Çevirmen: RassNt

Editör: Alphonse

Ses yankılandığı anda hemen bir Nirvana Kahini yetişimcisinin aurası yayıldı ve bir fırtına oluşturdu. Bu fırtına bitkiyi sardı ve altın rünleri üzerinden attı.

Yıpranmış bitkinin üzerinde hayali bir gölge belirdi. Bu siyah cübbe giymiş biriydi ve tamamen koyu bir pus ile kaplıydı.

Wang Lin sakin bir ifadeyle siyah cübbeli figüre baktı ve soğuk bir tonla konuştu, "Basit bir Nirvana Kahini has ruhu. Hayatımla nasıl ödeteceğini görmek istiyorum!"

Wang Lin sağ eliyle bir mühür oluşturdu ve parmağını doğrultarak sağ elindeki Çürümüş Dao Çifti'nin havalanmasına neden oldu. Canavar kemiği ortaya çıktığında gözlerinde ruhani ışık bir ışık parladı. Güçlü bir habis aura yayıldı ve bitkinin üzerinde gri bir ışık belirdi.

Siyah cübbeli adam kafasını kaldırdı ve bitkiye bile bakmadan Wang Lin'e baktı ve oradan çekildi. Altındaki bitki hemen yerle bir oldu ve dağıldı.

Yok olan bitkiden mor gaz şeritleri çıktı ve siyah cübbeli figüre girdi. Bir anda figür katılaştı.

Gözleri parlayan Wang Lin bir adım yürüdü ve iki parmağını kılıç biçimine getirdi. İleri doğru işaret etti ve boşlukta beliren sayısız yıldırım dalı bir fırtına oluşturdu. Wang Lin'in kontrolüyle yıldırım fırtınası siyah cübbeli adama yaklaştı.

Siyah cübbeli adamın ifadesi kasvetliydi ve eliyle bir mühür oluşturarak hemen geri çekildi. Önünde yuvarlak, siyah bir ekran belirdi. Yıldırım fırtınası geldiği anda mağarada bir gök gürültüsü patladı.

Mağara büyük oranda yıkılmaya başladı. Siyah cübbeli adam boğuk bir inilti sesi çıkardı ve hızla geri çekildi.

"Uzaklaş yetişimci, eğer bir durum varsa bunu konuşabiliriz. Bu yaşlı adam Liu Qingyun, Ceset tarikatı Kızgınlık Divanının Yardımcı Divan Efendisi!" Siyah cübbeli adam son derece şaşkındı. Yeni uyanmışı, o yüzden zihni hala bulanıktı. Fakat kendine geldiğinde onu uyandıran kişinin bir Nirvana Kahini yetişimcisi olduğunu anlamıştı!

Eğer bedeni olsa korkmazdı ama şu an bedeni yoktu. Ayrıca sadece karşısındaki kişi Nirvana Kahini yetişimcisi değildi. Koca kafalı oğlanda bir Nirvana Kahini yetişimcisiydi ve kukla ise Maddi Yang aşamasının zirvesindeydi.

O üçüne baktıkça daha da şok oldu. Bedeni olsa bile onlarla yüzleşmek yerine hemen kaçmak zorunda kalırdı.

Karşı koyabilmesinin tek yolu Dev Şeytan Klanı bedenini başarıyla ele geçirmiş olmaktı, böylece birisini saf dışı bırakabilirdi. Ardından vücudunun gücünü kullanarak biriyle dövüşebilir ve kendi büyülerini sonuncuyla dövüşmek için kullanabilirdi. Fakat tüm bunlar sadece onun düşüncesiydi.

Siyah cübbeli adam içten içe buruk şekilde gülümsedi ve hızlıca konuştu, "Yoldaş yetişimci, sanırım bir yanlış anlaşılma oldu. Daha yeni uyandım ve seni kızdıracak sözler söylemiş olabilirim, umarım beni affedebilirsin. Eğer yoldaş yetişimci, Dev Şeytan Klanı bedenini sevdiyse arkadaşlığımızın bir göstergesi olarak ona hediye edebilirim."

Konuşurken geri çekilmeye devam etti.

Wang Lin hiçbir şey söylemeden doğruca siyah cübbeli adamın peşinden gitti. Ayaklarının altından zayıf dalgalanmalar belirdi ve gözlerinde ışıltıyla adamı takip etti.

"Erken aşama Nirvana Kahini has ruhu... Zayıflamış bir Nirvana Kahini has ruhu. Bununla Ta Shan'ın bedenini Nirvana Kahini aşamasına ulaştırabilirim!"

Liu Qingyun'un gözleri ihtiyatla doldu ve içten içe hayıflandı. Bu yarı terk edilmiş gezegeni seçmesinin sebebi burada bu seviye yetişimcilerin ilgisini çekecek hiçbir şeyin olmamasıydı. Burada sessizce binlerce yıl harcayıp bu bedeni ele geçirmeyi ve ardından Divana dönerek Divan Efendiliği için rekabete girmeyi planlamıştı.

Fakat son anlarda bu seviyedeki birnin buraya geleceğini hiç hayal etmemişti. Beyni hızla çalıştı ve hemen bunun diğer Yardımcı Divan Efendilerinin entrikası olabileceğini düşündü. O üçünün buraya gelmek için ve onun merkezini yok etmek için bazı çıkarları olmalıydı. Ona hala has formundayken saldırıp onu silmeyi planlamış olmalılardı!

"Lanet olsun. Diğer Yardımcı Divan Efendilerinin dikkatini çekmemek için çok dikkat ettim. Hatta altımdaki yetişimcileri beni korumaları için bile göndermedim ve bazı şeyleri gizlice manipüle ettim. Yerimin bulunacağını hiç beklemiyordum!" Liu Qingyun üzgündü ve geri çekilirken dikkatle Wang Lin'in grubunu inceledi.

Onlara baktıkça daha da yabancılık sezdi. O Ceset tarikatında bir Yardımcı Divan Efendisiydi. Belki de Birlik Yıldız Sistemi'ndeki bütün Yin ve Yang yetişimcilerini görmemiş olabilirdi ama Nirvana Kahini aşamasına ulaşmış olan neredeyse bütün yetişimcileri görmüştü. Ne de olsa Birlik Yıldız Sisteminde Nirvana Kahini aşamasına ulaşmış çok yetişimci yoktu.

Özellikle o koca kafalı oğlan onun kafasını çok karıştırmıştı. Onun yetişimi Nirvana Kahini aşamasındaydı ama onda herhangi bir alan hissetmiyordu. Bunun yerine güçlü bir semavi ruhsal enerji kaynağı seziyordu.

"Bu... Semavi!" Liu Qingyun'un gözleri kocaman açıldı ve daha hızlı geri çekildi.

"Kaçamazsın!" Wang Lin'in ayaklarının altında dalgalanmalar oluştu ve aniden ortadan kayboldu.

Bu durum Liu Qingyun'un adeta aklını yitirmesine neden oldu.

Hemen bağırdı, "Uzaysal Bükülme!!!" Has ruhu hemen sayısız ışık zerresine dağıldı. Işık zerreleri dağıldı ve yukarı doğru çılgınca kaçtılar.

"Diğer Yardımcı Divan Efendileri bu sefer kesinlikle çok büyük oynadı! Uzaysal Bükülme kullanabilen bir Nirvana Kahini yetişimcisini davet edebilmek için ödedikleri bedel çok büyük olmalı!" Liu Qingyun sarsılmıştı ama o anda düşünmekle meşguldü. Kalbi umutsuzlukla doldu.

Uzaysal Bükülme'de uzmanlaşmış olan bir yetişimci kendi seviyesi içinde yenilmez demekti. İstedikleri gibi ilerleyip geri çekilebilirlerdi. Böyle birine karşı savaşmak kabus gibi olacaktı.

Has ruhu ışık ışınına dönüştü ve hızla kaçtı. Fakat Wang Lin boşluktan dışarı çıktı ve elini merhametsizce aşağı indirdi! Dünya aniden sallandı ve güçlü bir kuvvet Liu Qingyun'un parçalarının bir kez daha kaynaşmasına neden oldu. Yüzü soluktu ve geri çekilmeye çalıştı.

Aniden kulaklarına aptalca bir kahkaha ulaştı. Koca kafalı oğlan başını sağa sola salladı ve onun yolunu kesti.

Uzaklarda Ta Shan hızla geliyordu.

Liu Qingyun acı acı gülümsedi. Uzaysal Bükülme bilen bir yetişimciden kaçamayacağını biliyordu. İç geçirerek konuştu, "Yoldaş yetişimci, aramızda bir ölüm kalım davası yok. Bana bir hayatta kalma yolu veremez misin? Kesinlikle karşılığını öderim!"

Wang Lin ona baktı ve yavaşça sordu, "Nasıl ödeyeceksin?"

Liu Qingyun dişlerini sıktı ve konuştu, "Bir Nirvana Kahini yetişimcisinin has ruhuna sahibim, buna ne dersin?" Bu onun can düşmanının has ruhuydu. Yıllar önce ceset tarikatının gücünü kullanarak düşmanının bedenini yok etmiş ve has ruhunu almıştı. Normalde onu bir kukla arıtmak için kullanmak istiyordu ama bu ölüm kalım anında onu vermeye razı olacaktı.

Wang Lin'in ifadesi aynı kaldı ve sakince konuştu, "Oh? Getir bakalım."

Liu Qingyun'un gözleri ışıldadı ve konuştu, "Yoldaş yetişimci, eğer onu çıkarırsam ve gitmeme izin vermezsen..."

Konuşmasını bitiremeden Wang Lin'in kaşları çatıldı ve soğuk gözlerle ona baktı. Soğuk bir sesle konuştu, "Düşünmek için üç nefeslik vaktin var!"

Liu Qingyun sessizce düşündükten sonra iç geçirdi. Sağ eliyle kaşlarının arasına dokundu. Bir dalgalanma oldu ve ardından bir ayna ortaya çıktı. Bunun ardından bir ışık parlaması oldu ve orta yaşlı bir adamın has ruhu yavaş yavaş ortaya çıktı.

Liu Qingyun artık tereddüt etmedi. Has ruhu ileri gönderdi ve Wang Lin'in eline geldi.

Wang Lin has ruha dikkatle baktıktan sonra başıyla onayladı. Bu has ruh gerçekten de bir Nirvana Kahini yetişimcisine aitti. Fakat zihni çoktan gitmişti, o yüzden sadece has ruh kabuğu durumundaydı.

Wang Lin has ruhu aldıktan sonra başını sağa sola salladı. "Hayatın karşılığında bu yeterli değil."

Liu Qingyun buruk bir şekilde gülümsedi. Diğer Yardımcı Divan Efendilerinin ödemesine karşılık kendisinin verdiği şeyin çok küçük olduğunu biliyordu. Biraz düşündükten sonra yüzü kararsızlıkla doldu. Bir an sonra aniden kafasını geriye atarak dişlerini sıktı, "Yoldaş yetişimci, tatmin olacağından emin olduğum bir şey var!"

Konuşurken gözlerinde vahşi bir parıltı oluştu. Sağ eliyle aynaya dokundu ve aniden ondan güçlü bir baskı yayıldı.

Güm, güm, güm güm... aynadan bir kalp atışı sesi geldi ve bunun ardından bir ceset dışarı çıktı.

Ceset tamamen kırmızıydı ve ortaya çıktığı anda dünya muazzam bir alevle doldu. Bu ale öyle şiddetliydi ki koca kafalı oğlanın bile ifadesi değişti.

"Bu Ateş Ruhu Cesedi, Ceset tarikatı sıralamasında 12. kademede. Eğer bu ceset başarıyla ele geçirilirse o kişiye dünyadaki hiçbir ateş büyüsü zarar veremez. Ek olarak dünyanın ateşini de kontrol edebilirsin! Bu cesedin değeri çok büyük ve hayatımın karşılığında takas etmek için yeterli olmalı!" Liu Qingyun konuşurken hemen cesedi Wang Lin'e doğru attı.

Ateş ceset çok hızlıydı ve bir anda Wang Lin'in yanına vardı. Fakat yaklaştığında aniden gözleri açıldı ve çılgınca bir ışık serbest kaldı.

Liu Qingyun'un ifadesi vahşileşti ve bağırdı, "Patla!"

Ateş ceset yerle bir oldu. Güç, Suzaku gezegenini etkilemedi, sadece bu küçük alanla kısıtlıydı. Bu yolla tüm gücü sergilenmiş olacaktı. Aniden gökyüzüne akıl almaz miktarda alev taştı ve yayıldı. Bir anda bütün bulutlar dağıldı ve gökyüzünde çatlaklar oluştu.

Bu alev çok güçlüydü, o yüzden Ta Shan geri çekilmeliydi. Koca kafalı oğlanın bile ifadesi soldu ve geri çekildi. Biliyordu ki eğer ateş cesedi onun önünde patlasaydı bundan kaçamayacaktı!

Liu Qingyun'un böyle dezavantajlı bir anda dövüşmeye cesaret edeceğini hiç tahmin etmemişti! Koca kafalı oğlan Birlik yetişimcilerine dair ilk defa böyle derin bir izlenim kazanmıştı.

Liu Qingyun'dan delice bir kahkaha geldi, ardından vahşi figürü parladı ve doğruca gökyüzüne fırladı. Sahip olduğu kişilik yüzünden doğal olarak riske girecekti. Yaptığı her şey bu an için diğerlerinin kafasını karıştırmaktı. Eğer ateş cesedinin yıkımı yayılsaydı gezegeni etkilemeye yeterli olmayacaktı. Fakat eğer gücü odaklarsa, gezegeni etkilemeye yeterli olmayacak güç yine de onunla aynı seviyedeki yetişimcilerin direnemeyeceği bir şey olacaktı.

"Ateş cesedini kaybetmek içimi acıtsa da onu Uzaysal Bükülme kullanabilen bir yetişimciyi yok etmek için kullanmaya değerdi. O herif öldükten sonra diğer ikisi bana yetişemez!" Liu Qingyun kahkaha atarken gökyüzüne doğru ilerledi. Bir beden seçmek için bir an önce Ceset tarikatına geri dönmek istiyordu. Diğer Yardımcı Divan Efendilerinden de öcünü alacaktı.

"Kaçamazsın!" Liu Qingyun'un kulaklarına soğuk bir rüzgar gibi bir ses geldi. Vücudu titredi ve gözleri inanamaz bir ifadeyle doldu. Vücudu durdu.