Çevirmen : Clumsy 

“Kutsal Arazi!” Ne yaptığının ayırdında olmayan Bai Xiaochun az önce keşfetmiş olduğu kan şelalesinin kenarına ilerlemiş ve güçlü bir kan qi’si hissetmişti. Onun için yaşamsal enerjisini yenileyen kan qi’si son derece önemliydi.

Derin bir nefes alarak canlandığını hissetti ve tam kan qi’si çekecekken içini bir kriz hissiyatı doldurdu. O çabucak gerilerken de bir an önce bulunduğu noktada bir patlama gerçekleşti.

Patlamanın kaynağı kılıç qi’sini andıran kan renkli bir ışık huzmesiydi. Etraftaki bitkiler bu etkiyle sarsılmış, yerde iri bir çizgi belirmişti.

“Eee?” şeklinde bir ses işitildi ve genç bir adam kan şelalesinin içerisinden yükseldi. Kıpkırmızı giyimli genç, buz soğuğu bir kibirle Bai Xiaochun’a dik dik bakmaktaydı. “Defol git. Burada olmaya iznin yok!”

Bai Xiaochun bu genci hemen tanımıştı, o Song Que idi. Bu emri veren Song Que hemen sonrasında kanlı şelaleye geri dönüp bağdaş kurmuştu.

“Bu moron buradaymış demek.” diye düşündü Bai Xiaochun. “Humph. Kendini neden bu kadar özel sanıyorsun acaba? Düşmüş Kılıç Uçurumunda seni yenerken annecim babacım diye sayıklıyordun. Kan Akımı Tarikatında ünleneyim, o zaman sana göstereceklerim olacak. Humph!” Nefret dolu bakışlar atan Bai Xiaochun, Song Que’nin önünde Song Junwan’a ‘Büyük Kız Kardeş’ deme fırsatı bulma konusunda kendisine yemin etti. Bunun Song Que için büyük bir aşağılanma olacağına emindi!

Gözleri soğuk ışıklarla titreşerek oradan uzaklaştı ve güçlü kan qi’si barındıran mekanlara yaklaştı. Fakat yaklaştığı her noktada birinin saldırısı yüzünden uzaklaşmak zorunda kaldı.

Bu kişilerin bir tanesi bile kibar davranmamış, hatta üç tanesi tamamen öldürücü auralarla saldırmıştı. Yeterince hızlı kaçmış olmasaydı şimdiye ölmüş bile olabilirdi.

Artık buradaki insanlar ne kadar da boğucu diye kendi kendine homurdanma işini iyice abartmıştı.Tek istediği birazcık kan qi’si solumaktı, onların alanlarını sahiplenecek değildi ki!

En nihayetinde yeni terfi alan Dharma koruyucularının başvurması gereken Orta Tepe Tesisine erişti ve kendisini bekleyen ileri Kuruluş Kadrosu aşamalı adamla karşılaştı. Onu baştan aşağı süzüp sadece Ölümlü-Dao Kuruluş Kadrosunda olduğunu sezen adamsa küçümseyici bir ifade takınarak yeşim kolyesini teslim aldı. Ardından yeni bir kimlik madalyonu ve kan kırmızı bir kâğıt uzattı.

“Bu kağıt Orta Tepenin gizli büyüsü olan Kanlı Yıkım Dünyasını içeriyor. Yetişim metodunu anlayamazsan baş kıdemlilerin aylık eğitim seanslarından birine katılabilirsin. Dao hakkında soru sormak için erdem puanı gerekli ama erdem puanı sıkıntısı çekiyorsan herhangi bir baş kıdemliden şahsi yardım talebinde de bulunabilirsin.

“Boşta 37 Dharma koruyucusu ölümsüz mağaramız mevcut. İstediğini seçebilirsin. Boştakileri beğenmez ve gücüne güvenirsen başka birinin mağarasını almayı da deneyebilirsin. Tamamdır, hepsi bu kadar, gidebilirsin.” Bu sözler sonrasında elini sallayıp gözlerini kapatan adam meditasyona döndü.

Yeşim parçalarını alan Bai Xiaochun için işler son derece basit ilerlemişti. Madalyona biraz ilahi his aktardığında Orta Tepenin haritasıyla karşılaştı ki üzerinde ölümsüz mağaralarının konumları da mevcuttu.

