Bölüm 43 : Yavaş... Çok Yavaş...

avatar
7159 32

A Will Eternal - Bölüm 43 : Yavaş... Çok Yavaş...


Çevirmen : Clumsy 

 

“Sakın bana… onun küçük kaplumbağa olduğunu söylemeyin!?!?” Kalabalık büyük bir gürültü çıkarıyordu.

 

Tabii ki kalabalığın en şaşkın siması Xu Baocai’ydi, şu anda gözleri yuvalarından fırlayıp gidecekmiş gibi bir tiple Bai Xiaochun’a bakmaktaydı. Az önce Bai Xiaochun’u ruh yaratıklarında üç uzmanlığı beğenmediği için küçümsemişti ama şimdi bu tavrı takınmakta tamamen haklı olduğunu fark ediyordu…

 

“Bitkilerde ve ruh yaratıklarında uzmanlık… Bai Xiaochun’un benimle alay ettiği çok belli!! Ama bu inanılmaz bir şey. Yalnızca birkaç yıldır tarikatta! Acaba… gerçekten küçük kaplumbağa o olabilir mi?” Nefes darlığı çeken Xu Baocai küçük defterini çıkarıp son gelişmeleri not almaya başladı. İçten içe Bai Xiaochun’la arasını iyi tuttuğu ve onunla fazla küçümseyici konuşmadığı için seviniyordu.

 

Herkes şok olmakla meşgulken Bai Xiaochun iç çekerek geçitte yürüyordu. Aslında on dikilitaştaki başarılarını gizleyebilme imkânı olsaydı bunu yapardı. Sonuçta Zhou Xinqi’in İç Kesimde de fanları vardı.

 

Ne yazık ki yapabileceği bir şey yoktu. Terfi fırsatını kaçıramazdı. Gerçeği açıklamaya zorlanmış olmasına rağmen kalabalığın heyecanını fark edip isminin söylenildiğini işittikçe iyiden iyiye keyiflenmişti.

 

“Ne mükemmel çırak yoldaşlar. Ahh, keşke herkes böyle olsa!” Duygusal bir şekilde iç çekerek seyircilerin bakışları altında bir fırın seçerek oturdu.

 

Bu esnada Yaşlı Xu, Bai Xiaochun’a düşünceli bir şekilde bakıyordu. Yüzünde bir gülümseme belirmiş ancak hızlıca silinmişti. Ve duruşunu düzelttikten sonra da sakin bir şekilde duyuruya başladı: “Önünüzdeki çantalarda onar set tıbbi bitki var, bunlarla birinci kademe ruh ilacı olan Mürekkep Ruhu Tütsüsünden üreteceksiniz!

 

“Geçmek için minimum iki tütsü oluşturmalısınız ve başarı oranınıza göre değerlendirileceksiniz. En çok tütsüyü yaratan kişi… 5,000 erdem puanıyla ödüllendirilecek! Şimdi başlayabilirsiniz.”

 

Dış Kesim çırakları Yaşlı Xu’nun açıklamaları karşısında heyecanlı bir şekilde mırıldanmaya başlamıştı.

 

“Bu kez test Mürekkep Ruhu Tütsüsü yaratmakmış!”

 

“Mürekkep Ruhu Tütsüsü en zor birinci kademe ilacı değil ama kolay olduğu da söylenemez… Tütsü ya da ruh ilacı yaratmak her çırağın tecrübe ettiği bir şey değil sonuçta.”

 

“Hmph. İnsanların ilaç yapma yeteneklerini test etme yöntemlerini giderek geliştiriyorlar. Neler olduğunu göremiyor musunuz? Önce dört bitki kısmı yeterliydi, şimdi beş oldu. Hatta yaratılacak ruh ilacının zorluğunu bile arttırmışlar. Muhtemelen işler ileride daha da zorlaşacak.”

 

Herkes meseleyi tartışırken fırınların başlarına yerleşmiş olan grubun ifadeleri oldukça ciddiydi. Bazıları Mürekkep Ruhu Tütsüsü yapmaları gerektiğini işitince acı şekilde gülümsemişti ancak dikkatlerinin dağılmasına izin veremezlerdi ve hızlıca çantalarını açıp bitkileri incelemeye başladılar.

 

Xu Baocai’nin bahsetmiş olduğu 5,000 erdem puanı meselesini Yaşlı Xu’dan da duyan Bai Xiaochu’un kalbiyse iyice çarpmaya başlamıştı. Erdem puanları azalmaktaydı, ilaç formülleri ve tıbbi bitkiler için yeni puanlara ihtiyaç duyacaktı.

 

“Eğer o 5,000 erdem puanını alabilirsem büyük bir zahmetten ve çabadan kurtulmuş olurum.” Aklında bu düşünceleri taşıyan Bai Xiaochun, içinde on set tıbbi bitki ve Mürekkep Ruhu Tütsüsü tarifini içeren çantayı açtı.

 

Hemen ilacı yaratmaya girişmek yerine qi’sini ayarlayarak zihnini temizledi ve formüle çalışmaya başladı.

 

İlaç yapım sürecinde alıştığı gibi zamanını genişçe kullanacaktı. En ufak bir şüphesi kalmayana, her şeyi analiz edene ve kendinden emin olana dek devam edecekti.

 

Detaylı araştırması iki saati bulmuştu.

 

Bu süreçte Du Lingfei ve diğerleri bitkileri incelemeyi bitirip ilacı yapım aşamasına geçmişti. Hatta pek çoğu ilk denemelerinin yarısına ulaşmıştı bile.

 

Çok geçmeden Bai Xiaochun dışındaki herkes yaratıma başlamış hale geldi. Orada oturup düşünceli bir şekilde yeşim kâğıdını inceleyen tek kişi Bai Xiaochun’du. Bu görüntü Xu Baocai’yi şaşırtıyordu.

 

Çırakların ilk denemeleri sonuçlanmak üzereydi, Bai Xiaochun’un önündeki hariç tüm fırınlardan gümbürdeme sesleri yükseliyordu. Çoğu fırından yükselen siyah dumanlar başarısızlığın işaretiydi.

 

Bu sırada Han Jianye başını arkaya atıp kuvvetli bir kahkaha savurdu. Fırını titreşmeye ve tıbbi bir aroma yaymaya başlamış haldeydi. Şok edici bir şekilde, üç inç uzunlukta bir Mürekkep Ruhu Tütsüsü yaratmıştı.

 

Çevredeki Dış Kesim çırakları olanları görebilmek için boyunlarını eğmekteydi.

 

“İlk denemede başarılı oldu!”

 

“Bu Han Jianye ilaç yapma konusunda kesinlikle başarılı!”

 

Han Jianye heyecanlı bir ifadeyle çevredeki diğer katılımcılara tek tek bakmaya başladı. Gözleri Bai Xiaochun’a değdiğindeyse onun hala formüle çalıştığını görerek onu küçümsedi, sonra da ikinci set bitkilerini çıkartarak ikinci denemesine girişti.

 

Du Lingfei ve diğerleri de nahoş ifadelerle dişlerini sıkarak ikinci denemelerine başladı.

 

Zaman ilerliyordu. Testin dördüncü saati sonlanırken pek çok kişi ikinci denemeyi bitirme aşamasına gelmişti. Ancak gümbürdeme sesleri sürerken… hiçbir katılımcı başarılı olamadı.

 

Artık Bai Xiaochun’un kâğıdı indirme vaktiydi. Tüm Mürekkep Ruhu Tütsüsü formülünü zihnine kazımıştı. Ama herkes onun ilaç yapımına girişeceğini düşünürken bu kez de bir tıbbi bitkiyi kaldırarak onu incelemeye başlamıştı.

 

“Bai Xiaochun ne yapıyor? Dört saattir tıbbi formüle çalışıyordu! Bitkilere de çalışmanın ne gereği var ki?”

 

“Bunun bir test olduğunu biliyorum ama bu kadar yavaş olmak zorunda mı…?”

 

Xu Baocai inanamaz gözlerle Bai Xiaochun’a bakarken diğer katılımcılar üçüncü denemeye başlıyordu.

 

Seyirciyse testin altıncı saatinde de şaşkın ve sabırlı bir şekilde olayları izlemeyi sürdürmekteydi. Şu ana dek katılımcıların 18i her denemede çuvallamıştı. Ardından sekizinci saate ulaşıldı, sonra da on. Artık Mürekkep Ruhu Tütsüsü yaratabilmiş olan dört kişi vardı, bunlara Du Lingfei, Chen Zi’ang ve Zhao Yiduo da dahildi.

 

Tütsü auraları her yönden yayılmaya başlamıştı. Han Jianye ikinci Mürekkep Ruhu Tütsüsünü yaratmayı başaran ilk kişi olmuş, gururu ve Bai Xiaochun’a olan küçümseyişi iyice artmıştı.

 

Bu noktada Bai Xiaochun dördüncü tıbbi bitkiyi çalışmaya geçmişti. Arada bir bitkinin üzerinde delikler açarak seyirciyi şok etmeyi de sürdürmekteydi. Yaşlı Xu bile olanları fark etmişti.

 

Zaman uçup giderken on ikinci saat de doldu. Altıncı denemede Han Jianye dışındaki herkes çuvallamıştı.  

 

Bu çıkan gürültülerin artmasına sebep oldu, hatta Yaşlı Xu bile hafifçe başını sallayarak onayladığını belli etti.

 

“Bu Han Jianye çoktan üç tütsü yarattı bile! Onun dışında tek tütsüyü geçen yok!”

 

“Geçmişteki testlerde iki ilaç geçtiğini, dört ilaç ise Seçilmiş olduğunu ifade ederdi.  Yani Han Jianye’nin Seçilmiş olması için tek bir tütsü daha yaratması gerekiyor!”

 

Herkes meseleyi tartışmakla meşgulken, gözlerinde özgüven pırıltıları taşıyan Han Jianye kendi kendine mırıldandı: “Kesinlikle dördüncü Mürekkep Ruhu Tütsüsünü yaratacağım. Bir Seçilmiş olacak ve en iyi kalfa simyacı unvanını alacağım!”

 

Bu cümlelerden sonra da kollarını sıvayarak yedinci denemesine geçti.

 

Du Lingfei de kül gibi yüzüyle dişlerini sıkarak yedinciye başlamıştı.

 

On dördüncü saat bittiğinde Du Lingfei’nin fırınından yayılan tıbbi aromaya gözlerindeki parlaklık eşlik etmekteydi. Yedinci turda siyah dumanlara bulanmayan ve başarılı olan tek kişi oydu!

 

“Gerekliliği sağladım ama yalnızca terfi etmek yeterli değil!” Du Lingfei heyecanını dizginleyerek derin bir nefes aldıktan sonra kül rengi yüzlü Han Jianye ile eşzamanlı olarak sekizinci denemeye geçti.

 

On altıncı saatte etrafı yeni gümbürdeme sesleri sardı… herkes başarısız olmuştu.

 

An itibariyle Bai Xiaochun dışında testi almakta olan on dokuz üyenin içerisinde Han Jianye üç başarıya, Du Lingfei iki başarıya, Chen Zi’ang ve Zhao Yiduo birer başarıya ulaşmıştı. Geri kalanlarınsa… hayal kırıklığı ve başarısızlıktan başka bir şey elde ettikleri yoktu.

 

Bai Xiaochun ise hala son tıbbi bitkisini çalışmakla meşguldü.

 

“Bu test çok zormuş…”

 

Dış Kesim çıraklarından oluşan izleyici topluluğu bu düşünceye kapılmıştı. Zihinlerine dolan, içlerine işleyen endişeyi hissedebiliyorlardı. Katılımcıların yalnızca iki set malzemesi kalmıştı. Du Lingfei ve Han Jianye minimum gerekliliği sağlamıştı, Chen Zi’ang ve Zhao Yiduo’nun ise birer başarısı vardı. Diğer katılımcılar bu denemelerden birinde çuvallarsa geçme şansları olmayacaktı.

 

İşte o çıraklar da şu an büyük bir gerginlik içerisindeydi. Bu dokuzuncu tur çok acımasızdı; eğer çuvallarlarsa, Yaşlı Xu onuncu deneme için malzemeleri ziyan etmelerine izin vermeyecekti.

 

Eğer dokuzuncuda çuvallarlarsa… testte başarısız olacaklardı.

 

Kaygı ve gerginlikle dolup taşan çıraklar dokuzuncu denemeye tamamen odaklanmış haldeydi… Her adıma özellikle dikkat etmekteydiler; çoktan minimum gerekliliği sağlamış olanlar daha iyi bir final skoru istiyordu, alamayanlarsa geçebilmek için ellerinden gelenin en iyisini yapıyordu.

 

Bai Xiaochun ise… orada oturup son tıbbi bitkisini tutmakla meşguldü. Belli ki aklında bitkiyle ilgili önemli bir soru vardı, kaşları kalkıktı. Artık… ona dikkat eden çok az kişi kalmıştı.

 

On sekizinci saat çok yavaş yaklaşıyor gibi görünüyordu. Herkesin beklediği an buydu. Ve çok geçmeden gümbürdeme sesleri duyuldu. Sıfır başarıya erişen çıraklar kül rengi yüzler ve acı gülüşlerle ayağa kalkmaya, Yaşlı Xu’ya selam verdikten sonra alanı terk etmeye başlamıştı.

 

Herkes tek tek giderken geriye yalnızca altı kişi kalmıştı.

 

Ardından altı katılımcının ocakları da gümbürdemeye başladı, içlerinden yalnızca bir tanesinden tıbbi bir aroma yayılıyordu, o da Zhao Yiduo’ya aitti.

 

Zhao Yiduo ellerini yumruğa çevirdi, soluk soluğaydı ve gözleri tamamen kan çanağına dönmüştü. Hayatında hiç olmadığı kadar heyecanlıydı; minimum gerekliliğe ulaşmıştı. İki başarıyla testi geçmişti!

 

Kimileri depresif, kimileri keyifliydi. Başarısız olan beş kişiden ikisi, daha önce hiç başarı elde edememiş olanlardı. Haliyle iç çekerek ayaklandılar ve alanı terk ettiler.

 

Chen Zi’ang ise tamamen sınırdaydı. Zhao Yiduo’ya bakarken kalbi acı ve stres doluydu. Sonra da kanlı gözlerini önünde kalan son set tıbbi bitkiye çevirdi.

 

Du Lingfei bir süre somurttuktan sonra gözlerini kapatıp düşünmeye başladı. Han Jianye ise üzerindeki baskının azaldığını hissediyordu ama üç başarı onu mutlu etmeyecekti. Bir Seçilmiş olma barajına gelmek istiyordu.

 

“Son deneme!” İnsanlar derin nefesler alarak alanda kalan son beş kişiye bakmaktaydı. Han Jianye. Du Lingfei. Zhao Yiduo. Chen Zi’ang. Ve tabii ki… Bai Xiaochun.

 

Üç tanesi hâlihazırda minimum gerekliliğe ulaşmıştı. Chen Zi’ang’ın tek şansı kalmıştı. Bai Xiaochun’a gelince… insanlar ona bakmıyordu bile, hatta buraya neden geldiğini sorgulamaya başlamışlardı.  On sekiz saatlik süreçte tek yaptığı formülü ve bitkileri incelemek olmuştu. Bazı insanlarsa… acaba sırf heyecanın bir parçası olmak için mi geldi diye düşünüyordu.

 

Du Lingfei ve diğerlerinin yüzleriyse emsalsiz bir ciddiyetle doluydu. Onlar önlerindeki son bitki setini ilaca dönüştürmeye başlarken yirminci saat de yavaşça ilerliyordu.

 

Bu esnada Zhao Yiduo’nun fırınından siyah dumanlar yükseldi. İç çekti. Son denemede başarısız olmuştu ama yine de minimum gerekliliği gerçekleştirmiş haldeydi.  

 

Zhao Yiduo’nun başarısız olduğu anda Chen Zi’ang’ın fırınından tıbbi bir aroma yayılmaya başladı. Bu aromayı yayan tek fırın onunki değildi, Du Lingfei ve Han Jianye de başarılı olmuştu!

 

O anda başardıklarını fark eden üç kişinin de yüzleri neşeyle aydınlandı!

 

“Başardım! Dört tane Mürekkep Ruhu Tütsüsü! Birinci oldum!!” Han Jianye ayağa kalkarak her yöne doğru neşeli kahkahalar savurmaya başlamıştı. Du Lingfei rahatlayarak iç çekti. Bir Seçilmiş seviyesine erişmemiş olsa da başarısı yine de göz kamaştırıcıydı.

 

Chen Zi’ang ise neredeyse ölümden dönmüş gibi hissediyor, içten kahkahalar atıyordu.

 

O anda dördünün son iki saatte bastırdığı tüm hisler dışarı vurulmuştu.

 

“Ne zor testti! Han Jianye’nin buna rağmen dört kez başarabilmiş olması sahiden de bir Seçilmiş olduğunu kanıtlıyor!”

 

“Du Lingfei üç başarı elde etti, Chen Zi’ang ve Zhao Yiduo ise iki… Terfi etme yeterliliğine eriştiler. Eminim test bu kadar zor olmasaydı hepsi dörder tane üretirdi!”

 

Herkes meseleyi tartışır ve katılımcıların arkadaşları tezahürat ederken Yaşlı Xu, Han Jianye’ye onaylayarak baktı. Tam testin bittiğini anons etmek üzereyken… Bai Xiaochun harekete geçti.

 

#Bizimki sınavda da evdeki usulünden şaşmadı. Herkes on seriyi bitirmişken o daha ön sorgulamalarını yapmayı yeni tamamladı 
Bir zaman sınırı olmadığı takdirde her şey olabilir diyor ve sıradaki bölüme geçiyorum, orada görüşmek üzere!






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44344 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr