Çevirmen: Hollywood Hootsman

Editör: Lord Viole Grace

Wang Lin'in has ruhu altın bir ışık yaydı. Bu altın ışık ruh mühürleme tekniğini aktif etmekten çıktı. 12 ruh, Ruh Arıtma Tarikatı'nın ruh bayrağının içine mühürlenmesi için ruhlarından kendi istekleriyle vazgeçen 12 Ruh Dönüşümü atasıydı.

İçindeki 12 Ruh Dönüşümü ruh parçasıyla bu bayrağın gücü zaten gökleri sallamaya yeterdi.

Bu 12 Ruh Dönüşümü ruh parçasına ek olarak 100'den fazla Ruh Oluşturma ruh parçası ve sayısız Oluşan Ruh ruh parçası vardı.

12 Ruh Dönüşümü ruh parçası eğilirken bayrağın içindeki diğer tüm ruh parçaları sessizleşti. Ruh gücü, siyah gaz formundaki tüm ruh parçalarından çıktı ve Wang Lin'in has ruhunun önünde toplandı.

Her yönden siyah gaz şeritleri toplandı, 12 Ruh Dönüşümü ruh parçası bile siyah gaz şeritlerine dönüştü. Tüm siyah gaz Wang Lin'in has ruhunun önünde 9 metrelik bir bayrak oluşturmak için toplandı.

Wang Lin'in gördüğü her şey ruh bayrağının içindeydi. Önünde beliren bayrak, ruh bayrağının ruhuydu. Bunu kontrol edebilirse bir milyar ruhlu ruh bayrağını tamamen kontrol edebilirdi.

Wang Lin'in has ruhu uzandı ve bayrağı kavradı. Aniden vücudunun titrediğini hissetti ve sonra has ruhu bedenine döndü.

Ruh Arıtma Dağı'nın tepesinde Wang Lin gözlerini açtı ve önünde hiçbir şey olmadığını gördü ama içinde has ruhu tarafından arıtılan bir mor ve altın bayrak olduğunu hissedebiliyordu.

'Dev İblis Klanı'nın atası, başına kaçmakta zorlanacağın bir felaket gelecek!' Wang Lin'in gözleri aydınlandı ve Ruh Arıtma Tarikatı'ndan ayrıldı.

Wang Lin ayrıldıktan sonra Du Tian'ın kapalı kapı yetişimi yaptığı kan kırmızısı halkadan bir iç çekme geldi.

Wang Lin hızla antik aktarım dizisinde belirdi, diziyi aktive edip Pilu'dan ayrıldı.

Dev İblis Klanı.

Dev İblis Klanı'nın bölgesi çok büyüktü. Başka bir gezegenden taşındıklarında o zamanın Suzaku'yla bir anlaşma yapmışlardı ve onlara üzerinde gelişmeleri için bu bölge verilmişti.

Dev İblis Klanı'nda 12 Dev İblis Sarayı vardı. 12 saray da aynı görünüyordu ve çok büyüktü.

İki yıl önce, ata, bedenini kaybedip başka bir beden ele geçirdiğinden beri atanın nerede olduğu bilinmiyordu.

Sonuçta biri ele geçirme sırasında en zayıf halinde olurdu. Bu yüzden ata kapalı kapı yetişimi yaptığı yeri üç kez değiştirmişti.

Bu gün, Chi Hu elinde bir yeşim parçasıyla üçüncü sarayın içinde oturuyordu. Yüzü solgun ve karışıklıkla doluydu.

'Ceng Niu, Xue Yue'nin Li Yuanfeng'ini öldürdü. Onu bildiğim kadarıyla bir sonraki hedefi ata olacaktır... Gelirse kendinden emin demektir... Ne yapmalıyım?..'

'Ata hatalı olsa da o Dev İblis Klanı'nın umudu, yaptığı her şey Dev İblis Klanı'nın geleceği içindi.'

'Ama Ceng Niu beni arkadaşı olarak görüyor... Ah!'

Chi Hu acı acı kafasını salladı. Gözleri karmaşayla doluydu.

Wang Lin, Dev İblis Klanı'nın sınırında belirdi. Dev İblis Klanı'na girmek için acele etmedi. Onun yerine sınırda bir mağara açtı ve bir formasyon oluşturmak için çantasındaki çeşitli malzemeleri kullanmaya başladı.

Bu formasyonun tek amacı bir işaret görevi görmekti.

Bu Wang Lin'in Dev İblis Klanı'nın atasının soy gücüyle başa çıkmak için bulduğu şeydi. Onu uzaya ışınlasa bile Wang Lin bu formasyonu geri dönmek için bir işaret olarak kullanabilirdi ve uzayda kaybolmazdı.

Bu kendini iple bağlamak gibiydi, bu sayede ışınlansa bile çok uzağa ışınlanmazdı ve geri dönüş yolunu bulabilirdi.

Bu, Du Tian'ın ona bıraktığı yeşimdeki formasyondu. Wang Lin ona çalıştı ve bazı değişiklikler ekleyerek daha da karmaşık hale getirdi.

Bu formasyonu tamamen kurmak için üç ay harcamıştı ve hatta enerji kaynağı olarak semavi yeşim yerleştirmişti. Sonra korumak için bölgeye sayısız kısıtlama koydu.

Tüm bunları bitirdikten sonra Wang Lin kafasını Dev İblis Klanı'na doğru kaldırdı. Gözleri soğuklaştı ve sonra ortadan kayboldu.

Tekrar ortaya çıktığında Dev İblis Klanı'nın merkezindeydi.

İlahi hissini yaydı ve hemen ülkenin çoğunluğunu kapladı.

"Dev İblis Klanı'nın atası, hemen ortaya çık!” Wang Lin'in mesaji ilahi his aracılığıyla yayıldı ve anında sayısız Dev İblis Klanı'nın klan üyesi tarafından duyuldu.

Bu klan üyelerinden bazıları yetişimin veya antremanın ortasındaydı ama bunu duydukları an ne yapıyorlarsa yarıda bıraktılar ve Wang Lin'e doğru baktılar.

Chi Hu iç çekti ve saraydan ayrıldı.

Wang Lin mesaji gönderdikten sonra sakin bir şekilde olduğu yerde durdu.

Göz açıp kapayıncaya kadar her yönden sayısız ışık ışını geldi ve ondan 300 metre uzakta durdu. Kadınlar ve erkekler, yaşlılar ve gençler vardı. Hepsi Wang Lin'e kasvetli ifadelerle baktı.

Bu insanların dışında o tarafa uçan bir sürü kişi daha vardı.

O an yaşlı bir adam yoktan var oldu ve diğer tüm  klan üyeleri ona yol açtı.

Yaşlı adam Wang Lin'in 30 metre önünde durdu. Kaşlarını çattı ve bağırdı, “Kimsin sen?”

Wang Lin'in bakışları yaşlı adama bakarken yıldırım gibiydi ve sonra konuştu, “Ceng Niu!”

Bu iki kelime duyulduktan sonra çevre anında sessizleşti. Neredeyse Dev İblis Klanı'nın klan üyelerinin hepsinin gözleri korkuyla doluydu.

“Ceng Niu, Kırmızı Kelebek'i yenen kişi!”

“O Li Yuanfeng'i öldüren, Xue Yue'yi kademe 3 yetişim ülkesi yapan ve Xue Yue'nin tüm Ruh Oluşturma yetişimcilerini mühürleyen Ceng Niu.”

“Ruh Dönüşümü aşaması altındaki bir numaralı yetişimci!”

“Söylentilere göre çoktan Ruh Dönüşümü aşamasına ulaşmış aksi takdirde Li Yuanfeng'i hayatta öldüremezdi.”

Az önce konuşan yaşlı adam bire derin bir nefes aldı. Ceng Niu'ya baktı ve yavaşça sordu, “Yetişimci dostum Ceng Niu, klanımın atasını ne için arıyorsun?”

Wang Lin'in gözleri konuşurken buz gibiydi, “Öldürmek için!”

Yaşlı adamın ifadesi çirkindi. Wang Lin'e parmağıyla işaret ederken öfkeyle kahkaha attı ve konuştu, “Kibirli olduğunu duymuştum. Şimdi seninle tanışınca gerçekten de öyle olduğunu görebiliyorum! Ceng Niu, Dev İblis Klanı'm Xue Yue'ye benzemez. Nasıl istediğin gibi öldürmene izin verebiliriz? Bugün, atanın ortaya çıkmasına bile gerek kalmadan Dev İblis Klanı'm seni öldürecek!” Sonra yaşlı adam çantasına vurdu ve siyah bir nişan belirdi. Siyah nişanı tuttu ve bağırdı, “Dev İblis Klanı'nın kıdemlisi mevkimi kullanarak tüm klan üyelerine Ceng Niu'yu öldürmek için her şeylerini kullanmalarını emrediyorum!”

Bunu söylediği an nişan toza döndü ve gizemli bir güç tüm Dev İblis Klanı'na yayıldı.

Her klan üyesi gizemli güçten gelen mesajı hissetti.

Yaşlı adam emri verdiğinde Wang Lin'in etrafındaki yüzden fazla klan üyesinin hepsi kükredi ve bedenleri birkaç kat büyüdü. Göz açıp kapayıncaya kadar hepsi metrelerce uzunluktaki devlere döndü. Hepsi alnına dokundu ve ellerinde savaş baltaları belirdi.

Yaydıkları aura gök parçalayıcıydı!

“Öldürün!” Yaşlı adam, vücudunun her yerinden çatlama sesleri gelirken kükredi. 30 metre uzunluktaki bir deve dönüştü ve mor bir ışıkla kaplı bir baltayı Wang Lin'e salladı.

“Öldür!!!!” Wang Lin'e doğru hücuma geçerken etraftaki tüm klan üyeleri kükredi. Kükremeleri birleşip saldırıya katılan bir ses dalgası oluşturdu.

Dev İblis Klanı diğer klanlardan çok farklıydı. Bir düşman bir kıdemli tarafından tanımlandığında asla kendi başlarına savaşmazlar, gruplar halinde saldırırlardı.

Ayrıca artık konuşmaya çalışmazlardı, “öldür” söyleyecekleri tek kelimeydi.

Sıradan yetişimcilerin onlara saldıran bu devlerden ödü kopardı. İfadeleri sakin kalsa da kalpleri titrerdi.

Bu ses ilkel bir hayvan gibi gökleri sarsan bir öldürme niyeti içeriyordu ama Wang Lin'e kıyasla bu hala yeterli değildi.

Wang Lin'in öldürme niyeti çok korkutucuydu. Neredeyse tüm hayatını öldürerek geçirmişti ve bu özellikle asıl bedeni için doğruydu.

Klonu asıl bedeniyle birleşmişti, yani asıl bedenindeki tüm öldürme niyeti buradaydı. Wang Lin'in gözleri, bedenindeki öldürme niyeti dışarıya doğru patlarken soğuklaştı.

“Dev İblis Klanı'nın atasının nerede saklandığı söyleyin yoksa ölürsünüz!”

Chi Hu dışında Wang Lin'in Dev İblis Klanı'nın geri kalanına karşı iyi niyeti yoktu. İlahi hissini yaydığında Dev İblis Klanı'nın atasının nerede olduğunu bulamadığından sabırsızlandı.

Konuşurken ona doğru hücum eden Dev İblis Klanı'nın klan üyelerine bakmadan etki alanını aktive etti. Dev İblis Klanı'nın üstündeki gök karardı.

Gizemli bir güç gökleri ve yeri kuşattı. Yaşam ve ölüm reenkarnasyon parşömeni, antik tanrının figürüyle gökte belirdi.

Gökteki antik tanrı yaşam ve ölüm parşömenini tuttu. O an gökyüzündeki tek şey buydu.

Wang Lin'in gözleri acımasız bir ifade sergilerken soğuktu ve sonra sakince konuştu, “Mühürle!”

Sayısız gri gaz şeridi aniden parşömenden çıktı ve Wang Lin'e saldıran Dev İblis Klanı üyelerinin bedenlerine indi.

Yaşlı adamın ifadesi muazzam ölçüde değişti. Dişlerini sıktı ve baltayı sallarken geri çekilmedi. Wang Lin yaşlı adama baktı ve usulca konuştu, “Kaybol!”

Bir kelimenin gücüyle yaşlı adamın bedeni titredi ve has ruhu kararsız hale geldi ancak bir kükreme patlattı ve iyileşmek için bazı bilinmeyen teknikler kullanıp baltayı sallamaya devam etti.

Şaşırmış Wang Lin çabucak bir yumruk attı.

Bamm!

Yaşlı adam kan kustu ve başka bir klan üyesiyle çarpışmadan önce metrelerce geriye savruldu. Çarptığı üye de kan kustu ve nihayetinde durmadan önce birlikte 30 metre geriye savruldular.

O an iki gri gaz şeridi ikisini yakaladı ve bedenlerine girdi.

“Ceng Niu, dur!” O an acıyla dolu bir ses uzaktan duyuldu.

Wang Lin kafasını kaldırdı ve yüzündeki soğukluk azaldı.

"Chi Hu.”