Çeviri: Zawoske

Editör: Mehmet Uyar

Genç adam bahçede biraz bekledikten sonra, Üstat Sun kötü ifadesiyle geri dönmüştü. Yüzü öfkeyle kaplanmıştı; az önce, konu hakkında patrikle konuşurken birkaç dövüşçü kardeş onunla dalga geçmişti. Üstat Sun düşündü, ‘’ Tüm su kabaklarını alıp gelişimimi büyük ölçüde yükseltecek ölümsüz hapını yapana kadar bekleyin sizi salaklar. Bakalım o zaman da .’’

Üstat Sun bahçeye girdikten sonra Wang Lin’ i gördü ve burnundan soluyarak homurdandı, ‘’Wang Lin bugünden itibaren, benim, Sun DaZhu’ nun öğrencisisin.  Ustanın itibarını zedelememek için düzgün bir şekilde geliştirme yapmalısın.’’ Küçük bir çantayı fırlatıp, ’’ Bu çanta gerçek öğrencilerden olduğunu gösterir. Ayrıca eşyaları taşımak için kullanabilirsin; bir yığın şey taşıyabilir. Kıyafetlerin ve ölümsüz tekniği talimatları içinde, kontrol edebilirsin.’’ Diye söylendi.

Wang Lin çabucak boyutsal çantayı aldı. Çok heyecanlanmıştı ve ailesinin beklentileri düşüncelerinin arasına karışmıştı. Bu sefer, Sun DaZhu’ yu yürekten usta olarak kabul etmişti.

Sun DaZhu bir homurtuyla devam etti. Bakışları başka yere kaydı ve söylenmeye başladı. ’’Bugünden itibaren arka taraftaki odada yaşayacaksın. Benim iznim olmadan da ayrılmayacaksın.’’

Üstat Sun açıklamayla birlikte, yerden bir çakıl taşı almış ve bahçe kapısının arkasına fırlatmıştı. Çakıl taşı kapıya vurduğunda sadece mor bir ışık belirmiş ve ince bir toz tabakası dağılmıştı.

Bu manzaradan sonra, Sun DaZhu Wang Lin’ e soğuk bir bakış atmış ve odasına doğru yürümüştü.

Wang Lin’ in gözbebekleri küçüldü; dehşete düşmüştü. Boyutsal çantasını alıp odasına girdi. Oda küçüktü ve sadece bir yatak içeriyordu. Wang Lin önemsemedi; yatağa oturmuş, boyutsal çantayı inceliyordu.

Küçük gri çantanın hiçbir yanı özel görünmüyordu. Wang Lin çantayı yere bakacak şekilde ters çevirdiğinde birkaç şey düşmüştü: kırmızı bir kıyafet takımı ve küçük bir kitapçık.

Wang Lin’ in yüzü sevinçle kaplandı. Küçük kitapçığı yerden almış ve heyecanla açıp ilk sayfasındaki yazıyı okumuştu: ‘’Qi Yoğunlaştırması’ nın Üç Aşaması’’

Genç adam yağ lambasının ışığını kullanarak gece yarısına kadar kitapçığı okumuştu. Wang Lin kitabı kapatmış ve ölümsüzlük yolunu daha fazla anlamaya başladığını hissetmişti. Bu kitapçık en temel aşamalar olarak bilinen Qi Yoğunlaştırması’ nın üç aşamasından bahsediyordu. Kitapçıkta Qi Yoğunlaştırması’ nın 15 aşaması olduğu geçiyordu ve sadece üçüncü aşamaya geçtikten sonra diğer aşamalara ulaşma teknikleri öğrenilebilirdi.

Aslında Qi Yoğunlaştırması denilen şey gökyüzünün ve yeryüzünün Ling Qi’ sini, bedeni değiştirmek ve geleceğe yatırım yaparak temel oluşturmak için, özümsemekti.

Ayrıca birinin doğal yeteneğinin ne derece olduğunu kontrol eden bir testti. Daha yetenekli olanlar, Ling Qi’ yi daha hızlı özümsüyorlardı; böylelikle, mantıklı olarak yetiştirme hızları da daha hızlı oluyordu, ancak, eğer birinin yeteneği ortalama ise hayatının sonuna kadar üçüncü aşamaya ulaşamaması kuvvetle muhtemeldi. Hatta yeteneği ortalama olan bazı kişiler bile birinci aşamaya ulaşamıyordu.

Qi Yoğunlaştırmasının Üç Aşaması kitapçığı Wang Lin için bir hazine haline gelmişti. Aklındaki ilk üç aşamanın tekniklerini hemen ezberledi. Bağdaş kurup oturduktan sonra gözlerini kapadı ve kitapçıkta anlatılan bir uzun üç kısa tekniğiyle nefes alıp vermeye koyuldu. Uzun bir nefes olarak nitelendirilen kavram normal bir nefesken, kısa nefes olarak açıklanan kısım da normal nefesin üçte biri kadardı. Bu anormal nefes tekniğini kullanmak Ling Qi’ yi bedene çekmenin hızlı yollarından biriydi.

