Çevirmen: RassNt

Editör: Alphonse

Koca kafalı oğlan oradaki yarı terk edilmiş yetişim gezegenini çoktan görmüştü. Birlik Yıldız Sistemi'ne dair öğrendiği bilgilere göre bu tarz bir gezegen kademe 6 yetişim gezegeni olmalıydı.

Sahip olduğu yetişim seviyesi karşısında kademe 6 yetişim ülkesi dikkate değer değildi ve yanındaki yüzlerce yetişimci de işin cabasıydı. Burada olmasının tek sebebi sadece oradan geçiyor olmasıydı.

Gerçek görevi güney bölgesine ilk giren yetişimci dalgası olmak ve orayı gözlemlemekti!

O yavaş yavaş yaklaşırken Suzaku gezegeninin dışındaki yaşlı kadının ifadesi kasvetli bir hal aldı. Onunla birlikte diğer yetişimciler de aynıydı. Hızlarını Suzaku gezegenine geri dönmek için kullandılar.

Koca kafalı oğlan bunu görünce yüzündeki aptalca gülümseme daha da belirginleşti.

Sadece o değil diğer Yüce Gök yetişimcileri de güldüler. Onların gözünde böyle bir yetişim gezegenin çok zayıftı!

Tüm gezegeni herhangi bir Hayali Yin yetişimcisi katledebilirdi.

"Semavi Elçi, biz iki kardeşin gezegene gitmesine izin ver!" Koca kafalı oğlanın arkasından orta yaşlı bir adam çıktı. Henüz Hayali Yin aşamasında değildi, Yükseliş aşamasının zirvesindeydi. Koca kafalı oğlana doğru olan bakışı saygıyla doluydu.

Onun arkasından birisi daha çıktı. İkisi birbirlerine tıpatıp benziyordu.

Koca kafalı oğlan ilahi hissiyle Suzaku gezegenini inceledi ve yüzünde küçümseyici bir ifade belirdi. Eğer isterse bu gezegeni kolayca yok edebilirdi. Basitçe söylendi, "Size 15 dakika veriyorum. Buradaki bütün yetişimcileri benim yerime öldürün!"

İki kardeş güldü. Birisi konuştu, "Semavi Elçi rahat olabilir. Böyle bir yetişim gezegeni için 15 dakikaya gerek yok. 7 dakika yetecektir!" Bununla birlikte Suzaku gezegenine doğru meteor gibi fırladı.

Kardeşi de öldürme isteğiyle onu takip etti. Göz açıp kapayıncaya kadar atmosferi geçtiler ve Suzaku gezegenine vardılar.

Suzaku Dağı'nın zirvesinde Zhou Wutai duruyordu. Gözleri yıldırım gibiydi ve vücudundan güçlü bir aura taştı. Gözlerinde kararlı bir bakışla zirvede dururken önünde ince bir kılıç süzülüyordu.

Yetişimciler onun arkasında sessizce bekledi.

Bu yetişimcilerden sadece birkaç tanesi Wang Lin ile karşılaşmış kişilerdi. Geçen yüzlerce yılda hepsi gelişmişti. Bai Xue isimli yaşlı kadın gökyüzünden indi. Ölümsüz'ün Yolu Tarikatının büyüğü olarak, Suzaku gezegeni onun eviydi ve ne olursa olsun onu korumalıydı!

Yaşlı adamlardan birisi, sarı cübbesi, sahip olduğu semavi havası ve sırtında taşıdığı kılıç ile bahsetmeye değerdi. Fakat arkalardaydı, o yüzden statüsünün çok yüksek olmadığı belliydi.

Eğer Wang Lin bu kişiyi görse şok olurdu. O, Heng Yue Tarikatı'nın lideri Huanglong idi!

O anda ciddi bir ifadeye sahipti ve herhangi bir sahtelik yoktu. Fakat hafif bir keyif belirtisi de olmasına rağmen kimse farkında değildi.

"Yoldaş yetişimci Wang Lin Suzaku pozisyonunu bana bıraktığından beri Suzaku gezegeniyle birlikte yaşayıp ölmeye yemin ettim. Bugün düşman karşımızda. Yok olsam bile bir adım bile geri atmayacağım!"

