Bölüm 735: Benzersiz Antik İnsan

avatar
1990 46

Xian Ni - Bölüm 735: Benzersiz Antik İnsan


Çevirmen: RassNt

Editör: Lord Viole Grace


Yıldırım Semavi Alemi açıldığında semavi yıldırım üretirdi. Semavi yıldırım rehber gibi davranır ve yıldırım ocağı olanları Yıldırım Semavi Alemine yönlendirirdi.

 

Neden böyle olduğunu ise kimse bilmiyordu. Sanki zamanın en başından beri bu böyleydi. Bazı güçlü yetişimciler buna cevap aramış ama bütün çabalarına rağmen en sonunda elleri boş kalmıştı.

 

Zamanla insanlar bunun sebebini aramayı bırakmıştı. Tek bildikleri, yıldırım ocağına sahip oldukları sürece Yıldırım Semavi Alemi'ne girebiliyorlardı.

 

Semavi yıldırımın geldiği o anda Wang Lin yıldırım ocağını bir kenara koydu. Yıldırım henüz düşmemiş olsa da gürültüsü ondan önce duyuldu.

 

Wang Lin'in gözlerinde garip bir ışık belirdi ve has ruhu çılgınca çalıştı. Vücudundaki yıldırım coştu ve hatta dışarıya yayıldı. O anda yıldırım ve gök gürültüsünün efendisi gibiydi.

 

Yıldırım indiği anda Wang Lin'in vücudu meteor gibi hareket etti. Ağzını açtı ve hiç tereddüt etmeden yıldırımı yuttu!

 

Bu görkemli bir sahneydi.

 

Onu yuttuktan sonra rüzgar ve bulutlar değişti, tüm dünya sönükleşti. Normalde parlak olan yıldırım Wang Lin tarafından yutuldu.

 

Gök gürültüsü sesleri hızla Wang Lin'in vücudundan gelen boğuk seslere dönüştü. Yıldırımı yuttuktan sonra Wang Lin'in vücudu titredi ve antik bir tanrıdan yumruk yemiş gibi bir illüzyona kapıldı.

 

Gökyüzünden kırık bir uçurtma gibi doğruca düştü ve vücudundaki gürültüler eşliğinde yere vurdu.

 

Vücudu yere vardığında vücudundan büyük miktarda yıldırım dışarı çıkarak yayıldı. Bir anda etrafındaki beş kilometrelik alan yıldırım bulutlarıyla doldu.

 

Yerde büyük bir çukur vardı. Wang Lin'in vücudunda patlamalar devam etti ve yıldırımın kuvveti onun vücudunu çukurda daha da derine indirdi. Vücudundan büyük miktarda yıldırım boşaldı ve gözleri sıkıca kapalıydı. Has ruhu, semavi yıldırımı çılgınca özümsedi. Yıldırım Kökeni Büyüsü de etkinleşerek yıldırımın içindeki has enerjiyi özümsedi.

 

Bu sahne adeta içindeki gök taşı alanı bulunduran bir yıldırım gölüne benziyordu!

 

Sanki semavi yıldırıma karşı konulamaz dercesine gökyüzündeki bulutlarda yıldırım yankılandı.

 

Semavi yıldırımın gelişinin ardından gökyüzündeki bulutlar dağılma ve ortadan kaybolma belirtisi gösterdi. O anda, çukurun derinliklerindeki Wang Lin aniden gözlerini açtı. Gözlerinden yıldırımlar çıktı ve ayrıca bir heyecan belirtisi görüldü.

 

Dudaklarını yaladı. Semavi yıldırımın içindeki has enerji son derece zengindi. Yıldırım gölündeki has enerjiden kat kat yoğundu. Yetişimi sebebiyle depolayabileceği has enerji miktarının sınırına çoktan gelmişti. Fakat bu aşırı has enerji, onun önceki durumunun değişmesine neden oldu.

 

Hemen harekete geçti ve çukurdan dışarı fırladı. Aynı zamanda çantasına vurdu ve elinde bir kez daha yıldırım ocağı belirdi!

 

Yıldırım ocağı ortaya çıktığı anda dağılan yıldırım bulutları duraksadı ve bir kez daha yoğunlaştı. Ardından bir semavi yıldırım daha indi.

 

Wang Lin güldü ve ocağı tekrar çantasına attı. Son semavi yıldırım tüm vücudunu acı içinde bırakmış ve has ruhu zar zor dayanıyor olsa da içindeki has enerji akıl almaz seviyedeydi.

 

Eğer başka yetişimciler Wang Lin'i görse afallardı. Böyle bir hareket en hafif tabirle delilik olarak adlandırılacaktı!

 

Semavi yıldırımı yutmak!

 

İkinci semavi yıldırım geldiğinde Wang Lin'in vücudu havadaydı ve yıldırım ona doğru gürledi. Semavi yıldırım aşağı doğru inerken vücudunun etrafı yıldırım ile çevrelenmişti. Wang Lin hiç tereddütsüz hücum etti ve onu yuttu!

 

Şok edici bir ses tüm gezegende yankılandı ve gezegen titredi. Bu sefer vücudu yere çarptığında hemen lotus pozisyonuna oturdu. Tüm vücudu şiddetle titriyordu.

 

Wang Lin'in onu özümsemek için yeterli zamanı olmadı. İki yıldırımdan sonra bulutlar dengesizleşti ve hızla dağılmaya başladı. Bu seferki dağılma hızı öncekinden kat kat daha hızlıydı.

 

Lotus pozisyonunda oturan Wang Lin'in kafasından yeşil bir ışık çıktı. Yeşil ışığın çıkmasıyla birlikte mavi bir sis de çıktı ve Wang Lin'in has ruhu vücudundan dışarı çıktı.

 

Has ruhu ortaya çıktığı sırada çantasındaki yıldırım ocağı da ortaya çıktı. Has ruhu yıldırım ocağını özümsedi ve ardından bulutlara doğru hücum etti.

 

Hızla dağılan bulutlardan birkaç gönülsüz patlama sesi geldi. Ardından dağılma işlemi durdu ve bir kez daha yoğunlaşmaya başladı. Fakat bu sefer sanki öfkeliydi ve neredeyse bütün yıldırımı toplayarak önceki iki yıldırımdan çok daha güçlüsünü oluşturdu!

 

Bu yıldırım gökleri parçalayan bir gürültüyle indi. Yıldırım indiği anda bütün yıldırım bulutları yıldırımın içine çekildi.

 

Uzaktan bakınca bir yıldırım gibi değil, büyük bir burgaç görüntüsündeydi. Burgaç yıldırım bulutları ve en alt tabakasını oluşturan üçüncü yıldırımdan oluşuyordu.

 

Büyük bir gürültü tüm gezegeni kasıp kavurdu. O anda hiçbir yetişimci ilahi hisleriyle neler olup bittiğine bakamadı. Bütün ölümlüler, hatta tiranlar ve yetişimcilere inanmayan dövüş sanatları dünyası uzmanları dizlerinin üstüne çökerek itaatkar kullar gibi dua ettiler.

 

Wang Lin'in has ruhu gökyüzünde süzüldü ve korkunç yıldırıma baktı. İstemsizce buruk bir gülümseme oluştu. "Sanki biraz... iş çığırından çıktı gibi..."

 

Yıldırımın inişini izlerken, Wang Lin'in has ruhu hızla uzayarak antik yıldırım ejderhası görüntüsüne büründü.

 

Bir kükremenin ardından hücuma geçti ve yıldırımı yuttu. Fakat daha yarısını yuttuktan sonra hızla geri çekildi. Semavi yıldırım öfkeyle gürledi ve Wang Lin'i takip etti.

 

Has ruh inanılmaz bir hızla yere doğru indi ve yıldırım ocağını attı. Ardından vücuda geri döndü ve Wang Lin gözlerini açtığında sağ eliyle yıldırım ocağını kavradı.

 

Peşinden gelen yıldırım gönülsüz bir kükremeyle yıldırım ocağına vurdu. Yıldırım takip eden şiddetli burgaç da yıldırım ocağını hedef aldı.

 

Yıldırım ocağı çılgınca parladı. Öyle şiddetliydi ki Wang Lin'in sağ eli uyuştu.

 

Yıldırımı tutsa bu kadar uyuşma yaşamayacaktı. Bu, yıldırımın ne kadar korkunç olduğunu gösteriyordu.

 

O anda yıldırımın üstündeki yıldırım burgacı hızla döndü ve içindeki her şeyi özümsedi. Sanki tüm dünya ocak tarafından yutulacak gibiydi.

 

Hiçbir şey bilmeyen birisi bu ocağın tüm dünyayı özümseyebilecek üstün kalite bir hazine olduğuna inanırdı!

 

Neredeyse anında devasa burgaç yıldırıma girdi. Burgacın kaybolmasıyla birlikte yıldırım ocağından çatırtı sesleri geldi ve üzerinde bir çatlak oluştu!

 

Yıldırım Semavi Alemi açıldığından beri ilk defa bir yıldırım ocağında çatlak belirmişti!

 

Sayısız yıldır böyle bir olay hiç yaşanmamıştı. Yıldırım ocağı sayısı hep aynı kalmıştı ve onlar ne kaybolur ne de yok edilebilirdi. Yıldırım Semavi Alemi her açıldığında boşluktan ortaya çıkarlardı ve boşluğa geri dönerlerdi. Tekrar ortaya çıktıklarında sayıları daima aynı olurdu.

 

Fakat şu an görünüşe göre bu değişecekti.

 

Wang Lin'in yüzü acı bir gülümsemeyle doldu. Gerçekten de aşırıya kaçtığını hissetti. Yıldırım ocağı kırılırsa bunun kendisini nasıl etkileyeceğini bilmiyordu, belki de Yıldırım Semavi Alemi'ne giremeyecekti.

 

"Kırılmamalı... Bu yıldırım ocağı ne de olsa Yıldırım Semavi Alemi'nden gelen bir şey..."

 

Wang Lin'in afallamış bakışları altında yıldırım ocağı bütün yıldırım bulutlarını özümsedi ve çatlaklar oluşmaya devam ettikten sonra nihayet parçalandı!

 

Gök ve yerde eşsiz bir gümbürtü yankılanırken Qing Ling gezegeninde devasa bir fırtına oluştu.

 

Yıldırım ocağı sayısız parçaya dağıldı ve her parça birbirine yıldırım ile bağlıydı.

 

Wang Lin rahatlamış bir şekilde nefesini verdi.  Parçalar durduğu sürece onu tamir etmek mümkün olabilirdi...

 

Fakat parçalar ayrıldığı anda bir kez daha dağıldılar. Bu sefer parçalar toza dönüştü...

 

Yıldırım Semavi Alemi açıldığından beri ilk defa bir yıldırım ocağı yok olmuştu! O günden itibaren Yıldırım Semavi Alemi her açıldığında bir yıldırım ocağı eksik olacak ve içeriye girenlerin sayısı bir azalacaktı!

 

Sayısız yıldır ilk defa böyle bir şey oluyordu. Bundan sonra ne olacağını ise kimse bilemezdi.

 

Yıldırım ocakları normalde yok edilemezdi, onları kırmak ikinci adım yetişimciler için bile çok zordu. Birisi buna muktedir olsa da bunu yapmazdı, çünkü bunun bir getirisi yoktu ve sistem üzerinde son derece negatif bir etki yaratacaktı.

 

Wang Lin'in acı gülümsemesi daha da güçlendi.

 

Yıldırım ocağı parçalandığı anda içindeki bütün yıldırım dışarı akın etti. Akıl almaz güçte bir yıldırım yayıldı ve Wang Lin'in etrafını sardı. Bu yıldırım onu inanılmaz bir hızla gökyüzüne doğru çekti.

 

Çok hızlıydı, sanki yıldırım onun vücudunu parçalamayı amaçlıyordu!

 

Diğerlerinin yıldırım ocakları vardı ve Yıldırım Semavi Alemi'ne doğru götürüleceklerdi, o yüzden hızları nispeten yavaştı. Wang Lin'in yıldırım ocağı artık ocağın kendisinin bile dayanamayacağı miktarda yıldırım yutmuştu, o yüzden hızının kat kat yüksek olması doğaldı.

 

Neredeyse anında çılgın yıldırım boşluğu yarıp geçti ve Wang Lin ile birlikte ortadan kayboldu.

 

Wang Lin'in hızı o kadar yüksekti ki adeta zaman göz açıp kapayıncaya kadar geçiyordu. Bu uzay, normal uzaydan belli ki farklıydı. Wang Lin etrafını göremiyordu.

 

Yüce Gök Yıldız Sisteminde Yıldırım Semavi Alemi'ne doğru yol alan birçok yetişimci vardı. Kendi başlarına uçmalarına gerek yoktu ve otomatik olarak yıldırım ocağı tarafından semavi kapıya çekilecekler, orada açılmasını bekleyeceklerdi.

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44343 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr