Çevirmen: Mavimsigrii

Düzenleyen: Cqnn

Sponsor: OrduluXin

Savaş alanına dönmüş olan malikane derin bir sessizliğe gömülmüştü, şaşkın bakışlar bir Lin Dong’a, bir yerde eden adama çevriliyordu.

Wu Sha kaybetmişti. Dahası rakibi 15-16 yaşlarında bir çocuktu!

Yerde uzanan ve durmadan kan kusmakta olan Wu Sha’ya bakanların kendilerine gelmesi biraz zaman aldı. Kabul etmesi zor olayı sindirmeye çalışıyorlardı.

“Genç Efendi Lin Dong… sahiden de mükemmelliğin anlamı ulan!”

Qin Ying ve diğer korumlar rahat birer nefes aldı. Konuşmaları şaşkınlıktan saygı çerçevesini biraz aşmıştı. Böylesine bir sonuç çıkacağını hiç kimse beklememişti. Wu Sha’nın şanını uzun zaman önce duymuşlardı ve bunca yıldır çok sayıda yetenekli kullanıcı ellerinde can vermişti. Nasıl oluyorsa bu bahsi geçen adam Lin Dong'a karşı kaybetmişti!

“Gulp!” (yutkunma sesi)

Lin Xia ve diğerleri zorla yutkundular. Lin Dong Lei Li’yi yere serdiğinde saygılarını kazanmıştı ama bu sefer kazandığı şey saf bir hayranlıktı.

Ün yapmış bir Göksel Yuan Kullanıcısını 16 yaşında yenmek mi? Bu nasıl mümkün olabiliyordu ki?

Bu duyulunca Lin Dong, bırak Qingyang kasabasını tüm Yan Şehrinde adı duyulmuş biri olurdu!

“Haha! Çok iyi, çok iyi”

Malikanenin üzerinde duran Lin Ken bir süre şaşkınlıktan sessiz kaldıktan sonra nihayet samimi bir kahkaha attı. Mutlulukla dolup taştığını gizleyemiyordu. Bu olay onu öyle derinden sarsmıştı ki söyleyecek tek kelime dahi bulamıyordu.

Lin Ken’in şaşkınlığının yanında Yan Kuo’nun yüzü çirkin bir hal almıştı. Wu Sha’nın sahip olduğu gücü düşündüğünde Lin ailesinin gençlerinden birine yenik düşeceğini hiç beklememişti.

Kalabalığın bakışları altında Lin Dong aldığı mühür pozisyonu hiç bozmamıştı. Yüzü kızarmaya başladı ve bir ağız dolu kan tükürdü.

Lin Dog’un ağzından fışkıran kanı gören Lin ailesi korumaları pür dikkat kesilmişlerdi. İleri adım atacaklardı ki Lin Dong’un bedeninden yükselen kuvvetli emme gücünü hissettiler!

“Hu Hu”

(EN: Sanırım emme sesi )

Aniden ortaya çıkan bu emme gücü Dünya ve Cennet arasında bulunan Yuan Gücünün Lin Dong’un bedenine çekilmesine sebep oluyordu, Lin Dong’un bedenini ve etrafını saran Yuan Enerjisi çıplak gözle görülebilecek nitelikteydi. Yuan Enerjisi bir hortum gibi Lin Dong’un bedeninin etrafında dönüp duruyor ve Lin Dong’un bedeni tarafından iç damar yolarına doğru yutuluyordu!

Bu sahne birçok insanın sersemlemesine sebep oldu. Malikane duvarının üzerinde duran Lin Ken bile taş kesilmişti. Kısa bir süre sonra Lin Dong’un bedeni etrafında dönüp dolaşan Yuan Gücünün Yang Enerjisi parçaları taşıdığını sezdi!

Bunu sezen Lin Ken’in aniden yüzü kızardı. Bu kızarıklığın sebebi oldukça heyecanlanmasıydı.

“Yang Enerjisi bedenine giriyor! Bu Göksel Yuan Gücüne ulaşmanın bir işaretidir!”

Kalbi göğsünü delip geçecek kadar hızla çarpıyordu. Lin Ken’in şaşırtıcı olaylar dizisi yüzünden başı dönmeye başlamıştı. Bunu hayal bile edemezdi. Lin Dong, hem Wu Sha’yı yenmiş hem de bu yoğun geçen savaşı bir basamak olarak kullanıp gelişimine katkı sağlamıştı!

Lin Dong Yang Enerjisini başarıyla bedenine geçirmeyi başarırsa gerçekten de Göksel Yuan Gücü seviyesine adım atmış olacaktı. Lin ailesi tarihteki en genç Göksel Yuan Gücü Kullanıcısına sahip aile haline gelecekti!

“Qin Ying, herkesi topla, Lin Dong’u koruyun.

Kırmızıya dönen Lin Ken birden haykırmaya başladı. Lin Dong gelişimini tamamlamaya çalışıyordu bu sebeple rahatsız edilmemesi gerekirdi. Tam bu anda Lin Dong'un başına bir şey gelirse Lin Ken, Lin Zhentian’ın öfkesinden çıldıracağını çok iyi biliyordu.

Lin Ken’in sert ve acil haykırışını duyan Qin Ying ve diğerleri çabucak kendilerini topladılar. Aynı şeyi düşünürcesine birbirlerine kısa bir bakış attıktan sonra oldukları yerde tir tir titremeye başladılar. Lin Dong’un bedeni gözlerine yansırken kalplerini hayranlık dolduruyordu.

(EN: Çok düşündüm ama neden titrediklerini bulamadım arkadaşların )

“Genç Efendi Lin Dong’u koruyun!”

Lin ailesi korumalarının büyük bir kısmı Lin Dong’un etrafında koruyucu bir duvar oluşturdular. Öyle yakın duruyorlardı ki bir damla su bile bu etten duvarı geçemezdi.

Bu anda Yan Kuo kendini topladı, gözlerinde korku vardı. Sinirli bir ses tonuyla bağırmaya başladı: “Bu veledi kim gebertirse Kara Ejder Ardiyesi’e liderlik etme hakkına sahip olacaktır!”

Binlerce insanının kanını akıtmış olan biri bile Lin Dong’un sahip olduğu yetenek karşısında ürkmüş hissediyordu. Onun gibi birinin var olmasına izin verilirse bu onlar için tam bir kabus olurdu.

Yan Kuo’nun bağırışı, Kara Ejder Ardiyesi’nin haydutlarını şaşkınlık içerisinde bırakmıştı. Birkaç saniye sonra kendilerine geldiler ve gözleri kan kırmızısına döndü. Böylesine cömert bir ödüle giden yol elbette ki cansız bedenlerle çevrili olacaktı ama onlar gibi insanlar zaten ölü sayılabilecek suçlulardı.

“Saldırın!”

Kimin bağırdığını ayırt edemeseler de Kara Ejder Ardiyesi’nin adamları, Lin Dong’u korumakta olan Lin ailesi korumalarının üzerine yürüdüler.

“Durdurun onları!”

Qin Ying ve Lin ailesi korumalarının diğer liderlerinin yüzlerine kararlı ifadeler hakimdi. Adamlarına liderlik ederek haydutları durdurmak üzere ileri atıldılar.

“Yan Kuo, Lin ailemiz siz Kara Ejder Ardiyesi’nin sahip olduğu son adamı dahi yeryüzünden temizleyecek!” Lin Ken soğuk bir ses tonuyla konuştu. Lin Dong’un gelişim sürecini kendi elleriyle mahvetmek isteyen Yan Kuo’yu durdurmak üzere peşinden gitti.

Sözlerini duyan Yan Kuo’nun yüzü istemsizce titremeye başladı. Yaptığına pişman olmuştu. Lin ailesinin bu kadar sorun yaratacağını bilseydi asla onlara karşı hamle yapmazdı.

“Hıh, Kara Ejder Ardiyesi’ni yakıp yıkmak mı? Elinden geleni ardına koyma.”

Ne kadar pişman olursa olsun olanları geri almak imkansızdı artık. Yan Kuo prensip sahibi bir kişiydi sonuçta. Kalbindeki pişmanlığı hemen bastırdı ve sinsice gülümseyip Lin Ken’le bir kez daha çarpışmak üzere ileri atıldı.

“Heh!”

Malikanedeki savaş zirveye ulaşmıştı. Çılgınlıktan gözü dönen haydutlar korumalar çarpışırken kan damlaları havada uçuşuyordu. Kılıçlar ve bıçaklar bedenleri delip geçiyor, kulak delici sesler yankılanıyordu.

…

“Bam!”

Dünyevi Yuan gücünün ortanca seviyesinde olan Kara Ejder Ardiyesi liderleri birlik olup Qin Ying’e yumruklarını geçiriyor onun kan kusmasına sebep oluyorlardı. Çirkin bir şekilde kahkahalar attılar ve bakışlarını kıpırdaman durmakta olan gence çevirdiler.

“onları durdurun!”

Qin Ying ağzının kenarındaki kanı sildi ve ikilinin Lin Dong’a yaklaşmakta olduğunu görünce aceleyle emretti. Ama sahip olduğu adamların tümü kanlı bir savaşın ortasındaydılar nasıl bırakıp gidebilirlerdi ki?

“haha, görünüşe göre Kara Ejder Ardiyesi’nin 3. Lideri olmaya hak kazanan bizler olacağız”

Kara Ejder Ardiyesi’nin gurup liderlerinden ikisi hızla ilerlediler ve Lin Dong’un önünde dikildiler. Bileklerinin tek bir hareketiyle keskin hançerleri ortaya çıktı. Yuvasından saldıran bir engerek yılanı gibi hançerlerini Lin Dong’un göğsüne saplamak üzere hamle yaptılar.

İkilinin hançerlerinin Lin Dong’un göğsünü delip geçmesine saniyeler kala Lin Dong’un sıkıca kapanmış gözleri aralandı. Bedeninin etrafında dönmekte olan Yuan Gücü hortumu bir patlamayla yok oldu. Bu patlama karşısındakileri yere fırlamasına sebep oldu.

“Eh!”

İkili birer iniltiyle geri uçtular, ağızlarında kan birikmekteyken kalabalığın arasından geçerek yere yapıştılar.

Yuan Gücü dalgası yeniden ortaya çıktı ve kaos halindeki ortam bir kez daha sessizliğe gömüldü. Gözler aniden Lin Dong’a çevrildi. Lin Dong’dan yayılmakta olan muazzam vahşilikteki enerjiyi sezen adamlar renkten renge giriyordu.

“Bu Göksel Yuan Seviyesi mi?...”

Lin Dong bakışları görmezden geldi. Dan Tian’ında bulunan ve önceki büyüklüğünü kat kat arttıran Yuan Enerjisini hissedince derin bir nefes çekti. Kontrolsüz bir gülümsemenin izleri dudaklarını doldurmaya başladı. Uzun zamandır iple çektiği gün sonunda gelip çatmıştı!