Zhou Wutai'nin arkasında iki tane Yükseliş yetişimcisi vardı. İkisi de yaşlı adamlardı ve Wang Lin onları görse tanırdı.

İkisi de iç geçirdi. Birbirlerine baktılar, bakışları sertti. Kaçış yolu yoktu. Bu basit bir savaş değildi, iki yıldız sistemi arasındaki bir savaştı!

Bunu Yetişim Birliği'nden gelen bilgiyle öğrenmişlerdi. Neyse ki bunun için bazı şeyler hazırlamışlardı, aksi halde hiç şüphesiz öleceklerdi.

Suzaku gezegeninin diğer tarafında Yun Quezie yüzlerce yıllık kapalı kapı yetişiminden gözlerini açtı. Daha yaşlıydı ve alnındaki dövmesi parladı. Ayağa kalktı ve bir adım yürüdü. Ardından havada tekrar ortaya çıktı ve ileri baktı.

Terk Edilmiş Ölümsüz Klanı arkasında ciddi ifadelerle teker teker toplandı.

Aynı zamanda dünyevi işlerle hiç ilgilenmeyen bazı yetişimciler kendilerini gösterdiler. Gökyüzüne bakarken baskıcı auraları ortaya çıktı.

Bu baskı adeta dağların gökyüzünden çöküşü gibiydi! Direnmeye kalkan herhangi biri ezilecekti!

Bulutlu Gök Tarikatı'ndan Tie Yan çok yaşlanmıştı ve gözleri sönüktü. Ömrünün sonlarına geldiği için etrafı ölüm aurasıyla kaplıydı. Bulutlu Gök Tarikatı'nın meydanında ayakta durmaya çalıştı ve sessizce gökyüzüne baktı.

O anda Suzaku gezegenindeki bütün yetişimciler gökyüzüne bakıyordu. Kademe 5 ve 3 arasındaki tarikatlardan çeşitli yetişimciler ciddi ifadelerle gökyüzüne baktı. Suzaku gezegeni için kıyameti getirecek iki tane meteor inmeye başladı!

O iki meteor Yüce Gök Yıldız Sistemi'nden iki kardeşti!

Kardeşler oraya geldiklerinde kahkahalar attılar. Kahkahaları oldukça kibirliydi. İkisi de buna vasıftı. Suzaku gezegeninde bir Yükselişin zirvesindeki bir kişi güçlü bir kuvvet olarak sayılıyordu ve ikisi birlikte geldikleri için muazzam bir güç halindelerdi.

"Bu terk edilmiş gezegende bile birçok yetişimci var. Eğer Yüce Gök Yıldız Sistemi'nde olsa böyle bir yerle kimse uğraşmazdı. Birlik Yıldız Sistemi cidden fakir!" Kahkahalar yankılanırken birisi ilahi hissini gezegene yaydı.

O anda Suzaku gezegeninin güçlüleri, Yun Quezi, Zhou Wutai ve diğer Yükseliş yetişimcileri hızla havalandı.

Savaşa hazırlanmışlardı!

Fakat tam o anda ilahi hissini yayan yetişimci Bulutlu Gök Tarikatı'ndan geçerken adeta yıldırım çarpmışa döndü. Adeta kulağının yanında on binlerce yıldırım çakmış gibi dengesi bozuldu. Zihni titredi, gözleri şişti ve yüzünde inanamaz bir ifade belirdi. Hatta korku tüm vücudunu sardı.

"Bu... Bu..."

Bulutlu Gök Tarikatı'nın kapısında devasa bir heykel vardı. Bu Wang Lin'in heykeliydi! Bu canlı gibi duran heykel tıpkı Wang Lin'in görünüşüne benziyordu.

Özellikle gözlerindeki soğukluk insanın kemiklerine işleyecek türdendi!

Diğer Yüce Gök yetişimcisi kardeşinin ifadesini görünce şok oldu. İlahi hissini yaydı ve heykele kilitlendi. Vücudu titredi ve onun gösterdiği dehşet ifadesi yüz kat daha güçlüydü!

"Şeytan... Şeytan Efendi Xu Mu!"

İkisinin de tüyleri diken diken oldu ve kalpleri hızlandı. Birbirlerine baktılar ve gözlerindeki paniği gördüler. Şeytan Efendi Xu Mu ismi Yüce Gök Yıldız Sistemi'nde çok ünlüydü!

Semavi ünvan yarışmasında Yıldırım Semavi ünvanını kazanmıştı ve 3,000 yetişimciyi yönetebilirdi. Böylesine bir prestij normal birinin elde edemeyeceği türdendi. Onlar bir kenara, ataları bile Şeytan Efendi Xu Mu ile karşılaştığında saygılı davranırdı.

Semavi Elçi olan koca kafalı oğlan bile Şeytan Efendi Xu Mu karşısında titredi.

İkili içten içe yakındılar. Kibir ve öldürme istekleri yok oldu ve yerini panik aldı. Hiç tereddüt etmeden hızla kaçtılar.

Şeytan Efendi Xu Mu'yu iyi tanıyorlardı. Bu isim sonsuz katliamı temsil ediyordu. Böyle birine karşı gelmek ölmek demekti!

Semavi Lord Qing Shui'nin küçük kardeşi, bir Yıldırım Semavi, Yüce Gök yetişimcisi küçüklerin arasındaki bir numara, sayısız yetişimci ailesinin yardımseveri ve peşine düşen Yao ailesinin ağır darbe almasını sağlayan kişi!

Bu başarılardan herhangi biri bile iki kardeşin sayısız kez ölmesine yeterli olacaktı!

O anda neler olduğu sorgulamadılar bile. Cesaretlerini kaybettikten sonra mümkün olduğunca hızlı bir şekilde ayrılmak istediler. Bir hata yoktu. O heykel Xu Mu idi!

Ne olursa olsun Xu Mu'yu kışkırtacak bir şey yapamazlardı! Xu Mu'nın heykelinin neden burada olduğunu ve belli ki birilerinin neden ona tapındığını ise bilmiyorlardı. Kalplerindeki pişmanlık çok büyüktü. Eğer bilseler asla buraya gelmezlerdi, çünkü böyle bir şey Xu Mu'yu kızdırabilirdi!

Hızla geri kaçan iki kardeş, bütün Suzaku yetişimcilerini şok etti. Özellikle zorlu bir savaşa hazırlanan Zhou Wutai şaşkındı. Bu ani değişim onun irkilmesine neden oldu.

Sadece o değil tüm Terk Edilmiş Ölümsüz Klanı da şaşırmıştı. Sadece Bulutlu Gök Tarikatı'na doğru bakan Yun Quezi'nin gözleri kısıldı. Suzaku gezegeninde en kıdemli kişiydi ve yetişim seviyesi yıllar boyunca artmıştı. İki Yüce Gök yetişimcisi ilahi hislerini Bulutlu Gök Tarikatı'na kilitledikten sonra kaçmışlardı!

"Bulutlu Gök Tarikatı... iki tane güçlü zirve Yükseliş yetişimcisi'nin kaçmasına sebep olan şey neydi!?! Ve ifadelerine bakınca adeta aklını kaçırmış gibilerdi." Yun Quezi iki yetişimcinin kaçarken yüzlerindeki paniği gözleriyle görmüştü. Bu onu son derece şok etmişti.

İlahi hissini yaydı ve aniden Bulutlu Gök Tarikatı'ndaki Wang Lin'in heykeline kilitlendi.

"Yoksa..." Yun Quezi'nin gözleri genişçe açıldı ama kalbi inanamadı.

Zhou Wutai ve bazı yaşlılar da aynı noktayı düşündüler. Bu insanların hepsi zekiydi. Biraz düşündükten sonra hepsi de problemi fark etti. İlahi hislerini yaydılar ve Bulutlu Gök Tarikatı'na kilitlendiler.

Tie Yan Wang Lin'in heykeline baktı. Gözlerini dolduran heyecanla mırıldandı, "Yardımsever, yardımseverim yüzünden olmalı!"

İki Yüce Gök yetişimcisi kardeş o sırada panikle Suzaku gezegeninden çıktılar. Hemen koca kafalı yetişimci ve yanındakileri gördüler.

Koca kafalı oğlanın gözleri kapalıydı. Gözlerini açtı ve kaşlarını çattıktan sonra sakince sordu, "Sorun ne?"