Çevirmen: Hollywood Hootsman

Editör: Lord Viole Grace

Liu Mei'nin kaybolduğu yere bakarken Wang Lin'in gözleri soğuklaştı.

'Liu Mei'nin yetişimini göremiyorum, yani yetişim seviyesi benimkinden yüksek olmalı. Başka türlü Zhuque Zi'nin öğrencisi olmazdı zaten. Ama bu kadın neden benimle iletişime geçiyor bilmiyorum...' Wang Lin kaşlarını daha da çattı. Elini salladı ve Xu Yun ile Liu Wei'yi onlarca metre uzakta bir yere koydu.

Wang Lin kibar biri değildi ama baygın yüzleri Liu Mei'nin aslını görmesini sağladığı için onları kovmadı.

'Liu Mei fırsatı kullanıp yetişimim toparlanmadan önce beni öldürmedi, yani amacı ölmem değil. Benimle iletişimi duyguyla dolu gözüküyordu ama biraz acımasızlık da vardı. Bu çok garip. Kesinlikle hiçbir iyi niyeti yok.' Wang Lin'in ifadesi kasvetliydi.

Kısa süre sonra kollarını salladı, mağarasına girdi ve lotus pozisyonunda oturdu.

'Yetişim artık bir sorun değil. Has ruhum iyileştiğinde yetişim seviyem Ruh Oluşturma orta aşamaya geri dönecek. Şu anda en önemli şey has ruhumu iyileştirmek.'

'Daha da güçlü ruhsal baskı bulmalıyım. Ancak o zaman has ruhumu yeniden oluşmaya zorlayabilirim.' Wang Lin ortadan kaybolmadan önce biraz düşündü.

Ruh Arıtma Dağı'nın altındaki ruh damarının olduğu yerde belirdi.

Burası ruh damarının en alt kısmıydı. Buradan 900 metre solda altın bayrak vardı.

Bu uzaklıktan ruh bayrağının içindeki Qilin onu rahatsız edemezdi.

Orada otururken Wang Lin etrafta ona doğru toplanan ruhsal enerjiden gelen baskıyı hissedebiliyordu. Wang Lin derin bir nefes aldı ve yavaşça gözlerini kapattı. Bu sefer hiç ruhsal enerji emmedi, onun yerine baskıyı çabucak has ruhunu yeniden oluşturmak için kullandı.

Zaman yavaş yavaş geçti. Xu Yun ve Liu Wei uyanıp mağaranın alanının dışında olmadıklarını fark ettiklerinde düşündüler. Bir süre tartıştıktan sonra kendilerine geldikleri yerin yakınına küçük bir mağara açtılar ve çabucak yetişim yaptılar.

Bu günde, Wang Lin gözlerini aniden açtığında, etraftaki ruh damarlarından gelen ruhsal baskıyı alarak deli gibi has ruhunu yoğunlaştırıyordu.

Has ruhu tamamen iyileşmese de birkaç ay öncekinden çok daha iyi durumdaydı. Şu anda yüzünde sadece iki çay işareti vardı.

Wang Lin'i gözleri ateş şaçtı. İlahi hissini yaydı ve 900 metre uzaktaki altın ruh bayrağına kilitlendi.

O an bayrağın yanında bir yanılsama aniden belirdi ve içinden bir kükreme duyuldu. Gözlerinde kana susamışlıkla dev Qilin bayrağın yanında belirdi.

Roar!

Yanılsama kükremeyi duyduktan sonra hızla geri çekildi ve çabucak biçim aldı.

Wang Lin bu kişiyi tanıdı. Ruh Oluşturma aşamasına ulaşmak için sadece etki alanını kavraması gereken Oluşan Ruh geç aşamadaki Ruh Arıtma Dağı'nın baş kıdemlisiydi.

"Lanet olsun! Bu 100.000 ruhlu ruh bayrağı git gide güçleniyor. Yetişim hızımla bayrağı ne zaman arıtabileceğim acaba?” Yaşlı adamın yüzü kasvetliydi.

Qilin canavarı Wang Lin'e yaptığı gibi yaşlı adama aktif olarak saldırmadı. Kana susamış gözlerinde bir alay izi vardı.

"Lanet hayvan!" yaşlı adam bağırdı. “Atalar, üç zirvenin altında mühürlü bayrağı kim arıtabilirse ona sahip olacağına karar verdiler. Bir gün benim olacaksın!”

“Roar!” Qilin homurdandı ve gözlerindeki küçümseme arttı.

"Hıh!” Yaşlı adam boyutsal çantasına vurdu ve sönük, altın bir bayrak ortaya çıktı. Bayrağı salladı ve sayısız ruh çıktı. En önde ana ruh olarak Oluşan Ruh son aşamadaki bir ruh vardı. Arkasında on tane orta ve ilk aşama Oluşan Ruh ruharı vardı ve onların da arkasında farklı yetişim seviyelerindeki sayısız ruh vardı.

Yaşlı adam bağırdı, “On bin ruh, yut!” Bayrağı Qilin'e işaret etti ve sonra tüm ruhlar ona doğru saldırırken kükredi.

Qilin kaşlarını kaldırdı ve yıldırım gibi hareket etti. Kaçmak yerine, ruhlara yöneldi ve onları deli gibi yutmaya başladı.

Bu açıkca yaşlı adamın bu canavarla ilk baş edişi değildi, bu yüzden hiç şaşırmadı. Yaşlı adam, canavar ruhları yutarken izledi. Her ruh yutuşunda büyüyordu.

Yetişim seviyesiyle aslında bu Qilin'e rakip değildi ama ruh arıtma konusunda uzmanlaşmıştı. 10.000 ruhlu ruh bayrağıyla zar zor kendini koruyabilirdi.

Kısa süre sonra, yaşlı adamın eli çok hızlı bir şekilde hareket etmeye başladı. Farklı mühürler oluşturuyordu. Çok geçmeden elindeki gözeneklerden kan gelmeye başladı. İfadesi çok ciddileşti ve önünde bir kan topu belirdi.

Yaşlı adam bağırdı, "Kan fedası!” Konuşmayı bitirdikten hemen sonra kan topu aniden patlayıp sayısız lekeye dönüştü ve tüm alanı kapladı.

Qilin tarafından yutulan ruhlar aniden sanki az önce büyük miktarda besin almış gibi hareket etmeye başladı. Qilin'in bedenini terk etmeye çalışıyorlardı.

Dışarıda da ana ruhun emri altında Qilin'e saldıran çok sayıda ruh vardı.

Oluşan Ruh'taki ruhlar da saldırmak için büyüler kullanabiliyordu. Sonuç olarak, Qilin'in içinden ve dışından kükremeler geldi. Fakat Qilin paniklemedi ve gözleri hala küçümsemeyle doluydu.

Qilin aniden şiddetle kükredi. Altın bayraktan siyah gaz çıktı ve başka bir şeytani canavar şeklini aldı!

İki şeytani canavar tıpa tıp aynı görünüyordu!

Yaşlı adamın ifadesi çirkinleşti. Qilin'le son dövüştüğünde ikincisi çıktığında geri çekilmek zorunda kalmıştı. Şimdi tekrar gördüğünde ifadesi kasvetlendi.

Çantasına tekrar vurdu ve elinde siyah ışık belirdi. Siyah ışığın içindeki nesne, üzerinde karmaşık oymalar olan mor saplı bir çandı.

“Sırf seninle başa çıkmak için bu Ruh Mühürleme Dağı'nın ruh mühürleme çanını çok nadir bir hazineyle takas ettim!” diye bağırdı yaşlı adam. Sonra elindeki çanı salladı. Çanı çaldığında kafalarında tek boynuz olan insan şeklindeki canavarlar belirdi ve Qilinlere doğru hücuma geçti.

İki Qilin tuzağa düşürülürken kükremeye devam etti.

Elindeki hazineyi kontrol etmeye odaklanırken yaşlı adam neşeli bir görünüm sergiledi.

Fakat o an bayraktan daha çok siyah gaz çıktı ve üçüncü bir Qilin belirdi!

Yaşlı adam sinirle haykırdı. Bu sefer neyi var neyi yok ortaya koymuş ve üçüncü Qilin'i çıkmaya zorlamıştı. Ancak bugün aynı zamanda en çaresiz hissettiği gündü. İlk başta sadece bir Qilin olduğunu düşünmüştü ama 10.000 ruhlu ruh bayrağını ilk Qilini tuzağa düşürmek için kullandığında ikincisi ortaya çıkmıştı.

İkinci gelişinde ikinci Qiline kaybetti.

Üçüncü ziyaretinde çanı almak için çok çabaladı ama üçüncü bir Qilinin olduğunu öğrendi.

Sonuç olarak üçüncü Qilinden sonra dördüncü, beşinci, altıncı diye gittiğini düşünemeden edemedi.

“Çok uzun süredir burada olduğu halde kimsenin alamamasına şaşmamalı...” yaşlı adam iç çekti ve pes etmek üzereydi.

Ama güçlü bir ilahi his aniden her yönden geldi. Yaşlı adamın ifadesi muazzam ölçüde değişti. Bu ilahi hisse hiç direnemedi. Yalnızca Ruh Oluşturma atalarının karşısında böyle hissetmişti.

Ancak o zamana kıyasla his kat kat daha güçlüydü.

“Kapalı kapı yetişiminden çıkan bir Ruh Oluşturma atası olmalı. “Yaşlı adam titredi ve çabucak konuştu, “Öğrenci Wu Daoqi atayı selamlıyor...”

İlahi his gezinirken üçüncü Qilin sefil bir çığlık attı ve siyah ışık ışını tarafından tuzağa düşürüldü. Kurtulmaya çalışırken kükredi.

"Hıh!” Hiçlikten soğuk bir homurdanma geldi ve dev bir el aniden hiçlikten çıkıp altın ruh bayrağına uzandı.

O an altın ruh bayrağı hareket etmeye başladı ve sonra üç tane daha Qilin ortaya çıkıp ele saldırdı.

Üç Qilinin gözleri hırçındı ama içlerinde bir korku belirtisi vardı.

Elin bir tokadıyla Qilinlerden biri, panikleyip rastgele yönlere kaçan ruh parçalarına ayrıldı.

Kalan iki Qilin çabucak atıldı ve elle dövüşmeye başladı.

İlahi histen bir soğuk homurdanma daha geldi ve sonra siyah gaz her yönden geldi. Siyah gaz, siyah bir mızrağa yoğunlaştı ve Qiline saplandı.

Wang Lin önceden bu Qilinle yetişim seviyesi yalnızca Oluşan Ruh orta aşamada olduğu için baş edememişti. Ancak şimdi Oluşan Ruh'u aşıp Ruh Oluşturma aşamasına ulaşmıştı, yani etki alanı olmayan bir Ruh Oluşturma yetişimcisiydi. Normal Ruh Oluşturma yetişimcilerinden daha güçsüz olsa da bu Qilinle başa çıkmak için gücü yeter de artardı.

Diğer tüm Qilinlerden daha güçlü bir kükreme yanında altın bir aurayla altın bayraktan çıktı. Bu kükremeyi duyduktan sonra diğer tüm Qilinler anında sayısız ruh parçasına ayrıldı ve altın auraya doğru hareket etti.

Qilinler parçalara ayrılırken Wu Daoqi sefil bir inilti çıkardı. Tüm hazineleri Qilinlerle savaşıyordu, bu yüzden Qilinlerin parçalanmasının şok dalgasından zarar gördü.

Dehşete düşmüştü, önünde aniden bir figür belirdiğinde sıyrılmak için geri çekilmek üzereydi. Figür ona işaret etti ve Wu Daoqi hemen bayıldı.

Wang Lin, Wu Daoqi'nin önünde dururken uzandı ve Wu Daoqi'nin ruh bayrağıyla mor tahta çanı eline uçtu. Altın ruh bayrağına bakarken gözleri parladı.

“Demek bu, bu ruh bayrağının ana ruhu. Diğer Qilinler sadece onun komutanlarıydı.”

Altın aura tüm ruh parçalarını emdikten sonra tüm Ruh Arıtma Dağı'nı sallayan bir kükreme patlattı. Ruh parçaları tarafından oluşturulduğuna dair en ufak bir ipucu olmayan tamamen gerçek görünen altın bir Qilin, Wang Lin'in önünde belirdi.

 Editör Notu: Değişikliklerden sonraki yetişim seviyeleri :

Temel Oluşturma - Çekirdek Oluşturma (Eski, Merkez Oluşturma) - Oluşan Ruh (Eski, Kadim Ruh) - Ruh Oluşturma - Ruh Dönüşümü (Eski, Ruh Değişimi) - Yükseliş