Bölüm 865: Dong Lin Gezegeni'nden Xu Ailesi

avatar
1450 39

Xian Ni - Bölüm 865: Dong Lin Gezegeni'nden Xu Ailesi



Çevirmen: RassNt

Editör: Alphonse

 

Bu ses keskin bir soğuklukla doluydu ve kan kokusuyla birleşince herkes bir öldürme isteği akışı hissetti!

 

Bütün gözler hızla doğu taraftaki aktarım dizisine döndü. Aktarım dizisinin içindeki figür yavaş yavaş netleşti ve ortaya çıktı.

 

30 yaşlarında görünen ince bir figürdü. Beyaz cübbe giymişti ama verdiği hissiyat zariflik değil soğuk bir auraydı. Gözlerinde soğuk bir kibir vardı ve öldürme isteğiyle doluydu.

 

Aktarım dizisinin parlamasıyla birlikte adam dışarı yürüdü. Bununla birlikte havaya karışan kan kokusu daha da güçlendi.

 

"Bir avuç çöp!"

 

Adamın sesi sakindi ama konuştuğunda adeta gök gürültüsü koptu. Oradaki bütün yetişimciler Yüce Gök Yıldız Sistemi'ndeki kalburüstü kişilerdi. Bu sözlerin ardından herkesin gözlerinde düşmanca bir ifade oluştu.

 

Wang Lin'in ifadesi sakindi ve bakışlarını çevirdi. Bu adam onunla aynı yetişim seviyesindeydi, erken aşama Nirvana Kahini seviyesindelerdi. Fakat Wang Lin bu adamla ilgili garip bir his yaşadı.

 

Onu daha önce hiç görmediğinden emindi. Bu sırada beyaz cübbeli adamın gözleri ışıldadı ve kalabalığa bakarken gözleri Wang Lin'in üzerine kilitlendi.

 

Wang Lin'i gördüğü anda dudaklarını yaladı ve ona sertçe gülümsedi.

 

Wang Lin sakince karşılık verdi.

 

İkisinin bakışları kalabalığı delip geçerek birbiriyle çarpıştı. Bakışları hayali olsa da aslında ilahi hislerini barındırıyordu. Bakışlarının çarpışması, ilahi hislerinin savaşıydı.

 

Sanki iki tane keskin kılıç birbirine doğru fırlamış ve bu bir anda olmuştu. İkili hemen bakışlarını geri çekti.

 

Beyaz cübbeli adamın gözleri ışıldadı ve dikkatlice Wang Lin'e baktı. İlahi hisleri karşılaştığında Wang Lin'i bastıramamakla kalmayıp aynı zamanda kendi ilahi hissinin karşı taraf tarafından gelip geçildiğini hissetmişti.

 

Wang Lin'in ifadesi aynı kaldı ve bakışlarını çekti. Karşı tarafın da yetişim seviyesi erken aşama Nirvana Kahini olsa da o kişinin ilahi hissinin içinde garip bir güç vardı.

 

Onların bu etkileşimini çok fazla kişi tespit edememişti, sadece dört kişi vardı!

 

Onlardan birisi Kuzey Bölgesindendi. Orta yaşlı bir adamdı ve yüzü solmuştu. Bu adamla ilgili en garip şey sağ eliydi. Beş yerine altı parmağı vardı, parmaklarından birisi başparmağından ayrılmıştı!

 

İkinci kişi de Kuzey Bölgesindendi. Büyük kafası vücuduna uymayan bir oğlandı. Fakat sanki kimse ona yaklaşmak istemiyormuş gibi etrafındaki insanlarla arasında 30 adımlık bir mesafe vardı.

 

Oğlanın yüzünde aptalca bir gülümseme oluştu. Wang Lin'e baktıktan sonra beyaz cübbeli adama odaklandı ve aptalca gülümsemesi daha da belirgin hale geldi.

 

Üçüncü kişi Batı Bölgesindendi. Mavi bir gömlek giymişti ve son derece yakışıklıydı. Gözlerini açtığında gözlerinde altın bir ışık saçıldı. Wang Lin baktı ve sessizce düşündü.

 

Son kişi ise doğal olarak Wang Lin'in yanındaki Nangong Han idi!

 

Tam o anda gökyüzü kırmızıya boyandı ve bulutlar toplandı. Herkesin üzerinde bulutlar yoğunlaşarak yaşlı bir adam oluştu. Beyaz saçlıydı ve semavi bir havaya sahipti. Ortaya çıktığında altında yıldırım belirdi. Sanki yıldırımın üstünde duruyordu.

 

"Ben Yıldırım Semavi Tapınağı'nın karşılama elçisiyim. Doğu Bölgesindeki diğer katılımcıları öldüren kişi sen misin?" Yaşlı adam ortaya çıktıktan sonra güçlü bir aura yayılmaya başladı. Serbest bıraktığı has enerjiye bakılırsa orta aşama Nirvana Kahini olmalıydı!

 

Beyaz cübbeli adam gözlerini dikti ve sesi görkemliydi.

 

"Bu doğru." Beyaz cübbeli adamın ifadesi sakindi.

 

Yüzündeki ifade belirsiz olan yaşlı adam bağırdı, "Adın ne ve hangi aileden geldin!?"

 

"Dong Lin Gezegeni'nden Xu ailesi! Eğitilmek için bu nesilden gönderiken kişinin adı Xu Ting!" Beyaz cübbeli adam konuşurken sert bir gülümsemeyle Wang Lin'e bakıyordu.

 

Bu sözlerin ardından, özellikle Dong Lin Gezegeni'nden Xu ailesinden bahsetmesiyle birlikte yetişimciler arasında adeta bir yıldırım patladı. Bazı yetişimcilerin ifadeleri değişti ve şaşırdılar. Hatta bazıları istemsizce birkaç adım geri çekildi ve gözleri dehşetle doldu.

 

Belki de Dong Lin Gezegeni'ndeki en güçlü aile Xiang ailesi olabilirdi ama Xu ailesi daha iyi biliniyordu! Xu ailesi sonsuz katliamın temsilcisiydi. Her nesilde, Xu ailesinden gönderilen kişi katliam yaparak eğitim alırdı. Onları kızdıran olursa gezegeni katledilirdi!

 

Xu ailesinin şöhreti bu kanlı katliamlar sayesinde giderek yükselmişti.

 

"Bu kişinin 100'den fazla aileyi kızdırmaya cüret etmesine şaşırmamak gerek..."

 

"Dong Lin Gezegeni'nden Xu ailesinin bu nesildeki adamı eğitim için gönderildi... Görünüşe göre yarışmada bu kişiyle karşılaşanlar hiç şüphesiz ölecekler!"

 

"Unut gitsin, Dong Lin Gezegeni'nden Xu ailesi daima pervasızdı. Eğer işler kötü giderse hemen pes edeceğim!"

 

Her yerde konuşmalar başlamıştı. Xu ailesi çok ünlüydü ve öldürme yöntemleri insanın kanını donduracak türdendi.

 

Yıldırım Semavi Tapınağı elçisi yaşlı adam kaşlarını çattı, "Semavi ünvan savaşları üç gün sonra başlayacak. Yıldırım Semavi Tapınağı insanları sizlere nişanlar verecek ve kalacak yer ayarlayacak."

 

Konuşmasını bitirdikten sonra yaşlı bir adam bir an duraksadı. Gözleri ışıldadı ve yetişimcileri gözleriyle süzdü. "Xu Mu aranızda mı?" diye sordu.

 

Bunun ardından Güney Bölgesi yetişimcileri haricinden diğer yetişimcilerin suratında ciddi bir ifade belirdi. Xu Mu isminin şöhreti Xu ailesinden daha az değildi! Hatta çoğu kişi Xu Mu'nun Dong Lin Gezegeni'nden Xu ailesi üyesi olduğundan şüphelenmişti!

 

Wang Lin bir an düşündükten sonra kafasını kaldırdı ve sakince konuştu, "Xu Mu benim!"

 

Bir anda Yüzünde karmaşık ifadeler olan Güney Bölgesi yetişimcileri dışında diğer bölgelerden gelenler Wang Lin'e doğru döndüler.

 

"Şeytan Efendi Xu Mu! Gerçekten de bu yarışmaya katılacağını düşünmemiştim!"

 

"Xu Mu ve Xu Ting, acaba aralarında bir ilişki varmı merak ediyorum."

 

"Xu Mu sadece yao ailesine karşı hayatta kalmakla yetinmedi buraya da geldi. O basit biri değil!"

 

"Demek Xu Mu denen kişi o!" Altı parmaklı yetişimcinin gözleri soğudu ve dikkatle Wang Lin'e baktı.

 

Koca kafalı oğlanın aptal gülümsemesi de dondu ve yok oldu. Ardından gözleri Wang Lin'e döndü ve bir kez daha gülümsedi.

 

Ayrıca mavi elbiseli son derece yakışıklı genç de vardı. Xu Mu ismini duyduğunda adeta kınından çekilmiş bir kılıç gibi bakışları Wang Lin'in üzerine kilitlendi.

 

"Xu Mu! Kuzen Zifeng'in unutamadığı kişi!" Mavili gencin gözlerinde öldürme isteği belirdi.

 

"Benimle gel, Tapınak Lordu seni çağırıyor!" Karşılama elçisi Wang Lin'e baktı ve yüzünde seyrek görülen nazik bir gülümseme belirdi. Vücudu titreşti ve uzaklara doğru uçtu.

 

Wang Lin biraz düşündü. Çevredeki yetişimcilerin bakışlarına aldırmadan gökyüzüne yükseldi ve ilerledi.

 

Yıldırım Semavi Tapınağı'ndan yaşlı adam hızlı uçmuyordu. O ilerlerken önünde bulutlar ikiye ayrıldı. Wang Lin sakince takip etti ve yol boyunca tek bir soru sormadı.

 

Yaşlı adamın gözlerinde takdir eder gibi bir ifade oluştu ve gülümsedi. "Yıldırım Semavi Tapınağı çok büyüktür. Orası daha dış kısımdı. Seni Yıldırım Semavi Tapınağı'nın iç kısmına götüreceğim!"

 

Wang Lin başıyla onayladı ve uzaklara doğru baktı. Bulutları geçtikten sonra karşısında son derece görkemli saraylar belirdi.

 

Çok fazla saray vardı ve birbirlerine uzak bir şekilde dağılmışlardı. Fakat normal gözle bakınca sarayların ucu bucağı görünmüyordu. Ölümlülerin imparatorluk sarayları bununla kıyaslanamazdı.

 

Sanki Semavi Alem'deymiş gibi alan yoğun bir semavi ruhsal enerji ile doluydu. Wang Lin bu sarayların sıradan olmadıklarını anladı. Hatta yoğun semavi ruhsal enerji bu saraylardan geliyordu.

 

"Yıldırım Semavi Tapınağı'nda toplamda 1,372 ana bina vardır. Bu binaların her biri Tapınak Lordu tarafından Yıldırım Semavi Alemi'nden alındı!" Yaşlı adamın sözleri gururla doluydu.

 

Wang Lin başıyla onayladı ve övgüde bulundu, "Gerçekten de Yıldırım Semavi Tapınağı Yüce Gök Yıldız Sistemi'ndeki en güçlü tapınak!" Bu kadar övgüden zarar gelmezdi ve Wang Lin bin yılı geçen yetişim hayatında resmiyeti kavramıştı.

 

Yaşlı adam gülümsedi, "Yoldaş Xu'nun gelecekte kazanacağı başarılar kesinlikle az olmayacak. Yoldaş yetişimci için burada kesinlikle bir yer daima olacak!"

 

Wang Lin gülümsedi ve yaşlı adamla muhabbete devam etti. İleri doğru baktı ve Yıldırım Semavi Tapınağı'nın büyük kısmının ince bir sis katmanıyla örtüldüğünü gördü.

 

Yıldırım Semavi Tapınağı'ndaki neredeyse her yer kısıtlamalarla doluydu. Wang Lin ilerledikleri yolda bile birçok kısıtlama gördü. Eğer yaşlı adamı takip ediyor olmasa bu kısıtlamalar bile onu durdurmak için yeterli olacaktı.

 

İlerlemeye devam ederken en sonunda Yıldırım Semavi Tapınağı'nın merkezine vardılar. Burada mavi taşlarla döşenmiş büyük bir meydan vardı ve meydanda yıldırımlar dolanıyordu. Meydan en az 10,000 adım genişliğe sahipti ve sanki bir yıldırım gölünden oluşmuş gibiydi. İkili yaklaştıklarında, yıldırım devasa bir ağza dönüştü ve onları yutmaya hazırlandı.

 

Yaşlı adam kahkaha atarak çantasına vurdu ve elinde çok sayıda kırmızı meyve belirdi. Meyveleri onları yutmaya hazırlanan ağza doğru attı.

 

Meydandaki yıldırımdan düşük perdeli bir kükreme geldi. Meyveler birer birer kayboldu ve sıvıya dönüşerek yıldırım tarafından özümsendi. Bu olay yıldırımı sakinleştirdi ve artık onlara engel olmaya kalmadı.

 

"Semavi Yükseliş Meyvesi!" Wang Lin meyvelere baktı.

 

"Yoldaş yetişimci Xu bu meyveyi biliyor mu? Hehe, burada mühürlü olan şey Yıldırım Semavi Alemi'nin muhafızı olan yıldırım ruhunun klonu. Yıldırım Semavi Alemi'ne girmek isteyenler onu çok sayıda Semavi Yükseliş Meyvesi ile beslemesi gerekiyor. Yoksa o canavar kimsenin Yıldırım Semavi Alemi'ne girmesine izin vermez!

 

Son nesil Tapınak Lordu güçlü bir büyü kullandı ve sayısız yılını harcayarak o yıldırım canavarının bir kısmını ayırdı ve Yıldırım Semavi Tapınağı'nın muhafız canavarı haline getirdi!"

 

 

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44247 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr