Bölüm 104: Bin Altın Müzayede Evi

avatar
5282 4

Wu Dong Qian Kun - Bölüm 104: Bin Altın Müzayede Evi


 

Çeviri: Deuce

 

 

Lin Dong, Yan Şehrine geldiğinde çoktan öğlen olmuştu. Şehre girdiğinde gözlerden ırak bir han seçti ve o esnada Yan Şehriyle alakalı çeşitli bilgiler toplama şansı yakalamıştı. Sonuçta, burada yeni olduğundan şehre pek aşinalığı yoktu.

 

Lin Dong handaki odasında gözleri sıkı kapalı bir halde yatağında oturuyordu. Uzun bir sürenin ardından, yavaşça gözlerini açarken yüzü hayalet gibi bembeyaz olmuştu. Bunun hemen öncesinde, Taş Tılsımın Ruhsal Alanına girmiş ve Zihinsel Enerjisini geliştirmek için Zihnin Değirmentaşlarını kullanmıştı.

 

Bu amansız acıyı birçok defa tecrübe etse de bu onun için hala son derece dayanılmazdı.

 

Kucağındaki Qiankun Çantasından yeşim bir şişe çıkardı. Yeşim şişenin içerisinde soluk beyaz bir hap vardı. Bu hapı, Qingyang Kasabasında satın aldığı bir İksirden arıtmıştı ve az da olsa Zihinsel Enerjisini canlandırıcı bir etkiye sahipti. Ancak Lin Dong bunların birçoğunu çoktan tükettiğinden bu elindeki sonuncuydu.

 

“Görünüşe göre yarın, Zihinsel Enerjimi yenileyecek birkaç iksir bulup bulamayacağımı görmek için “Bin Altın Müzayede Evi”ne gitmem gerekiyor…” Elindeki son hapa bakarken yavaşça iç çekmişti. Aslında sıradan İksir bulmak kolaydı ama gel gelelim Zihinsel Enerjiyi yenileyecek iksirleri bulmak samanlıkta iğne aramak gibiydi. Tüm Qingyang Kasabasının altını üstüne getirmesine rağmen sadece çok çok az bulabilmişti ve bulduklarının kalitesi de oldukça düşüktü.

 

Lin Dong’un bahsini ettiği “Bin Altın Müzayede Evi” ise Yan Şehrindeki en büyük müzayede eviydi. Bu evin sahibiyse Yan Şehrindeki en büyük üç gruptan biri olan “Bin Altın Derneği” idi.* Sahip oldukları nüfuz ve şöhret Qingyang Kasabasının Pazarı’ndan çok ötedeydi. Kesinlikle burada ihtiyaç duyduğu iksirlere rastgelmesi içten bile değildi.

*Deuce: Daha önce “10 bin Altın Tüccar” veya “Yüz Bin Altın Dernek” diye çevrilmiş. Aslı ve doğrusu bu olduğu için bu şekilde devam edeceğim.

 

Aklında bu düşünceler geçerken, Lin Dong uzanıp uyumadan önce hafifçe nefes verdi.

 

Ertesi gün Lin Dong erkenden kalktı. Kılığına kıyafetine çeki düzen verip şehrin merkezindeki “Bin Altın Müzayede Evi”ne gidebileceği kestirme bir yol belirledi.

 

“Bin Altın Müzayede Evi” sadece Yan Şehrinde değil Tiandu Vilayetinin tamamında ünlüydü. Yarım gün boyunca etrafı dolaşmasının ardından sonunda müzayede evinin yakınlarına gelmişti.

 

“Bin Altın Müzayede Evi” ibaresini ilk gördüğünde Lin Dong açıkça mekanın görkemli atmosferini hissedebiliyordu. Qingyang Kasaba Pazarı bununla kıyaslanınca gerçekten çok utanç vericiydi.

 

Hıncahınç dolup taşan kalabalık müzayede evinden içeri girerken tıpkı karıncaları andırıyordu. Bunun gibi müthiş bir kalabalık yalnızca “Qingyang Kasaba Avı” zamanı ile kıyaslanabilse de bunun yanında hala çok fazla eksik kalıyordu.

 

Lin Dong müzayede evinin dışında ayakta dikilirken bir yandan çenesini ovalıyor bir yandan da etrafı aval aval seyreden hödük gibi görünmemek için elinden gelen gayreti gösteriyordu. Sonunda müzayede evinin iç kısımlarına doğru yol almadan evvel kendi kendine gülüp kalabalığa doğru yöneldi.*

*Deuce: Yazık la çocuğa, köyden indim şehre gibi olmuş :D

 

Bin Altın Müzayede Evi; iç kısım ve dış kısım olmak üzere ikiye ayrılmıştı. Dış kısım en geniş alandı ve burada takas edilen eşyalar çok da değerli gözüyle bakılmazdı. Çünkü en değerli eşyalar iç kısımda açık artırmaya çıkıyordu. Tabi ki birinin başarılı bir şekilde teklif verip çok arzuladığı eşyayı alabilmesi için de önemli miktarda para kaynağına ihtiyacı vardı.

 

Lin Dong dış kısmın büyüleyici bölümüne doğru yürüyordu. Burada 4.Derece İksirlere çok da nadir gözüyle bakılmıyordu. Zihinsel Enerjiyi yenileme özelliği olan İksirlere gelirsek, Lin Dong burada bile sadece birkaç tane görebildi. Ancak çoğu 3.Derece özelliğe sahipti.

 

Eskiden olsa, Zihinsel Enerjisini yenileyebilen 3.Derece türündeki İksirleri bulması kolay olurdu ve anında kullanırdı. Ancak Lin Dong için zaman mefhumu çok önemliydi. Olabildiğince hızlı bir şekilde 2.Mühür Sembol Ustası Seviyesine ulaşmak onun en büyük önceliğiydi. Ve böylece, dış kısmı şöyle bir dolaştıktan sonra ilgisini çeken herhangi bir iksir bulamadı ve doğruca müzayede evinin iç kısmına doğru yola koyuldu.

 

Müzayede salonun iç kısmına doğru yürürken Lin Dong bir muhafız tarafından durduruldu. Giriş için 10 Yuan Yang Taşı vermesi konusunda bilgilendirilmesinin ardından Lin Dong’un suratı kapkara olmuştu. Sadece giriş için 10 Yuan Yang Taşı; bu Bin Altın Derneği gerçekten çok zalimler…

 

İçinden lanet okurken ücreti ödemekten başka seçeneği yoktu. Ancak ondan sonra muhafız geri çekildi. Lin Dong tam içeriye girmek üzereydi ki arkasından birden hiç de hoşuna gitmeyen rahatsız edici bir ses duydu.

 

Lin Dong bu rahatsızlığı sezdiği anda merakla kafasını çevirmekten kendini alamamıştı. Kısa bir süre sonra, kalabalık gelenlere yol açarken görüş açısına birkaç figür girmişti.

 

Bu figürlerin arasında, özellikle dikkatleri üstüne çeken biri vardı. Doğal olarak bu kişi, kırmızı elbiseli bir kadındı. Kar beyazı teni ile şeftali çiçeğine benzeyen yüzünde zarif ve asil ruhlu gülümsemesi, insanın içini oldukça kıpır kıpır eden bir manzaraya sebep oluyordu.  Gençliğinin baharındaki bir kadından farklı görünmüyordu ama yine de geniş kıvrımları ve zarif duruşu görenleri büyüleyecek olgun bir cazibe yaratmasına neden oluyordu.

 

Kırmızılı kadının yanındaysa onu takip eden yeşil elbiseli başka bir kadın daha vardı. Bu kadın da oldukça güzeldi. Tıpkı kırmızılı kadın gibi güzel bir yüze sahipti fakat ondan biraz daha ilgisizdi. Bu nedenle, diğerine nazaran, bu kadın biraz daha az yetişkin görünüyordu. Ancak öyle yada böyle, bu yeşilli kadının kendisine has bi aurası vardı ve Xie Ailesindeki Xie Yingying’i kesinlikle aşıyordu.*

*Deuce: Hadi bakalım serinin ilk haremleri geliyor mu acaba :D

 

Bu ikili kadın oldukça olağanüstü güzelliğe sahipti. İkili, beraber yürürken tıpkı bir çift çiçek gibi görünüyorlardı. Mekanda birlikte görünmeleri, doğal olarak kalabalığın dikkatlerini üstlerine çekmelerine sebep olmuştu. Kalabalığın hararetli fakat saygılı bakışlarından anlaşılıyordu ki; bu iki kadının dikkat çekici arka plana sahip olması muhtemel görünüyordu.

 

“Yönetici Su ile küçük hanım giderek daha da güzelleşiyorlar. Neredeyse kız kardeş gibi görünüyorlar…”

 

“Heh heh, merak ediyorum da acaba hangi şanslı erkek ilerde bunlarla evlenecek. Şu güzelliklere bak, bunları var ya…”

 

“Eceline mi susadın la sen? Yönetici Su’nun ne kadar korkutucu olduğunu bilmiyor musun?”

 

“Ee, ben, şeey… Öylesine demiştim…”

 

Yanı başındaki muhafızlar kendi aralarında konuşurken bu konu Lin Dong’un dikkatini celbetmişti. Görünüşe göre bu iki güzel, Bin Altın Derneği’ne aitti. Bakışlarını başka yöne çevirmeden önce Lin Dong bu ikili güzele şöyle bir göz gezdirmişti. Neticede, onların kimlikleriyle pek ilgilenmiyordu. Şu anda öncelikli kaygısı, Zihinsel Enerjiyi yenileyebilen İksirleri bulabilmekti. Bu yüzden daha fazla ayakta dikilmeyip müzayede evinin iç kısmına doğru harekete geçti.

 

Lin Dong iç kısma girdiğinde çoktan birkaç insanın içeride olduğunu gördü. Bakışlarını iç kısımdaki kalabalığa çevirirken kendi kendine söylenip Qiankun Çantasından bir hasır şapka çıkardı.* Şapkayı başına yerleştirip oturmadan önce kendisine merkezin yakınlarından bir yer beğendi.

*Deuce: Gönderme vaaarr, selam çakmışlaarrr :D

 

Her ne kadar Qingyang Kasabasında olmasa ve kimse onu tanımayacak olsa da hiçbir şekilde gereksiz yere dikkat çekmek istemiyordu. Ne de olsa fazladan ihtiyatlı olmanın kimseye zararı olmazdı.

 

Lin Dong yerine oturduğunda açık artırma henüz başlamamıştı. Zaten acelesi de yoktu. Gözlerini kapadı ve müzayede başlayana kadar sessizce dinleniverdi.

 

Bir süre gözlerini kapayarak dinlenirken, arkasında birden bir kargaşa peyda oldu. Bu sefer, kargaşanın sebebinin içeriye giren güzeller olduğunu tahmin ettiği için başını çevirmeye tenezzül etmeyip o tarafla hiç ilgilenmedi. Ancak birden Niwan Sarayındaki Kader Ruh Sembolü hafifçe titremeye başladığını hissetti.

 

Bunu hissettiği an Lin Dong put kesilmişti. Birden, kafasını arkaya çevirip iki kızın üzerinde göz gezdirirken sonunda bakışları ikilin yanında dikilen gri cübbeli yaşlı bir adamın üzerinde durmuştu.

 

“Bu, o…”

 

Gri cübbeli adamı gördüğü anda Lin Dong, içinden kocaman bir çığlık atmıştı. Bu yaşlı adam, daha önce kendisine “Ruhani İlerleyiş Bölümü”nün ilk üç bölümünü veren Büyük Usta Rou’dan başkası değildi. Bu yüzden, Lin Dong’un Zihinsel Enerjisinin dalgalanmasının sebebi, büyük ihtimal, Büyük Usta Ruo’nun da aynı “Ruhani İlerleyiş Bölümü”ne çalışıyor olmasıydı.

 

Gri cübbeli adama bakarken Lin Dong’un birden gözleri parlamıştı. Lakin, oraya yaklaşmayı hiç planlamıyordu ve bu yüzden, gözlerini oradan geri çekmişti. Her ne kadar Büyük Usta Ruo’ya minnet borcu olsa da, Gizemli Taş Tılsımın yüzünden, her zaman ihtiyatlı olmanın en iyisi olacağını düşünüyordu.

 

“Hmm?”

 

Lin Dong’un bakışlarını geri çekmesinin hemen ardından, yaşlı adam gözleriyle müzayede evindeki kalabalığı hızla tararken şaşkınlıkla hafifçe nefesini tutmuştu. O da Zihinsel Enerjisinin titrediğini hissetmişti. Ama bir süre odayı aramasına rağmen, hiçbir şey bulamamıştı ve bu durum üzerine kaşlarını çattı.

 

“Büyük Usta Ruo, ne oldu?” Yaşlı adamın yanındaki kırmızılı zarif bayan, bu duruma şahit olunca meraklı bir şekilde sorma ihtiyacı hissetmişti.

 

“Haha, yok bir şey…” Grili yaşlı adam başını salladı. Az önceki hissettiği şey konusunda muhtemelen yanılıyordu. Elini sallayarak: “Müzayede başlamak üzere, hadi VIP kabinine geçelim.”

 

“Tabii ki.”

 

Büyük Usta Rou’nun karşısında, Bin Altın Derneği’nde yüksek statüye sahip olan bu kırmızılı kadın bile saygılı olmak zorundaydı. Kırmızılı kadın, müzayede evinin yanındaki tarafa doğru yaşlı adama eşlik ederken hemen başıyla onayladı ve olabildiğince gülümsedi.    

 

Ayrıldıklarını gördüğünde Lin Dong gizlice içinden derin bir oh çekmişti. Az önce, Büyük Usta Ruo’nun Zihinsel Enerjisinin bedeninde gezindiğini açıkça hissetmişti. Ancak, Lin Dong’un Zihnin Değirmentaşlarında eğitim yaptığından şimdiki Zihinsel Enerjisi oldukça sağlam ve güçlüydü. Bu sayede, Büyük Usta Ruo bile onu fark edememişti.

 

“Büyük Usta Ruo’nun Zihinsel Enerjisi gerçekten de çok güçlü. Muhtemelen 3. veya 4.Mühür seviyesindedir.”

 

Demin, Büyük Usta Ruo odayı Zihinsel Enerjisiyle tararken Lin Dong onun gücünü çok net hissedebilmişti. Eskiden, Zihinsel Enerjiye dair, tıpkı yeni doğmuş bebek gibi, yetersiz bilgiye sahipken Büyük Usta Ruo’ya karşı ne saygısı ne de korkusu vardı. Ama gel gör ki, Lin Dong’un Zihinsel Enerjisi güçlendikçe, sonunda o adamın ne kadar güçlü olduğunun idrakine varmıştı. Dolayısıyla bu saygı değer kadınların ona karşı çok nazik olması hiç de şaşırtıcı değildi.

 

“Doonnggg!”

 

Lin Dong’un aklında bu düşünceler fırıl fırıl dönerken, bir çan sesi müzayede salonunda yankı buldu. Anında tüm ortalık hareketlenmeye başladı. Aynı zamanda, Lin Dong gözlerini müzayedenin başlayacağı alana dikmişti. Sonuçta, biliyordu ki Bin Altın Derneği’nin açık artırması artık başlamak üzereydi.

 

Lin Dong, ilk defa bir açık artırma tecrübesi yaşıyordu. Bu yüzden, derinlerde dört gözle sabırsızlıkla beklerken aklında tek bir soru vardı: Ne tür değerli eşyalar ortaya çıkacak?

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44344 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr