Bölüm 856: Büyülü Cephane

avatar
1476 41

Xian Ni - Bölüm 856: Büyülü Cephane



Çevirmen: RassNt

Editör: Alphonse

 

"Turna'nın Rüzgar Kükremesi, Bitkiler Silahlara Dönüşür. Kendi semavi kökenin bile yok ama bu semai büyüleri yarattığını mı söylemeye cüret ediyorsun?" Qing Shui'nin gözleri küçümsemeyle doldu. Binlerce kilometrelik alanı kaplayan tüylere bakmadı bile. Bir adımla Wang Lin'in önüne vardı ve inmekte olan yedi yıldırıma baktı!

 

O anda ilk yıldırım kırmızı renkle parladı ve yukarıdan inanılmaz bir hızla düştü.

 

Fakat kırmızı yıldırım indiği anda Qing Shui'nin gözlerinden kırmızı bir parıltı yayıldı. Büyük miktarda kırmızı ışık bir ağ gibi fırladı. Bir anda kırmızı yıldırımı yuttu!

 

Gözleri ışıldayan Qing Shui ikinci yıldırım olan turuncu göksel ceza yıldırımına doğru fırladı!

 

Bir kez daha hiç tereddüt etmeden onu yuttu ve turuncu göksel ceza yıldırımı dağıldı. Qing Shui'nin sağ gözündeki kırmızılık daha da güçlenirken hiç durmadan yıldırımları yutmaya devam etti. Qing Shui'nin sağ gözünden çıkan kırmızı ışık yıldırımları birer birer yutarken Wang Lin'in göz bebekleri küçüldü.

 

Qing Shui'nin vücudu boyunca yıldırım kıvrıldı ve onu daha da soğuk gösterdi. Özellükle sağ gözü olmak üzere vücudundan tehlikeli bir aura yayıldı. Ayrıca sağ gözünden neredeyse kan renginde olan akıl almaz bir kızıl parıltı saçıldı. Bunu kim görse titrerdi!

 

"Bu göksel ceza yıldırımı fena değil! Ji Alemi'mi yenilememe biraz yardımcı olabilir!" Qing Shui dönerek Wang Lin'e baktı. Bakışları hala soğuk olsa da bir farklılık vardı.

 

"Rüzgar Çağrısı, Yağmur Çağrısı ve Büyülü Cephane, ustanın büyülerinden ilk üç tanesi. Şimdi dikkatle izle!" Qing Shui sağ elini kaldırdı ve bir mühür oluşturdu. İleriyi işaret etti ve gözlerinde anılar canlandı.

 

"Rüzgar Çağrısı'nı anlamam birkaç ayımı aldı. Yağmurun Çağrısını ise bir ay. Fakat Büyülü Cephane'yi tamamen kavramam bir asırdan fazla sürdü!" Qing Shui iç geçirerek eliyle bir mühür oluşturdu ve salladı.

 

Bu hareketle birlikte kristal bir ışık ortaya çıktı. Kan Tanrısı'nın büyüsünden oluşan silahları hemen duraklattı!

 

Wang Lin kristal ışığın daha fazla ışığa ayrıldığını gördü. Onlardan birisi yaşlı bir adama dönüştü. Yaşlı adam ortaya çıktığında vücudundan yoğun bir ölüm aurası saçıldı ama aynı zamanda güçlü bir has enerjiye sahipti. Bu durum yaşlı adamın garip bir his vermesine neden oldu.

 

"Antik yetişimci Meng Mu. Bu yetişimciyi Semavi Alem'e girmeden önce öldürdüm!"

 

O anda başka bir kristal ışık parladı ve kayboldu. Bir genç ortaya çıktı. Bu genç son derece yakışıklıydı ve o da güçlü bir ölüm aurasına sahipti. Fakat aynı zamanda güçlü bir öldürme isteği yayıyordu.

 

"Antik yetişimci Kang Ran. Bu yetişimciyi Semavi Alem'e girmeden önce öldürdüm!"

 

"Antik yetişimci Lu Jie. Bu yetişimciyi Semavi Alem'e girmeden önce öldürdüm!"

 

Qing Shui konuşurken bütün kristal ışıklar ortadan kayboldu ve farklı figürlere dönüştü. Her biri ölüm aurasıyla dolu olsa da hepsi de Wang Lin'in zihnini allak bullak eden auralar saçıyordu!

 

"Kademe 8 Gökyüzü Semavisi Chen Feng. Onu Semavi Alem savaşında öldürdüm!"

 

"Kademe 8 Gökyüzü Semavisi Rou Dei. Bu kadını Firari Savaşı'nda öldürdüm!"

 

"Kademe 3 Semavi Kral Sheng Tianhou. Onu Rüzgar Semavi Alem savaşında öldürdüm!"

 

"Kademe 7 Semavi Kral Yun Meng. Bu kadını üstünlük savaşında öldürdüm!"

 

Qing Shui'nin gözleri nostalji ile doldu. Konuşurken arka arkaya illüzyonlar belirdi. Bu durum sadece Wang Lin'i değil, Kan Tanrısı'nı da şaşkına çevirdi.

 

Özellikle semavilerin ruhları güçlü öldürme isteği ve kızgınlıkla doluydu. Hepsi de ölmüştü ama kin ile dolulardı ve reenkarnasyon döngüsüne girmeyi reddetmişlerdi. Ortaya çıktıkları anda ortam adeta arafa dönmüştü!

 

"Kademe 9 Semavi Kral Yao Haiqing. Onu semavi büyü Dağılmış Akış ile öldürdüm!"

 

Kan Tanrısı'na benzer bir semavi ruhu ortaya çıktı ve vücudu ölüm aurası ile doluydu. O ortaya çıktığı anda Kan Tanrısı'nın ifadesi büyük oranda değişti!

 

"Kademe 1 Semavi Lord Liu Yun. Onu Rüzgar Semavi Lordu'na karşı olan savaşta öldürdüm!"

 

"Yağmur Semavi Alemi Kademe 3 Semavi Lord Cao De. Onu Semavi Alem işgalinde öldürdüm!"

 

"Kademe 5 Semavi Lord Chen Han. Bu kişiyi isyan sırasında öldürdüm!"

 

"Rüzgar Semavi Alemi Kademe 7 Semavi Lord Usta Huo Han. Onu Antik Geçit savaşında öldürdüm!"

 

"Yağmur Semavi Alemi Kademe 9 Semavi Lord Qing Shuang'ın ilk klonu. Onun klonunu Yağmur Semavi Alemi Savaşında öldürdüm!"

 

Kristal ışıklar birer birer kayboldu ve figürler birer birer açığa çıktı. Hepsi de son derece gerçekçiydi ve dünyayı dolduran akıl almaz bir öldürme isteği ve kine sahiplerdi. Bir anda Qing Shui'nin etrafında sayısız semavi ruhu belirdi!

 

Wang Lin bu kişilerin kimlikleri konusunda şüphe yaşamadı. Qing Shui'nin figürünü görünce kalbinde büyük bir dalgalanma oldu!

 

"Hayatım boyunca çok fazla öldürdüm. Bu Büyülü Cephane için öldürdüğüm kişilerin ruhlarını reenkarnasyon döngüsüne girmeden çıkararak arıtmam gerekti. Onların ruhlarını arıtarak kendime bağladım. Ancak bu şekilde Büyülü Cephane ufak bir tamamlanmaya ulaştı!" Qing Shui'nin sesi son derece sakindi ama bu sakinliğin içinde muazzam bir öldürme isteği mevcuttu!

 

Wang Lin bile onun savaş kaydı karşısında şok oldu!

 

Qing Shui konuşurken sayısız semavi ruhun yaydığı güçlü aura dünyanın alt üst olmasına neden oldu. O anda hepsi birden Kan Tanrısı'na hücum etti!

 

Kan Tanrısının yüzünün rengi attı. Aile kayıtlarında bulunan Semavi imparator Bai Fan'ın Büyülü Cephanesi'nin bu kadar korkunç olacağını hiç hayal etmemişti!

 

"O ne tür bir semavi imparator? O belli ki bir şeytan tanrı!" Kan Tanrısı hızla geri çekildi. Tüm bu olup bitenler onun tüylerini diken diken etti. Aile kayıtlarında semavi ata Yao Haiqing ile alakalı bir bölüm vardı. Bu kayıtlar belirgin olmasa da onun Semavi Lord Qing Shui tarafından öldürüldüğüne dair herhangi bir bilgi yoktu!

 

Kan Tanrısı geri çekilirken gözleri kan kırmızı oldu ve kaşlarının arasından şeytani bir parıltı saçılırken bağırdı, "Bitkiler, saldırın!"

 

Sayısız tüyden oluşan silahlar hemen semavi ruhlara doğru saldırıya geçti. O anda binlerce kilometrelik alanda gümbürtüler koptu ve ufukta akıl almaz bir fırtına oluştu.

 

Bu seviyede bir savaş tüm Güney Bölgesini etkiledi. Yıldızların yıkılışı kontrolsüz bir hal aldı. Tüm Güney Bölgesinde yankılanan sesler dinmedi.

 

Eğer bu iş çok uzarsa büyük bir felaket olacak ve bundan kaçınmak zor olacaktı!

 

Yao Yun durmaksızın geri çekiliyordu. Tüm vücudundan şeytani bir parıltı akıyordu ve Kan Tanrısı'nın arkasında baskıya direniyordu. Fakat yetişimi eksikti, o yüzden sürekli yaralanıyordu. Cesareti kırıldı ve hatta içindeki şeytan yerle bir olmak üzereydi!

 

Gümbürtülerle birlikte Kan Tanrısı'nın büyüsü çözünmeye devam etti. Silaha dönüşmüş hiçbir tüy direnemedi ve paramparça oldu!

 

Kan Tanrısı geri çekilirken önünde bir semavi ruh belirdi ve patladı. Patlamanın yarattığı kuvvet Kan Tanrısı'nın vücuduna darbe indirdi.

 

Sadece o değildi, etrafında sayısız semavi ruh toplanmıştı. Toplanan sarsıcı öldürme isteğiyle birlikte Kan Tanrısı'nın gözlerinde ilk defa korku belirdi!

 

Ölüm tehdidi hissetmeyeli çok uzun zaman olmuştu!

 

Kan Tanrısının eskiden semavi lord olan bazı ruhlardan korkmasının sebebi her birinin korkunç bir auraya sahip olmasıydı!

 

Eğer bir tane olsa Kan Tanrısı kolayca başa çıkabilirdi, hatta iki tanesi de sorun olmayacaktı. Fakat şu an yaralıydı, o yüzden kötü bir duruma düşmüştü.

 

"Qing Shui, beni öldürecek misin!?" Kan Tanrısı vahşi bir ifadeyle elbise kollarını salladı. Gökyüzünü yok edebilecek miktarda has enerji toplandı.

 

"Öldürsem ne olur!?" Qing Shui bir adım ileri yürüdü ve sağ eliyle uzandı. Hemen soğuk enerji toplandı ve büyük bir siyah hava kitlesi oluşturdu.

 

Kararlı bir ifade takınan Kan Tanrısı geri çekilerek Yao Yun'un yanına vardı. Sağ eliyle onun gözlerinin arasını işaret etti. Yao Yun'un gözleri aniden şişti ve vücudu hızla küçüldü. Sanki has ruhu ve eti, vücudunun içindeki bir şey tarafından hızla emiliyordu.

 

Ağzından acıklı bir çığlık koptu ve gözleri kan çanağına döndü. Fakat o anda gözlerindeki kafa karışıklığı kayboldu ve daha önce hiç görülmeyen bir berraklık kazandı!

 

Kafasının üstünde antik şeytan gölgesi belirdi. Öncekinden çok daha somuttu. Hızla Yao Yun'un vücudundan çıktı.

 

Bu sırada Yao Yun'un vücudu daha da hızlı yıkılarak bir deri bir kemik kaldı. Eti, has enerjisi ve hatta has ruhu antik şeytan tarafından yutulmuştu.

 

Yao Yun'un gözleri daha da ayık bir hal aldı ve acınası bir gülümseme oluştu. Binlerce yıldır bulamadığı anıları hatırladı!

 

"Yao ailesi artık yok..." Vücudu yıldızlardan düştü. O düşerken antik şeytan ruhu dışarı fırladı. Güçlü bir şeytani aura taşıyarak Kan Tanrısı'nın vücuduna girdi.

 

Tüm bunlar bir anda olup bitti. Kan Tanrısı antik şeytan ruhunu emdiğinde vücudundan güçlü bir şeytani aura yayıldı. Gözleri parladı, elbise kolunu fiskeledi ve boşluğu yırttı!

 

Bir yırtılma sesiyle birlikte uzun bir çatlak ortaya çıktı ve içinden antik bir lamba dışarıya çıktı!

 

"Qing Shui, canına susamışsın. O yüzden bir semaviyi öldürdüğü için bu yaşlı adamı suçlama!" Kan Tanrısı'nın ifadesi habisti ve önünde onlarca adım büyüklükte devasa bir hayali antik şeytan vücudu ortaya çıktı. Kan kırmızısı gözlerle Qing Shui'ye baktı ve sessiz bir kükreme kopardı!

 

 

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44421 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr