Bölüm 120: Üç Güneş Sanatı

avatar
4853 7

Wu Dong Qian Kun - Bölüm 120: Üç Güneş Sanatı


Çeviri: Deuce

 

Lin Dong alelacele Bin Altın Müzayede Evine doğru giderken heyecandan tutuşuyordu. Sonunda vardığındaysa halihazırda kendisini bekleyen bir hizmetçi kız gördü. Hizmetçi kız, Lin Dong’u görür görmez saygılı bir şekilde karşıladı ve misafir odasına kadar eşlik etti.

 

Misafir odasında iki figür vardı. İki figürden biri Xuan Su iken, diğeriyse orta yaşlı, sıska ve gözleri içe çökmüş yabancı bir adamdı.

 

“Bay Yanzhong, bu gelen; sizin Gizli Sanatınızı talep eden kişi.” Lin Dong’un hızlıca içeriye girdiğini gören Xuan Su, ayağa kalkıp yüzündeki nazik gülümsemeyle birlikte Lin Dong’u yanında bulunan adama takdim etmişti.

 

“Gizli Sanatımı satın almak isteyen sensin demek.” Yanzhong, Lin Dong’a bakarken kaşlarını çatmıştı. Karşısındakinin çok genç olduğunu düşünüyordu.

 

Lin Dong başıyla onaylayıp gülümsedi: “ Bay Yanzhong’un Gizli Sanatının kaçıncı seviye olduğunu öğrenebilir miyim?”

 

“Merak etme, elimdeki sıradan bir Gizli Sanat değil.” Lin Dong’un sorusunu işitince, Yanzhong gururlu bir şekilde karşılık verdi. Ardından ortaya ince, altın bir parşömen çıkardı.

 

“Üç Güneş Sanatı.”

 

Parşömen ortaya çıktığı esnada, Lin Dong göz ucuyla bu üç basit kelimeye hızlı bir bakış atmıştı.

 

“Üç Güneş Sanatı, ikinci sınıf bir Gizli Sanat. Bu Gizli Sanat, sadece on beş kanal açmakla kalmıyor ayrıca da Dantiandaki üç güneş benzeri Yuan Qi toplarını da gelişiminde yardımcı oluyor. Çok kritik ve çetrefilli bir durumda, güneş benzeri topları tutuşturarak kullanabilirsin. Rakibin gelişim konusunda senden güçlü olsa bile, bunların karşısında rakibini hazırlıksız yakalanıp büyük ölçüde acı çektirebilirsin.”

 

Yanzhong’un gurur dolu sözlerini işitmesi üzerine Lin Dong’un kalbi tutkuyla alev aldı. Duyduklarına bakacak olursa, Üç Güneş Sanatı Qingyuan Sanatından çok daha fazla güçlüydü. Daha da önemlisi, bu sanatın gizli bir kozu daha vardı. Jiang Li’nin Dönüşüm Sanatına benzerdi ancak onun Dönüşüm Sanatı kişinin kanını kullanıp ona kısa süreliğine güç bahşederken, Üç Güneş Sanatıysa kullanıcısına Dantianında üç adet bomba benzeri şekil taşımasına izin veriyordu. Bu yetenek, iyi kullanılırsa rakibini sahiden de hazırlıksız yakalayabilirdi.

 

“On beş kanalın açılması, ikinci sınıf bir Gizli Sanat için normal ancak az önce bahsettiğiniz gizli saldırı yönteminse, etkinleştirildiğinde kullanıcıyı kötü bir şekilde zarar vereceğini düşünüyorum, öyle değil mi?” Lin Dong’un istekli bakışlarını görmesine üzerine Xuan Su kıkırdayıp sormuştu.

 

Xuan Su’nun ileri görüşlülüğü, Lin Dong gibi çaylaktan doğal olarak çok daha ilerideydi. Bu sebeple, Yanzhong’un bahsetmediği ölümcül kusuru anında görebilmişti.

 

Bu sözleri işitmesiyle birlikte Lin Dong, durumu daha iyi kavramıştı. Jiang Li “Kan Dönüşüm Sanatı”nı aktive etmesinin ardından çok ciddi yan etkilere maruz kalmıştı. Üç Güneş Sanatı, bu kadar mükemmel olamazdı, değil mi?

 

“Heh heh, güzel gözlem.” Yanzhong garip, kuru bir kahkaha atarken, Xuan Su’nun basiretini besbelli ki hafife almıştı. Açıklamaya devam etmekten başka çaresi kalmamıştı: “Çok büyük bir yan etkisi yok. Sadece bu ‘üç güneş topu’ yüksek kontrol gücüne ihtiyaç duyuyor. Aksi takdirde, meydana gelen patlamadan dolayı kullanan kişi kolayca kendine zarar verebilir.”

 

Gerçek şu ki, bunu kontrol etmek aslında hiç de kolay değildi. “Üç Güneş Sanatı”nı elde ettiğinden bu yana Yanzhong, bunu kontrol etmeyi daha önce hiç başaramamıştı. Bu süreçte, ‘üç güneş topu’nu artık daha fazla çalışmaya devam edemeyecek hale gelene kadar sayısız defa başarısız olmuştu.

 

Lin Dong, Xuan Su’yu içinden gizlice överken hayretler içerisinde ona minnettar bir bakış atıyordu. Ancak “Üç Güneş Sanatına” olan ilgisi giderek artmıştı. Bir Zihinsel Enerji uygulayıcısı olarak Lin Dong, kendisini enerjiyi kontrol etmede her ne kadar olağanüstü yetenekli görmese de, en azından, kendi seviyesindekilerden kat be kat, çok daha iyi olduğu konusunda kendisine olan inancı ve güveni tamdı. Ne de olsa, Yanzhong’un başarısız olması onun da başarısız olacağı anlamına gelmezdi.

 

“Birkaç kusuru olsa da bunu, hala ikinci sınıf bir Gizli Sanattan sayabiliriz.” Xuan Su hafifçe gülümseyip devam etti: “Acaba Bay Yanzhong, bu Gizli Sanat için ne kadar istiyorsunuz?”

 

“Yönetici Su’nun gözlerini çok keskin, ben de daha fazla kelime israfı yapmayıp fiyatı söylüyorum: 50,000 Yang Yuan Taşı.” Yanzhong kendi kendine bir süre mırıldanmasının ardından, beş parmağını gösterip düşük bir sesle cevap vermişti.

 

“50,000 Yang Yuan Taşı mı?”

 

Adamın bu sözlerini duyması üzerine Lin Dong’un göz kenarları istemsizce seğirmişti. Elinde bir miktar parasal kaynak bulunmasına rağmen pek de varlıklı biri olduğunu düşünmüyordu. Şu anki haliyle, bir tane ikinci sınıf Gizemli Sanat dahi alamayacağı açıkçası beklemiyordu.

 

“50,000 Yang Yuan Taşı, oldukça pahalı bir fiyat. Lakin kabul edilebilir bir fiyat.” Xuan Su, sakince cevap verdi. Zeki ve ileriyi görebilen gözlere sahip olduğundan, eğer bu “Üç Güneş Sanatı” açık arttırmaya çıkacak olursa daha büyük bir fiyata satılacağını çok iyi biliyordu.

 

Lin Dong ise, içinden acı acı gülüyordu. Elinde şu anda sadece 2,000 Yang Yuan Hapı vardı ve bu da 20,000 Yang Yuan Taşı yapıyordu. Gizli Sanatların fiyatını belli ki çok hafife almıştı.

 

“Bay Yanzhong, buyrun. Burada tam 50,000 Yang Yuan Taşı var. Arzu ederseniz sayabilirsiniz.”

 

Lin Dong, fiyatın verdiği dehşetten karın ağrısı çekerken hemen yanındaki Xuan Su ise, sanki Lin Dong’un aklından geçenleri anlamış gibi, hemen bir tane Qiankun Çantasını Yanzhong’a uzattığı esnada tatlı tatlı gülümsüyordu. Görünüşe bakılırsa, Xuan Su parayı çok önceden hazırlamış gibiydi.

 

Yanzhong elindeki parşömeni Xuan Su’ya uzatmadan evvel uzunca bir süre Yang Yuan Taşlarının miktarını kontrol etti. Kontrolü bitirmesinin ardından, daha fazla oyalanmayıp ikiliye veda etmesinin ardından oradan ayrıldı.

 

“Buyur küçük kardeş Lin Dong. Her ne kadar “Üç Güneş Sanatı”na çalışmak inanılmaz derecede zor olsa da ‘üç güneş topu’ oldukça ilgi çekici görünüyor. Yanzhong, yetenekten yoksun biri olduğu için bu yetenekten memnun değildi. Yoksa 50,000 Yang Yuan Taşı “Üç Güneş Sanatını” almaya hiç yeterli olur muydu?” Yanzhong’un ayrıldığını görmesinin ardından Xuan Su arkasını dönüp gülümseyerek elindeki “Üç Güneş Sanatını” Lin Dong’a uzatırken konuşmuştu.

 

“Su abla, çok teşekkür ederim. Borcumu en kısa sürede Bin Altın Derneğine ödeyeceğimden emin olabilirsiniz.” Lin Dong, kısa bir anlığına tereddüt etmiş olmasına rağmen daha fazla direnmemiş ve parşömeni alırken ciddiyetle konuşmuştu. 50,000 Yang Yuan Taşı, az bir miktar değildi ve kimseye de çok fazla iyilik borcunun olmasını istemiyordu. Sonuçta, insanlar arasındaki iyilik borcu bazen ödenmesi gereken en zor şeylerdi.

 

Lin Dong’un ciddi ifadesini görmesi üzerine Xuan Su, biraz canı sıkılmış bir sesle konuşmaktan kendini alamadı.

 

“Seni ufaklık, bu inatçılığın tam bir baş ağrısı…”

 

Xuan Su’nun o güzel yüzünde, yürek parçalayan ve somurtkan ifadeyi görünce Lin Dong kuru, boş bir kahkaha atmış ve “Üç Güneş Sanatını” alıp Qiankun Çantasına koymuştu. Ardından Xuan Su ile içtenlikle sohbet edip uzun bir süre ona eşlik etmesinden sonra, kalkıp gitmeden önce Xuan Su’ya son bir gülücük atmayı da unutmamıştı.

 

 

Kaldığı hana varır varmaz Lin Dong, direkt “Üç Güneş Sanatına” çalışmayıp onu yerine geçen günlerde aldığı bir takım Seviye 5 İksirleri çıkardı. Bu iksirler, geçen seferki gibi Zihinsel Enerjiyi yenileyen özelliklere sahip değildi. Aksine, Yuan Gücünün gelişimde inanılmaz faydası olan iksirlerdi.

 

Bütün bu iksirler, Lin Dong’un elindeki Taş Tılsımın arıtma özelliği sayesinde anında iksir haplarına dönüştürüldü ve böylece, Lin Dong’un elinde toplamda 60 adet iksir hapı oldu. Eğer tüm bu hapları açık arttırmada satacak olursa borcunun tamamını ödeyebilirdi. Neticede, Lin Dong başkalarına borçlu olmaya alışkın biri değildi.

 

Tüm gününü iksirleri arıtmaya ayırmasının ardından Lin Dong, içinden rahat bir nefes alıp bugün elde ettiği “Üç Güneş Sanatı”nı Qiankun Çantasından çıkarır çıkarmaz talim yapmak için odaklandı.

 

Yaklaşık bir saatlik sessizliğin ardından, Lin Dong dikkatini parşömenden çekmesiyle birlikte başını onaylarcasına sallamaktan kendini alamamıştı. Tam da ikinci sınıf Gizli Sanattan beklenildiği gibi, Qingyuan Sanatıyla kıyasla her yönden çok daha iyiydi.

 

“Üç Güneş Sanatı” hakkında yeteri kavrayışa sahip olmasının ardından, Lin Dong bilincini yavaşça elindeki Taş Tılsımın içine yönlendirirken gözlerini de nazikçe kapadı.

 

Lin Dong bir kez daha aşina olduğu Ruhsal Alana geldi. Yalnız bu sefer doğrudan Zihnin Değirmentaşlarına doğru gitmeyip onun yerine, parlayan gölgelerin doğduğu bölgede bekledi. Tahmin ettiği gibi, oturan pozisyonda yeni bir parlayan gölge peyda oldu.

 

Lin Dong sessizce parlayan gölgenin tam karşısına oturdu ve tüm dikkatini parlayan gölgenin vücudunun içinde akan ışığa yöneltti. Işığın aktığı yolsa, “Üç Güneş Sanatı”nı kanallarını açmak için lazım olan yoldu.

 

Lin Dong’un gözünü kırpmayan bakışlarının altında, on beş kanal başarılı bir şekilde ortaya çıkmıştı.

 

Işık, on beş kanaldaki seyrini tamamladığında Lin Dong dikkatini gevşetmemiş tam tersine, gözlerini daha dikkatli bir şekilde parlayan gölgeye dikmişti. Dört gözle beklediği şeyse: Bu “Üç Güneş Sanatı” Taş Tılsım ile güçlendirilmesinin ardından acaba kaç tane daha kanal açabilecekti?

 

Gizemli Taş Tılsım, Lin Dong’u hayal kırıklığına uğratmamıştı. Kısa sürelik bekleyişin ardından, bir ışık tekrar akmaya başladı. On beş kanala oldukça uzak bir yerde, sanki dağ yolu açmaya çalışırcasına, bir yol ışıkla beraber seyahat ediyordu.

 

Ve bu, son değildi…

 

Çok geçmeden, yine on beş kanala ait olmayan başka bir yol daha göründü.

 

Bir yol daha, başka bir yol daha ve…

 

Lin Dong’un heyecanlı bakışlarının altında, on dakika gibi kısa bir sürede, ışık tam yedi kanal daha açmıştı.

 

 Bu yedi kanal, “Üç Güneş Sanatı”nın on beş kanalıyla bir araya gelince toplam, yirmi iki kanal yapıyordu!

 

Bu sayı, Qingyuan Sanatının sahip olduğu kanalların üç katından bile daha fazlaydı.

 

Eğer on beş kanal; ikinci sınıf Gizemli Sanatlar arasında normal olarak görülüyorsa, bu yirmi iki kanalsa muhteşem sayılabilirdi.

 

Taş Tılsımın bu denli güçlendirici etkisine şahit olmasının ardından Lin Dong, içinden kahkahalar atıyordu. 50,000 Yang Yuan Taşı, böylece çöpe gitmemiş oluyordu.

 

Bir süre sonra, Lin Dong kalbindeki sevinci bastırırken heyecanı yavaş yavaş yok oluyordu. Bir kez daha, tüm dikkatini akan ışığa yoğunlaştırdı ve yirmi iki yolun hepsini aklına kazımaya koyuldu.

 

Tüm yolları ezberlemesinin ardından Lin Dong, Ruhsal Alanı terk ederken sonunda tatmin olmuştu. Bacaklarını çapraz yaparak oturdu ve Dantianından Yuan Gücünün akıntılarını çıkarırken bir Yin Yang İncisini bir kez daha avuçlarının arasında sıktı. Kontrolü altında, gizli kanallara doğru yönlendirdi.

 

Daha önce edindiği tecrübeler sayesinde, Lin Dong bu sefer işini daha kolay hallediyordu. Tüm kanalları açacağı zaman, ikinci sınıf Gizli Sanatın tadına anca o zaman hakkıyla bakabilecekti.

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44344 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr