Bölüm 359 : Güç Kullanarak Zorbalık Etme

avatar
4913 17

A Will Eternal - Bölüm 359 : Güç Kullanarak Zorbalık Etme


Çevirmen : Clumsy 

 

Büyük salonun dışında şok ve şaşkınlık dolu ifadeler işitiliyordu. Nehre Meydan Okuyan Tarikat çıraklarıysa Bai Xiaochun’a bir çeşit tanrıymış gibi bakıyordu.

 

Bu bilhassa pek çoğu geçmişi düşünerek gözyaşlarına boğulan Kan Akımı grubu için geçerliydi.

 

Ruh Akımı grubu ve çoğunluğu Bai Xiaochun ve takımıyla savaş alanında karşılaşıp benzer işkenceleri tadan Engin Akım grubu çıraklarıysa empati yapıyordu…

 

Tabii bir de gözleri parlak ışıltılara kavuşan Hap Akımı grubu çırakları vardı. Onlar Bai Xiaochun’un hap yapımıyla ilgili pek çok şey işitmişti fakat şu ana dek hepsi efsaneden ibaretti. Buna bizzat tanık olmak kalplerini tutkuyla doldurmuştu.

 

Yan taraftaki Polarite Nehir Kortu ve Dao Nehir Kortuysa tam bir alarm halindeydi. Hem şok içerisinde bağırıyor hem de o siyah dumanlara temas etmemek için ellerinden geleni yaparak tam hızla geriliyorlardı.

 

“N-neler... neler oluyor!?!?”

 

“Cennetler! Ne biçim bir hap bu?! Tamamen dehşet verici!!”

 

“Dünyada böyle bir tıbbi hap olduğuna inanamıyorum! Bakın, Öz Formasyon yetişimcisi bile daha fazla dayanamıyor! O hap korkunç bir şey!!”

 

İki tarikatın çırakları, özellikle de kadın olanlar Bai Xiaochun’a eşsiz bir korkuyla bakmaya başlamıştı. Gördükleri şeylerin dallanıp budaklanışını düşündükçe işler daha da ürpertici oluyordu! Yetişim basamakları ne olursa olsun hepsinin kalbinde Bai Xiaochun’a yönelik bir dehşet peyda oluyordu.

 

Bu sırada Bai Xiaochun kuru bir şekilde öksürerek Polarite Nehir Kortu ve Dao Nehir Kortu yetişimcilerine omuz silkti.

 

“Gördünüz mü?” dedi son derece yanlış anlaşılmış bir sesle. “Beni buna zorladılar. Dediğim gibi, sinirlendiğimde kendimi bile korkutuyorum. Ama onlar beni dinlemedi, değil mi? Bana zorbalık etmekte ısrarcı oldular!” Ansızın bir şey hatırlamış gibi kafasını yana çevirdi ve diğer iki tarikatın Öz Formasyon çıraklarına bakarak devam etti: “Oh doğru ya, bana bir şey söylemek üzereydiniz, değil mi?”

 

İki tarikatın yetişimcileri tir tir titriyor ve Kuruluş Kadrosu çırakları gerileyerek kendileriyle Öz Formasyon kıdemlileri arasında mesafe bırakmaya çalışıyordu. O kıdemlilerin kalpleriyse küt küt atmaya başlıyordu. Önlerinde gerçekleşen trajik sahneye bir bakış atan kıdemliler çabucak açıklama yapmaya girişti.

 

“Oh hayır, bir şey söylemeyecektim. Sadece saygınlığının hakkını verdiğini söyleyecektim, Yoldaş Daoist Bai. Erkeklerin arasında bir ejder gibisin!”

 

“Evet, aynen öyle! Tarikatınız da kesinlikle Orta Sahalarda çok popüler olacak!”

 

Bai Xiaochun içten bir kahkahayla karşılık verdi. Ve tam halinden memnun şekilde biraz böbürlenecekken salondan yükselen soğuk bir homurdanmayı işitti. Her yer titrerken kıpkırmızı saçlı yaşlı bir adam gözleri yıldırım misali ışıklar saçarak dışarı çıktı.

 

Ansızın deliye dönen çıraklar ürpererek kusmaya başladı. Bir an sonraysa suratlarına yeniden renk geldi. Bariz bir şekilde kendilerine gelmişlerdi ve Bai Xiaochun’a çevrilen bakışları hem kafa karışıklığı hem de dehşet doluydu.

 

Bu bilhassa öldürücü bakışlar atan Chen Yunshan için geçerliydi. Kalbinde bir gün onu öldürme ve tattığı aşağılanmanın öcünü alma yemini etmişti.

 

Kırmızı saçlı yaşlı adam deliye dönen çırakları kurtardıktan sonra bakışlarını Bai Xiaochun’a çevirdi. Tabii ki hem yetişim hem de statü farkından ötürü Bai Xiaochun’un bu bakışlara karşılık vermesi uygun olmazdı. Bu yüzden başını masum bir şekilde öne eğip yakınlardaki çakılları tekmelemekle yetindi.

 

Kırmızı saçlı adamsa soğuk bir homurdanma eşliğinde kasvetli bir surat ifadesiyle yeniden salona döndü.

 

Bai Xiaochun hemen kafasını kaldırıp adamın gittiği yöne baktı. Sonra da etrafındaki çıraklara bakarak salona girsem mi girmesem mi diye karar vermeye çalıştı.

 

İşte o esnada Frijit Tarikatın sesi yankılandı: “Xiaochun, dışarıda sorun yaratmayı bırak. İçeri gel.”

 

Göğsünü gururla kabartan Bai Xiaochun derin bir nefes alarak ciddi bir ifadeyle salonun girişine yöneldi. Üç tarikat çıraklarının ona çevrili gözlerinde karmaşık ifadeler mevcuttu. Hiçbiri Nehre Meydan Okuyan Tarikatı daha fazla taciz edecek havada değildi.

 

Salona giren Bai Xiaochun az önceki kırmızı saçlı yaşlı adamın sesini işitti.

 

“Nehre Meydan Okuyan Tarikat Gök Nehir Kortuyla bir değil. Onların payını sebepsiz yere almanızın hiçbir mantığı yok!”

 

Bai Xiaochun salonu gözleriyle tarayarak Frijit Tarikat, Usta Tanrırüzgarı ve Başpapaz Kızılruhun başı çektiğini, önlerindeki iki sırayaysa sağlı sollu sekiz yetişimcinin yerleştiğini fark etti.

 

İstisnasız her biri Ruhun Başlangıç Aşamasında ve bilgeydi. Dört bir yana korkunç dalgalanmalar yayılıyordu.

 

“Haklı.” dedi içlerinden biri. “Kaynaklar sınırlı ve hepimizin idare edecek tarikatları var. Güçlünün daha güçlü, güçsüzün daha güçsüz olacağı bariz. Bunun için kendinizden başkasını suçlayamazsınız.”

 

Üç tarikatın Ruhun Başlangıcındaki yetişimcileri Bai Xiaochun’un salona girdiğini fark etmiş ama gözleri gaddarlıkla parlayan kırmızı saçlı yaşlı adam dışında hiçbiri ona pek dikkat etmemişti.

 

Bai Xiaochun ise bunu fark etmemiş gibi yaparak ciddi bir ifadeyle Frijit Tarikatın yanına ilerlememişti.

 

Frijit Tarikat dişlerini sıktı. Ve öfke dolu bir sesle şöyle dedi: “Nehre Meydan Okuyan Tarikat Gök Nehir Kortunu ele geçirdi ve buna Gök Nehir Kortunun payları da dahil!”

 

“Kardeş Frijit Tarikat,” dedi bir başka Ruhun Başlangıç Aşaması yetişimcisi, “Orta Sahalar yetişim dünyasında genel kurallar vardır. Bilhassa Nehre Meydan Okuyan Tarikatı hedef alıyor değiliz.”

 

Yetişimcilerin tartışmasını dinleyen Bai Xiaochun diğer üç tarikatın ziyaret sebebini anlamaya başlamıştı.

 

Orta Sahalarda her altmış yıllık döngüde bir açılan bir cep alemi mevcuttu, içerisindeyse bolca ruh bitkisi bulunuyordu. Bunların bir kısmı yalnızca on bin yılda bir görülen tiplerdi, diğerlerininse dış dünyada soyları tükenmişti. Ayrıca ölümlü-kademesi Deva Alemine ulaştırma şansı taşıyan Deva Haplarının üretimi için kritik malzemeler de söz konusuydu. Bu hapların tarikatlar için değerini kelimelere dökmek imkansızdı.

 

Cep alemindeki bitkilerin her hasadında Yıldızlı Gök Dao Polarite Tarikatı mahsulün aşağı yukarı yarısını alır, geri kalanıysa dört büyük tarikat arasında bölüştürürdü.

 

Bu alemin girişi mühürlü bir miras alanındaydı ve yıllar önce bizzat Yıldızlı Gök Dao Polarite Tarikatı tarafından oluşturulmuştu. Girişi miras alanında mühürlemek hem bitkileri güvende tutmak hem de dört tarikatın çıraklarına Yıldızlı Gök Dao Polarite Tarikatından ilahi kabiliyet ve büyü tekniği kazanma şansı tanımak içindi. Aynı zamanda Yıldızlı Gök Dao Polarite Tarikatına olası yeni çıraklar katmanın da bir yoluydu.

 

Yıldızlı Gök Dao Polarite Tarikatı cep alemi hasadının nasıl bölüneceği konusunda kurallarını yayınlayalı çok olmuştu. Alemin açılışından önce dört tarikat da miras alanına miras mühürleri elde etmesi adına çıraklarını gönderirdi. Yalnızca yüz mühür mevcuttu ve çıraklar tarafından elde edilen mühür sayısı tarikatın pay dağıtımında ne kadar kaynak elde edeceğini belirlerdi.

 

Alemin yeniden açılmasına sadece birkaç düzine yıl kalmıştı. Son seferde Gök Nehir Kortu ikinci sıraya yükselerek kaynakların yüzde otuzunu elde etmişti ve hepsi de depolarında dokunulmamış halde durmaktaydı. Bu kaynaklar Deva Alemine geçiş teşebbüsünde bulunabilecek Nehre Meydan Okuyan Tarikat başpapazları için fazlasıyla önemliydi.

 

Ama üç tarikat önceki hasadın mahsulleri için gelmişti ve Nehre Meydan Okuyan Tarikatın hepsini teslim etmesini, hatta kayıp olanların yerini doldurmasını istiyordu!

 

Yıldızlı Nehir Kortunun kırmızı saçlı yaşlı adamı Frijit Tarikata bakarak sert bir tonda lafa girdi: “O kaynaklar Gök Nehir Kortuna ait, Nehre Meydan Okuyan Tarikata değil. Öyle kaynaklar istiyorsanız onlar için çalışmak zorundasınız!”

 

Bai Xiaochun düşüncelerinin dağılışıyla kaşlarını çattı, ilgisi üç tarikatın Ruhun Başlangıç Aşaması yetişimcilerine kaymıştı. Bildiği kadarıyla tarikatların en güçlüsü Dao Nehir Kortuydu ve onlar geçen sefer ilk sırayı almıştı. Onlar için büyük bir mesele yoktu, bu yüzden tartışmaya fazla dahil olmuyorlardı.

 

Polarite Nehir Kortuysa üçüncüydü, onların da söyleyecek pek şeyi yoktu. Mevzuyu uzatmak konusunda en büyük motivasyona sahip olanlarsa sonuncu olan Yıldızlı Nehir Kortuydu.  

 

Onlar geri adım atmaya razı değildi ve esasen Nehre Meydan Okuyan Tarikatı kışkırtmaya çalışıyorlardı. Hatta diğer iki tarikata böyle bir toplantı yapma teklifiyle gidenlerin onlar olması da muhtemeldi.

 

Özünde istekleri Nehre Meydan Okuyan Tarikatın güçsüzlüğünü fırsat bilerek kaynaklarını çalmaktı! 

 

Frijit Tarikat ve diğer başpapazlar öfkelerini bastırmak adına ellerinden geleni yapmaktaydı. Tam kırmızı saçlı yaşlı adam bir şeyler daha söyleyecekken tüm süreç boyunca pinekleyen beyaz cüppeli yaşlı bir Dao Nehir Kortu üyesi ansızın gözlerini açarak araya girdi: “Yeter. Mesele halloldu. Biz çoktan Yıldızlı Gök Dao Polarite Tarikatıyla irtibata geçtik, onlar da meseleyi çözmek adına bir yöntem geliştirdi. Miras alanı genellikle yalnızca altmış yılda bir açılsa da bu defa onu normal takvimin dışında açmamıza izin verildi! Çıraklarımızı sınava gönderecek ve sonucunda payların yeniden dağıtılıp dağıtılmayacağına karar vereceğiz. Bu konuda ne düşünüyorsun Yoldaş Daoist Frijit Tarikat?”

 

Frijit Tarikat bir an için sessizliğini koruduktan sonra derin bir nefes aldı. Kabul etmeme opsiyonunun olmadığını iyi biliyordu. Bunu yaparsa gelecekte ciddi negatif sonuçlarla karşılaşabilirdi. Üstelik Yıldızlı Gök Dao Polarite Tarikatı çoktan onayı vermişken Nehre Meydan Okuyan Tarikatın buna uymama gibi bir seçeneği olamazdı.

 

“Deva Alemi…” diye düşünüyordu. “Nehre Meydan Okuyan Tarikatın bir Deva Alemi üyesi olsaydı böyle olmazdı!” En sonunda dişlerini sıkarak onay verdi.

 

Gülümseyen beyaz cüppeli adamsa ayağa kalktı. “Harika. Öyleyse sizi daha fazla rahatsız etmeyeceğim. Bir ay sonra cep aleminde görüşürüz!” Bu sözlerle salondan çıktı. Ardından Polarite Nehir Kortunun Ruhun Başlangıcındaki üyeleri de buz gibi gülümsemelerle onu takip etti.

 

En sona Yıldızlı Nehir Kortunun kırmızı saçlı yaşlı adamı kalmıştı. Tam salondan çıkacakken Frijit Tarikata dönerek şöyle dedi: “Oh, bir şey daha vardı. Miras alanına girme şartından bahsetmeyi unutmuşum. İçeriye yalnızca tek altmış yıllık döngü içerisinde Öz Formasyona ulaşan kişiler girebilir.”

 

Bu sözler karşısında Frijit Tarikat ve diğer başpapazların suratlarına iyice kasvetli bir hava yerleşti.

 

#Mesele mevcut kaynakların verilmesi veya elde tutulmasıymış. Bu arada güzel bir Orta Saha geleneği öğrendik. Tarikatların belirli bir kriteri sağlayan üyeleri gidiyor ve topladıkları mühür sayısına göre yüzde alınıyor. İstenen kriter ise tek altmış yıllık döngüde Öz Formasyona ulaşmakmış. Aklınıza bunu başaran biri geliyor mu acaba 
Hadi okumaya devam!






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44323 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr