Bölüm 736: Yıldırım Semavi Alemi

avatar
1915 48

Xian Ni - Bölüm 736: Yıldırım Semavi Alemi


Çevirmen: RassNt

Editör: Lord Viole Grace


Ocağa sahip bütün yetişimciler yıldırım ocakları tarafından çekildiler. Aynı yetişim gezegeninde değillerse aralarındaki mesafe birbirlerini göremeyecekleri kadardı.

 

Etraflarına baktıklarında, kendilerinden yayılan ışık dışında her şey karanlıktı.

 

Fakat tam bu anda güçlü bir yıldırım ışını meteor gibi uçtu ve beraberinde gök gürlemesi taşıdı. Bu yıldırımın hızı akıl almaz seviyedeydi.

 

Birçok yetişimciyi anında geçip gitti. Onun geçerken bıraktığı etki, bu yetişimcilerin etrafındaki ışığın sönme noktasına getirecek kadar titretti.

 

Bu yetişimcilerin hepsi aynı yetişim gezegenindendi ve yüz ifadeleri büyük ölçüde değişti. O yöne odaklandıklarında sadece uzaklarda hiçbir iz bırakmadan kaybolan bir parlamaydı.

 

Geriye bıraktığı tek şey yetişimcilerin gözlerindeki şaşkınlık ve dehşetti.

 

Yetişimcilerden birisi mırıldandı, "Bu... bu neydi?"

 

Meteor gibi giden yıldırımın içinde Wang Lin vardı. İnanılmaz hız yüzünden gözlerini bile açamadı. Sanki vücudunun içinde bir şey hareket ediyordu ve vücudunun her bir yerinde sayısız çukur belirmişti.

 

İlahi hissini yaymaya bile cesaret edemedi. Bu hızla, ilahi hissini yaydığı anda menzil sınırına ulaşacaktı. İnanılmaz hız yüzünden ilahi hissinin o kısmını kaybedecek ve has ruhu hasar alacaktı.

 

Hızı çok yüksekti. Yıldırım Semavi Alemi yolunda bu meteor gibi yıldırım şiddetle ilerledi. Semavi kapıya ilk gelen bazı heyecanlı yetişimciler bu korkunç meteorun gelişini gördüler.

 

Hepsi de afalladı ve o anı asla unutamayacaklardı.

 

Gerçek duygularını kolay kolay belli etmeyenler bile afallamıştı.

 

Buraya ilk gelişi olmayan diğer yetişimciler de vardı ama onlar bile gördükleri meteor gibi yıldırım karşısında ifadeleri değişti.

 

Bu ortamda ilahi hissini yaymaya cesaret edebilecek çok az kişi vardı. Bunu yapsalar bile hızlı meteora kilitlenmeleri imkansızdı.

 

Meteorun içinde tam olarak ne vardı? Daha önce Yıldırım Semavi Alemine girmiş olan yetişimcilerin bile aklında beliren ilk soru buydu!

 

Bu uzay boşluğunun sonunda Yıldırım Semavi Alemi kapısı vardı. Bu kapı devasa bir yıldırımdı, öyle büyüktü ki nerede son bulduğunu görmek imkansızdı.

 

Bu yıldırım koyu kırmızıydı, boşluktan doğmuş gibiydi ve diğer ucu adeta bir nehir gibi boşlukta kayboluyordu. Fakat içeriden gelen herhangi bir hayat belirtisi yoktu.

 

Yüce Gök Yıldız Sisteminde bu yıldırım ile alakalı birçok efsane mevcuttu. En kabul gören söylenti, en başta Yıldırım Semavi Alemi'ne giden bir kapının olmadığı yönündeydi. Tüm Yıldırım Semavi Alemi devasa bir yıldırım gölüne benziyordu ve kapıya ihtiyacı yoktu.

 

Bu koyu kırmızı yıldırım ise Semavi Alem yıkıldığında, bütün Semavilerin ruhlarından oluşmuştu. Yıkımdan sonra kapı olmuştu.

 

O sırada, kırmızı yıldırımın altında lotus pozisyonunda oturan birçok insan vardı. Shengong Hu bunlardan biriydi.

 

Yıldırım Semavi Tapınağı elçileri dışında, Yüce Gök Yıldız Sisteminden tek yetişimciler de vardı. Yetişim aileleri tarafından yönetilen Yüce Gök Yıldız Sisteminde çok fazla tek yetişimci yoktu. Kendilerini koruyacak korkunç bir yetişim seviyesine sahip değillerse hayatta kalmaları çok zor olacaktı.

