Çevirmen: RassNt

Editör: Alphonse

Usta Alevkıvılcımı havada durarak iki eliyle bir mühür oluşturdu ve alnından siyah ışık çıktı. Bu siyah ışıklar hemen sonra hızla büyüyerek bir kıtanın parçalarına dönüştü.

Aniden gökyüzü onlarca semavi parça ile kaplandı ve akıl almaz bir baskı oluştu. Bu durum Yıldırım Semavi Tapınağı'ndaki bütün yetişimcilerin baskıya direnmek için yetişimini etkinleştirmesine neden oldu.

İlk bakışta gökyüzü bölünmüş gibiydi. Parçaların arasındaki boşluklardan ışık ışınları sızdı. Yıldız sistemindeki bütün yetişimciler bunu gördüklerinde zihinleri titredi ve kanları kaynadı.

Usta Alevkıvılcımı'nın gözlerinde binlerce yıldır sakladığı nefret ortaya çıktı. Derin bir nefes aldı ve kolunu açtı. Parçalar dönerken gökyüzünden gürültüler geldi. Bu ses son derece şiddetliydi ve dünyanın renklerinin değişmesine neden oldu.

Sayısız parça gökyüzünü kapladı. O anda Usta Alevkıvılcımı'nın kolları hareket etti ve yavaşça dönmeye başladı. İlk başta yavaştı ama yavaş yavaş hızlandı. Aniden uğultu sesi giderek uzaklara ulaşmaya başladı. Yıldırım Semavi Tapınağı'nı aştı ve çevreden duyulmaya başladı.

Parçalar bir merkez etrafında dönerken gökyüzünde burgaç oluştu. Bu burgaç son derece güçlüydü ve bir fırtına yarattı. Gümbürtü ve uğultu sesleri devam ederken sarsıcı bir sahne oluştu!

Gökyüzündeki bulutlar hızla kayboldu. Yıldızlı gökyüzü adeta bir çift devasa el tarafından yırtılmıştı. Devasa ellerin yarattığı burgaç gökyüzünde son derece parlaktı. Burgaç Yıldırım Semavi Tapınağı'nın üstündeki gökyüzünü tamamen kaplayana kadar genişledi.

Bu burgaç akıl almaz bir güç barındırıyordu. Bu güç bir Nirvana Kahini yetişimcisini anında öldürebilirdi. Nirvana Arındırıcısı yetişimcileri bile orada çok uzun süre kalamazdı!

Zaman geçtikçe bu güç daha da arttı ve burgacın derinliklerinde toplanmaya devam etti. Burgacın içinden kulak tırmalayan patırtı sesleri yankılanmaya devam etti.

Bu ses yetişimcilerin kalp atışları gibiydi. Her duyulduğunda oradaki yetişimcilerin göğüslerine devasa bir çekiç iniyormuş gibi zihinlerini sarstı.

Sadece onlar değildi. Neredeyse Yüce Gök Yıldız Sistemi'ndeki bütün yetişimciler bu sesi az çok duyabiliyordu!

Ses her duyulduğunda gökyüzünde sayısız dalgalanma ortaya çıktı ve sonsuzluğa doğru yayıldı. Burgaç giderek büyürken burgaçtan gelen sesler inanılmaz bir şiddete yükseldi.

Gök gürültüsü gibiydi. Bu güçlü ses uzaysal bariyere vuruş gücünün sesiydi!

Usta Alevkıvılcımı'nın beyaz saçları dalgalandı ve bağırdı, "Yoldaş yetişimciler, bana yardım edin!"

Yaşlı canavarların gözleri ışıldadı, buna Kan Tanrısı da dahildi. Hepsi de havalandı ve oturur pozisyonda çeşitli büyüler yarattılar. Bu büyüler burgaca girerek gücünün kat kat artmasını sağladı.

