Bölüm 731: Karma Alanını Anlamak İçin Bir Araç

avatar
2064 50

Xian Ni - Bölüm 731: Karma Alanını Anlamak İçin Bir Araç


Çevirmen: RassNt

Editör: Lord Viole Grace


Beş yıl hızla geçti. Qing Ling gezegenindeki bütün yetişimciler seviyeleri ne olursa olsun bu beş yıl boyunca meşgul oldular. Zhang Xinhai uzun süre düşündü ve Wang Lin'in isteğini gizlememeye karar verdi. Onun isteğini bildiği bütün yetişimci ailelerine anlattı.

 

Fakat Zhang ailesi Wang Lin'in elçisi kimliğini kazandı.

 

Bu beş yılda yetişimciler ölümlüler arasında gezindiler ve sürekli onların kızgınlıklarını topladılar. Bu aura neredeyse bütün ölümlülerde vardı, tek fark her birinin miktarı farklıydı.

 

Gezegende çok fazla ölümlü yaşıyordu. Beş yılda yüzde kırkından daha azı toplanabildi. Sürenin yarısı bittiğinde Zhang Xinhai gerilmeye başladı. Fakat şu an olabildiğince hızlılardı.

 

Kendisi bile ölümlü dünyadan toplamak için çıkmıştı. Ailedeki 5. Qi Yoğunlaştırması katmanı ve üzerindeki herkes görevlendirilmişti.

 

Beş yılda Wang Lin ise dağın zirvesinde oturarak hazinelerini arıttı.

 

Arıttığı şey has ruhunun içindeki Dağ ve Nehir Örtüsü idi. Ciddi biçimde hasarlıydı. Wang Lin'in has ruhunun içinde tamir etmek için yıldırım onunla kaynaştı.

 

Ek olarak Semavi Dağ vardı. Çatlak yüzünden ruh çıkarımı dengesizleşmişti. Wang Lin, has ruhunun enerjisini kullanarak yavaşça onu arıtıp tamir etti.

 

Ayrıca Wang Lin Kırmızı Kelebeğin mavi gülüyle kaynaşmış taca uzun bir süre çalıştı ama onu kavrayamadı.

 

Bu üç hazine yeni kazandığı şeylerdi. Onları arıtırken zamanını harcadı ve onları üçüncü adım yolunda gördükleriyle harmanladı. Çantasından bazı sıradan büyülü hazineler çıkardı.

 

Birisi Ruh Kırbaççısı idi!

 

Bu kırbaç Wang Lin'i uzun bir süre takip etmişti ve gücünün belli avantajları ve dezavantajları vardı. Wang Lin onu daha önce önemli görmemişti ama şu an ona değer veriyordu.

 

Elindeki Ruh Kırbaççısı'na bakarak mırıldandı, "Bütün hazinelerim içinde zeka anlamında Semavi Kılıç ya da Yarımay Bıçağı ile kıyaslanamaz. Savunma anlamında Bir Milyar Ruhlu Ruh Bayrağı ya da Dağ ve Deniz Örtüsü ile kıyaslanamaz. Kabiliyet anlamında Semavi Dağ ya da Tanrı Katleden Savaş Arabası ile kıyaslanamaz. Ama bu hazine, gördüğüm üçüncü adım aurasını içeren tek hazine. Bu şey gerçekten de çok garip!"

 

Kırbaç gayet normal görünüyordu ama göksel hayalet bu kırbacı gördüğünde adeta aklını kaçırmıştı. Sanki onu tanımış gibiydi.

 

"Has ruh çıkarımı dao kaynağı ile uyumlu. Bu aynı zamanda vücudun karmik sebep, has ruhun ise karmik sonuç olduğu karma olarak düşünülebilir. Bu, karma daosunun sonraki kısmında arıtılmış bir hazine!" Wang Lin düşündükçe gözleri ışıldadı.

 

Alanı yavaş yavaş Yaşam ve Ölüm Alanı'ndan karma alanına doğru dönüştü. Bu alan en basit tabirle çok genişti. Wang Lin henüz buz dağının yüzeydeki kısmını görmüş olmasına rağmen onun ne kadar görkemli olduğunu hissedebiliyordu.

 

"Şu anki karma alanı kavrayışımla Yeraltı Nehri gibi gerçek bir şey yaratamam. Fakat üçüncü adım yolunu gördükten sonra biraz aydınlanma kazandım..."

 

Wang Lin sağ eliyle Ruh Kırbaççısı'nı okşarken gözleri giderek ışıldadı.

 

Henüz gerçek anlamda onu somutlaştıramadan önce somutlaşmış karma alanının gücünü bir şekilde kullanmasını sağlayacak bir yol düşündü. Bunun sebebi, Yıldırım Semavi Alemi'ne yapacağı yolculuğa iyi hazırlanmak istemesiydi.

 

"Ruh Kırbaççısı ile karma alanını yoğunlaştırmak işe yarayabilir!" Wang Lin düşündükten sonra kararını verdi. Eğer başkası olsa korkar ve uzun süre tereddüt ederdi ve en nihayetinde karar veremezdi. Bunun sebebi, seçimin doğru mu yoksa varlıklarını kavramalarının önüne mi geçeceğini bilmeyecek olmalarıydı.

 

Fakat Wang Lin önündeki yolu net şekilde gördüğünden farklıydı. En fazla alanını biraz etkileyeceğini ama büyük bir etki yaratmayacağını biliyordu.

 

Biraz düşündükten sonra gözleri aydınlandı ve Ruh Kırbaççısı'nı aldı.

 

"Seni alanımın uygulayıcısı yapacağım!" Wang Lin'in gözlerinden garip bir ışık saçıldı ve kırbacı dizine koydu. Ardından gözlerini kapattı ve onu dikkatlice arıtmaya başladı.

 

Zihni hazineye bağlı olmalıydı ki alan yavaş yavaş onun içine girebilecekti.

 

Zaman göz açıp kapayıncaya kadar aktı. Bahar bitti ve güz geldi. Üç yıl daha geride kaldı.

 

Wang Lin'in gezegene gelişinin üzerinden sekiz yıl geçmişti. Bu sekiz yılda dağdan asla ayrılmamıştı. Hatta Zhang Xinhai dışında gezegendeki hiç kimse onu görmemişti.

 

Fakat Qing Ling gezegeninin sahibi, Qing Ling gezegeninin atası yetişimcilerin kalplerinde giderek ağırlaşmaya başladı.

 

Hatta dağın etrafını saran yoğun, siyah sis birçok yetişimcinin kalbinin buz gibi olmasına yetiyordu. Fakat aptalca yetişim yapan bazı yetişimciler vardı. Qing Ling gezegeninin efendisini tahrik etmek için hücum ettiler.

 

Hepsi de içeri girdikleri anda siyah sis tarafından anında yutuldular. Onlardan geriye kalan tek şey uyarı amacı taşıyan ve dünyada yankılanan acıklı çığlıklardı.

 

Ölümlülerin ise bir sıkıntısı yoktu. Siyah sisi gördüklerinde oranın tehlikeli olduğunu anlıyor ve oraya girmiyorlardı.

 

Kayboldukları için yanlışlıkla girseler de Wang Lin amaçsız katliam yapmayacaktı. Ruh bayrağı, Wang Lin'in iradesini barındırıyordu. Bu ölümlüler komaya giriyor ve bölgenin kenarına gönderiliyordu.

 

Bu üç yıl içinde Wang Lin hazinelerini arıtmaya odaklandı. Tek gürültü yaratan şey Xu Liguo idi. Wang Lin'in çanta üzerine yerleştirdiği mührü bir şekilde kırmayı başarmıştı. Hala dışarı çıkamıyor olsa da durmaksızın dır dır ediyordu.

 

O gün, Wang Lin'in dizindeki Ruh Kırbaççısı içine aşılanmış bir miktar karmaya sahipti. Bu, onu ilahi his ile kontrol etmekten daha kolaydı. Aynı zamanda karma alanının sonraki kısmının kaynaşmasıyla birlikte Ruh Kırbaççısı daha da güçlüydü.

 

Fakat o anda garip ses bir kez daha ortaya çıktı.

 

"Küçük Lin, Xu dedeni dışarı çıkarmaya cesaretin var mı? Şu an güçlüyüm, o yüzden artık beni serbest bırakmaya cesaretin yok! Rahat ol, bu yaşlı adam sana karşı harekete geçmeyecek. Bunu düşündüm ve artık bundan sonra beni takip edeceksin. Kimliklerimiz değişecek ve ben efendi olacağım!" Xu Liguo'nun kibirli sesi son derece zorbaydı.

 

Wang Lin kaşlarını çattı. Xu Liguo ile uğraşacak zamanı yoktu, aksi takdirde ona çoktan dersini verecekti. Xu Liguo ise giderek daha da haddini bilmez bir hale geldi.

 

Wang Lin'in gözleri soğuklaştı. Çantasına vurdu ve soğukça konuştu, "Git buradan!"

 

"Oh? Xu dedenle böyle konuşmaya mı cüret ediyorsun!?!? Küçük Lin, durumu anlamamış gibisin. Ben artık eski Xu Liguo değilim!" Xu Liguo'nun sesiyle birlikte siyah bir sis geldi. Bu siyah sis kılıç enerjisiyle doluydu ve hemen hücum etti. Havada, sis Xu Liguo'nun görüntüsünü aldı.

 

Ortaya çıkmasıyla birlikte gürültülü bir kahkaha attı ve kükredi, "Ben, Xu Liguo'nun bile günü gelir! Gökler kör değil, nihayet kafamı kaldırabileceğim!"

 

Wang Lin soğuk gözlerle Xu Liguo'ya baktı ve konuşmadı.

 

Xu Liguo sözünü bitirdi ve Wang Lin'e karşı vahşi bir bakış attı. O anda kibirli görüntüsüne geri döndü. Tüm vücudu sarsıldı ve aniden havada büyük bir kılıç oluştu!

 

Bu kılıç tıpkı Semavi Kılıca benziyordu. Hücum etmesiyle birlikte güçlü bir kılıç enerjisi akın etti. Bu kılıç enerjisi ayrıca antik bir kılıç niyeti barındırıyordu. Son derece şok ediciydi.

 

Boşluğu kırarcasına Wang Lin'e doğru akın etti ve bir anda ona yaklaştı!

 

Wang Lin'in gözleri hala soğuktu. Xu Liguo yaklaştığında Wang Lin hareket etmedi ama dizindeki Ruh Kırbaççısı harekete geçerek havaya yükseldi. Gizemli bir aura yayıldı ve hemen 1,000 adım yarı çapındaki alanı kuşattı.

 

Bu aura öyle akıl almaz bir kuvvete sahipti ki kapladığı alan adeta dışarıdan ayrıldı ve insanı yok edecek güçte bir haşmetle doldurdu.

 

Bunu en net hisseden kişi Xu Liguo idi. Bağırdı ve oluşturduğu büyük kılıcın dengesi bozuldu. Fakat büyük kılıç aniden daha da fazla kılıç enerjisi çıkardı. Belli ki direnecekti.

 

O anda Wang Lin'in sesi yavaşça yankılandı.

 

"Bu dünyadaki şeylerin karmadan kaçması zor. Karmik sebebin olmadığı bir yer yoktur, karmik sonuç her yerdedir..." Ruh Kırbaççısı titreşti ve kaderin kapılarını açarcasına bir patlama yarattı.

 

Ruh Kırbaççısı baştan uca birleşerek bir daire oluşturdu. Xu Liguo'nun büyük kılıcı istemsizce daireye düştü ve hızla çözündü.

 

"Karmik sonuç, bütün karmik sebeplerin kaynağıdır!" Wang Lin'in sesi bir kez daha yükseldi.

 

Büyük kılıcın çözünmesi bir anda gerçekleşti ve tekrar eski siyah sise geri dönüştü. Siyah siste Xu Liguo'nun yüzü belirdi. Yüzü dehşetle doluydu ve gözlerinde korku vardı.

 

"Efendim, efendim ben hatalıydım! Küçük Xu hatalıydı, gerçekten hatalıydı! Lütfen bir kez daha canımı bağışla!!" Xu Liguo hemen yalvarmaya başladı. Sesi son derece perişandı.

 

Wang Lin soğuk gözlerle ona baktı. Wang Lin konuşurken Xu Liguo'nun siyah sisi hızla dairenin içinde çözündü, "Antik kılıç niyetini benim sayemde elde ettin, o yüzden bunun meyvesi de bana ait."

 

Xu Liguo, vücudunu oluşturan siyah sisin çözünmesinin giderek hızlandığını fark edince şok oldu. Hemen bir kriz hissi yaşadı ve aklını kaybedecek gibi oldu. Hemen yalvardı, "Efendim, hatalıydım ve bir daha asla isyan etmeyeceğim! Üstelik... üstelik beni iblise dönüştüren sendin. Eğer sen olmasaydın bugün burada olmayacaktım. Öyle değil mi efendim? Bu karma değil mi?" Xu Liguo son derece gergin bir şekilde konuştu. Tamamen çözünmek üzere olduğunu hissediyordu.

 

Kalbindeki pişmanlık çoktan vücudunu doldurmuştu.

 

"Bu canavarı asla kışkırtmamalıydım! Sayısız yıldır bir kez bile başarılı olamadım. Xu Liguo, ah Xu Liguo hafızan nasıl bu kadar kötü olabilir? Bu yaşlı Wang iblisi benden daha iblis!" Xu Liguo kendi kendini tokatlamak istedi.

 

Wang Lin hafifçe gülümsedi ve söylendi, "Bu senin karman, benim değil!"

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44344 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr