Bölüm 269 : Karamahzeni Katletme Yemini

avatar
5488 20

A Will Eternal - Bölüm 269 : Karamahzeni Katletme Yemini


Çevirmen : Clumsy 

 

Bu tepkide yalnız değillerdi, Ruh Akımı Tarikatının hemen hemen tüm kalpleri öldürme güdüsüyle çarpmaya başlamıştı. Kimileri bunu içinde tutuyor, kimileriyse dışa vuruyordu. Her halükârda yeri göğü sarsacak, tüm tepeleri dolduracak bir ruhun canlandığı doğruydu.  

 

Bai Xiaochun daha yeni dönmüş ve Ruh Akımı Tarikatının savaş hazırlıklarına dahil olamamıştı. Fakat neler olup bittiğini tahmin edebiliyordu. An itibariyle tarikattaki herkes savaş arzusuyla bir bütün olmuştu!

 

Hou Yunfei Bai Xiaochun’a dönerek şöyle dedi: “Xiaochun, bir süredir uzaklarda olduğun için Kan Akımı Tarikatı haberlerini işitmemiş olabilirsin. Orada Karamahzen isimli korkunç bir Seçilmiş belirdi, hatta Orta Tepelerinin kan efendiliğine terfi etti!”

 

“Ne?” İki tarikat arasındaki savaş hakkında endişelenmekle meşgul olan Bai Xiaochun’un gözleri Hou Yunfei’nin sözlerini işitişiyle kısılmıştı.

 

“Evet. Beihan Lie, Hayalet Diş, Shangguan Tianyou ve ben bir anlaşmaya vardık. Karamahzeni görecek olursak onu öldürmek için hemen güçlerimizi birleştireceğiz. Xiaochun, vakit geldiğinde sen de yardımcı olmalısın, tamam mı?!” Hou Yunfei’nin gözleri öldürme arzusuyla titreşiyordu. Dünya Sicimi Kuruluş Kadrosuna ulaşmak onu temelinden değiştirmişti. Artık gerçek, sert bir erkeğe dönüşmüştü. Ama yine de arkadaşlıklarını her şeyin üzerinde tutmaya devam etmekteydi.

 

Bai Xiaochun’un kalbi küt küt atıyordu. Dudaklarını yalayıp verecek bir cevap bulmak üzereyken Karamahzen ismi etrafındaki kişilerin öldürme güdüsünü iyice patlatmıştı. Xu Baocai bile dişlerini öfkeyle sıkmaktaydı.

 

Büyük Şişman Zhang’ın gözleri alev alev olmuştu, bir nebze ürkmüş görünen tek kişiyse Hou Xiaomei idi.

 

“O Karamahzen tam bir gaddar,” dedi biri soğukça homurdanarak, “sayılamayacak kadar çok kişi öldürmüş. Duyduğuma göre insan kanı içmeyi seviyormuş. Hatta her gün kan içmezse tepesi atıyormuş. Bunun yetişim tekniğiyle falan alakalı olduğunu işitmiştim.”

 

“İnsan kanı mı içiyormuş?” dedi Bai Xiaochun gözleri irileşerek. Kulağa inanması zor gelmişti, hatırladığı kadarıyla buna benzer bir şey yapmışlığı yoktu.

 

“Karamahzenin çok çarpık bir kişiliği olduğunu duydum.” dedi bir başkası. “Tam bir sapıkmış! Kan Akımı Tarikatında bile kötü şekilde ünlenmiş. Ama öyle acımasızmış ki kimse karşısına dikilmeye cesaret edemiyormuş.”

 

“Sapık mıymış? Çarpık bir kişiliği mi varmış?” Bai Xiaochun derin bir nefes almıştı. Nedense bu tanımlar hiç de kendisine uyuyor gibi görünmüyordu…

 

“Bu daha hiçbir şey.” dedi Xu Baocai nefret dolu bir şekilde. “Ceset arıtımına bağımlı olduğunu duydum. Ne korkunç ama!!”

 

Bai Xiaochun’un gözleri daha da irileşmişti.

 

Herkes Karamahzene dair bilgileri konusunda diğerlerinden üstün gelmek ister gibiydi.

 

“Ne olursa olsun gerçek bir Seçilmiş. Başta kimse tarafından tanınmıyormuş, sadece Ölümlü-Daodaymış. Buna rağmen Xuemeiyi ve Orta Tepe ulu kıdemlisini yenmiş. Hatta Song Que’yi de ezip geçmiş! Bu şekilde kan efendisi olmuş!”

 

“Ben Kan Akımı Tarikatı başpapazlarından birinin onu evlat edindiğini duydum…”

 

“Karamahzen’in ilaçlara yönelik Daosu tamamen şeytaniymiş. Bu yüzden ona Felaketşeytanı diyorlarmış…”

 

Söz konusu ilaçların Daosu olunca insanların bakışları Bai Xiaochun’a çevrilmişti. Onun kalbiyse deli gibi atmaktaydı.

 

“Bu Karamahzen gerçekten o kadar kötü müymüş?” Bai Xiaochun istemsizce bu soruyu gevelemişti. “Bunlar muhtemelen söylentiden ibarettir…” Fakat o konuşmayı bitirir bitirmez Büyük Şişman Zhang ellerini yumruğa çevirdi.

 

Bai Xiaochun’un meseleyi ciddiye almıyor olmasından endişelenerek şöyle dedi: “Xiaochun, bunu bilmene imkân yok ama Karamahzenin en korkunç yönü gaddarlığı değil kehanetleri. Ortaya çıkartamadığı hiçbir şey yok! Parmağını şaklatışıyla her şeyi öğreniyor. Hatta senin hakkında da her şeyi bildi! Bu herifi kesinlikle yok etmemiz gerekiyor!”

 

Herkes kasvetli şekillerde onay vermişti.

 

Büyük Şişman Zhang’a bakan Bai Xiaochun ise Karamahzen olarak gelişinde yaşananları düşünüyordu…  

 

Bu noktada Xu Baocai dişlerini sıkarak şöyle dedi: “Haklı. O piçin yaşamasına izin veremeyiz. Bende öyle ilahi kabiliyetler olsaydı hiçbir pişmanlık taşımadan öleceğim kesindi. Duyduklarıma bakılırsa tarikatta on farklı grup toplanmış, hepsinin amacı Karamahzeni öldürmek.

 

“Miras kesimi yetişimcileri onu öldürmeye yemin ettikleri bir demeç yayınladı, baş kıdemlilerin bile bu konuda planları var. Hatta tarikat liderinin Karamahzenin başına büyük bir ödül koyduğunu duydum!  

 

“Savaş başladıktan sonra öldürüleceğine hiç şüphe yok!”

 

Bai Xiaochun arkadaşlarıyla birlikte Dao Tohumu Dağına yaklaştıkça alnındaki terler de çoğalıyordu. Tabii ki haksızlığa uğradığını hissediyordu. Karamahzen iken bunca insanı kendisini öldürmek isteyecekleri derecede gücendirecek hiçbir şey yapmamıştı.

 

Özellikle de miras kesiminin, baş kıdemlilerin ve Büyük Kardeşi tarikat liderinin yaptıklarını duyunca çok üzülmüştü. Kalbi küt küt atıyordu ve tam bir şey söylemek üzereyken Dao Tohumu Dağında bir ses yankılandı. Konuşan kişi Tarikat Lideri Zheng Yuandong’un ta kendisiydi.

 

“Bai Xiaochun, hemen beni görmeye gel!”

 

“Ne?!” Bai Xiaochun anında gerginleşip tedirgin olmuş, hatta elini yüzüne götürüp Karamahzen maskesini takmadığından emin olma gereği duymuştu. Tüm arkadaşlarını şaşırtacak gergin bir vedadan sonraysa Zheng Yuandong’un kendisini beklediği salona yöneldi.

 

Salona ulaştığında içeri girmeden önce anlık bir tereddüt yaşadı ve derin bir nefesle içeri adımını attı. Zheng Yuandong arkası dönük, elleri belinde beklemekteydi.

 

Titreşen lambanın ışıkları bir baskı yayıyordu ve biraz suçlu hisseden Bai Xiaochun iyice gerilmeye başlamıştı.

 

“Tarikat Lideri, Büyük Kardeş…”

 

“Bai Xiaochun, bu ne cüret!” diyerek yerinde dönen Zheng Yuandong’un gözleri yıldırım misali parlıyordu. Sesi gök gürültüsü gibi çıkmış, yetişimi alevlenmiş, Kuruluş Kadrosunun büyük çemberindeki baskısı yayılmıştı. Öz Formasyona ulaşmasına ramak kalmıştı!

 

Söz konusu sadece yetişim basamağı baskısı olsa Bai Xiaochun’u bu kadar endişelendirmezdi. Ama Zheng Yuandong ve Li Qinghou’dan korkan Xiaochun, Büyük Kardeşinin öfkesiyle karşılaşınca onun Karamahzen durumunu bildiği sonucuna varmıştı…

 

“Büyük Kardeş tarikat lideri, hata yaptığımı biliyorum…” derken ağlamanın eşiğindeydi. Tarikat lideri Karamahzenden haberdarsa yapılacak en iyi şey suçunu itiraf etmek olurdu.

 

“Az şeytan değilsin, değil mi?” dedi Zheng Yuandong öfkeyle. “Bu kadar sorun yaratmadan önce hiç oturup düşünüyor musun? Dışarı çıkıp tecrübe kazanmak istedin ve bunda bir sakınca yoktu. Ama auranı gizlemek de ne demek oluyor? Dışarıda seni arayan kaç kötü adam var, haberin var mı? Kan Akımı Tarikatının dört kan efendisinin seni öldürmeye yemin ettiğini biliyor musun? Seni bulsaydılar hayatta kaçamazdın!!

 

“Tarikatın yapabildiği tek şey inzivada olduğun haberini yayıp gizlice seni aramak oldu. Seni bulabilmek için tüm Doğu Korusunun altını üstüne getirdik!”

 

Bai Xiaochun gözlerini birkaç kez kırpıştırdıktan sonra rahat bir nefes aldı. Ve etkilenmiş, itaatkâr bir şekilde bağını eğerek hatasını kabullendi.

 

Zheng Yuandong ise biraz daha azar sıraladıktan sonra Bai Xiaochun’un ifadesinden tatmin olarak soğukça homurdandı. Xiaochun’un yetişiminin Kuruluş Kadrosu ortalarına geldiğini görmek de gözlerindeki bakışı yumuşatmıştı. Fakat hala öfkeli görünmekteydi.

 

“İyi. Auranı niye gizlediğini veya nereye gittiğini sormayacağım. Artık çocuk değilsin ve nasıl davranman gerektiğini biliyorsun… Seni çağırmamın esas sebebi sana vermek istediğim bir görev!”

 

Bai Xiaochun tarikat liderinin vücut diline bakarak tarikattan ayrılıp aurasını gizlemekle biraz ileri gitmiş olduğunu anlayabiliyordu. Bu yüzden gözü pek bir görünümle göğsüne vurarak şöyle dedi: “Büyük Kardeş, söylemen yeter. Bıçaklarla dolu dağlara tırmanmam, benzin dolu denizleri aşmam gerekse bile gıkımı çıkarmam, ne dilersen yaparım!”

 

Bai Xiaochun etkileyici bir şov yapmak ama çok bariz bir şeye de kalkışmamak istemişti. Sözleri etkileyici olsa da görevi kabul ettiğini söylemiş değildi.

 

Zheng Yuandong kollarını dramatik bir şekilde sıvayarak şöyle dedi: “Ruh Akımı Tarikatı Kan Akımı Tarikatıyla savaşmak üzere. Senin görevinse savaş alanında bir şans bulup Kan Akımı Tarikatının dört kan efendisinin en güçsüzü olan Karamahzeni katletmek!”

 

“Ha?” diye düşündü Bai Xiaochun. Delirecek gibi hissediyordu. Kan Akımı Tarikatı Bai Xiaochun’u öldürmesini, Ruh Akımı Tarikatıysa Karamahzeni öldürmesini istemişti…

 

Kendisini öldürmeye çalışma fikrini irdelemek öyle kafa karıştırıcıydı ki kaşlarını çatmadan edemiyordu.

 

Zheng Yuandong da suratındaki garip ifadeyi görüp şüpheli bakışlar atmaya başlamıştı.

 

“Ne oldu? Tüm Kan Akımı Tarikatı kan efendileri öldürülmeyi hak ediyor!”

 

İyice gerilen Bai Xiaochun tekrar göğsüne vurarak şöyle dedi: “Büyük Kardeş tarikat lideri, endişelenme. Bu Karamahzenin çarpık bir kişiliği var ve insan kanı içmeyi seviyor. Tanımlanamaz bir adi. Tüm canlılar tarafından cezalandırılmayı hak eden bir meczup. Orta Tepe ulu kıdemlisini baştan çıkarıp Kan Akımı Tarikatı başpapazlarının çoğunun onayını aldığını işittim. Böyle birini kesinlikle yok etmem lazım!” Adil bir öfke sergiler gibi görünse de içten içe hiç olmadığı kadar tedirgindi.

 

“Demek Karamahzen hakkında bayağı bilgi sahibisin.” diyen Zheng Yuandong şaşırmış görünüyordu.

 

Bai Xiaochun içten içe homurdandı. Bugün hiçbir şey düzgün ilerlemiyor gibi görünüyordu. Gerginliği artarak devam etti: “Ben, Bai Xiaochun, kendimi adalete adadım. Tarikat dışında gezerken bu manyak Karamahzenin namını işittim. Büyük Kardeş tarikat lideri, için rahat etsin. Ben, Bai Xiaochun, görevimi tamamlayacağımı garanti ederim!”

 

Zheng Yuandong’un bakışları yavaşça yumuşamıştı.

 

“Cennet-Daon ve Kuruluş Kadrosu ortalarına erişmen sayesinde Karamahzeni savaşta katletmekte sorun yaşayacağını sanmam. Sana eşlik edecek birilerini de ayarlayacağım, hatta bir kısmı baş kıdemli ve miras kesimi yetişimcisi olacak. Doğru fırsatı bulmanı sağlayacaklar!

 

“Unutma, bu görevi tamamlamalı ve Kan Efendisi Karamahzeni öldürmelisin. Bunu yaparsan Öz Formasyona ulaşmadan miras kesimine katılabileceksin!

 

“Miras kesimi Ruh Akımı Tarikatının esas temelidir. İşler ne kadar kötüleşirse kötüleşsin tarikatın tüm kaynakları mirası sürdürmeye odaklıdır!" Bu sözlerin ardındaki ima Bai Xiaochun’u sarsmış lakin kalbinde de bir sıcaklık doğurmuştu.

 

#Bu çocuğa hiç kıyamam yaa, iki tarikatta da kendisini öldürmek üzerine yemin etti  Bir de yine hakkında saçma sapan haberler çıkmış, artık ben Karamahzenim de diyemeyecek. Dese de inanmazlardı zaten, o ayrı mesele 
O değil de savaş başladığında Karamahzenin ortalarda olmaması nasıl yorumlanacak acaba? Valla potansiyel ölümler yüzünden savaş bölümlerini iple çekmesem de neler olacağını çok merak ediyorum. Bu çelişkiyle ilerliyorum, bir sonraki bölümde görüşmek üzere!






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44344 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr