Bölüm 315 : İki Tarikatın Sırları

avatar
5658 19

A Will Eternal - Bölüm 315 : İki Tarikatın Sırları


Çevirmen : Clumsy 

 

Nehre Meydan Okuyan Tarikatın kuruluş töreni sonlanmıştı. Fakat yaşanan olaylar yetişim dünyasının doğu Aşağı Sahalarının sayısız insanı için günlük bir sohbet konusuydu.

 

Yıldızlı Gök Dao Polarite Tarikatının Dharmic kararı da Bai Xiaochun’un ikincil başpapaz unvanı alışı da insanların Nehre Meydan Okuyan Tarikat konusunda kalıcı bir izlenim edinmesini sağlamıştı.

 

Çok geçmeden Nehre Meydan Okuyan Tarikat yetişimcileri ayrılmaya ve geçici karargahtaki kalabalık dağılmaya başladı.

 

Yıldızlı Gök Dao Polarite Tarikatının yanıtı yeni bir savaşın eşikte olduğunun göstergesiydi. Nehre Meydan Okuyan Tarikatın dört grubu da bu işi son derece ciddiye almıştı ve bu, pek çok kişi için hayatlarının en önemli eylemi olacaktı!

 

Yeni bir tarikat karargâhı oluşturarak Aşağı Sahalardan Orta Sahalara yükselmek adına savaşacaklardı. Bu nihai önem taşıyan bir savaştı!

 

Yapılacak pek çok hazırlık vardı ve tüm başpapazlar hiçbir şeylerini esirgemeden varları yoklarıyla harekete geçmek konusunda hemfikir olmuştu!

 

Hap Akımı ve Engin Akım grupları hazırlık yapmak ve saklı güçlerini toparlamak adına eski topraklarına dönmüştü.

 

Başpapazların anlaşmaları gereğince iki ay içerisinde Kan Akımı topraklarına geçilecek ve oradan Cennetkarışı Nehri baz alınarak Gök Nehir Kortuna ilerlenecekti!

 

Grupların geçici karargâhtan ayrılışı sırasında Bai Xiaochun ikincil başpapaz statüsüyle çeşitli tarikat meselelerine dahil olmaktaydı. Bir akşam vaktiyse Ruh Akımı grubu kurucu başpapazıyla uzun bir tartışma gerçekleştirme sırası gelmişti.

 

Salonda gerçekleşen bu tartışmaya Başpapaz Demirodun ve diğer Ruhun Başlangıç Aşaması başpapazlarının yanı sıra Zheng Yuandong ve Li Qinghou da katılmıştı.

 

Kurucu başpapaz sohbet başlamadan önce konuşmanın gizli kalması adına elini sallayarak tüm alanı mühürledi. Ve daha da şaşırtıcı bir şekilde diğer başpapazlar da bu mühre güçlerini kattı. Son derece temkinli davrandıkları belliydi.

 

Son bir önlem olarak bir de Feng Shui pusulası üretildi ve aktive edilişiyle doğan siyah beyaz ışıklar yeni bir mühür katmanı sağladı.

 

Bai Xiaochun Feng Shui pusulasının korkunç baskısını hissedebiliyordu. Pusula sıradan, hatta biraz yıpranmış görünüyor olsa da tarikatın saklı güçlerine benzer bir güç taşıyordu.

 

Fakat öylesine harap haldeydi ki yalnızca tek bir alanı mühürleyecek gücü kalmıştı.

 

Kurucu başpapaz mühürleme sürecini tamamladıktan sonra iç çekerek son derece ciddi bir surat ifadesiyle Bai Xiaochun’a döndü. “Bu Ölümsüz-Engelleyen Pusula atalarımızdan kaldı. O varken bir Deva Alemi uzmanı bile hatırı sayılır bir çaba sergilemeden bizlere kulak misafiri olamaz.

 

“Xiaochun, sana vermek üzere olduğum bilgi kesinlikle gizli tutulmalı. Yayılması tam bir felakete yol açar!”

 

Bai Xiaochun şimdiden tedirgin olmuş ve acaba bu bilgiyi almasam daha mı iyi olur diye düşünmeye başlamıştı. Sonuçta ileride o bilgiyi ağzından kaçırıp zavallı küçük canından olabilirdi. Fakat o bu mesele üzerine tereddüt ederken kurucu başpapaz konuşmaya devam etti.

 

“Aslında sana bu meselelerden bahsetmeyecektik ama artık Nehre Meydan Okuyan Tarikatın ikincil başpapazısın, bu yüzden bazı şeyleri seninle paylaşmak zorundayız. Eğer ileride bazı şeyler gerçekleşir ve sen gerçeklerden haberdar olmazsan bu senin için sorun yaratabilir.”

 

Bai Xiaochun’un yapabildiği tek şey odaklanıp derin bir nefes alarak dikkatle kurucu başpapazı dinlemekti.

 

“Ruh Akımı grubumuzun kökeni doğu yetişim dünyasına ait değil!” diyen kurucu başpapaz Bai Xiaochun'un tepkisini hiçe sayarak gözlerinde anıların titreyişiyle devam etti: “Biz kuzeyden, Frijit Okulu denen nehir kaynaklı bir tarikattan geliyoruz!”

 

“Ne?” diyen Bai Xiaochun sarsılmıştı. Kurucu başpapazın böyle bir şey söylemesini hiç beklemiyordu. Ruh Akımı Tarikatının farklı bir kökenden gelişini işitmek afallamasına yol açmıştı. Üstelik bahsi geçen Frijit Okulu aklına hemen Frijit Okulu İlaç El Kitabını getirmişti.

 

“Frijit Okulu yıllar önce kuzeydeki nehir ağzının üstün tarikatıydı. Yıldızlı Gök Dao Polarite Tarikatı kadar ünlüydü. Fakat beklenmedik bir isyan sonucunda tarikat dağıtıldı, kurtulanlarınsa bu aşağılanmayı kabullenip canlarını kurtarmak adına kaçmaktan başka çaresi kalmadı. Bu kişiler en nihayetinde doğu yetişim dünyasına gelerek yeniden kök saldı!

 

“Buraya ulaşanların sayısı ikiden ibaretti. Biri benim Ustam, diğeriyse Frijit Okulunun gerçek ruhu!

 

“Ustam Ruh Akımı Tarikatının Aşağı Sahaların dört büyük tarikatından biri olması için gizliden gizliye yardımcı oldu. Gerçek ruh ise Ruh Akımı grubunun saklı güçleri arasında!” Salondaki diğer başpapazlar sessizliğini koruyordu. Zheng Yuandong ve Li Qinghou ise ciddiyet ve şok karışımı ifadeler sunuyordu; belli ki onların da bu hikâyeyi ilk duyuşuydu.

 

“Fakat gerçek ruh ağır şekilde yaralandı ve bir ceset formunda uyumaktan pek de öteye gidemiyor. Geçirdiğimiz yıllar esnasında bir kez olsun uyanmadı. Onu uyandırmanın tek yoluysa Nehre Meydan Okuyan Hap. O hap sayesinde gerçek ruh geçici olarak uyandırılıp herhangi bir krize müdahale edebilir.

 

“Açıkçası Kan Akımı Tarikatıyla savaşa gidecekken son umudumuz gerçek ruhu uyandırmaktı. Ne yazık ki tek bir Nehre Meydan Okuyan Hapımız var, o da yalnızca en kötü şartlarda kullanılabilir!” Kurucu başpapazın sözleri derin, antik bir hava içeriyordu.

 

Bai Xiaochun’un kalbiyse şimdiden şok dalgalarıyla küt küt atmaktaydı. Doğru düzgün nefes almakta bile zorlanıyordu.

 

“Yıllar boyunca yeni bir Nehre Meydan Okuyan Hap üretebilmek için her yolu denedik. Ne yazık ki tüm çabalarımız nafileydi. Senden istediğim şey karargâha döndükten sonra gerçek ruha resmi selamlarını sunman ve biz Orta Sahalara gitmeden önce Nehre Meydan Okuyan Hap üretmenin bir yolunu bulmaya çalışman!

 

“Bunu başarabilirsen Ruh Akımı grubu Nehre Meydan Okuyan Tarikata hayati bir destekte bulunacak!!” Kurucu başpapazın Bai Xiaochun’a dönük gözleri beklentiyle ışıldıyordu. Xiaochun derin bir nefes aldı; zihni bulanıyor, duyduklarına inanmakta zorlanıyordu. Bir an sonra aklına Nehre Meydan Okuyan Hap formülü geldi.

 

Hapla ilgili araştırmaları sonucunda onun çok ama çok garip olduğunda karar kılmıştı. Şimdiyse o hapın bir gerçek ruha yardım etmeye has olduğunu öğrenmişti.

 

“Nehre Meydan Okuyan Hap ve Frijit Okulu İlaç El Kitabı.” diye mırıldandı.

 

Kurucu başpapaz başıyla onayladı. “Tarikatın kıdemli bir üyesi sana o iki nesneyi vermişti.”

 

“O maymun yaptı, değil mi?” dedi Bai Xiaochun ansızın.

 

Kurucu başpapaz ise anlık bir tereddüt sonrasında onay verdi. Bu onay Bai Xiaochun’un zihnindeki pek çok parçayı birleştirmişti.

 

Ağır bir durum söz konusuydu ve tüm bu bilgileri sindirmek adına daha çok vakte ihtiyacı vardı. Salondan ayrıldıktan sonra ruh meskenine döndü ve Frijit Okulu İlaç El Kitabıyla Nehre Meydan Okuyan Hap formülünü çıkartarak yakından incelemeye koyuldu.

 

“Nehre Meydan Okuyan Hap...” diye mırıldandı. Bahsi geçen gerçek ruh konusunda bir hayli meraklanmıştı ve neye benzediğini görmeyi iple çekiyordu.

 

Ertesi gün kalan son Engin Akım ve Hap Akımı grupları da şehri terk etti. Kan Akımı grubuysa hala hazırlık yapmaktaydı. Eski tarikat konumlarında halletmeleri gereken çok önemli bir şey söz konusuydu.

 

Nihai başpapaz ayrılmadan önce hala Ruh Akımı grubunun kökeni meselesine kafa yormakta olan Bai Xiaochun’u buldu. Ve Xiaochun çok geçmeden Ruh Akımı grubuyla ilgili şok edici bir gerçeği öğrendi.

 

Nihai başpapaz çabucak oluşturduğu bir formasyon mührüyle Bai Xiaochun’a döndü ve son derece ciddi bir ifadeyle lafa girdi: “Xiaochun, Kan Atamızın nereden geldiğini biliyor musun?”

 

“Ha? Kan Atası nereden mi geliyor?” Bai Xiaochun afallamış ve iki tarikatın ne kadar da çok sırrı varmış diye düşünmeden edememişti. Bu etkileyici geçmişler ve gerçekler Xiaochun’u serseme döndürmüştü.

 

Nihai başpapaz hayal kırıklığına uğramış şekilde iç çekti. “Oh, demek bilmiyorsun. Mirası kabul ettiğinde bir şeyler öğrenmiş olacağını varsaymıştım…”

 

Bai Xiaochun’un yapabileceği tek şey buruk bir gülümseme sunmaktı.

 

“Doğrusu hiçbirimiz Kan Atasının gerçek kökenini bilmiyoruz, bu yüzden şimdilik bunun için endişelenmemize gerek yok. Kan Akımı Tarikatı Kan Atası üzerine yıllardır araştırmalar gerçekleştiriyordu. En sonunda Kan Lordu mirasıyla ilgili bir teori geliştirdik. Ve artık haklı olduğumuzu biliyoruz, yılların araştırmaları meyvesini verdi.

 

“Aslında bir teoriden fazlası söz konusu. Araştırmalarımıza dayanarak söyleyebilirim ki Kan Atasının bedeni hala hareket edebiliyor!!”

 

Bai Xiaochun’un gözleri giderek daha da irileşiyordu. Kan Atası bedeninin kontrol edilebileceğini ve kımıldayabileceğini hiç düşünememişti. Fakat mirası alırken o bedeni geçici olarak ele geçirdiğini anımsayınca nefesi kesildi.  

 

“Kan Atası muazzam bir bedene sahip ve çoğunluğu Cennetkarışı Nehri yüzeyinin altında yer alıyor. Beş zirvedeki ulu büyü formasyonunun Kan Atasının beş parmağını temsil ettiğini biliyorsun, değil mi? Formasyonun esas işlevi Kan Akımı grubunun Kan Atasını kontrol edebilmesini sağlamak!” Bai Xiaochun’un aklına Başpapaz Limitsiz ve Xuemei’nin Orta Tepedeki formasyon aracılığıyla alandaki kan qi’sine etki edişi gelmişti.

 

Bai Xiaochun da kan efendisi olduktan sonra formasyonu doğrudan hissedebilmeye başlamıştı; Kan Atasının yüzeyinde bir kıyafet belirmiş gibi olmuştu.

 

Artık Kan Akımı grubunun ne planladığını anlayabiliyordu.

 

“Böyle bir görevde başarılı olmak fazlasıyla zor ve Kan Akımı Tarikatı bu uğurda yıllardır hazırlık yapıyor. Kan Atasının bedeninin içerisinde formasyonlar oluşturma yoluna bile gittik. Fakat bugüne dek esas elementimiz eksikti!

 

“Kan Akımı Grubunun yüm yetişimcilerinden kan qi’si alacak ve odaklayacak birine ihtiyacımız var. Bu güçle Kan Atasının bedeni kontrol edilebilir. Araştırmalarımız ve tahminlerimize göre de böyle bir şeyi yalnızca Kan Lordu gerçekleştirebilir!

 

“Umudum karargahımıza dönüp bizimle Kan Atasının bedenine girerek kontrolünü ele geçirmen yönünde! Bu sayede nehre yönelip Gök Nehir Kortuna saldırabiliriz!

 

“Kan Atasının yardımıyla Nehre Meydan Okuyan Tarikatın Gök Nehir Kortunu yenme şansı bir hayli yükselecektir!” Nihai başpapazın gözleri derin ışıklarla parlıyordu; sonuçta ömrü boyunca uğruna çalıştığı şey gerçek oluyordu.

 

Bai Xiaochun uzun bir sessizliğin ardından başıyla onay verdi. O da Kan Atasının bedenini kontrol etme konusunda beklenti doluydu. Gülümseyen nihai başpapaz Bai Xiaochun’un Kan Atasına sokulacağı zamanla ilgili ayarlamalar yapmaya koyuldu ve bu ayarlamalar uğruna Kan Akımı grubuyla birlikte şehirden ayrıldı.

 

Birkaç günün sonundaysa Ruh Akımı grubu güçleri yola koyuldu. Bai Xiaochun da onlarla birlikte şehirden ayrıldı, son ana dek kendisine açıklanacak başka bir sır olmadığından emin olamamıştı.

 

“Ne çok sır…” diye düşünerek iç çekiyor ve kendisiyle gurur duyuyordu. Belli ki insanların sır saklama konusunda güveneceği biriydi…  

 

#Gerçek ruh olarak bahsi geçen şeyde kadın/dişi tabiri kullanılıyor ama ruh olarak geçtiği için 'she' kelimesini doğrudan kadın olarak çeviremedim. Yine de bilginiz olsun diye not düşmek istedim.
Bu bölümde iki tarikat hakkında da önemli şeyler öğrendik. Gerçek ruhun nasıl bir şey olduğunu, bizimkinin hapı üretip üretemeyeceğini ve kan atasını kontrol edip edemeyeceğiniyse çok merak ediyorum. İki tarikatın arzularından birini bile gerçekleştirebilirse yaklaşan savaşta büyük faydasını göreceklerdir.
O zaman bakalım bizi neler bekliyor, okumaya devam!






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44338 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr