Çevirmen: RassNt

Editör: Alphonse

Bir Milyar Ruhlu Ruh Bayrağı'nın içinde birçok ruh parçası vardı ve hepsi de 18 cehennem katmanına akın etti. Cehennem katmanlarındaki kızgınlık, ruh parçalarının içeri akın etmesiyle giderek arttı. Çılgınca çığlıkları herhangi bir ölümlünün bayılmasına neden olabilirdi.

Hatta bu çığlıklar karşısında yetişimcilerin bile zihni sarsılırdı. Onlar Wang Lin'in öldürdüğü sayısız insanın ruhlarının kininden doğmuştu!

Orada Kan Atası, semaviler, Yao ailesi üyeleri ve diğer güçlü yetişimciler vardı. Sadece ruh parçaları olduğu için normaldeki kadar güçlü değillerdi ama güçleri sıradan yetişimcilerin direnebileceği türden değildi!

Ayrıca Bir Milyar Ruhlu Ruh Bayrağı'nın içinde sayısız ruh parçası vardı. Onlarla birlikte 18 cehennem katmanı gerçekten de ismine layık bir hale gelmişti!

Bir Milyar Ruhlu Ruh Bayrağı'nın içinde sadece ana ruhlar kaldı ve Wang Lin onu yerine koydu. Bayrak eğer Du Tian'dan hediye olmasaydı, bayrağın kendisini de Semavi Mühür Damgası'nın içine koyacaktı.

Wang Lin orada dururken gözlerinde bir soğuk parıltı oluştu ve bağırdı, "Bu benim 18 katmanlı reenkarnasyon döngüsü cehennemim!"

Sesi çınladığında cehennem katmanlarından gelen çığlıklar daha da güçlendi. Çığlıklar hızla tüm gezegeni kapladı.

Buna karşı ilk önce vahşi canavarlar dayanamadı ve hızla dağıldı. Eğer Wang Lin çığlıkları kontrol ediyor olmasaydı, tüm bu vahşi canavarlar anında yerle bir olacaktı.

Burada bulunan yetişimciler soldu ve zihinleri titredi, o yüzden hemen odalarından dışarı fırladılar. Bir an bile burada kalmak istemiyorlardı.

Koca kafalı oğlan nefesini tutarak 18 Cehennem Semavi Mühür Damgası'na bakakaldı. Yetişim seviyesi sayesinde bu hazinenin sıradan olmadığını görebiliyordu.

Lei Ji'nin göz bebekleri küçüldü. 18 katmanlı cehennem karşısında kalbinin derinliklerinden bir korku yükseldi.

Wang Lin çantasına vurdu ve elinde iki ışık topu belirdi. Bunlar has ruhlardı. Birisi Ceset Tarikatı Yardımcı Divan Efendisi'nin has ruhuydu, diğeri ise onun hayatı karşılığında vermiş olduğu has ruhtu.

Biraz düşündükten sonra onları cehenneme koymadı ve çantasına geri aldı. Bu iki erken aşama Nirvana Kahini has ruhu, yetişim iyileştirmesi için son derece önemliydi. Onları ileride kullanma ihtimali için yanında tutmaya karar vermişti.

O anda ayağa kalktı, gökyüzüne baktı, eliyle bir mühür oluşturdu ve Semavi Mühür Damgası'na doğrulttu. Damga küçüldü ve Wang Lin tarafından yutuldu.

"Gidelim!" Wang Lin sakince bir adım attı ve gezegenden ayrıldı. Lei Ji ve diğerleri hemen onu takip ettiler.

O anda bütün batı bölgesi Yüce Gök yetişimcileri tarafından ele geçirilmişti. Yüce Gök yetişimcileri iki sistem arasındaki geçitten geçmeye ve gezegenleri birer birer almaya devam ediyordu. Burayı çoktan Yüce Gök'ün bir parçası olarak görmeye başlamışlardı!

Batı bölgesi ele geçirildiğinde, bütün güçlü Yüce Gök yetişimcilerinin üzerinde dolanan gölge de güçlenmişti. Batı bölgesinde 7. kademe yetişim gezegeni yoktu, en fazla 6. kademe vardı. Bu garip bir durumdu.

Fakat uzun zamandır bir değişim yoktu ve kalplerinde hala şüphe olsa da Yıldırım Semavi Tapınağı'nın emirleri doğrultusunda ikinci saldırı dalgasına başlamışlardı. Hedeflerinde kuzey bölgesi vardı.

Yüce Gök yetişimcisi grupları hızla kuzey bölgesine doğru akın etti!

Kılıç enerjisi ışını formunda ilerlerken uzayda uğultular bırakıyorlardı. On binlerce yetişimcinin yaydığı kılıç enerjisi dünyanın renginin değişmesine neden oldu.

Uçan kılıçlar göklerin altında ortaya çıktı ve adeta dünya yerle bir olacaktı. Farkında olmadan zamanı tersine çevirme ve gökleri yırtma hissi yayıyorlardı.

Öldürme arzusuyla dolu Yüce Gök yetişimcileri yetişim gezegenlerinden ayrılarak ilerlemeye devam ettiler.

Usta Alevkıvılcımı'nın ayaklarının altında bir ateş küresi vardı ve etrafında bir grup yetişimci duruyordu. Yüz ifadesi kasvetliydi. Birlik Yıldız Sistemi'nde ilerlerken bir kriz hissi yaşıyordu. Neler olacağını tahmin etmeye çalıştığında sadece net bir şekilde görmesini engelleyen yoğun bir kanlı ışık görebiliyordu.

Batı bölgesinde çok uzun süre kaldıkları için artık kuzey bölgesine saldırı başlatmak zorunda kalmışlardı. Dövüşmeden geri çekilemezlerdi, o yüzden Birlik'in bir çeşit planı olduğu belli olsa da ilerlemek zorundaydı!

"Ortada bir plan olsa da bu yaşlı adam korkmuyor. Dahası, elini gizli oynayan taraf sadece Birlik değil. Ben de onların verebilecekleri karşılığa göre titizlikle planlar yaptım!" Usta Alevkıvılcımı'nın gözlerinde soğuk bir parıltı oluştu ve öldürme arzusuyla doldu.

Çok sayıda Yüce Gök yetişimcisi kılıç enerjisi ışınlarıyla ilerleyerek batı bölgesinden kuzey bölgesine yaklaştılar.

Çok sayıda yetişimci kuzey bölgesine girdiğinde, batı bölgesinde Yüce Gök yetişimcileri tarafından ele geçirilen gezegenlerden birinden antik bir aura taştı. Bu aura çıldırmış gibiydi ve bir anda bu yetişim gezegeninden yıkıcı bir etki yükseldi.

Bu gezegende yüzlerce yetişimci yaşıyordu ve hepsi de panikle kaçıştı. Kaçarken gördükleri şey son gördükleri şey oldu.

Tüm yetişim gezegeni şiddetle sallandı. Sanki gezegen bir anda yaşam döngüsünü tamamlamıştı ve ölüm aurasıyla dolmuştu. Daha da şaşırtıcı olan ise gezegenin küçülüyor olmasıydı!

Sanki inanılmaz bir kuvvet tarafından bastırılıyormuş gibi hızla küçüldü. Bunun sonucunda gezegen normal boyutunun %10'una kadar düştü!

O anda delice bir yıkıcı aura geldi ve gezegen aniden yerle bir oldu! Bu yıkım güçlü ve yıkıcı bir dalganın çılgınca yayılmasına neden oldu.

Kaçma fırsatı bulamayan yüzlerce yetişimcinin vücudu anında bu yıkıcı dalga tarafından yok edildi. Has ruhları bile bu darbeyle yok oldu.

Bunun sonucunda sarsıcı bir gümbürtü oldu, gezegenin yıkımıyla bir kan kokusu yayıldı ve bütün hayatlar onunla birlikte söndü. Bu sıradan bir yetişimcinin yapabileceği bir şey değildi. Sadece pervasız ve acımasız bir yetişimci bir gezegeni böyle yok edebilirdi!

Şiddetli patlamalar yankılandı. Yıkıcı aura yayılırken geçtiği yerlerde uzaysal yırtıklar bıraktı.

Bu yırtıklar bir anda birbirine bağlandı!

On binlerce kilometre çevrede bulunan bütün Yüce Gök yetişimcileri bu şok dalgasından etkilendi ve hem has ruhları hem de bedenleri yok oldu.

O anda patlayan tek gezegen o değildi. Bu, hepsine oldu.

Batı bölgesindeki bütün gezegenler çılgınca yıkıldı ve batı bölgesini dolduran şok dalgaları yarattı!

Bu tarz bir hamle sadece Yetişim Birliği'nin yapabileceği bir şeydi. Bütün Yüce Gök yetişimcileri geldiğine göre hepsini batı bölgesinde öldüreceklerdi!

Batı bölgesindeki canlıları umursamadan, Yüce Gök yetişimcilerini katledecek şok edici planı başlatmışlardı!

Bu çılgınca yıkım daha da şiddetlendi. Gezegenler yıkılırken büyük bir fırtına bütün bölgeye yayıldı. Bu fırtınayla büyük uzaysal yırtıklar oluştu ve en sonunda hepsi birbirine bağlandı.

Tüm batı bölgesinde gök gürültüleri yankılandı ve adeta kıyamet günü gelmiş gibiydi! Büyük çaplı yıkımla birçok uzaysal yırtık oluşmuştu. Yıkıcı güç barındıran çok sayıda kaya rastgele etrafa dağıldı.

Bu bir katliamdı. Çoğu Yüce Gök yetişimcisi karşılık veremedi ve fırtına tarafından öldürüldü.

Uzaysal yırtıkların boyutu artarken dışarıya daha da çok soğuk rüzgar fışkırdı ve fırtınayla kaynaşarak devasa bir burgaç oluşturdu. Bu burgaç o kadar büyüktü ki batı bölgesinin çoğunu kapladı. Tünelden kuzey bölgesine akın eden Yüce Gök yetişimcilerini tekrar Yüce Gök Yıldız Sistemi'ne gönderdi.

Fırtına dinmek üzereyken, sayısız figür belirdi ve birer birer aktarım dizileri ortaya çıktı. Yetişim Birliği yetişimcileri aktarım dizilerinden dışarı çıktılar.

"Öldür!" Yıldızların arasında sarsıcı kükremeler yankılandı!

Usta Alevkıvılcımı'nın gözleri kıpkırmızıydı. Her şeyi düşünmüştü ama Birlik'in batı bölgesini yok edeceğini ve böyle bir etki yaratacağını düşünmemişti.

Aynı sırada, Birlik yetişimcileri geldiğinde kuzey bölgesinde kılıç enerjisi ışınları belirdi. Panikle kaçmaya çalışan Yüce Gök yetişimcilerine doğru saldırıya geçtiler.

Kuzey bölgesinde, Birlik ordusunun içinde bir dalgalanma oluştu. Siyah cübbeli bir adam ortaya çıktı ve kahkahası dört bir yanda yankılandı.

"Usta Alevkıvılcımı, uzun zaman oldu. Yaşlı adam Siyah Zalim İblis Aziz'i hala hatırlıyor musun?"

Usta Alevkıvılcımı'nın gözleri kıpkırmızıydı ve ifadesinde herhangi bir değişim olmadı. Sakince konuştu, "Planın bu muydu? Çok iyi! Sana Yüce Gök yetişimcilerinin büyülerini göstereyim!"

Usta Alevkıvılcımı elini kaldırdı ve doğrulttu. Sessizce büyük bir çatlak açıldı. Bu çatlak son derece büyüktü ve gökyüzünü kaplayan bir nehir gibiydi.

Aynı sırada oradan güçlü bir baskı geldi ve 100 adımdan geniş 18 tane kan küresi indi!

"Birlik Yıldız Sistemi'n batı bölgesini yok etmeye cesaret etti, benim Yüce Gök Yıldız Sistemi'm buna karşılık vermez mi? Benim tarafımdaki insanları öldürdün, ben de senin tarafındakileri öldüreceğim!" Usta Alevkıvılcımı'nın sesi özgüvenle doluydu.