meydan Okuyan Hap yapımına girişti!

 

Vakit sınırlıydı; küçük kaplumbağanın ne zaman uyanacağı hakkında hiçbir fikri yoktu. İntikam alabileceğinden korkarak normalden de hızlı bir şekilde ilaç yapımına daldı.

 

Neyse ki hapın formülünü binlerce olmasa da yüzlerce kez gözden geçirmişti ve sürece tamamıyla hakimdi. Fırın ısınır ısınmaz iki elli bir büyü hareketiyle işe koyuldu.

 

Üç günün sonunda hap kıpkırmızı bir ışıltıya kavuşmuştu. Ardından fırın açıldı ve küçük kaplumbağa havalanarak yere yığıldı. Aynı anda neredeyse şeffaf bir hap bir nevi zekaya sahipmişçesine belirerek anında kaçmaya çalıştı.

 

Hap belirir belirmez Nehre Meydan Okuyan Tarikat göğünün rengi solmuş, kuvvetli bir rüzgâr doğmuştu. Ruhun Başlangıç Aşaması yetişimcilerinin ifadeleri titreşirken yukarıda bir Yıldırım Musibeti şekillenmekteydi!

 

Beliren yıldırım hiç kimseye müdahale fırsatı tanımadan doğruca Bai Xiaochun’un mağarasına indi ve orayı dağıttı. Bai Xiaochun ise kaplumbağayı hızlıca çantasına fırlatıp Cennetkarışı Dharma Gözünü açtı ve yarı şeffaf hapın yerini belirleyerek peşine takıldı.

 

Bu noktada tüm Nehre Meydan Okuyan Tarikat Ruhun Başlangıç Aşaması yetişimcileri açığa çıkmıştı. Ne olduğundan emin olmasalar da bir Yıldırım Musibeti çağıran meselenin hafif olmayacağı aşikardı.  

 

“Başpapazlar!” diye bağırdı Bai Xiaochun gergin bir şekilde. “Hemen bir büyü formasyonu oluşturun! Bir Nehre Meydan Okuyan Hap yarattım ve hap canlı çıktı! Kaçmaya çalışıyor!!” Bu sözler karşısında ürperen ve gözleri irileşen Frijit Tarikat kükreyerek yetişim basamağını saldı ve tüm alanı yoğun bir baskıyla doldurdu.

 

Yaşlı maymun bile açığa çıkmış ve Bai Xiaochun’u fazlasıyla aşan bir hızla hapın peşine takılmıştı.

 

En nihayetinde birkaç başpapazın desteğiyle hap yaşlı maymun tarafından yakalandı. Yıldırım Musibetiyse Ruhun Başlangıcındaki yetişimciler tarafından kolaylıkla halledildi.

 

Yaşlı maymun hapı heyecanlı bir şekilde burnuna tutarak derin bir nefes aldı. Ve “Üç nefeslik versiyon!” dedi.

 

“O da iyi, üç nefes bile iş görür!” Yaşlı maymun Bai Xiaochun’a takdir ve minnettarlık içeren anlamlı bir bakış attı. Sonra da hapla birlikte ortadan kayboldu.

 

Bai Xiaochun biraz hayal kırıklığına uğramıştı. Hapı üretmiş ama hemencecik elinden alınmıştı. Tam şikâyet etmek üzere Başpapaz Frijit Tarikatın yanına gidecekken yukarıdan ani bir baskı hissetti. Bu Yıldırım Musibetinin baskısı değildi, alandaki her şeyi titreten bir baskıydı. Nehre Meydan Okuyan Tarikatın tüm yetişimcileri cennetsel bir kudretin varlığını hissederek sarsılmıştı!

 

Ardından dört bir yanda yankılanan şaşkın bir ses işitildi.

 

“Ne ilginç, Nehre Meydan Okuyan Tarikatınıza ilk ziyaretimde bir Hap Musibetine denk geldim!”

 

Bölüm 373 : Üç Nefeslik Nehre Meydan Okuyan Hap

#Bizimki sonunda kaplumbağayı kullanarak hapı üretmeyi başardı, sadece üç nefeslik süre sağlasa da hiç yoktan iyidir. Ama kaplumbağa bu yaşananları öğrenirse intikamı ne kadar acı olur onu bilemiyorum tabii...
Bir de son anda gelen gizemli baskı ve ses söz konusu. Tüm yetişimcileri sarstığına göre önemli biriyle karşı karşıya olmalıyız. Ben merakla ilerliyorum, bir sonraki bölümde görüşmek üzere!






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44263 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr