Bölüm 43: Eski Dost

avatar
5374 39

Xian Ni - Bölüm 43: Eski Dost


 

Çevirmen: Zawoske

Editör: Mehmet Uyar

 

Genç adamın önündeki kırkayak yüz metre uzunluğundaydı. Sahip olduğu zehir tahmin edilemeyecek bir güce ulaşmış olmalıydı. Wang Lin kırkayaklara pek de yabancı değildi. Çoğu çocuk kırkayakları oynamak için yakalarken, çoğu da tavuklarını beslemek için kırkayak kullanırdı.

 

Bazen, kazayla kırkayaklar tarafından ısırılırlardı, fakat tek yapmaları gereken ısırıldıkları yeri bolca suyla yıkamaktı, sonrasında da birkaç günü yatakta geçirirler ve düzelirlerdi.

 

Kırkayakları zehirleri için toplayanlar bile vardı. Köy doktoru, eğer kırkayakların zehri düzgün bir şekilde kullanılırsa, çoğu hastalığı tedavi edebilecek bir ilaç haline gelir demişti. İlk günlerinde, babası çalışmak için odun satın alamamıştı, bu yüzden de dağa odun kesmek için gitmiş ve soğuk havanın bedenine çarpmasına izin vermişti. Bu hatası hayatının büyük bir kısmına mal olmuştu tabii.

 

O sıralarda, doktordan aldıkları reçete kırkayak zehri içeriyordu.

 

Babasının hastalığı iyileşse de, babasının bedeninde hastalık kök salmıştı. Ne zaman yağmur yağsa, babası oldukça çok acı çekerdi. Doktorun ağrıyı azaltmak için yazdığı reçete de kırkayak zehri içeriyordu, bu yüzden Wang Lin babası için oldukça fazla kırkayak yakalamıştı.

 

Şimdi bile, genç adam o zamanlar neler olduğunu unutmamıştı.

 

Kırkayağa bakarken, Wang Lin çenesini ovaladı. Eğer küçük kırkayakların zehri babasının rahatsızlığına iyi geliyorsa, bu kırkayağın zehri sorunu bir kerede kökten kaldırmaya yeterli olmalıydı.

 

Ancak önündeki kırkayak açıkçası çok büyüktü ve Wang Lin, kırkayak ile karşılaştırıldığında çok küçük kalıyordu. Bu yüzden de hiç zehrinden alamayıp üstüne bunu denerken kendini inciteceğinden korkuyordu.

 

Aniden, Wang Lin kırkayak zehrin elde etmek için bir yöntem olduğunu hatırlamıştı. Bu yöntem nesilde nesle geçiyordu. Yapması gereken tek şey kırkayağı beslemek için bir hap yapmasıydı. Kırkayak bir kere bahsettiği hapı aldığı tükettikten sonra, zehir tükürüyordu.

 

Bu konuyu düşünürken, kırkayağa dik dik bakmış ve ilaç binasına doğru yola koyulmuştu. İlaç binası tarikatta en fazla malzeme içeren yerdi. Genç adam 4 yıldır Wang Hao’yu da görmüyordu, bu yüzden gidip bir kontrol etmesi iyi olacaktı.

 

Wang Lin ilaç binasına vardığında ve dikkatlice yan kapıdan dışarı çıkan Wang Hao’yu gördüğünde, çoktan hava kararmıştı. Wang Hao, Wang Lin’ i gördüğünde sessiz olmasını işaret etmiş ve dışarı çıkması gerektiğini belirtmişti.

 

Wang Lin bu durum karşısında şaşırdı. İlahi hissini çevresine yaydığında, üç üstadın ciddi ifadeleriyle hap kazanına bakmakta olduğunu fark ediverdi.

 

Uzaklaşana kadar bir süre yürüyen Wang Hao, sessizce peşinden gelen Wang Lin’e baktı. Ardından hızlıca Wang Lin’ i tutmuş ve koşturmaya başlamıştı. Bir süre de koştuktan sonra, sonunda rahat bir nefes alabilmişti.

 

Wang Hao nefes nefese kalmıştı. İhtiyatla ilaç binasına doğru bakmış ve ufak bir umut kırıntısıyla söylenmişti. ‘’Wang Lin, dört yıl önce yoğun eğitime katıldığını duydum. Kaçıncı katmana ulaşabildin?’’

 

‘’Üçüncü katman… bir dakika, bu da ne?’’ Genç adam ilahi hissiyle Wang Hao’yu incelediğinde çoktan birinci katmana ulaştığını, ancak bedenindeki ruhsal enerjinin oldukça garip olduğunu fark etmişti. Ruhsal enerjisi düzgünce akmıyordu, bunun yerine tamamen farklı bir yol izliyordu.

 

Wang Hao’nun bedeninde her dolaşışında, Wang Hao’nun hayat özünün bir kısmını organlarından alıyor ve özümsüyordu.

 

Bu durumdayken, Wang Lin, Wang Hao’nun hayat özünün çok geçmeden tükeneceğinden ve öleceğinden korkmaya başlamıştı.

 

Wang Hao acı acı gülümsedi:’’ Sende gördün, değil mi?’’

 

Genç adam kafasını sallayarak onayladı. ‘’Wang Hao, neden böyle oldu? Anlat bana.’’

 

Wang Hao yumruklarını sıkmış ve dişlerini gıcırdatarak konuşmaya koyulmuştu: ’’Takas için gittiğimizde, temel oluşturma hapı alamadığım için hayıflanıyordum. Daha sonra ustam, peh ustaymış kıçımın kenarı, Lu Yun Jie bana bir temel oluşturma hapı verdi. Sözde yardımcısı olduğum için bana olan borcunu ödemek istiyordu. Bir de bana bir pratik yöntemi verip tarikatın verdiğinden daha iyi olduğunu söyledi. Tabii bende salak gibi düşünmeden verdiği tekniği kullanarak pratik yaptım.’’

 

Wang Lin derin bir nefes alırken söylenmişti: ‘’Ne? Şu tekniği bir de bana göstersene!’’

 

Wang Hao ciltle kaplanmış bir kitap çıkarmış ve Wang Lin’ e uzatmıştı. Ardından sözlerine devam etti. ‘’Fakat iki yıl pratik yaptıktan sonra, bedenim gittikçe zayıfladı. Vücudumdaki ruhsal gücümü yoğunlaştırabilsem bile kullanamıyorum. Daha sonra bir öğrenciye bu tekniği benim yerime araştırsın diye rüşvet verdim ve Lu Yun Jie’nin bana verdiği bu geliştirme tekniğinin Ateş Kazanı Testi şeklinde adlandırıldığını öğrendim.’’

 

//Fire Furnace Trial//

 

Wang Lin kitabı açıp incelemeye başladı. Okumaya devam ettikçe, daha da fazla şaşırıyordu. Kitabın içeriği, Qi Yoğunlaştırması’nın Üç Aşaması’ndan tamamen farklıydı. Ruhsal enerjiyi vücudu daha iyi bir hale getirmek için kullanmak yerine, toplayıp bir girdap haline getirilmesi gerektiği yazıyordu ve bu girdap; birinin ruhsal gücü toplandığında genişleyecek ve çok geçmeden göğün ve yerin ruhsal enerjisini dışarıdan bedeni temizlemek için emebilirdi, bu sayede Qi Yoğunlaştırması’na benzer bir hale bürünüyordu.

 

Basit bir ifadeyle, Qi Yoğunlaştırması bedeni yavaşça içeriden safsızlıklardan arındırmaktı.

 

Ve ikinci yöntem ise riskli bir yöntemdi. Eğer birisi şanslıysa, vücudu çökmeden önce girdap bedeninin dışında genişlerdi ve başarıyla Qi’sini yoğunlaştırabilirdi, ancak eğer şanslı değilse, girdap bedeninin dışında genişleyene kadar vücudunu yok ederdi.

 

Wang Hao dişlerini gıcırdatarak konuşmaya devam etti. ’’Bu Ateş Kazanı Testi gelişim tekniği, tarikatta bazı kayıtlarının kopyaları tutuluyormuş. Bu tekniğin çökmüş olan Lu ülkesinden alındığı ve kullanan 10 geliştiriciden sadece ikisinin bu yöntemle hayatta kalabileceği söyleniyor. Yani her şey şansa dayalı…’’

 

Sonunda Wang Lin en önemli soruyu sordu: ‘’Lu Yun Jie bu tekniği kullanmandan nasıl yararlanacak ki?’’

 

Wang Hao’nun gözlerindeki bakış yerini soğukluğa bıraktı. Karamsar bir şekilde Wang Lin’in sorusuna cevap verdi. ‘’Beni tıpkı bir hap kazanı gibi kullanmak istiyor. Arşivlerle alakalı öğrencinin bana verdiği bilgiye göre, arşivlere; bu tekniğe çalışan birisi öldükten sonra, eğer doğru yöntem uygulanırsa, birinin hayatını 3 yıl kadar uzatan bir hapın yaratılabileceği kaydedilmiş.’’

 

Wang Lin soğukça bir nefes alırken 3.üstat Lu Yun Ji’nin aşırı acımasız olduğunu düşünüyordu.

 

Wang Hao’nun ifadesi hüzünle kaplıydı. Huysuzca sözlerini devam ettirdi. ‘’Bu meseleyi diğer üstatlar ve tarikat lideriyle konuşmaya cesaret edemiyorum, sonuçta, Lu Yun Jie’nin yardımcısıyım. Tarikat kurallarına göre, artık hayatım bana ait değil, bunun yerine Lu Yun Jie’ye ait. Eğer böyle olacağını bilseydim, yardımcısı olmayı kesinlikle kabul etmezdim. Ah, pişman olmak için artık çok geç. Lu Yun Jie, sırrını öğrendiğimi fark edince ailem hakkında tehditler savurdu. Şimdi, hayatım üzerinde ufak bir kontrol bile yok. Her gün, birkaç Qi Toplama Hapı almak ve bedenimdeki girdabı daha da büyük hale getirmek zorundayım. Hesaplamalarıma göre, sadece 1 yıllık ömrüm kaldı…’’

 

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44323 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr