Çevirmen : Clumsy 

Chen Manyao’ya bakan güzel kadın Gongsun Wan’er’in ta kendisiydi. Hafif bir gülümseme eşliğinde etrafına bakarken sıkılmış görünüyordu.

Ne önceki mücadeleler ne de yaklaşan savaş ilgisini çekiyordu. Yalnızca Hou Xiaomei’nin yanında kaskatı kesilmiş haldeki Bai Xiaochun’a bakarken gözleri ışıldıyordu ki bunu da hiç kimse fark etmiyordu.

“O yaşlı piçle ne bağlantın var ha, şekerim?” diye düşünen kızın gözbebekleri bir anlığına beyaza dönmüştü. Fakat bunu da fark eden olmadı ve o etki çabucak geride kaldı.

Bu sırada Engin Akım ve Hap Akımı grupları, başpapazları önderliğinde kendi Cennetkarışı Savaş Gemilerine binerek incelemeye koyulmuştu.

Kan Akımı grubunun nihai başpapazı Usta Tanrırüzgarı ise havada süzülerek üç savaş gemisine bakıyordu. Bir an sonra bakışları Ruh Akımı grubunun Başpapazı Frijit Tarikata çevrildi.

Usta Tanrırüzgarının kendisine baktığını fark eden Frijit Tarikat ise bir kahkaha eşliğinde şöyle dedi: “Usta Tanrırüzgarı, diğer üç grup için nehir ulaşımı ayarlandı. Kan Akımı grubunun ne planladığını görmeyi iple çekiyorum.”

Kahkahası ve konuşma tarzı kendisiyle bir hayli gurur duyduğunu gösteriyordu. Neticede üç Cennetkarışı Savaş Gemisi yaratmanın büyük bir başarı olduğu kesindi.

Nihai başpapaz Usta Tanrırüzgarı homurdanarak karşılık verdi: “Gerilmene gerek yok. Yakında görürsün.”

Kalbi hem kıskançlık hem de beklenti doluydu. Bu karmaşayla bakışlarını Bai Xiaochun’a çevirdi.

“Karamahzen, oğlum, hazır mısın?!” Bunu işiten üç grup yetişimcilerinin bakışları da şaşkınlıkla Bai Xiaochun’a çevrildi.

Bai Xiaochun ise Hou Xiaomei’nin gösterdiği yöne baktığı için başının ağrımaya başladığını hissetmekteydi. Uzaklardaki Song Junwan gülümsüyor olsa da gözlerinde milyonlarca iğneyi narin gösterecek bir soğukluk oluşmuştu. Bai Xiaochun’un bu durumu nasıl çözeceği hakkında hiçbir fikri yoktu ve nihai başpapazın sözlerini işitince içten içe keyiflenmişti. Hemen son derece ciddi bir ifade takınarak karşılık verdi: “Başpapaz, çırağınız hazırdır!”

Bu sözlerle Hou Xiaomei’nin şeytani tutuşundan zar zor kurtuldu ve havalandı.

Hou Xiaomei ise gurur dolu bakışlarını Bai Xiaochun’dan uzaklaştırarak Orta Tepede dikilen Song Junwan’a çevirdi ve karşılığında soğuk bir homurdanma aldı. Bai Xiaochun Luochen Dağlarından kaçtı kaçalı iki kız mütemadiyen birbiriyle uğraşmıştı ve ikisi de birbirinden hiç hoşlanmıyordu.

Nihai başpapaz son derece heyecanlı görünerek gök gürültüsünü andıran bir sesle şöyle dedi: “Pek iyi. Kan Akımı grubunun Kuruluş Kadrosu ve Altın Öz yetişimcileri öne çıksın! En büyük saklı gücümüzü aktive etme zamanı geldi!”

Diğer üç grubu şok edecek şekilde Kan Akımı grubu karargahlarından sayısız ışık huzmesi havalandı.

Tüm Kuruluş Kadrosu Dharma koruyucuları, ulu kıdemliler, kan efendileri, baş kıdemliler ve kan kazıyıcılar oradaydı. Tek bir tanesi dahi eksik değildi!

Yedi başpapaz da oradaydı ve Başpapaz Limitsiz bile son derece heyecanlı görünmekteydi.

Usta Tanrırüzgarı sağ eliyle bir büyü hareketi gerçekleştirerek toplanan kalabalıktan kan qi’si çıkarttı ve ansızın gök titreşmeye, kan bulutları şekillenmeye başladı. Bulutlar birbiriyle birleşiyor, sonra da doğurdukları kan rengi yıldırımlar nehirden çıkan devasa ele ulaşıyordu.

Karşılığında o alandaki büyü formasyonlarının büyü sembolleri titreşmiş ve kocaman bir boşluk açığa çıkmıştı. O boşluk Kan Atasının elinde halihazırda var olan antik bir yara olsa gerekti.

Uzaklardan koca bir kanyonu andırıyordu.

Diğer üç grubun yetişimcileri, bilhassa başpapazlar şaşkına dönmüş ve Kan Akımı grubunun neye niyetlendiğini anlamak gözlerini irileştirmişti.

“Bu... bu... imkansız!” diyen Frijit Tarikatın suratına tam bir kuşku ifadesi yerleşmişti.

Usta Tanrırüzgarı ise kendisiyle gurur duyan bir ifadeyle ağzını açtı: “Kan Atası. Fiziksel beden: 108 ana akupunktur noktası!”

Bugünü çok ama çok uzun zamandır bekliyor ve bunun için yıllardır hazırlık yapıyordu. Bugün nesillerdir süregelen sıkı çalışmaların ve sayısız Kan Akımı Tarikatı yetişimcisinin yaptığı araştırmaların sonucuydu!

Sözleri yankılanırken Kan Akımı Kuruluş Kadrosu yetişimcileri ciddi ifadelerle harekete geçmişti. İçlerinde Song Junwan, Song Que, Jia Lie, Usta Tanrı-Kahin, kan efendileri ve ulu kıdemliler vardı. Her biri elde açılan boşluğa yönelmişti.

Boşlukta kaybolan topluluk, Kan Atasının bedenindeki 108 ana akupunktur noktasına ışınlanmıştı.

Kimi tek başına kimiyse grup halindeydi. Yerlerini alışlarıyla birlikte Cennetkarışı Nehrinden yaşam gücü akımları yükselmeye başlamış ve gökyüzünde gümbürdemeler doğmuştu.

İyice heyecanlanan Usta Tanrırüzgarı bu defa şöyle dedi: “Kan Atası. Fiziksel beden: 72 kan aralığı!”

Karşılığında ifadeleri titreşen baş kıdemliler heyecanlı çığlıklarla koldaki açıklığa atıldı.

72 aralığa en az 72 Altın Öz yetişimcisi yerleşmeli, daha güçsüz yetişimcilerin olması durumunda iki kişilik gruplar oluşturulmalıydı. Bai Xiaochun varmadan önce hazırlıklar yapılacaktı.

Baş kıdemlilerin devasa elin üzerinde ortadan kayboluşundan sonra Kan Atasının nehir yüzeyi altındaki bedeninden yayılan ışık benekleri görülür olmuştu.

Bir kısmı ele yansıyan bu ışıltıların sayısı tam olarak 72 idi!

Üç grubun yetişimcileri soluk soluğaydı. Gongsun Wan’er’in gözleri bile şaşkınlıkla ışıldıyordu.

Nihai başpapaz sesini kükreme seviyesine çıkartarak devam etti: “Kan Atası. Fiziksel beden: 37 meridyen!”

Ansızın kan kazıyıcıların gözleri ışıldamaya ve kan qi’leri patlak vermeye başladı. Onlar da göz açıp kapayıncaya dek açıklıkta kaybolduğunda Kan Atasının bedeninin her noktası kan rengi ışıltılar taşımaktaydı!

Işık öylesine yoğundu ki altın nehir sularının yüzeyinin ötesine dahi yükseliyordu. Aynı zamanda tarifsiz bir baskı da yayılıyor, meşum ruhların çığlıklar atarak kaçışmasına yol açıyordu. Hiçbiri yaklaşmaya bile cüret edemiyordu, bu defa Deva Alemi aurasının yol açtığından bile daha çok korktukları barizdi.

“Üç ruhani, yedi fiziksel ruh. Her fiziksel ruh için bir Ruhun Başlangıç Aşaması Daoist ustası. Eğer ruhaniler eksik kalırsa Kan Atasının bedeni kımıldamaz. Karamahzen, oğlum, üç ruhani pozisyonu sen dolduracaksın! Herkes gayet iyi hazırlandı. Kan Atasının bedeninin hareket edip etmemesiyse sana bağlı olacak!” Kuvvetli bir kahkaha atan nihai başpapaz da diğer altı başpapazla birlikte açıklığa yöneldi ve Bai Xiaochun’a attığı son bir bakışla ortadan kayboldu.

Bir süre sonra gök gürültüsünü andıran gümbürdemeler işitilmeye ve nehir suları kaynamaya başladı. Yedi güçlü başpapaz Kan Atasının kafasındaki pozisyonlarını almış ve birer fiziksel ruh olmuşlardı!

İki yüzü aşkın Kuruluş Kadrosu yetişimcisi, yüzü aşkın Altın Öz uzmanı, düzinelerce kan kazıyıcı ve yedi Ruhun Başlangıç Aşaması başpapazı Kan Atası bedenine yerleşmiş ve ona yeniden ayaklanmasını sağlayacak kuvveti aşılamaya başlamıştı!

Bu basit bir hareket olsa da yeri sarsacak, rüzgarları uğuldatacak şok edicilikteydi.

Fakat nihai başpapazın da söylediği gibi esas kritik faktör olan Bai Xiaochun henüz harekete geçmemişti. Kan Akımı grubu daha önce bunun pratiğini yapmış ama Kan Atası bir milim olsun kıpırdatılamamıştı.

Bai Xiaochun derin bir nefes alarak gözlerini bir anlığına kapadı. Yeniden açtığındaysa kan qi’si çıkartarak göğe kan kırmızı bir ışık sütunu gönderdi. Aynı anda Kan Atasının elindeki açıklığa doğru harekete geçti.

İçeri girdiği saniyede Kan Atasının bedeninin kendisine seslendiğini hissetti. Bu çağrı sayesinde içeride daha da hızlı hareket etmeye başladı; herhangi bir büyü tekniğine ihtiyacı yoktu. En ufak bir engele takılmadan ilerliyordu.

“Kuruluş Kadrosu yetişimcileri akupunktur noktaları oldu. Altın Öz yetişimcileri kan aralıkları. Kan kazıyıcılar meridyenler. Başpapazlar fiziksel ruh. Ve ben de ruhani ruh oldum!” Gözleri garip ışıklarla parıldayan Xiaochun Kan Atasının göğsünde kendisi için ayarlanan noktaya yönelmişti, yani kalbe!

Orası aynı zamanda Du Lingfei’yi gördüğü son yerdi!

Yolunu tıkayacak hiçbir engel olmadan daha önce de ilerlediği yolda ilerliyordu. Ve en nihayetinde kısa bir süre önce bulunduğu kalp oyuğuna ulaştı!

Kurumuş kalbi ve onu çevreleyen sayısız damarı gördüğünde derin bir nefes aldı. Ardından kalbin kendisine doğru atıldı ve göz açıp kapayıncaya dek kalp ile kaynaştı, bütünüyle onun yerini aldı!

Bölüm 324 : Qi'yi Birleştir, Kan Atasını Uyandır

#Eveeet, Kan Atasını uyandırma çabalarına başlıyoruz. Bizimki Ruh Akımı Tarikatında istenen hapı üretmeyi başaramamıştı, burada Kan Atasını uyandırmayı başaracak mı acaba? Şahsen ben burayla daha sağlam bir bağlantısı olduğu ve daha önce de Kan Atasını kontrol ettiğini hissettiği için başarılı olacağını düşünüyorum. 
Bu arada Du Lingfei'yi görüşü de laf arasında geçti, onu tekrar görebilir miyiz veya bir bilgi alır mıyız acaba? Çok düşük bir ihtimal olsa da ümit fakirin ekmeği diyerek bir sonraki bölüme geçiyorum, orada görüşmek üzere!