 

Neredeyse bütün tek gelişimciler güçlü varlıklardı.

 

Yıldırım Semavi Alemi'nin kapısının altındaki insanlar nadiren birbiriyle konuşuyordu. Sanki başkaları tarafından rahatsız edilmemek için hepsi de gözlerini kapatmıştı.

 

Ara sıra yıldırım ocağı rehberliğinde oraya ulaşan yetişimciler geliyordu. Çoğunlukla, oraya varan ilk dalga yetişimciler ikinci adıma ulaşmış kişilerdi.

 

Eğer bir tanıdık görürlerse birkaç kelam edip yan yana oturuyorlar ya da selam verdikten sonra ayrı oturuyorlardı.

 

Mavi elbiseli orta yaşlı bir adam Shengong Hu'nun yanına oturmuştu. Yüzü soluktu ama gözlerinde bir soğukluk mevcuttu.

 

Orta yaşlı adam garip bir ses tonuyla yavaşça konuştu, "Duyduğuma göre daima kibirli olan Shengong Hu'nun artık bir lordu varmış. İlk başta inanmadım ama kardeş Shengong'un dao ruhunun bir parçasının eksik olduğunu görünce doğru olduğunu anladım! Çok yazık! Çok yazık!"

 

Shengong Hu sakin bir şekilde orta yaşlı adama baktı ve sakince konuştu, "Hırsları olmayan dar görüşlü insanlar büyük arzuları olan hırslı adamları anlayamaz. Sığ bir insan hırslı bir insanın düşüncelerini kavrayamaz! Tang Yangfeng, sen ben değilsin!"

 

Tang isimli adamın gözleri soğudu ve kasvetli bir gülümseme gösterdi. "Senin nasıl bir akla sahip olduğunu görmek istiyorum!"

 

Shengong Hu daha fazla konuşmadı. Son yirmi yıldır büyük bir baskı altındaydı. Bu baskı, ailesinden ve Yıldırım Semavi Tapınağından geliyordu.

 

Tüm bunların sebebi Wang Lin'e yemin ettiği içindi!

 

Ailesi onu bu aceleci kararı yüzünden azarlamıştı. Kendisi bir Yıldırım Semavi Tapınağı elçisi olsa da aile büyüklerine danışmadan hiçbir şey yapamazdı.

 

Yıldırım Semavi Tapınağı ise bir elçinin başka birine yemin etmesini kabul etmedi. Açık bir şekilde ilan etmeseler de Shengong Hu Yıldırım Semavi Tapınağı'nın kendisini dışladığını hissedebiliyordu.

 

Örneğin, sahip olduğu yeteneğe bakınca şu an burada olmaması gerekiyordu. Diğer çoğu elçiyle birlikte Yıldırım Semavi Tapınağı'na diğer yoldan girmeliydi.

 

Buradaki tek elçi o olmasa da statü anlamında buradakiler onun yanına bile yaklaşamazdı.

 

Bunu düşününce, Shengong Hu pişmanlık bir kenara güçlü bir gurur hissi yaşadı. Yaptığı şeyin yanlış olduğunu hissetmek bir kenara, bunun hayatında verdiği en iyi karar olduğunu hissetti! Biraz önce Tang Yanfeng'e söylediği sözler aynı zamanda aile büyüklerine söylediği sözlerdi!

 

"Aile lideri bile Nirvana Arındırıcısı aşamasında takılıp kaldı, efsanevi üçüncü adımdan bahsetmeye bile gerek yok... Bana hangi sıfatla rehberlik edeceklerini düşünüyorlar!?" Shengong Hu'nun gözleri ışıldadı.

 

Tang Yanfeng alayla gülümsedi. Shengong Hu, onların neslinde Yıldırım Semavi Tapınağı elçisi olan ilk kişiydi. Fakat tek bir yanlış adımla birlikte bu duruma düşmüştü.

 

Tam bu sırada uzaklarda parlak bir ışık belirdi. Bir an sonra büyük bir gürültü fırtına gibi yaklaştı.

 

Bütün gelişimciler gözlerini açtı ve oraya doğru baktı. Tang Yanfeng de bunların arasındaydı.

 

Oraya doğru baktığında, ışık aniden şiddetlendi ve oraya doğru yöneldi. Işık, beraberinde güçlü bir gürültü getirdi ve inanılmaz bir hızla yaklaştı.

 

Çok hızlıydı ve bir anda yaklaştı. Ortamda güçlü yetişimci yok değildi. Birçoğu ilahi hissini yayarak meteor gibi yıldırıma kilitlenmeyi ve onun hakkında ipucu kazanmayı denedi.

 

Fakat meteor yıldırım sahip olduğu inanılmaz hız yüzünden daha onlar kilitlenemeden oraya yaklaştı. Beraberinde getirdiği güçlü kuvvet herkesin gözünde ciddi ifadelerin oluşmasına sebep oldu.

 

Meteor yaklaştıkça yavaşlamak bir kenara daha da hızlandı. Kalabalığı hızla geçti ve doğruca kapıya yöneldi!

 

Herkesin şaşkın bakışları altında, meteor yıldırım aniden koyu kırmızı yıldırım kapıya çarptı. Boğuk bir gümbürtünün ardından çarpan yıldırım, koyu kırmızı yıldırım içinde kayboldu ve herkes afallayıp kaldı.

 

"İ-içeri mi girdi?" Yetişimcilerden birisi tamamen dondu kaldı.

 

Sadece o değildi, neredeyse herkes hemen ayağa kalktı ve kapıya doğru baktı.

 

Kapı açılmadan önce birisinin girebildiğini hiç duymamışlardı. Bu tamamen hayallerinin ötesindeydi.

 

Tang Yanfeng afallamış bir halde Yıldırım Semavi Kapıya baktı. Mırıldandı, "Bu ne... açılmadan içeri nasıl girebildi... Kapı açılmadan içeri girmek mümkün mü?" Kaşları çatıldı.

 

Bunu düşünen sadece o değildi ama bir kişi dışında kimse denemeye cesaret bulamadı. O tek kişi harekete geçti ve arkasından bir klon çıktı. İleri doğru işaret etti ve klon koyu kırmızı yıldırıma doğru hücum etti.

 

Herkesin gözleri hemen klonun üzerine kilitlendi. Herkesin bakışları altında, klon koyu kırmızı yıldırıma dokundu ve vücudu titreyerek hızla dağıldı!

 

Aynı sırada, klonu gönderen yetişimciye doğru koyu kırmızı bir yıldırım fırladı.

 

Yetişimcinin ifadesi tamamen değişti. Hayali Yin aşamasındaydı ama yıldırım karşısında tüyleri diken diken oldu ve aklını yitirme noktasına geldi. Döndü ve hızla kaçtı ama koyu kırmızı yıldırım hemen peşinden gitti. Yıldırım onun vücuduna girdi ve onun içinde bir döngü yaptıktan sonra tekrar geri döndü.

 

Yetişimci titredi, ardından has ruhu ve çantası da dahil tüm vücudu yerle bir oldu!

 

Çevredeki herkesi büyük bir sessizlik kapladı.

 

O anda kimse fark etmese de Shengong Hu'nun başı eğikti ama gözleri şok ve inanılmaz bir heyecanla doluydu. Metero gibi yıldırım oradan geçerken dao ruhu sayesinde içinde lordunun aurasının izlerini hissetmişti.

 

"Ben, Shengong Hu, haklıydım. Kıdemli gerçekten de inanılmaz biri. Çektiği yıldırım bu seviyeye ulaştı ve daha açılmadan Yıldırım Semavi Alemi'ne girebildi. Bu yetişim... gerçekten inanılmaz!"

 

Açılmamış Yıldırım Semavi Aleminin bir parçasında, sayısız yıldırımla kaplı bir zirvede birisi duruyordu.

 

Bu kişi beyaz saçları havda süzülen yaşlı bir adamdı. Elbisesi rüzgarla dalgalanıyordu ve ellerini arkasından bağlamış bir halde düşünceli duruyordu. Fakat uzaklara doğru bakarak irkildi ve hafifçe bağırdı.

 

"İlginç!" Yaşlı adamın ilgisini çekmişti. Bir rüzgar dalgası esti ve vücudu sayısız altın zerreye dönüştü, ardından o yıldırım dağında kayboldu.

 

Eğer Wang Lin orada olsaydı, yaşlı adam ortadan kaybolduğunda hafif bir kökene dönüş aurası olduğunu hemen anlayacaktı...

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44263 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr