Bölüm 46: Tüm Arena Şaşkınlık İçinde

avatar
5074 7

Wu Dong Qian Kun - Bölüm 46: Tüm Arena Şaşkınlık İçinde


 

Çeviren: Mavimsigrii

 

Aniden yankılanan keskin ses tüm Yaratık Arenasını sessizliğe boğdu. İnanamayan bakışlar, arenada dikilen Lin Dong’un üzerine kitlenmişti.

“Saçmalık! Senin böyle bir karar vermeye yetkin yok!”

Lin Zhentian hemen haykırdı. Lin Dong’un ani çıkışı onu sersemletmişti. Lin Dong genç ve delikanlı olduğu için karşı tarafın kışkırtmalarına daha fazla dayanamamış ve anlaşmayı bu yüzden kabul ettiğini düşünmüştü.

Lin Zhentian’dan başka kaşları çatık olan bir de Lin Xiao vardı. Lin Dong’un düşünmeden hareket etmeyen mantık sahibi bir insan olduğunu biliyordu, neden birden bire böyle bir karar vermişti ki?

“Büyükbaba bana güven!” şüpheci bakışlara maruz kalan Lin Dong sadece Lin Zhentian’a baktı ve konuştu.

Lin Dong’un gözlerindeki kararlılığı gören Lin Zhentian’ın kaşları daha da çatıldı. Lin Dong gerçekten Lei Li’yi yenebilir miydi?

Lei Li muhtemelen Dünyevi Yuan Gücüne ulaşmıştı. Bu yüzden Lin Dong’un onu alt edebilmesi için kendisinin de en az Dünyevi Yuan Gücüne sahip olması gerekiyordu. İyi de bu nasıl mümkün olabilirdi ki? Lin Dong eğitim almaya yalnızca bir yıl önce başlamıştı sonuçta. Sadece bir yıl içinde bile Eğitimli Bedenin 9. Seviyesine ulaşmış olması bile akıl almaz bir başarıydı. Lin Klan’ının dâhisi olan Lin Langtianı‘ın bile Dünyevi Yuan Gücüne ulaşması yaklaşık iki yılını almıştı.

“Hehe, Lin Zhentian, şu haline de bak hele. İçgüdülerin tamamen yok mu oldu yoksa? Genç bir delikanlı bile anlaşmamızı kabul etmeye istekliyken senin buna cesaretin yok. Ne kadar da hayal kırıklığına uğratıcı bir davranış.” Lin Zhentian’ın kararsız kaldığını gören Lei Bao sertçe dalga geçti.

Lin Zehntian alaylarını göz ardı ediyordu. Ona cevap vermek yerine Lin Xiao, Lin Ken ve Lin Mang’a döndü ve sordu: “Siz ne diyorsunuz bu işe?”

Bu sözleri duyan üçlünün yüzünde endişe ve şüphe uyandı. Doğrusunu söylemek gerekirse, anlaşma gerçekten de karlıydı ama oldukça riskliydi. Ama kalplerinin derinliklerine gizlenmiş bir duygu hepsini rahatsız ediyordu: Hem yavruyu alabilir hem de Çelik Koru Malikanesini ele geçirebilirlerdi.

Eğer Lin ailesi Çelik Koru Malikanesinin yönetimini ele geçirirse, gelirleri her yıl % 40 artardı. Bu küçümsenecek bir miktar değildi…

“Lin Dong sakin ve mantıklı bir çocuktur. Bu tür savaş kışkırtmaları onun üzerinde asla işe yaramaz. Ayrıca Lei Li’nin Dünyevi Yuan Gücüne ulaştığının da farkında. Bu meydan okumayı kabul etmeye istekli olduğuna göre, elinde mutlaka bir koz vardır...” Lin Ken kısık sesle mırıldandı.

“Eğer babam kumar oynamaya istekliyse, denemeye değer…”

Lin Ken’in fikrini dinleyen Lin Zhentian gözlerini kapadı ve derin bir nefes çekti içine. Kısa bir süre sonra gözlerini açtı ve aklını topladı. Lei Bao’ya baktı ve rahatça konuştu: “Yaşlı adam Lei Li çok ısrar ettiği için, Lin ailesi bu seferliğine oyuna katılacaktır!”

“Lin Dong, artık hepsi sana kalmış” Lin Zhentian, Lin Dong’a bakarken yumuşak bir sesle konuştu.

Sözlerini duyan Lin Dong’un yüzünde bir gülümseme belirdi. Yavaşça başını salladı ve yakınlarında duran Lei Li’ye baktı. Rakibinin yüzündeki gülümseme soğuktu.

“Gerçekten de Lei Li ile savaşmaya istekli misin sen?” ardında duran Wu Yun endişeli bir şekilde sordu. Lin Dong’un da Dünyevi Yuan Gücüne ulaşmış olduğunu bilse de fazla şansı olduğunu düşünmüyordu. Lei Li bu seviyeye ulaşmak için çok çalışmıştı sonuçta, çeşitli Dövüş Sanatlarında ustalaşmış olmalıydı.

“Şimdi pişman olmak için biraz geç değil mi sence de?”

Lin Dong gülümsedi ve kaplan yavrusunu Wu Yun’a uzattı: “Benim için ona göz kulak olur musun, savaşırken başına bir şey gelmesini istemiyorum.”

“Tabi, ona çok dikkatli bakacağım.” Wu Yun çaresizce başını salladı ve kaplan yavrusunu dikkatle kollarına aldı. Tıpkı bir dadıya benzemişti, biraz salakça gözüküyordu.

