Çevirmen: RassNt

Editör: Alphonse

Şeytan ortaya çıktığı anda Kan Tanrısı'nın vücudu duraksadı.

Wang Lin bu fırsatı kullanarak hızla geri çekildi. Elleriyle hızlıca mühürler oluşturdu ve antik tanrı ocağının kendisini 1,000 adım yana taşımasını ve göksel ceza yıldırımı atlatmasını sağladı!

Hedefini kaybeden bu yıldırımlar dağılmadılar. Sanki kendi zekaları vardı ve aniden yön değiştirdiler. 1,000 adımlık mesafeyi aşmaları bir anda gerçekleşti.

Bu Wang Lin için çok hızlı olsa da yine de bir büyü kullanacak zamanı buldu!

"Rüzgar Çağrısı!" Bu kriz anında Wang Lin'in gözleri hala sakindi. Bu sefer canlı kaçma şansı oldukça düşük olsa bile sadece göksel cezaya bel bağlayabilirdi!

"Göksel cezanın daha da şiddetlenmesine yok açalım!" Wang Lin dişlerini sıktı ve sağ elinde siyah rüzgar belirdi. Bu yoğun siyah rüzgar Wang Lin'in etrafında yılan gibi dolandı. Yıldırım yaklaşırken siyah rüzgar siyah ejderhaya dönüştü ve soğuk rüzgar üfledi.

Bu rüzgar bütün hayat alevini söndürebilecek türdendi. Göksel ceza yıldırımları vurulduktan sonra yerle bir oldular. Fakat bir kısmı yine de bunu atlattı ve Wang Lin'e doğru ilerledi.

Wang Lin'in gözlerinde kurnaz bir bakış oluştu ve has ruhu dışarı çıkarak yıldırımı yuttu. Üç göksel ceza yıldırımını yuttuktan sonra geri çekilmesi gerekiyordu.

Has ruhu vücuduna geri döndüğünde geriye kalan yıldırımlar geldi. O anda kelebek ve kan kırlangıcı göksel cezayı engellemek için fırladı.

Uzayda patlamalar yankılanırken üç yıldırım bu ablukayı geçti ve Wang Lin'e yaklaştı.

Gözlerinde garip bir ışık beliren Wang Lin eliyle bir mühür oluşturdu ve önünde Semavi Mühür Damgası belirdi. Doğruca Semavi Mühür Damgası'na gitti.

Ona girdiği anda yıldırımlar geldi!

Güm, güm, güm!

"Yıldırım mührü!" Semavi Mühür Damgası'nın içinden boğuk bir kükreme sesi geldi. Aynı zamanda damga şiddetle sarsıldı ve yıldırımın üzerinde gezmesiyle birlikte damga adeta bir yıldırım denizine dönüştü. Wang Lin'in vücudu dışarı çıkmaya zorlandı ve kan tükürdü. Sağ eliyle uzandı ve Semavi Mühür Damgası'nı alarak hızla geri çekildi.

Semavi Mühür Damgası'nın içindeki yıldırım zirve noktasındaydı. Fakat Wang Lin doğruca göksel ceza yıldırımlarına doğru geri çekildi. Elini salladı ve altın mühürler ışıl ışıl parladı.

Wang Lin Kan Tanrısı'ndan kaçamayacağını biliyordu. Antik tanrının yıldız parçalanması yüzünden yaralanmış olsa da Kan Tanrısı dövüşemeyeceği biriydi. Fakat eğer göksel cezanın gücünü ödünç alabilirse kaçma şansı olabilirdi!

Kan Tanrısı'nın içinden çıkan şeytan soğuk gözlerle Wang Lin'i izledi. Kan Tanrısı'nın içine geri çekildi ve şeytani bir parıltı yaydı. Bir adımla ileri gitti ve Wang Lin'in kafasına doğru uzandı!

Belli ki hafızasını araştırmak için Wang Lin'in ruhunu çıkarmayı düşünüyordu!

Wang Lin'in gözleri parladı, sağ elini kaldırdı ve bağırdı, "Rüzgar Çağrısı!"

Bu çok güçlü büyü bir kez daha kullanıldı. Bu sefer siyah rüzgar daha güçlüydü ve Wang Lin'in önünde iki tane siyah ejderha oluştu!

Wang Lin Nirvana Kahini aşamasına ulaşmadan önce sadece bir siyah ejderha yaratabiliyordu. Yetişim seviyesi arttıktan sonra bütün gücüyle iki tane çağırabiliyordu. Ejderhalar Wang Lin'in etrafında dolanarak ağızlarını açtılar ve soğuk rüzgar üflediler!