Henüz sabah olduğu için etrafta dolanıp etrafa bir göz atmaya karar verdi. Akşam çöktüğünde Dharma koruyucuları alanındaki tüm mağaraları inceleme fırsatı bulmuştu. Esasında hepsi gayet iyi durumdaydı lakin dolu mağaralarla aralarında ciddi bir kan qi’si farkı göze çarpıyordu.

Ancak an itibariyle elindekinin en iyisini seçip taşınmaktan başka şansı yoktu.

İtiraf etmeliydi ki yeni ölümsüz mağarası İç Kesimdeyken sahip olduğundan çok daha iyiydi. Fakat yine de Ruh Akımı Tarikatı mağarasıyla boy ölçüşemezdi. Tabii başka bir şansı yoktu, haliyle iç çekip kan renkli kâğıdını çıkarttı ve ruhsal gücüyle taramaya başladı.

“Eee? Kan qi’siyle bir kılıç oluştur ve onu bir yıkım dünyasına dönüştür derken? Yaralıysan veya birini yaraladıysan çıkan kan qi’si kan kılıcını daha güçlü kılar. İşte gizli büyü budur!” Biraz şaşırarak bilgileri daha detaylı şekilde inceledi ve yüzü farklı tepkilerle titreşti. En nihayetinde şaşkınlığı iyice artmış, aklı Düşmüş Kılıç Dünyasında Song Que’nin gerçekleştirdiği kan kılıcı saldırısına kaymıştı.

“Bu kan kılıcı Orta Tepenin gizli mirası. Ceset Tepesinde ceset arıtılıyor, İsimsiz Tepede gargoyle var, Küçük Bataklık Tepesi şeytan kanı vücut geliştirmesi yapıyor ve burada da kan kılıçlı Yıkım Dünyası mevcut!” Sarsılan Bai Xiaochun, Kan Akımı Tarikatının bu bağlamda Ruh Akımı Tarikatından daha üstün olduğunu kabullenmek durumundaydı. Burada yetkin her çırağa yetişim için gizli miras teknikleri sunuluyordu.

Kanlı Yıkım Dünyasının tamamen sıra dışı olduğu da barizdi. Bu mesele üzerine biraz daha çalışan Bai Xiaochun, kan kılıcının kökeni üzerine bir tarife denk geldi.

“Uzun zaman önce Kan Akımı Tarikatı başpapazlarından biri muazzam el üzerine çalışırken ani bir ilham almış. Kan kılıcı İmha Dünyasını yaratmış ki bu teknik sonraki nesillerce mükemmelleştirilerek Orta Tepenin gizli mirası halini almış!”

Biraz daha düşünüp çalışan Bai Xiaochun, tüm kan akışını ansızın duraklattı. Ardından etrafındaki zeminden kan qi’si yükselterek parmağının önünde şekillendirmeye başladı.  Ancak yeterli kan qi’si yoktu ve biraz zaman geçse de bariz bir sonuç doğamadı.

Kaşlarını çatan Bai Xiaochun da kan qi’sini dağıtmak zorunda kaldı.

Bir müddet daha düşünüp yeşim kâğıda çalıştıktan sonra yeni bir test gerçekleştirdi lakin sonuç değişmedi. Düzenli bir kan qi akışı oluşturmasını engelleyen şeyler mevcut gibiydi.

“Bu kâğıda göre kan kılıcının ilk adımı bedendeki tüm kan qi’sini çıkartıp tam parmağının önünde bir kılıç qi’sine çevirmek. Sonra da gizli büyüyle kılıç qi’sinin temelini kan kılıcına dönüştürüyorsun...” Anladığı bu şeyi bir kez daha denemiş ancak yeniden başarısız olmuştu.

“Neden işe yaramıyor?” Meseleyi biraz daha irdeledikten sonra kağıttaki yöntemi göz ardı ederek Ölmeden Sonsuza Dek Yaşama Tekniğine başvurdu. Alandaki kan qi’si ansızın hareketlenmiş ve kendisine akarak bedenine kaynamaya başlamıştı.

Tek nefeslik boşluk sonrasında parmak ucuna kan qi’sini gönderdi ve qi, bir metrenin üçte biri uzunlukta bir kılıç qi’sine dönüştü.

Tüm bunlar son derece doğal ve engelsiz şekilde gerçekleşmişti. Olanları gözlemleyen herhangi bir kişinin nutku tutulabilirdi. Kan Akımı Tarikatı tarihinde bir günden kısa sürede kan qi’sini kılıç qi’sine çeviren tek bir kişi dahi olmamıştı. Bai Xiaochun ise bu işi alışılmadık metoduyla birkaç nefeslik sürede başarmıştı.

Parmağının ucundaki kılıcı inceleyen Bai Xiaochun, bunu kalıpların dışında düşünerek başardığının bilincindeydi.

“Kanlı Yıkım Dünyası harika, amacının Ölmeyen Kanı kontrol etmek olduğu da bariz. Ama Kan Akımı Tarikatında gerçek Ölmeyen Kana sahip hiç kimse olmadığı için onlar kan qi’si ile kendi kanlarını dönüştürmek durumunda. Haliyle saf bir sonuç doğmuyor. Bu yüzden ya birini ya da kendini yaralayarak ekstra kan qi’si çıkartman gerekiyor. Gücü arttırmanın tek yolu bu.

“Belki kanının kan qi’si ile kaynaştığı uzunca bir süreç sonrasında Ölmeme Kodeksinin son kısmı olan Ölmeyen Kana erişilebilir!

“Fakat bu çok ama çok zor bir yöntem. Yapılacak en iyi şey birinin Ölmeyen Kanıyla kan qi’si üretip kılıç qi’sine çevirmesi. Bu temelle kan kılıcının saldırısı dünyayı ve cenneti sarsabilir!

“Doğrusu benim kalıpların dışındaki yöntemim de pek doğru sayılmaz.” Bu sözler sonrasında derin bir nefes alıp kılıç qi’sini dağıttı, yeniden kan qi’sine çevirip eti ve kanıyla birleştirdi. İçini huylandırıcı bir hissiyat teslim almıştı. Akabinde Ölmeyen Cennetsel Kral yetişimi yapmak yerine sağ eliyle bir büyü hareketi gerçekleştirdi ve Kanlı Yıkım Dünyası anımsatıcısını kullanarak kan qi’sini çıkartmaya çalıştı.

O anda eti ve kanı hafifçe büzüşürken kan qi’si patlak verdi!

Ölmeyen Altın Ten ve Ölmeyen Cennetsel Kraldan gelen bu kan qi’sini zamanla dikkatlice geliştirmesi gerekmişti. O qi ile şahsi Ölmeyen Kanını üretecekti.

Tabii şu anki yetişimiyle Ölmeyen Kan yaratması imkânsızdı. Ancak bu gizli büyü sayesinde bir miktar kan qi’sini zorla üretmesi mümkün olacaktı.

Bu miktar sınırlıydı ama yine de muazzam elin çağrısı daha da yoğunlaşmıştı. Soluk soluğa kalan Bai Xiaochun ürettiği kan qi’sini parmağının ucuna göndererek bir kılıç qi’sine çevirmekteydi!

İşte bu gerçek Kanlı Yıkım Dünyasıydı, ya da belki de gerçek Ölmeyen Kan kılıcı!

Belki esas kılıcın yanında bir kıymıktan farksızdı veya diğer Kuruluş Kadrosu yetişimcilerininkiyle kıyaslanamazdı ama Bai Xiaochun’un Ölmeyen Kan qi sicimi, sayısız sıradan kan qi’si parçasının her şeyi rahatlıkla ezip geçebilecek şekilde arıtılışıyla oluşmuştu!

Kılıç qi’si belirdiği anda Orta Tepedeki tüm kan qi’si kurumaya başlamıştı. Şok olan sayısız Kuruluş Kadrosu yetişimcisi ise bu durumun sebebinden bihaberdi.

Bu esnada heyecandan nefesi kesilen Bai Xiaochun başarılı olduğuna inanamıyordu.

“Bu basit bir koz değil, bu Ölmeyen Kan oluşturabileceğim bir şey! Bununla Ölmeyen Kan seviyesine erkenden temas edebilirim!!” Bu düşünceyle heyecan dolarak Ölmeyen Kan qi’sini geri çekti.

Ve yetişim pratiğiyle dolu günler akıp gitmeye başladı.

#Bizimki yeni bir teknik ve yeni bir keşifle karşı karşıya. Buna da bolca vakit harcayacağı ve burada sağlam bir ilerleme kaydedeceği belli gibi. 
O zaman bize okumaya devam etmek düşer, bir sonraki bölümde görüşmek üzere!