Sesler daha da şiddetlendi ve dönme kuvveti sınırına ulaştı. Bu kuvvet, adeta boşluğu delmek için uğraşan keskin bir delgi gibiydi!

Usta Alevkıvılcımı elleriyle mühür oluşturdu ve bağırdı, "Yıldırım Alemi'nin Gücü!" Onlarca semavi parçanın üzerinde Tufan Canavarları ortaya çıktı. Kükreyerek yıldırım dallarına dönüştüler ve burgacın merkezine hücum ettiler.

Güm!

Gökyüzü titredi ve dönmeye devam eden burgaç genişledi. Burgaçtan soğuk bir aura çıktı.

Çevredeki yaşlı canavarların hepsi mühür oluşturdular. Li Yunzi'nin gözleri ışıldadı ve koştu. Sağ elinden beyaz bir ışık saçarak doğruca burgaca hücum etti. Büyük bir gümbürtü oldu ve adeta bir ayna kırılma sesi yükseldi.

Li Yunzi'nin vücudu titredi, yüzü soldu ve geri çekildi. Shengong ailesinin atası ileri çıktı. Alnına vurdu ve küçük bir bayrak dışarı çıktı. Bir ışık parlamasıyla birlikte burgaca doğru uçtu.

Ayna parçalanma sesi bir kez daha yankılandı. Kan Tanrısı kırmızı bir ışıkla kaplandı ve yumruğunu önüne alarak burgaca doğru koştu. Bu yumruk sert bir kırmızı parıltıya sahipti ve burgacı deldi.

Xiang ailesinin atası ve Gongsun isimli adam ileri çıktı. Bunun ardından diğer yaşlı canavarlar da saldırıya geçtiler. Bir süre burgaç daha da genişledi ve patlama seslerinin ardı arkası kesilmedi!

En sonunda Usta Alevkıvılcımı dilinin ucunu ısırdı ve öz kanı tükürdü. Kan sise dönüşerek dünya ile kaynaştı.

Gözleri kırmızıya dönen Usta Alevkıvılcımı bağırdı, "Semavi Alem'in Toprağı, gökleri aç ve yeryüzünü ikiye böl!"

Devasa burgacı oluşturan onlarca parçanın üzerinde çeşitli hayali figürler belirdi. Bu hayali figürler Usta Alevkıvılcımı tarafından parçaların içine mühürlenmiş olan ruhlardı!

Ortaya çıktıktan sonra hemen burgaca girdiler ve kaynaştılar. O anda akıl almaz bir güç ortaya çıktı. En korkutucu şey ise bu gücün içinde bir Ji Alemi belirtisi olmasıydı!

Bu Ji Alemi kırıntısı Semavi Lord Qing Shui'den geliyordu!

Ji Alemi barındıran kırmızı yıldırım bu akıl almaz gücün yardımıyla burgacın derinliklerine doğru saplandı!

Güm!

Tüm Yıldırım Semavi Tapınağı titredi, gökyüzünün rengi değişti ve bulutlar kenara itildi. Yüce Gök Yıldız Sistemi'ndeki bütün yetişimciler ses iletim taşları vasıtasıyla hayatları boyunca unutamayacakları bir sahneye şahit oldular!

Gökyüzündeki burgaç aniden titredi ve aldığı darbeyle küçük bir çatlak oluştu. Bu çatlak daha sonra hızla büyüdü ve bir anda 100 adım genişliğe ulaştı. İnsanın kalbini titretecek türden bir yara gibiydi.

Siyah hortumlar çatlağın kenarlarında hareket etti.

Birlik Yıldız Sistemi'ne açılan uzaysal bariyerde yarattıkları bu çatlak çok uğraş gerektirmişti, Usta Alevkıvılcımı'nın onun kapanmasına izin vermesi mümkün değildi. Uzun zamandır bugünü bekliyordu. Gözleri kan çanağına döndü ve yüzünde vahşi bir ifade oluştu. Sağ eliyle bir mühür oluşturarak gökyüzünü işaret etti ve bağırdı, "Gökleri Tut!"

Burgacın içinde, parçalardan birisi aniden küçüldü ve bir anda çatlağa yaklaştı. Ardından parça tekrar büyüdü. Büyük bir gümbürtüyle birlikte çatlak o parça yüzünden açık kalmaya zorlandı.

Fakat uzaysal bariyer hiçbir yetişimcinin direnemeyeceği bir güce sahipti. Parça hemen ezildi ve yerle bir oldu!

Fakat onun yıkılması sayesinde çatlak yeterli süre kapanmadan kalabildi. Daha fazla parça kapanmayı önlemek için gitti ve en sonunda çatlak yavaş yavaş kendini yenileme becerisini kaybetti.

Parçalar akın ederken çatlak acımasızca ayrıldı ve genişledi. 1,000 adım genişliğe ulaştı!

O anda Yıldırım Semavi Tapınağı'ndaki yetişimcilerin ruh hali çok yüksekti. Sadece onlar değil bunu gören bütün Yüce Gök Yıldız Sistemi yetişimcileri öldürme isteğiyle doldu.

Yıldırım Semavi Tapınağı'nın dışında dört taraftaki ordular kafalarını kaldırdılar ve yukarıdaki çatlağa baktılar.

Çatlaktan Yüce Gök Yıldız Sistemi'ne ait olmayan ve Wang Lin'in oldukça aşina olduğu bir aura geldi. Bu aura Birlik Yıldız Sistemi'nin aurasıydı!

Çatlakta Wang Lin'in aşina olduğu parlak yıldızlar belirdi.

Fakat tam bu anda çatlaktan büyük bir kükreme geldi. Bu kükreme son derece güçlüydü ve bir şok dalgası yarattı. Antik zamanlara ait bir kükreme gibiydi.

Çatlaktan devasa bir el geldi ve parçalardan birini kavradı. Onu acımasızca sıktı ve paramparça etti!

"Bu bir antik tanrı değil!" Wang Lin'in gözleri kısıldı. Devasa elden bir antik tanrı aurası hissetmedi.

Devasa el durmadı. Uzandı ve hızla hareket ederek 1,000 adımlık çatlağı kapatmaya yeltendi. Fakat tam bu anda çatlağın dışında belirsiz bir figür sessizce belirdi!

Figür ortaya çıktığında son derece garipti, sanki herkesin gözü önünde ortaya çıkmaya zorlanmıştı. Wang Lin bu figürü görünce zihni titredi!

Göz bebekleri aniden küçüldü. Qing Shui'nin gözlerinde soğuk bir parıltı vardı.

Ortaya çıkan bulanık figür, Qing Shui ile Kan Tanrısı arasındaki savaşı durduran kişiydi!

Garip bir şekilde ortaya çıktı ve merhametsizce devasa eli işaret etti. Güçlü bir has enerji kaynağı akışı fırladı. Wang Lin bunu görünce zihni dehşetle doldu!

Sanki dünyadaki her şey donmuştu ve geriye hareket eden tek şey o parmaktı!

Parmak, çatlaktan gelen devasa kola indi. Devasa kol hemen yerle bir oldu ve has enerji kaynağına geri döndü.

"Uzaysal bariyer açıldı ve Antik Semavi Alem kanunu çiğnendi..." Çatlaktan kudretli bir ses geldi. Giderek uzaklaşırken en sonunda yok oldu.

"Bu yaşlı adam gerçekten de Antik Semavi Alem'in olup olmadığını görmek istiyor!" Hayali bir ses konuştu. Sakindi ama üstün bir hükümdar kudreti barındırıyordu.

"Birlik Yıldız Sistemi..." Wang Lin çatlağın diğer tarafındaki tanıdık yıldızlı gökyüzüne baktı ve sessizce düşündü. Suzaku gezegenini çok uzun süre önce terk etmişti...