Çevreden çatırdama sesleri yükseldi. Bu rüzgar öyle güçlüydü ki çevredeki uzay boşluğu çatırdamaya başlamıştı. Aynı zamanda Wang Lin eliyle bir mühür oluşturdu ve Semavi Mühür Damgası ışıl ışıl parladı. Hızla bir göksel ceza yıldırımı oluştu ve Kan Tanrısı'na doğru fırladı.

Wang Lin çantasına vurdu ve eline semavi kılıç geldi. O noktada artık has enerji umurunda değildi, o yüzden Göklerin Vuruşu'nu arka arkaya kullandı. O kadar hızlı gönderiyordu ki kaç tane kullandığını sayamadı.

Kan Tanrısı'nın ifadesi sakindi ve kayıtsızca yaklaştı. Gökyüzünü işaret etti ve Semavi Mühür Damgası'nın yarattığı yıldırım yerle bir oldu.

Kan Tanrısı işaret etti. 100'den fazla Göklerin Vuruşu'ndan oluşan saldırı güçlü kuvvet tarafından darbe aldı ve ardından yerle bir oldu!

En sonunda Kan Tanrısı ileriyi işaret etti ve siyah ejderhaların tükürdüğü soğuk rüzgar parçalandı. Hatta iki ejderha acıyla inledi ve akıl almaz bir güç tarafından ikiye bölündü.

"Semavi İmparator Bai Fan'ın Rüzgar Çağrısı'nın gücü bu kadar mı?" Kan Tanrısı'nın gözlerindeki şeytani parıltı daha da güçlendi. Sağ eliyle Wang Lin'e doğru uzandı.

Tam o anda!

"Ben, Semavi Lord Qing Shui, bir daha ustamın ismini anmaya cüret etmemeni söylüyorum!" Kan Tanrısının sözlerinin ardından bu kasvetli kelimelerle birlikte aniden dünyayı ikiye bölebilecek bir öldürme isteği ortaya çıktı.

Bu sesle birlikte şiddetli bir gürültü geldi ve uzayın büyük kısmı yerle bir oldu. Sanki uzay bu sese karşı direnememişti.

Sadece uzay değildi, göksel ceza bulutu bile hızla geri çekildi!

Kan Tanrısı'nın kullandığı kanun içeren kelimeler bile belli ki bu sesten daha zayıftı. Onun yarattığı kanun alanı hemen çöktü!

Uzaklardaki Yao Yun bile kan tükürdü ve vücudunun dermanı kesildi. Gözleri dehşetle doldu ve hızla geri çekildi.

Her yer bu akıl almaz öldürme isteği ile doldu. Bunun yanında Güney Diyarındaki bütün yetişimciler, dünyanın has enerjisinden gelen güçlü bir öldürme isteği hissediyordu. Bu durum birçok yetişimcinin kan tükürmesine neden oldu. Bu onları öldürmese de yaraladı.

Ve o anda fırtınanın merkezindeki Kan Tanrısı bunu en net hisseden kişiydi. Göz bebekleri şiddetle sarsıldı.

Wang Lin'in önündeki ikiye bölünmüş siyah ejderha kükredi ve kendini yeniledi. Yıldızların arasında zarif beyaz elbiseli genç bir adam dalgalanan siyah saçlarıyla birlikte yavaşça ileri doğru yürüdü!

İlk defa Kan Tanrısı'nın ifadesi değişmişti!

"Semavi Lord Qing Shui!!" Kan Tanrısı elini çekti ve birkaç adım geriledi. Oraya doğru yürüyen genç adama bakarken yüzü düştü.

Qing Shui soğuk bir ifadeyle yürüdü. Bir gurur hissi yayarak sakince konuştu, "O sözleri benim önümde tekrarlamaya cesaretin var mı?"

Konuşurken, Qing Shui'nin kırmızı gözlerinin içindeki kırmızı ışık adeta gözlerinden dışarı akacak kadar yoğunlaştı. Gören kişilerin kalplerini donduran yıkıcı bir aura barındırıyordu.

Kan Tanrısının gözlerinden şeytani bir aura yayıldı ve konuştu, "Semavi Lord Qing Shui, aramızda husumet yok. Eğer biraz önceki sözlerim yüzündense sözlerimi geri alıyorum! Zamanı gelince birlikte Birlik Yıldız Sistemi'ne gideceğiz. Bu sözleri telafi etmek için o zaman gerekeni yapacağım!

Fakat bu çocuğun benim ailemle husumeti var, o yüzden Semavi Lord'un karışmayacağını umut ediyorum. Aksi halde bu durum aramızdaki uyumu zedeler!"

Qing Shui'nin ifadesi hala aynıydı ve Kan Tanrısı'na doğru yürüdü, "Bu küçük çırak kardeşimin yetenekleri eksik ve senin Yao aileni kışkırttı öyle mi, ne olmuş yani?"

"Küçük çırak kardeş mi?!" Kan Tanrısı irkildi ve ifadesi bir kez daha değişti.

Sağ gözü parlayan Qing Shui sağ elini kaldırdı ve yukarı doğru işaret etti. Wang Lin'den kat kat daha güçlü siyah bir rüzgar hemen ortaya çıktı. Bu siyah rüzgar akıl almaz bir yoğunluktaydı ve gürlemesi yıldızların arasında yankılandı. Göz açıp kapayıncaya kadar siyah rüzgardan altı tane ejderha oluştu.

Bu ejderhaların vücutları 100,000 adımdan daha uzundu ve tüm dünyayı kaplamışlardı. Güçlü bir baskıya sahiplerdi ve bu baskı altında göksel ceza bulutları geri itildi. Fakat sanki en güçlü saldırısını yapmaya hazırlanıyormuş gibi daha fazla bulut toplandı!

İnsanı korkutması için tek bir bakış yeterli olacaktı!

"O Rüzgar Çağrısı'nı öğrendiği için ustamın nesiller sonrasındaki varisi sayılır. Bu statüyle bırak Yao ailesini, Yao ailesinin atası bile onun saçının tek bir teline zarar veremez!" Qing Shui soğuk bir tonla konuşurken Kan Tanrısını işaret etti. Altı siyah ejderha kükredi ve korkunç soğuk rüzgarı püskürmek için ağızlarını açtılar.

Kan Tanrısının yüzü iyice düştü. O anda soğuk rüzgar ona doğru geldi ve sahip olduğu yetişime rağmen soğuğu hissetti. Wang Lin'in büyüsüne benziyor olsa da aradaki güç farkı akıl almaz seviyedeydi!

Kan Tanrısı tereddüt etmeden kollarını açtı. Çok miktarda kan sisi ortaya çıktı. Kan kırlangıçları birer birer ortaya çıkarken en sonunda sayıları 99'a ulaştı. Kanlı bir fırtına oluşturdular ve soğuk rüzgar patlamasıyla çarpıştılar.

Gökleri sarsan bir patlama oldu ve Kan Tanrısı ile Qing Shui arasındaki uzay yerle bir oldu. Uzay boşluğundaki çatlak aniden oluk gibi genişledi.

Vücudu titreyen Kan Tanrısı hızla geri çekildi. Qing Shui'ye baktı ve aceleyle bağırdı,

"Qing Shui, Semavi Lord olduğun için sana saygı duyuyorum ama beni zorlama! Uzun zamandır uykudaydın, kafa karışlıklığı mı yaşıyorsun? Bu Xu Mu Rüzgar Çağrısı'nı öğrenmiş olsa bile nasıl senin küçük çırak kardeşin olabilir!?! Üstelik o birçok üçüncü nesil Yao ailesi üyesini öldürdü, o yüzden onu öldürmeye gelmem çok doğal. Qing Shui, bu yaşlı adam senden korkmuyor, beni zorlama!"

Kan Tanrısı, Qing Shui'nin ustasına karşı son derece büyük bir suçluluk hissettiğini bilmiyordu. Bu his çok güçlüydü ama bunu telafi etmenin bir yolu yoktu.

Uyandıktan sonra Wang Lin'in Rüzgar Çağrısı'nı kullandığını gördüğünde ve Usta Alevkıvılcımı ile ilk savaşı sırasında anıları geri geldiğinde Wang Lin'e karşı içinde karmaşık bir duygu oluşmuştu.

"O haksız olsa bile ustanın adına onu disiplin altına almak bana düşer. Sen buna yetkin değilsin!" Semavi Lord Qing Shui soğuk kelimeler söylerken siyah ejderhalar aniden kükredi.

Bu sefer altı ejderha tek bir ejderhaya kaynaştı. Bu devasa siyah ejderha kükredi ama soğuk hava püskürtmedi. Bunun yerine yağmur yağdırdı. Bir anda 5,000 kilometre içindeki her şey yağmurla kaplandı.

"Yağmur Çağrısı!"