Av, bu beklenmedik olay yüzünden biraz ertelenmişti. Yine de kalabalıktaki insanlar hallerinden memnundu çünkü Lei Li ve Lin Dong arasındaki karşılaşmaya tanık olacaklardı. Dahası bu karşılaşma, Lin ailesi ve Lei arasındaydı. Bu yüzden böylesine riskli bir kumara tanık olacaklarsa, buraya kadar gelmelerine değerdi.

Taş sahnede duran diğer katılımcılar yer açmak için kenara çekildiler. Jüri üyelerinden biri de sahneye çıktı böylece karşılaşmayı değerlendirebilirdi.

Lin Dong kalabalığın meraklı bakışları altında arenanın ortasına doğru yürüdü, adım attıkça sakinleşiyordu. Bu düello Lin ailesi için çok önemliydi. İşin ucunda hem Alev Pitonu kaplanı hem de Lin ailesinin kazanacağı ün vardı.

Lin Dong elbette ki bu karşılaşmanın ne kadar mühim olduğunu anlamıştı. Anlaşmayı kabul etmesinin sebebiyse karşılaşmadan zaferle çıkan kişinin kendisi olacağına inanmasıydı!

Lei Li gergindi, arenaya çıkarken suratında kötü niyetli bir ifade vardı. Lin Dong’un gözlerinin içine bakarken, içindeki tehditkâr kişilik ortaya çıktı.

“Her şeyi kaybettiğinden emin olacağım!” Lin Dong’un önünde duran Lei Li haykırdı.

Lei Li’nin tehdidi karşısında Lin Dong gülümsemekle yetindi, cevap vermemişti.

“Yerlerinizi alın, düello başlasın!”

İkisinin de sahneye çıktığını gören jüri elini havaya kaldırıp işaret verdi ve bağırdı.

Jürinin sözleri henüz yankılanıyordu ki Lei Li’nin yüz ifadesi soğudu. Bedeninin etrafında kalın ve güçlü bir Yuan ışığı dolaşıyordu. Sahip olduğu Yuan Gücü dalgaları, Eğitimli Bedenin 9. Seviyesinde olan bir kullanıcıyla karşılaştırılamazdı bile.

“Evet, gerçekten de Dünyevi Yuan Gücüne ulaşmış..”

Lei Li’nin gösteriş yaptığını gören Yaratık Arenası coşkulanmaya başladı. Lei Bao’nun yüzünde gururlu bir ifade belirmişti.

Sırıtıyordu ki birden olduğu yerde dona kaldı. Bunun sebebiyse kalın ve güçlü bir Yuan Gücünün Lin Dong’un bedenini sardığını görmesiydi. Görünüşüne bakılınca, Lin Dong’un Yuan Gücü kesinlikle Lei Li’ninkine karşı kaybetmezdi!

“Lin Dong da mı Dünyevi Yuan Gücüne ulaştı?!”

Lin Dong’un bedeninde dolaşan Yuan Gücünü gören Yaratık Arenasındaki insanlar beyinlerinden vurulmuşa döndüler. Lei Li’nin Dünyevi Yuan Gücüne ulaşmış olmasına şaşırmamışlardı. Ama içlerinden bir tanesi bile, eğitimine sadece yarım yıl önce başlamış olan Lin ailesinin dahi Lin Dong’unun, bu adıma ulaşmış olmasını beklemiyordu!

“Pa!”

Lin ailesinin oturduğu bölümde, Lin Zhentian'ın elindeki çay bardağı yere düştü ve paramparça oldu. Gözlerinin önünde olanları anlamakta güçlük çekiyordu, taş arenada duran Lin Dong’a bakakaldı. Konuşacakmış gibi ağzını açtı ama söyleyecek tek kelime bile bulamıyordu.

“Lin Dong… Dünyevi Yuan Gücüne ne zaman ulaştı?” Lin Ken ve Lin Mang da son derece hayrete düşmüşlerdi. Şaşkınlıktan yutkunamaz hale gelmişlerdi, Lin Xiao’ya dönüp merakla sordular.

“Bu… Hiçbir fikrim yok…”

Bakışlarıyla karşı karşıya kalan Lin Xiao’nun yüzünde katı bir gülümseme belirdi. Bacağına koyduğu eli durmadan titriyordu, kalbi gururla dolmuştu. Tüm vücudu titriyordu!

Yanlarında duran Lin Xia, Lin Hong ve Lin ailesinin diğer gençleri oldukları yere mıhlanmışlardı sanki, ağızları bir karış açık kalmıştı. Gözlerinde alevli birer bakış belirdi.

“Bu düelloyu neden kabul ettiğine şaşırmamalı…” Lin Ken, Lin Zhentian’a baktı ve mırıldandı: “Baba, Lin ailemiz sahiden de göz alıcı bir dâhiye sahip…”

Lin Zhentian sessizce başını salladı ve titreyen elleriyle giysilerindeki çay lekelerini sildi. Başını kaldırdı ve zorlukla nefes aldı. Gözleri nemli, sesi çatallaşmıştı… Yumuşak bir ses tonuyla konuştu: “Cennet adilliğini gösterdi…”

Lei Bao’nun yüzü hayalet görmüşe dönmüştü. Gözlerinde ölüm saçan bir ifade vardı. Lin Dong’un korkunç gelişim hızı karşısında dehşete düşmüştü.

Bu çocuğun yaşamasına izin verilmemeliydi!

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44756 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr