Çevirmen: Zawoske

Editör: Mehmet Uyar

Wang Lin’in aklına aniden çılgınca bir düşünce geldi.  Bir gün, bir aile akşam yemeği yerken, felaketle yüz yüze gelmişlerdi. İnsanlar karşılık verecek zamanı bulamadan, bütün şehir yok olmuştu.

Bu noktada, soğuk enerji şeritleri, kalıntılarda belirmişti. Bu enerji katılaştıkça katılaştı, ta ki katıymış gibi hissettirene kadar.

‘’Kalıntıların boyutuna bakarsak, şehrin nüfusunun en azından 10 milyon olmasından korkmadım değil. On milyon insanın mezarı… Yeraltı Yükseliş Tekniği’ni kullanmak için en iyi yerlerdir birisini buldum.’’

Si Tu Nan, aşırı fazla Yin enerjisi olan yerlerle ilgili önemli detayları Wang Lin kapalı kapı eğitimi yaparken açıklamıştı. Yin bölgelerinin 4 tipi vardı. Bunlar: Cennetsel Yin Enerjisi, Yeryüzü Yin Enerjisi, Gizemli Yin Enerjisi ve Yeraltı Yin enerjisiydi.

Yeraltı Yin’i en kolay bulunanıydı. Nerede ölüm çoksa, orada fazla ölüm Yin’i olurdu.

Gizemli Yin Enerjisi biraz daha zor bulunuyordu. Sadece aşırı soğuk yerlerde ortaya çıkıyordu.

Yeryüzü Yin enerjisini bulmak daha zordu ve tamamen şansa dayanan bir olaydı. Sonuçta, Yeryüzü Yin enerjisi, yeryüzündeki boşluklardan yayılan Yin’di.

Cennetsel Yin enerjisine gelirsek, temel olarak bulmak imkansızdı. Cennetsel Yin enerjisini bulmak için, yeryüzü Yin enerjisini, gizemli Yin enerjisi ve yeraltı Yin enerjisini aynı anda bulunduran bir yer gerekiyordu. Eğer bu üç enerji bir araya gelirse, cennetsel Yin enerjisine dönüşürlerdi.

Daha yüksek kalite Yin, gelişimcilere daha çok faysa sağlardı.

Wang Lin hemen sağ eliyle bir mühür oluşturdu ve ilahiye başladı. Aniden, kırmızı ışık noktaları, kırmızı bir ışık topu oluşturana kadar bir araya toplandılar.

Bu özellikle Yin enerjisinin kalitesini test etmek için kullanılan bir teknikti. Işığın rengine göre, birisi burada ne tip Yin enerjisi olduğunu belirleyebilirdi. Işık topu mor, siyah, gümüş rengi veya kırmızı olabilirdi, sırasıyla eşleşmeleri de şu şekildeydi; mor renkli olursa cennetsel Yin, siyah renkli olursa yeryüzü Yin’i, gümüş rengi olursa gizemli Yin ve yeraltı Yin’i olması için de kırmızı.

Si Tu Nan ayrıca, ölçüsüz Yin enerjisinin aynı türleri arasında bile, sıradan, iyi, yoğun ve olağanüstü Yin olarak dört farklı kaliteye göre sıralandığını söylemişti.

Her seviye on dereceye bölünüyordu.

Genel olarak, sıradan Yin enerjisinin derece 3’ü Yeraltı Yükseliş Tekniği’ni uygulamak için yeterliydi. Sıradan derece 8 ise gelişim hızını arttırmak için yeterliydi.

Kırmızı ışık topu belirdikten sonra, ışıldadıkça ışıldadı. Sonunda, 5 kez parlamıştı.

Wang Lin çenesine dokundu. 5 kez parlaması, bu alanın sıradan derece 5 yeraltı Yin enerjisine sahip olduğu anlamına geliyordu.

Bir süre düşündükten sonra, tek kelime etmeden kalıntıların merkezine doğru ilerledi. Merkeze yaklaştıkça çevresindeki Yin enerjisi daha da yoğunlaşıyordu. Yin enerjisi, sanki su altında yürüyormuş hissi yaratacak kadar yoğundu. Sadece birkaç yüz adım atmıştı ancak çoktan nefes alamıyormuş gibi hissediyordu

Wang Lin’i takip ederken ışık topunun ışığı daha da parlak bir hal alıyordu. Şu anda bu alan sıradan derece 8’di.

Wang Lin durmadı ve birkaç yüz metreyi aşkın bir mesafe devam etti, ta ki, devasa taş boncuğun yıkıntısının önüne gelene kadar. Daha fazla ilerleyemiyordu. Yin enerjisi şeritleri bedenine girmeye başladı. Kan damarları acı hissiyle kaplanmış ve ruhsal enerjisinin kontrolünü kaybetmeye başladı.

Bu nokta da, bir gürültüyle kırmızı top ikiye bölündü. Genç adamın gözleri parladı. Bunun, bulunduğu yerdeki Yin enerjisinin kalitesinin iyi kalite derece 1’e ulaştığı anlamına geldiğini biliyordu.

Gün boyunca kalıntıları incelerken topladığı bilgilere göre, gittiği yolun muhtemelen 10,000’de biri bile olmadığını biliyordu.

Ve derinlere ilerledikçe, Yin enerjisi de güçleniyordu.

‘’Burası gelişim yapmak için kesinlikle en iyi yer!’’ Wang Lin sıradan derece 5 Yin enerjisinin olduğu yere gelene kadar yavaşça geri çekildi.

Bu yer, Wang Lin’in kararına göre şu anki bedeniyle gelişim yapmak için en uygun yerdi. Yeraltı Yükseliş Tekniği için gereken Yin enerjisinin yoğunluğu, yavaş yavaş artmalıydı. Bu noktayı, Si Tu Nan’ın uykuya dalmadan önce vurgulamıştı.

Wang Lin biraz düşündü. Lotus pozisyonunda oturarak, gözlerini kapadı ve meditasyon yapmaya başladı. Zihninde, Si Tu Nan’ın söylediği Yeraltı Yükseliş Tekniği’nin talimatları yankılanıyordu.

Bu Yeraltı Yükseliş Tekniği dokuz katman ayrılabilirdi. Her üç katmanda, birisi bir tane soğuk çekirdek oluşturabilirdi. Bir kere 9 katman tamamlandığında ve üç çekirdek kaynaştığında, kuşkusuz Merkez Oluşturma Aşamasına anında girme şansı elde edilirdi.

Bu, genç adamın Yeraltı Yükseliş Tekniği’ni çalışmasının en büyük sebebiydi. Si Tu Nan da bu tekniği Wang Lin’e en uygun olmasından ve gelişimini seviyesini en hızlı arttıracak teknik olduğundan dolayı seçmişti.

Tabii ki de daha hızlı yöntemler vardı, merkez çalma gibi, ancak Wang Lin’in şu anki gelişim seviyesiyle, bir Merkez Oluşturma gelişimcisini yakalamayı denemek intihardan farksız olurdu.

Yeraltı Yükseliş Tekniği’nin soğuk çekirdeği meridyen uyanışına dayanıyordu. Meridyen uyanışı, Yeraltı Yükseliş Tekniğini çalışan herkesi geçmesi gereken bir süreçti. Yeraltı Yükseliş Tekniği’nde üç anahtar meridyen uyanışı vardı. Bunlar; dantian, Qi Denizi ve ata meridyeni idi.

Bu üç meridyenden biri uyandığında, bir tane soğuk çekirdek oluşurdu. Soğuk çekirdek oluştuğunda ise, birinin bedeninde ruhsal enerji soğuklaşırdı.

Meridyen uyanışın başarı oranı konusuysa, büyük oranda Yin enerjisinin kalitesine dayanıyordu.

Zaman hızla geçti. Gözlerini tekrardan açtığında, ışık ortaya çıkmış ve Yin enerjisi hızla dağılmıştı. Güneş belirdiğinde, bütün Yin enerjisi kaybolmuştu.

Wang Li ayaklandı. Burada pratik yapmayı planladığından dolayı, kalmak için bir yer bulmalıydı. Çevreye bakındı ve bakışları yakındaki çökmüş bir eve kilitlendi.

Sağ elini sallamasıyla, bütün enkaz ve molozlar yan tarafa uçarak, küçük bir alan boşaldı.

Her şeyi hallettikten sonra, Wang Lin temiz alanın ortasına oturdu; bir kitap çıkardı ve dikkatle okumaya başladı.

Bu, iki yıl önce Teng Li Aile Şehrinden orta kalite ruh taşı karşılığı aldığı formasyonlarla alakalı kitaptı.

Daha öncesinde, kitaba göz gezdirmişti, içinde formasyonların kurulması ve kontrolü hakkında aşırı detaylı bilgiler olduğunu keşfetmişti.

Kitaptaki bütün bilgileri ezberledikten sonra, Wang Lin düşünmeye başladı. Farkında olmadan havaya bir şeyler çizerken eli hiç durmadan hareket ediyordu.

Gün hızla geçmiş ve alacakaranlık çökmüştü. Wang Lin iç çekerek gözlerini açtı. ‘’Formasyonlar gerçekten derin ve karışık. Bu kitaptaki formasyonların sadece basit birkaç tanesi olsa da, hala biraz anlayış kazanmam için tüm günümü alıyor. Özellikle kitaptaki illüzyon formasyonları karışık. Çok sayıda varsayıma dayanıyor ve meselenin derinlerine indikçe durum daha da karışıyor."

Çaresiz hissederek, nasıl çalıştığını anlamaya çalışmaktan pes etti ve sadece denedi. Çekim Gücü Tekniğini aktif etti ve kayaları odanın dışındaki bir yere taşıdı.

Talimatları dikkatle takip ederek, Wang Lin Ufak Kargaşa Formasyonu diye adlandırılan basit bir formasyon oluşturmayı başardı.

Bu formasyon aşırı kaba ve basitti. En alt sınır formasyon bayrağına bile gerek yoktu. Wang Lin kayalara bakarken acı acı gülümsedi, ardından bakışlarını kitaba çevirdi. Birkaç ayarlama yaptığında, formasyon sonunda kitaptakiyle birebir aynı olmuştu.

Genç adam derin bir nefes aldı. Eliyle kitapta belirtilmiş mühürleri oluşturdu. Sonrasında, aniden bir sis ortaya çıktı ve çevredeki alanı kapladı.

Wang Lin sise baktı ve dudaklarının kıvrılmasına izin vererek acı bir gülümseme sergiledi. Bu formasyon bazı ölümlüleri kandırabilirdi, ancak ölümsüzlük yoluna atmış kişilere karşı hiçbir etkisi yoktu, yani meditasyon yaparken onu koruyamazdı.

Bir süre düşündükten sonra, Wang Lin mırıldandı, ‘’Eğer bir tanesi yetersizse, o zaman iki tane yerleştiririm. Herhangi bir şey olursa, sadece kitaptaki bütün formasyonları kurabilirim. Biraz daha etkili olmalı.’’

Bununla birlikte, Wang Lin çekim gücü tekniğini kullandı ve kayaları bölgeye hareket ettirdi. Birkaç formasyonla oynadıktan sonra, tekrardan ay ortaya çıkmıştı.

Wang Lin lotus pozisyonunda yere oturdu. Yin enerjisi belirdiği anda, derin bir nefes alarak, ellerini dizlerinin üstüne koydu ve meditasyon yapmaya başladı. Nefes tekniği bir uzun, 5 kısa şeklindeydi. Bir uzun nefes oldukça derin bir nefes anlamına geliyordu ve beş kısa nefes ise nefes nefese kaldığı zamanlarda olduğundaki gibi sadece 1/5’ini kullandığı nefes demekti. Bu, Yin enerjisini özümsemenin en hızlı yoluydu.

Dürüst olmak gerekirse, bu gelişim için dışarıdan enerji özümsediği ilk seferdi. Son iki yılda, her zaman Cennet’e Başkaldıran Boncuk’un içindeki ruhsal sıvıyı kullanmıştı, yani hep iç özümseme yapmıştı.

Yin enerjisi temelde ruhsal enerji ile aynıydı. Wang Lin yıllardır gelişim yapıyordu, böylece meditasyon yapmaya çok alışmıştı, ancak farkı hemen fark etti.  Ruhsal enerji özümsediğinde, bedenine giren enerjiyi her zaman engelleyen bir katman oluyordu. Enerji girebilse bile, büyük miktarı özümseyemeden kayboluyordu.

Ancak, şimdi böyle değildi. Bu ince katman artık yoktu ve Yin enerjisi vücuduna ezici bir miktarda giriyordu. Bedenine giren devasa Yin enerjisi parçacıkları, öncesinin aksine özümseniyordu.

Wang Lin bu konuda biraz düşündü ve üç mantıklı cevap buldu. Birisi, Yin enerjisinin ruhsal enerjiden farklı ve gelişim için daha uygun olmasıydı. İkincisi: Temel Oluşturma gelişimcilerinin ruhsal enerjiyi Qi Yoğunlaştırma aşamasındakilerden daha hızlı özümsemesiydi. Üçüncüsü: Teng Li’nin ruh kökü parçacığını özümsedikten sonra, yeteneği son derece artmıştı.

Hangi cevabın doğru olduğu konusunda, Wang Lin bunu daha fazla uzatmadı ve bunun yerine zihnini meditasyon yapmaya odakladı.

Başlangıçta, Wang Lin Yin enerjisinin soğuk doğası yüzünden son derece rahatsız hissediyordu. Yin enerjisini özümsediğinde, hemen bedenine ve organlarına giriyordu. İçinde yayılan soğuk bedenini titretti. Bu his, ruhsal enerjiyi emdiği zamanla tamamen zıttı. Birisi sıcak ve rahat bir his verirken, bir diğeri donuyormuş gibi hissettiriyordu.

Wang Lin Yin enerjisini daha fazla özümsedikçe elleri ve ayakları soğuklaştı. Ardından, kanı incelmeye başladı ve kalp atışları bile yavaşladı.

Kırağı, kaşlarında, saçınca ve bedenindeki bütün gözeneklerinde belirmeye başladı. Vücudunun içinden bir soğuk dalgası ve mükemmel bir şekilde çevresiyle kaynaştı.

Zaman geçti. Güneş yükseldiğinde ve Yin enerjisi dağıldığında, genç adam gözlerini açarken göz kapakları titredi. Nefesini vermek için dudaklarını açtığında, beyaz bir gazın dışarı çıkmasına izin verdi. Bir gecelik pratikten sonra, küçük bir Yin enerjisi kütlesi dantianında belirmişti. Bu küçük kütle yavaşça dönerek, Yin enerjisini serbest bırakıyordu.

Vücudundaki ruhsal enerji bu Yin enerjisi kütlesini çıkarmamıştı. İkisi birbirini görmezden gelmiş ve birbirlerini etkilememişlerdi.