Çevirmen: RassNt

Editör: Alphonse

Wang Lin bu şiddetli duygusal değişimi dışarı yansıtmadı. Gözleri yavaş yavaş sakinleşti ama bu sakinliğin arkasında ışıl ışıl yanan bir alev vardı.

İlk öne çıkan kişi olmadı, diğerlerinin taleplerini sunmasını bekledikten sonra yavaşça öne çıktı. Usta Alevkıvılcımı'na doğru ellerini kenetledi ve saygıyla konuştu, "Küçüğün bir isteği var!"

Usta Alevkıvılcımı ona baktı ve sakince konuştu, "Xu Mu, isteğini söyle."

"Küçüğün isteği, kırık bir Oluşan Ruh'un yeniden ete bürünerek uyanması!" Wang Lin konuşurken sesinde en ufak bir değişim olmadı. Fakat kalbi adeta yerinden çıkacak gibiydi.

"Oh?" Usta Alevkıvılcımı'nın gözleri kısıldı. Biraz düşündükten sonra yaşlı adam Xiang'a baktı ve konuştu, "Bu istek zor değil. Antik zamanlardan bu yana Xiang ailesi son derece etkileyici bir büyüye sahip. Gereksinimlerini yerine getirebilir. Ne dersin, Yoldaş yetişimci Xiang?"

Yaşlı adam Xiang hafifçe gülümsedi. Wang Lin'i takdir ediyordu. Gülümseyerek konuştu, "Xu Mu, tahminime göre bahsettiğin Oluşan Ruh'un vücudu yok edildi ve ciddi şekilde yaralandı. Bu onun uykuya dalmasına neden oldu. Bu zor olmamalı! Oluşan Ruh'u çıkart ve bu yaşlı adamın ilk önce onu incelemesine izin ver!"

Wang Lin sessizce düşündü. Li Muwan onun için çok önemliydi ve yeri doldurulamazdı. Aynı zamanda koruması gereken biriydi ve o anda tereddüt etti. Sağ elini kaldırdı ve çantasına dokundu. Hemen küçük bir ışık küresi dışarı çıktı.

Yıldırım Semavi Tapınağı'na geldiği ilk günlerde Wang Lin kimse etrafta yokken Li Muwan'ın Oluşan Ruh'unu Göğe Başkaldıran Boncuk'tan çıkarmıştı. Onu Yıkım Kısıtlaması ile mühürleyerek dağılmamasını sağlamıştı.

Hepsi bu ana hazırlıktı.

Sağ elinde ışık küresini tutaken sol eliyle ona dokundu. Işık küresi çiçek gibi açıldı ve içinden yetişim yapan Oluşan Ruh ortaya çıktı.

Bu Oluşan Ruh Li Muwan'dı. Yüzü soluktu ve lotus pozisyonunda oturuyordu. Tüm vücudu zayıflık hissiyle doluydu, sanki bir rüzgarla dağılacak gibiydi.

Vücudunda bir ışık katmanı vardı. Bu onu son derece kutsal bir görüntüye sahip olmasını sağlıyordu. Adeta göklerden inmiş ve Wang Lin'in eline oturmuş bir semavi gibiydi.

Uykudaydı ve asla uyanmayacaktı ama insanlar yine de Li Muwan'ın nazikliğini ve kibarlığını hissedebiliyordu.

Görünüşü çok güzeldi. Liu Mei kadar afallatıcı ya da Kırmızı Kelebek kadar parlak olmasa da Wang Lin için bunların bir önemi yoktu!

Eskiden Li Muwan onun kollarında hızla yaşlanmıştı.

Her şey küle dönmüş ve yok olmuştu. Wang Lin'in kalbinde yankılanan tek bir şey vardı.

"Gökler ölmeni istese bile seni geri alacağım!"

Bu cümle için Wang Lin Yüce Gök Yıldız Sistemi'ne gelmişti! Bu cümle için Yıldırım Semavi Tapınağı'nın önünde duruyordu!

Wang Lin Li Muwan'ın Oluşan Ruh'unu çıkardığında, gözleri daima Wang Lin'in üzerinde olan Xi Zifeng adeta yıkıldı. Yüzü soldu, vücudu titredi ve kalbinin kırıldığını hissetti.

"Demek öyle... Bütün bu testleri bu kadın için geçti..." Xi Zifeng'in gözlerinden yaşlar aktı. Wang Lin'in elindeki Oluşan Ruh'a bakarken kalbi acıdı ve içinde acı bir his belirdi.

"Sevdiğinin tüm bunları yapması, Oluşan Ruh'u hasarlı olsa bile onun için bir mutluluktur."

Qing Shui Wang Lin'e ve avucundaki Oluşan Ruh'a baktıktan sonra gözlerinde bir nebze melankoli oluştu. Yıllar önce o da hayatı pahasına koruyacağı bir kadına sahipti. Fakat... Qing Shui'nin gözleri acıyla doldu.

Yaşlı adam Xiang, Oluşan Ruh'a baktığında gülümsemesi dondu. Li Muwan'ın Oluşan Ruh'una bakarken yavaşça kaşları çatıldı, "Bu Oluşan Ruh ne zamandır uyuyor?"

Wang Lin derin bir nefes aldı. O anda 1,000 yıllık yetişimden gelen kararlılığı son derece kırılgan bir durumdaydı. Titremesini bastırarak cevap verdi, "Yaklaşık 700 yıl."

Yaşlı adam Xiang hafifçe başını salladı, "Görünüşe göre bu Oluşan Ruh'u 700 yıl boyunca muhafaza etmek için çok çaba harcamışsın. Fakat... 700 yıl çok fazla. Bir Oluşan Ruh yetişimcisi 700 yıl nasıl hayatta kalabilir? Etini kaybettiğini ve sadece Oluşan Ruh'unun kaldığını söylemeye bile gerek yok!

Tüm bunların ötesinde bu Oluşan Ruh yavaş yavaş ölüyor! Xu Mu, isteğini değiştir!" Yaşlı adam Xiang iç geçirdi. Xu Mu'ya yardım etmek istedi, o yüzden ona isteğini değiştirme şansı verdi.

Yaşlı adam Xiang'ın sesi keskin bir bıçak gibi merhametsizce Wang Lin'in kalbine saplandı. Adeta dünyası yıkılmıştı. Geriye sadece terk edilmişlik ve hiçlik kaldı.

Bu acı Wang Lin'in yaşama iradesini zayıflattı. Bu kelimeler zihninde defalarca yankılandı.

"Gerçekten imkansız mı..." Wang Lin'in gözleri Li Muwan'a bakarken son derece büyük bir hüzünle doldu.

Yaşlı adam Xiang uzunca bir iç geçirdi. Li Muwan'ın Oluşan Ruh'una tekrar dikkatlice baktı ve başını sağa sola salladı. "Eğer tahminim doğruysa o ömrünün bitmesi yüzünden öldü ve sen özel bir yöntem kullanarak Oluşan Ruh'unu çıkartıp onu besledin. Fakat tam besleme işlemi başarılı olacakken kritik anda bir kaza oldu. Bu onun Oluşan Ruh'unun dayamamasına sebep oldu. Onu kurtarsan da işin doğrusu o çoktan ölümün kıyısında.

Bu halimle sana yardım edemem. O çoktan ölmüş olması gereken biri. Onun zorla kalmasını sağlamak hem senin hem de onun için acı verici bir durum! Sana tek yardım edebileceğim şey onun reenkarnasyon döngüsüne girmesini sağlamak."

Wang Lin'in vücudu titreşti ve birkaç adım geri çekildi. Yüzü soluktu ve kan tükürürken yüzünde acıklı bir gülümseme belirdi. Elindeki Oluşan Ruh'a baktı.

Li Muwan'a dair anıları gözlerinin önünde belirdi. Kalbinin acısı tüm vücudunu doldurdu. Acı kemiklerine işledi ve kalbini parçaladı. Wang Lin'in gözlerinden iki damla yaş aktı. Ömrü boyunca gözyaşı döktüğü zamanlar bir elin parmaklarıyla sayılacak kadar azdı.

Li Muwan'a bakarken Wang Lin'in kalbinde sarsılmaz bir alev canlandı.

"Gökler ölmeni istese bile seni geri alacağım. Wan Er, Bu benim sana olan bağlılığım!" Wang Lin sağ elini kaldırdı ve Li Muwan'ın Oluşan Ruh'unu kavradı. Mühür hemen küçüldü ve bir kez daha küçük ışık küresine dönüştü.

Yaşlı adam Xiang sessizce düşündü. Uzun bir süre sonra aniden konuştu, "Kesinlikle bir yolu yok diyemeyiz!"

Wang Lin adeta vücudunda on binlerce yıldırım patlamış gibi titredi. O anda bütün enerjisi yaşlı adama bakan gözlerinde toplandı.

"Fakat bu yöntemin bedeli çok büyük. Bu kadının hayatta kalamamasının anahtar noktası ömrünün tükenmiş olması. Eğer onun ömrünü uzatabilirsen bir şansın olabilir. Bu büyünün adı Qixi büyüsüdür. Fakat ben onu kullanamam, sadece kapalı kapı yetişiminde olan antik ata onu kullanabilir.

Xu Mu, Qixi büyüsünü kullanmak için kadına çok yakın birisinin hayat kuvvetinin gerektiğini söylemem lazım. Ancak bu yolla bir reddedilmenin önüne geçilebilir. Fakat hayatını verecek kişinin ömrü düşecek. Bu eşit düzeyde bir düşüş değil. Bu kadına ufak bir iyileşme umudu vermek için hayatının %90'ından vazgeçmen lazım.

Fakat bu sadece ufak bir umut için. Eğer başarısız olursa ömrün geri gelmeyecek. Lütfen bunu dikkatli düşün. Eğer kabul edersen talebini ataya iletebilirim!"

Çevredeki herkes tamamen sessizdi. Xiang ailesinin atasının sesi her yerde yankılandı ve herkesin kulağına ulaştı. O anda Yüce Gök Yıldız Sistemi'ndeki bütün yetişimciler bu kelimeleri işitti.

Kadının dirilmesi adına ufak bir şans kazanmak için ömrünün neredeyse tamamından vazgeçmeliydi. Buna değer miydi...

Bu soru bunu duyan bütün yetişimcilerin kafasında dolandı.

Yaşlı adam Xiang, Wang Lin'i gerçekten takdir ediyordu. Bunu bütün Yüce Gök Yıldız Sistemi yetişimcilerinin önünde söylerken herhangi bir bencilce amacı ya da kötü niyeti yoktu.

Wang Lin elindeki kısıtlama küresine baktı. Bakışları içeri nüfuz ederek Li Muwan'a ulaştı ve yavaşça konuştu, "Kabul ediyorum!"

Sesi biraz boğuktu. Bakışları küreye nüfuz ederek Li Muwan'ın üzerine gelmişti. Çevreyi bir hüzün kapladı. Li Muwan adeta onu sesini duymuş gibiydi ve vücudu nazikçe titrerken gözlerini açmaya çabaladı. Fakat hiç gücü yoktu, sadece sonsuz bir yorgunluk ve hüzün hissetti.

Wang Lin ömrün canlılıktan geldiğini biliyordu. Canlılığın ne kadar güçlü olursa ömrün o kadar uzun olacaktı. Yetişimcinin yetişim seviyesi arttıkça canlılığı da artacaktı. Bu yüzden güçlü yetişimcilerin ömrü uzundur.

Yaşlı adam Xiang başıyla onayladı ve konuştu, "Kabul ediyorsan, semavi lütuf tamamlandıktan sonra benimle Dong Lin Gezegeni'ne gel!"

Qing Shui'nin gözleri anılarla doldu. Bir nebze melankoli eşliğinde nazikçe konuştu, "Xu Mu, seninle geleceğim!"

Wang Lin ona baktı ve gözlerinde minnettar bir ifade belirdi. Başıyla onayladı. Qing Shui'nin Dong Lin Gezegeni'nde başına bir şey gelmesinden endişelendiğini biliyordu. Qing Shui bu sürecin pürüzsüz bir şekilde ilerlemesinden emin olmak için ona eşlik etmeye karar vermişti.

Bunun ardından geriye kalan insanlar da taleplerini dile getirdiler. Söylemeye değer bir şey varsa o da Xu Ting ve Nangong Han'ın aynı istekte bulunmasıydı. Semavi büyü öğrenmek için Hazine Köşkü'ne girmeyi talep etmişlerdi. Herkes ödülünü aldıktan sonra semavi lütuf sona erdi!

Bitişin ardından Usta Alevkıvılcımı'nın kahkahası yankılandı. Dua hasırlarının üstünde süzüldü ve elbise kolunu salladı. Gözlerinde parıltıyla bağırdı, "Yoldaş yetişimciler, Birlik Yıldız Sistemi geçidini açmama yardım edin. Savaş başlamak üzere!"