Kitapçıkta nefes tekniğinin ilk kullanımında, vücutta karıncalanma hissiyatı yaşanabileceğinden bahsedilmişti; Bunun sebebiyse bedene giren Ling Qi’ ydi. Kitapçık gergin olunmaması gerektiğini söylüyordu. Sadece rahatlamalı ve kendinizi hiçbir şeymiş gibi hayal etmeliydiniz, ardından gökyüzü ve yeryüzü ile bir olabilirdiniz.

Uzunca bir süre sonra, Wang Lin çaresizce hiçbir şey hissedemediğini, fakat bu anormal nefes alışverişleri sayesinde nefes nefese kalmadığını fark etmişti.

Wang Lin iç çekti; buradaki öğrencilerin çoğu çok yetenekliydi ve bu kitapçık onlar için yazılmıştı. Kendi yeteneği sadece ortalamaydı. Nasıl onlarla rekabet edebilirdi?

Yine de vazgeçmedi. Biraz soluklandıktan sonra, nefes tekniğini kullanmaya devam etmişti.

Gece yavaşta geçmiş ve güneş ufukta kendini belli etmeye başlamıştı. Wang Lin bedenine giren ufak bir Ling Qi parçacığı bile hissetmekten uzaktı. Tüm gece uyumadan kalkıp dışarı çıktığı için başı dönüyordu.

Dışarıda, ilaç kokusu taşıyan nazik bir meltem rüzgârı geziniyordu. Birkaç derin nefes aldı; ancak hala bitkinliğini üzerinden atamamıştı. Su kabağını özlemişti; eğer içindeki pınar suyundan birazcık içebilseydi bu kadar yorgun olmazdı.

Lakin şu an aceleci davranmanın sırası değildi. Taş boncuğu ve su kabaklarını sakladığı yerlere güveniyordu. Güvenli bir yer bulmak için dağın yarısını araştırmıştı. Eğer arayanlar gömüldükleri yerin üzerinde olsalar bile hazineyi bulamazdılar. (?)

Genç adam bir kaya bulana kadar çiçek bahçesinde gezinmişti. Kayayı bulduğunda üzerine oturmuş ve yetiştirme yapmaya başlamıştı. Kısa bir süre sonra, vücudunun karıncalanmaya başladığını hissetmiş, afallamıştı. Tam devam edeceği sıra ustası bağırmıştı, ‘’Seni dingil ne yapıyorsun? Çabuk oradan ayrıl. Şimdi beni iyi dinle; asla çiçek bahçesinde yetiştirme yapmayacaksın!’’

Wang Lin gözlerini açtı ve Sun DaZhu’ nun somurtarak ona baktığını gördü. Sessizce ayaklandı ve çiçek bahçesinden çıktı.

Sun DaZhu soğuk sesiyle homurdandı, ‘’Kesinlikle iyi bir yer seçmeyi biliyorsun velet. Bitkilerimi burada yetiştiriyorum çünkü bahçedeki en yoğun Ling Qi noktası burası ve sen gelip bu Ling Qi’ yi emecektin! Eğer bir tane çiçek bile bu yüzden ölürse, ikimizin hayatı da bunu telafi edemez.’’

Wang Lin Sun DaZhu’ ya ilgisizce baktı ve saygıyla konuşmaya koyuldu. ’’ Bu öğrenciniz böyle olduğunu bilmiyordu. Öğrenciniz bu bahçede bir daha yetiştirme yapmayacak.’’

Sun DaZhu’ nun ifadesi normale döndükten sonra ekledi. ‘’Ancak, benim için başka bir su kabağı bulabilirsen, çiçek bahçesinde yetiştirme yapmana izin veremesem de, sana bir tane düşük derece ruh taşı verebilirim. Bununla birlikte Qi yoğunlaştırman daha kolay olacaktır.’’

Wang Lin kafasını eğmişti; bir anlık dalga geçme ifadesi yüzünde belirdikten sonra konuşmaya koyulmuştu. ‘’Bu öğrenciniz kaynağı kontrol etmek için tekrardan dağa gidebilir. Eğer şansım iyiyse, başka bir tanesini bulabilirim.’’

Sun DaZhu biraz düşündükten sonra söylendi, ‘’Git bir göz at. Unutma, eğer bana başka bir su kabağı getirirsen, düşük derece ruh taşıyla ödüllendirileceksin.’’

Wang Lin Sun DaZhu’ ya bakıp sordu, ‘’Usta söylediklerin doğru mu? Eğer başka bir su kabağı getirirsem, bana ruh taşı mı vereceksin?’’

Sun DaZhu mutlu görünürken konuşmaya başladı. ‘’Evet, su kabağı getirdiğin sürece sana düşük derece ruh taşı vereceğim.’’

Wang Lin bıyık altı gülüyordu ama dışarıdan yanıt olarak saygıyla kafa sallamıştı.

Sun DaZhu’ nun sağ elinde bir mühür belirmiş ve birkaç kelime mırıldandıktan sonra kolunu sallamış böylece kapı sallanarak açılmıştı. Sun DaZhu sakalını sıvazladıktan sonra söylendi, ‘’Devam et velet. Şimdi ayrıl ve çabucak geri gel.’’