Çevirmen: RassNt

Editör: Lord Viole Grace

Qing Ling gezegeninin kuzeybatı bölgesindeki engin çölde semavi yeşimlerle büyük bir formasyon oluşturuldu.

Wang Lin formasyonun ortasında oturdu ve yetişim yaptı. Her nefes alışında vücuduna bol miktarda semavi ruhsal enerji emdi.

Bu sürekli tekrarlandı. Vücudundaki semavi ruhsal enerji yavaş yavaş yoğunlaşıyordu.

Yükseliş'in son aşamasının zirvesi yetişimciler için ulaşılamaz bir şey değildi ama yine de çok azı bu adımı atabiliyordu. Bunun sebebi alan ya da semavi yeşimler değil, has enerjiydi!

Yükseliş aşamasında kişinin has ruhu ile kaynaşmış olan has enerji yetersiz ise Yükseliş aşamasına ulaşmış olsa da asla zirveye ulaşamayacaktı.

Aynı zamanda kişi yeterince has enerji toplamış ancak has ruhunda yaralara sahipse has ruh ile kaynaşmış olan değerli has enerjisinde kayıp yaşayacak ve asla zirveye ulaşamayacaktı.

Yani yetişimin birinci aşamasının zirvesine ulaşma yolunda kilit nokta has enerjiydi.　

Buna, Yükseliş yetişimcilerinin dünyadan has enerji takviyesi yapamadığı gerçeğini ekleyince çok fazla kişinin zirveye ulaşamaması normaldi.

Wang Lin yıldırım gölünde yetişim yaptıktan sonra has ruhunun tutabileceği has enerji sınırına ulaşmış ve en temel gereksinimi karşılamıştı. Alanı arıtıldığında yetişimini sürdürmesine yardımcı oldu. Semavi ruhsal enerjiyi özümserken yavaş yavaş son aşamanın zirvesine doğru ilerledi.

Fakat birinci adımın zirvesine ulaşmak için gereken semavi ruhsal enerji miktarı çok yüksekti. Wang Lin bir yıl boyunca özümsedikten sonra bütün semavi yeşimleri bitti. Ardından semavi sıvıyı çıkardı ve hiç tereddüt etmeden içti.

Semavi sıvı bir sarhoşluk hissiyle birlikte vücuduna girdi. Wang Lin'in vücudundan beyaz bir sis yayıldı. Bu beyaz sis bir şarap kokusu barındırıyordu ve bölgeye yayıldı.

Aynı zamanda semavi sıvı, Wang Lin'in vücuduna bol miktarda semavi ruhsal enerji neşretti. Güçlü bir kuvvet gibi onun yetişimini Yükseliş'in son aşamasının zirvesine doğru taşıdı.

Sadece tek bir düşünceyle semavi ruhsal enerji kişinin aurasıyla birlikte hareket edecekti. Bu, Yükseliş'in son aşamasının zirvesinin tanımıydı. Kişinin alanı tek bir kusur barındırmayan bir tamlığa ve katı bir dao kalbine sahipti. Vücut semavi ruhsal enerjiyle doluydu ve kişinin aurası da semavi ruhsal enerjiyle dolu gibiydi.

Wang Lin, Qing Ling gezegenine geldikten 19 yıl 8 ay sonra son aşamanın zirvesine ulaştı!

Bu seviyeye ulaşırken kilometrelerce çevresindeki sayısız semavi yeşim toza dönüştü. Çölde otlar büyümeye başladı ve artık hayatla doldu.

Wang Lin gökleri barındıran gözlerini yavaş yavaş açtı.

"1,000 yıllık yetişimin ardından nihayet tamlığa ulaştım..." Wang Lin rahat bir nefes aldı ve ağzının kenarında bir gülümseme kıvrıldı.

Geride bıraktığı 1,000 yıla baktığında, zamanında Heng Yue Tarikatı'nda küçük bir insandı ama şu an birinci adımın zirvesine ulaşmıştı ve Zhuque Zi'yi bile geçmişti. Bu, Suzaku Gezegeni'ndeki kimsenin beklemediği bir şeydi.

Wang Lin ayağa kalkmak yerine çantasına dokundu ve elinde altın renkli Semavi Fırça belirdi. Onu elinde tuttu ve elleri adeta dans eder gibi çizmeye başladı.

Önceki sınırı yedi vuruştu. Şu an yedi vuruşu tek bir nefeste tamamladı ve ardından sekizinci vuruşu da tamamladı. Rünlerden yayılan kör edici ışık kişinin aklını almaya yeterdi.

"Sekiz vuruşun gücü yedi vuruştan bir seviye fazla!" Wang Lin'in gözleri huzurluydu. Şu an bir yetişimciden çok bilgine benziyordu.

Fırçayı koyduğunda rün kayboldu. İlahi his rünlere bölünerek Wang Lin'in vücuduna geri döndü.

Wang Lin ayağa kalkarak ileri adım attı ve hiçbir iz bırakmadan ortadan kayboldu.

Yarım ay sonra Qing Ling gezegeninden bir yıldırım yükseldi ve gökyüzüne doğru ilerledi. Tufan Canavarı'nın sırtında oturan Wang Lin sessizdi ve gözleri kapalıydı.

Gezegendeki bütün yetişimciler kafalarını kaldırdılar. Gözlerinde saygıyla birlikte biraz rahatlamışlık hissi vardı. Sanki Wang Lin'in ayrılışıyla birlikte üstlerindeki görünmez baskı yavaş yavaş kaybolmuştu.

Wang Lin ayrılmadan önce 10 sene boyunca büyüyen bütün Semavi Yükseliş Meyvelerini topladı. Aynı zamanda bir kızgınlık dalgası daha toplanmıştı. Bu kızgınlıkla birlikte Yeraltı Nehri ruhu yavaş yavaş uyanma belirtileri gösterdi.

Yıldırım yıldızlar arasında çaktı ve Wang Lin 20 yılın ardından Qing Ling gezegeninden ayrıldı.

Burası onun mağarasıydı. Yıldırım Semavi Alemi'ne buradan girmek daha güvenli olacağı için bir yıldırım ocağı elde ettikten sonra geri gelecekti.

Yıldırım uzayda ilerlerken Wang Lin gözlerini açtı ve düşünmeye başladı.

Eğer Yıldırım Semavi Alemi'ne gitmek istiyorsa bir yıldırım ocağına ihtiyacı vardı. O olmadan Yıldırım Semavi Alemi'ne girmenin yolu yoktu. Wang Lin de doğal olarak bunun farkındaydı.

Fakat Yüce Gök Yıldız Sistemi, Birlik Yıldız Sistemi'nden farklıydı. Ocaklar rastgele dağılmıyordu. Bilinmeyen bir sebepten ötürü hepsi Yıldırım Semavi Tapınağı'ndaydı. Yıldırım Semavi Tapınağı her yetişim ailesine belli miktarlarda veriyordu.

Şu an Yıldırım Semavi Alemi'nin açılmasına üç ay vardı. Bütün ailelerin yıldırım ocaklarını alma zamanıydı. Wang Lin'in gözleri aydınlandı ve kararını verdi.

"Yıldırım ocağım yoksa ben de bir tane çalarım!" Sağ eliyle Tufan Canavarı'nın kafasına hafifçe vurdu. Tufan Canavarı bundan keyif alıyormuş gibi kükredi.

İşin aslı, eğer Shengong Hu'yu ararsa ondan bir tane alabilirdi. Fakat Shengong Hu'nun yetişimi çok güçlüydü. Eğer sık sık görüşürlerse adam onun iç yüzünü anlayabilirdi, o yüzden önemli bir mesele olmadığı sürece Shengong Hu'ya gitmek istemiyordu.

Yıldırım Semavi Alemi'ne giren bütün yetişimcilerin ikinci adıma girmiş olmasına gerek yoktu. Ne de olsa ikinci adımda fazla yetişimci yoktu; çoğu yetişimci Ruh Dönüşümü ve Yükseliş aşaması arasındaydı.

Yüce Gök Yıldız Sistemi'nin güney bölgesinde, Shengong Hu'nun verdiği yeşimin yardımıyla bir yetişim gezegeni buldu. Wang Lin iki ailenin ismini kontrol etmekle uğraşmadı. Yıldırım Semavi Alemi her açıldığında buradaki iki aile bir ya da iki ocak elde ediyordu. En önemlisi, iki ailede Yükseliş'in son aşamasının zirvesinin ötesinde birine sahip değildi.

Wang Lin gezegene vardıktan sonra ilahi hissi ile etrafı tarafı. İki yetişim ailesinin liderinin de orada olmadığını fark etti. Gözlerini kapatıp yetişim yaparken yıldızların arasında süzüldü.

Zaman yavaşça aktı. Yıldırım Semavi Alemi'nin açılmasına bir ay kala ondan fazla ışık ışını meteor gibi Wang Lin'e doğru geldi.

Bu ondan fazla yetişimcinin arasında bir tanesi Hayali Yin aşamasındayken diğerleri Yükseliş aşaması ve Ruh Dönüşümü aşaması arasında değişiyordu. Çok hızlılardı ama Wang Lin'i gördüklerinde uzakta aniden durdular.

Hayali Yin aşamasındaki yetişimci gümüş saçlı, gözleri parlak yaşlı bir adamdı. Vücudunda çok fazla has enerji yoktu ve olan has enerji de henüz çok dengeli değildi. Hayali Yin aşamasına yakın bir zaman içinde geçtiği belliydi. Wang Lin'e dikkatlice bakarak adım attı ve gözlerinde bir belirsizlik ortaya çıktı.

Yaşlı adam sordu, "Neden bu Efendi Elçi Zheng Tan gezegenine geldi?"

Wang Lin gözlerini açtı ve belirsiz bir şekilde kaşları çatıldı. Sakin gözlerle yavaşça sordu, "Yıldırım ocaklarınızı mı alıp geldiniz?"

Yaşlı adamın ifadesi değişti ve konuştu, "Bu doğru. Efendi Elçi'nin istediği nedir? Lütfen konuş!"

Wang Lin sakince konuştu, "Yıldırım ocağına ihtiyacım var!"

Yaşlı adam Wang Lin'e uzun bir süre baktıktan sonra güldü. Gülüşünde bir nebze kibir vardı. Gözleri ışıldadı ve bağırdı, "Yıldırım Semavi Tapınağı'na yaptığımız yolculuk esnasında birisinin Yıldırım Semavi Tapınağı'nın elçisi numarası yaptığına dair söylentiler duydum. En başta bunun absürt olduğunu düşündüm ama seni gördükten sonra senin sahte olduğuna karar verdim!"

"Oh?" Wang Lin yaşlı adama sakince baktı.

Yaşlı adam alayla gülümsedi. "Yıldırım Semavi Tapınağı elçilerinin birçok bağlı ailesi vardır. Onlar için bir yıldırım ocağı elde etmek son derece basittir. Dahası, güney bölgesindeki bütün elçilerle karşılaştım ama sen bana çok yabancısın! En önemlisi, bütün elçiler Yıldırım Semavi Tapınağı'nda toplandılar. Yıldırım Semavi Alemi açılana kadar hiçbiri dışarı çıkmayacak!"

Wang Lin başıyla onayladı ve bu saçmalıkla daha fazla zaman harcamadı. Arkasındaki gölge harekete geçti ve Semavi Muhafız ortaya çıktı. Anında ileri hücum etti ve yumruğunu savurdu.

Yaşlı adama doğru saldıran bu yumruk büyük miktarda sonik patlama barındırıyordu.

Yaşlı adamın ifadesi değişti. Wang Lin'in sadece Yükseliş'in son aşamasının zirvesinde olduğunu düşündü. Hatta Tufan Canavarı'nın sahte olduğunu düşündü. Wang Lin'nin böyle bir kuklaya sahip olacağını hiç beklemiyordu.

Soğuk bir homurdanmanın ardından yaşlı adam bir mühür oluşturdu ve ileri doğru işaret etti. Aniden elinde siyah bir alev belirdi. Bir fiskeyle birlikte alev fırladı ve sayısız kıvılcıma bölünerek hemen bölgeyi çevreledi.

Adamın aile üyeleri çoktan geri çekilmişti ve uzaktan izliyorlardı.

Semavi kukla kıvılcımlara aldırmadı ve vücuduna vurmalarına izin verdi. Bu onun yavaşlaması bir kenara daha da hızlanmasıyla sonuçlandı. Yumruk havada uğuldadı ve bir adım sonra yaşlı adama ulaştı. Yumruk uzayı kırıp geldi ve yaşlı adama doğru akın etti.

Yaşlı adamın ifadesi hafiften değişti ve hemen geri çekildi. Aynı zamanda eliyle bir mühür oluşturdu ve hemen vücudunun önünde alevden bir kalkan belirdi. Semavi Muhafızın yumruğu alev kalkanına çarparak büyük bir patlama yarattı.

Hemen kalkanda çatlaklar oluştu ve ardından dağıldı.

Ses yankılanırken yaşlı adam soluk bir ifadeyle geri çekildi. Semavi Muhafız da birkaç adım geri itildi. Kolunu yakan siyah bir alev vardı ve yavaş yavaş vücuduna yayılıyordu.

"Sadece bir yıldırım ocağı istiyorum!" Wang Lin sakince yaşlı adam baktı.

Yaşlı adamın gözleri Wang Lin'in üzerindeydi. Kuklanın yumruğu ona büyük bir şaşkınlık yaratmıştı. Has büyülerini kullanmazsa kendisiyle benzer yetişim seviyesindeki kuklayı yenmesi imkansız olacaktı.

'Böyle bir kuklaya sahip olduğuna göre sıradan birisi olamaz. Bir Yıldırım Semavi Tapınağı elçisi numarası yapıyor olsa da bu beni ilgilendirmez. Sadece... Eğer yıldırım ocağını verirsem Zhang ailesinin itibarını kaybetmesine sebep olacağım...' Yaşlı adam zor bir durumun içindeydi. Eğer Wang Lin ikinci adıma ulaşmış olsaydı o zaman yaşlı adam belki ocaklardan birini verebilirdi. Ne de olsa ailesi üç ocak almıştı, bir tanesini hediye etmek çok mesele olmayacaktı. Fakat Wang Lin'in yetişim seviyesi Yükseliş'in son aşamasının zirvesindeydi. Eğer ocaklardan birini doğrudan teslim ederse itibarını kaybedecekti.

Wang Lin bu saçmalıkla uğraşmak istemedi. Bu kişinin yetişimi beklediğinin üstünde olsa da yaşlı adam Hayali Yin aşamasına yeni girmişti ve dengede değildi. Wang Lin sahip olduğu zirve son aşama Yükseliş yetişimi, büyüleri ve hazineleri ile yaşlı adam ile dövüşmekte zorlanmayacaktı.

Çantasına vurdu ve hemen eline bir dağ taşı geldi. Taş hemen büyük bir dağa dönüştü. Bir nebze baskıyla birlikte zengin semavi ruhsal enerjisine sahipti.

Wang Lin sağ eliyle ona bastırdı ve dağ hemen titredi. Ardından sağ elinin altında antik bir aura toplandı. Elini kaldırdığında sis şeritleri toplanarak yumruk büyüklüğünde bir sis bulutu oluşturdu.

Yaşlı adam bunu gördüğünde ifadesi büyük ölçüde değişti. Hiç tereddüt etmeden, gözlerinde korkuyla bağırdı, "Ruh çıkarım büyüsü! Daha birinci adımın zirvesindesin, nasıl böyle bir büyü kullanabilirsin?"

Wang Lin sakin gözlerle sağ elini ileri doğru itti ve sis hemen yaşlı adama doğru güçlü bir baskıyla uçtu. Aynı zamanda Wang Lin sisi yakından takip ederek hücuma geçti. Sağ elini kaldırdı ve elinde yıldırım dalları toplandı. Yıldızlardan bir anda yıldırım gürültüsü gelirken Wang Lin'in elinde gerçek bir yıldırım dalı oluştu.

O anda Wang Lin yıldırım ve gök gürültüsünü kontrol eden bir semavi gibiydi. Elinde yıldırım, gözlerinde soğuklukla birlikte yaşlı adama doğru yürüdü.

Yaşlı adamın ifadesi değişti ve bir kez daha geri çekildi. İki eliyle bir mühür oluşturdu ve kaşlarının arasına işaret etti. Kaşlarının arasındaki nokta garip şekilde hareketlendi ve üçüncü göze benzeyen bir açıklık oluştu!

Tüm vücudundaki kan hızla dolandı ve yüzünde yoğunlaşarak üçüncü gözün kızıllaşmasına neden oldu. Vücudundaki has enerji de çılgınca hareketlendi ve kan ile birlikte kaşlarının arasında toplandı.

Tüm bunlar, adamın parçalanacakmış gibi hissetmesine sebep oldu. Vücudu büyük miktarda acı ile dolduğunda üçüncü göz yavaşça açıldı. Yaşlı adam kükreyerek Wang Lin'e baktı. Ardından iki eliyle bir mühür oluşturdu ve kulaklarının altındaki baskı noktalarını işaret etti.

Bir anda kaşlarının arasındaki üçüncü göz aniden açıldı. İçinden kırmızı bir ışık çıktı ve bir yelpaze gibi yayıldı.

Wang Lin'in ifadesi değişti. Adamın büyüsü en basit tabirle çok garipti, o yüzden biraz yavaşlamaya karar verdi. O anda dağ ruhu yaklaştı ve aynı zamanda üçüncü göz açıldı.

Kırmızı ışığın içinde dağ ruhu hızla çözünmeye başladı. Bu, Wang Lin'in gözlerinin kısılmasına ve elindeki yıldırım dalını hiç tereddüt etmeden fırlatmasına neden oldu.

Yıldırım yaşlı adama doğru fırladı. Yaşlı adam has büyüsünü tüm gücüyle kullanamıyordu, çünkü Hayali Yin aşamasına daha iki yıl önce girmişti ve has enerjisi eksikti.

Bu yüzden üçüncü gözün kırmızı ışığı sadece üç nefeslik süre devam ettikten sonra daha fazla kalamadı. Üçüncü göz otomatik olarak kapandı ve kayboldu.

Yıldırım ve tamamen çözünmemiş olan dağ ruhu yaklaşırken yaşlı adam dişlerini sıktı. Ardından çantasından bir şey çıkartarak kafasının üstüne kaldırdı!

Wang Lin sol eliyle uzandı ve yaşlı adamın elindeki şeyi aldı. Bu nesne yıldırım ocağıydı!

Ocağı çantasına koyan Wang Lin oradan ayrılmadı. Gözlerinde garip bir ışıkla yaşlı adama baktı ve yavaşça sordu, "Biraz önce kullandığın büyüyü benimle takas etmek ister misin?"