Bölüm 45: Sinirler Geriliyor

avatar
4965 8

Wu Dong Qian Kun - Bölüm 45: Sinirler Geriliyor


 

Çeviren: Mavimsigrii

 

Yavruları aralarında paylaşan Lin Dong ve diğerleri gülücük saçıyordu. Mu Lingsha’nın bile ağzı kulaklarına varıyordu. Sonuçta Av’a katılma sebebi iyi bir derece yapmak ve ailesini gururlandırıp ün kazanmaktı. Bu aşamada böylesine güzel bir hediye ile karşılaşmayı beklemiyordu.

Alev Pitonu Kaplanı yavrusu karşısında, Av sönük kalıyordu.

“Hadi sahneye gidelim.” Wu Yun kaplanını özenle kucakladı ve gülümsedi.

Li Dong da onaylar biçimde başını salladı. Hala 2 adet etiket bulması gerekiyordu ama bunun hiç de sorun olmayacağını biliyordu.

“Ben gitmeyeceğim.” Lingsha başını iki yana salladı ve onlara bakıp mırıldandı.

Sözlerini duyan Lin Dong ve Wu Yun sersemlemişti. Ama Mu Lingsha’nın kollarındaki yavru kaplana bakınca nedenini anladılar. Alev Pitonu Kaplanı inanılmaz derecede değerli bir hayvandı ve onu evcilleştirmeyi becerip eğitirse, Mu Ailesi Göksel Yuan Gücüne sahip bir gardiyana sahip olurdu. Bu tüm köyü için iyi haber demekti!

Dahası Mu ailesinde Göksel Yuan Gücüne ulaşan yalnızca bir kişi vardı.

Alev Pitonu Kaplanı yavrusunun varlığı duyulursa, bir çok insanı kendine çekerdi. Özellikle Lei ve Xie aileleri kesinlikle yavrunun peşine düşerlerdi. Lin ailesi de Hiddetli Bıçak Dojosu gibi gelişmiş gruplardandı, bu yüzden Xie ve Lei ailelerine karşı korku duymuyorlardı. Ama Mu Lingsha’nın üyesi olduğu Mu ailesi daha farklıydı, Lei ve Xie ailelerine karşı koyamayacak kadar zayıflardı. Bu yüzden yavru kaplanın varlığının ortaya çıkması Mu ailesi için felaket demekti.

Lin Dong yumuşak bir sesle “Sırrını saklayacağız.” dedi.

“Teşekkürler.” Mu Lingsha, Lin Dong’a minnet içinde baktı. Sonra da neşeyle gülümsedi ve şöyle dedi: “Eğer ikinizin boş vakti olursa Mu ailesini ziyarete gelip beni bulmalısınız. Size etrafı gezdiririm.”

“Haha, anlaştık o zaman.” Wu Yun gülümsedi ve başını salladı.

Anlaşmaya vardıktan sonra Mu Lingsha daha fazla konuşmadı. Veda etti ve kaplan yavrusunu gizledikten sonra bir ağaç dalına atladı. Dişi bir panter kadar hızlıydı, ormanın içerisinde uçarcasına gözden kayboldu.

“Hadi gidelim!”

Mu Lingsha gözden kaybolana kadar ardından bakan Lin Dong eliyle işaret etti. Wu Yun’u arkasına katıp ormanın merkezine doğru sürat ile koşmaya başladı.

Ormanın derinliklerine ulaşabilen bir avuç insan vardı, elbette buraya kadar gelebilenler çok yetenekliydiler. Ama Lin Dong Göksel Yuan Gücüne ulaştığı için buraya kadar gelebilenler onun için bir tehdit oluşturmuyordu. Kısa bir süre içinde 2 etiket daha almayı başardı.

Kış boyunca,  güneş ortalığı kasıp kavurmadı, gayet ılık bir hava vardı. Yaratık Arenasının etrafında oturan binlerce insan vardı. Hepsi bakışlarını Yaratık Arenasının merkezine dikmişlerdi. Ortada duran küçük tepeye bakıyorlardı.

“Hesaplarıma göre katılımcıların arenaya ulaşması fazla sürmez…” Lin ailesinin olduğu yerde, Lin Zhentian gözlerini kıstı ve kendi kendine mırıldanırken gülümsedi.

“Haha baba, endişelenme sakın. Lin Dong’un sahip olduğu güç göze alınınca, Lei Li ile karşılaşmadığı sürece onun için 10 etiketi toplamak çocuk oyuncağı olacaktır.” yanında duran Lin Ken kıkırdadı.

Sözlerini duyan Lin Zhentian onaylar biçimde başını salladı ve gülümsedi. Düşünceleri toparlarken, Yaratık Arenasından coşkulu sesler yükselmeye başladı. Devasa sahneye ulaşan birkaç kişi olduğunu gördü. Figürlerden birinin tanıdık olduğunu görünce rahat bir nefes aldı.

Lin Dong ve Wu Yun devasa arenada boy gösterdiler. Etraflarındaki inanılmaz kalabalığa bakınca hayret ettiler doğrusu. Bu kadar fazla insanı bir arada görebilmek nadir yaşanan bir şeydi sonuçta.

Lin Dong ve diğerleri taş arenaya çıkarlarken jüri üyeleri de hızla geldiler ve ellerindeki etiketleri sayıp incelediler.

Kısa bir süre geçtikten sonra taş arenaya çıkan iki kişi daha oldu. Ama Wu Yun ve Lin dong’a bakınca yüzlerinde öfke ve nefret belirdi.

Lei Li ve Xie Yingying’in tehditkar bakışlarına bakan Wu Yun ve Lin Dong kahkaha atmaktan kendilerini alamadılar.

“O yavruları alıp gitmene böyle kolay izin vereceğimi mi sandın lan!”

İkisinin kahkahalara boğulduğunu gören Lei Li’nin içindeki nefret büyüyordu. Arkasını dönüp Lei ve Xie ailelerinin oturduğu yere baktı ve nefesi yettiği kadar bağırdı: “Büyükbaba, Xie amca! Biraz önce Xie Yingying ve ben ağır yaralanmış bir Alev Pitonu Kaplanına rastladık, 3 tane yeni doğmuş yavrusu vardı. Yaratıkla uzun zaman mücadele verdikten sonra onu öldürmeyi başardık. Ama son dakika da Wu Yun ve Lin Dong hile yaptılar ve yavruları bizden çaldılar. Adaletin yerini bulması için yardım edin lütfen!”

Lei Li’nin kükreyişini duyan herkes afallamıştı. Ama Alev Pitonu Kaplanı yavrularını duyunca, kalabalık gürültüyle çalkalanmaya başladı.

“NE?!”

İzleyen herkes, Lin Zhentian, Luo Cheng ya da Xie ile Lei ailelerinin dışındakiler bile ayağa kalktı, yüz ifadeleri değişmişti. Herkes Alev Pitonu Kaplanının sahip olduğu güçten haberdardı. 3 küçük yavru, 3 tane Göksel Yuan Gücü kullanıcı demekti. Böylesine bir gücü hiçbir grup ret edemezdi!

“3 tane Alev Pitonu Kaplanı mı?!”

Lei Bao’nun yüzü kıpkırmızı kesildi. Xie Qian’a bir bakış attıktan sonra duygusuz bir sesle sordu: “Söylenilenler doğru mu?”

Devasa sahnede duran Wu Yun ve Lin Dong’un yüz ifadeleri değişti. Lei Li’nin bu kadar alçakça davranmasını beklemiyorlardı.

“Alev Pitonu Kaplanı çok ağır yaralanmıştı. Bu onu ilk görenin sahibi olacağı anlamına mı geliyor? Öyleyse yarın ormanın derinliklerinde bir gezintiye çıkacağım ve gördüğüm tüm Şeytani Yaratıklar birden bana ait olacak. Ve onları ele geçiren olursa bedelini ödeteceğim!” Wu Yun’un ifadesi kapkaranlıktı, alayla haykırdı.

Wu Yun’un alaylı sözleri kalabalığın kahkahaya boğulmasına neden oldu. Kalabalıktan birkaç kişi Wu Yun’a katılmıştı, başlarını onaylar biçimde salladılar. Sonuçta Alev Pitonu kaplanı kimseye ait değildi. Bu yüzden kim başarırsa yavrular onun olmalıydı…

“Bahane uydurmayı kesin!” Lei Bao’nun yüzünde çarpık bir ifade vardı.

“Bam!”

Lei Bao henüz sözlerini bitirmemişti ki Luo Cheng elini sertçe taş sandalyesine vurdu. Yumruğunun gücü taş sandalyenin çatlamasına neden oldu, elini belindeki uzun kılıca götürdü  ve soğuk bir ses tonuyla şöyle dedi: “Lei ailesinin lideri, ailenin her üyesinin söylediği sözler hakikattir. Ama benim ailemdeki üyeler ağızlarını açınca, bu bahane bulmak mı oluyormuş? Hiddetli Bıçak Dojosu’na böyle hakaret etmek kolay mı sanıyorsun sen?”

“Dünyada var olan her şey kader çizgisinin birleştiği kişiye ait olur. Bu nasıl çalmak sayılır ki? Yaşlı adam Lei bu kadar küstah olma!” Lin Xiao konuşurken elinin heyecanla titrediğini hissedebiliyordu. Sonuçta Alev Pitonu Kaplanı yavrularından bahsetmek sakinliğini kaybetmesine neden olmuştu.

Hiddetli Bıçak Dojosunun ve Lin ilesinin birbirine destek olduğunu gören Lei Bao’nun ifadesi sertleşti. Ağzından duygusuz sözler döküldü: “Alev Pitonu Kaplanının kimseye ait olmadığı doğrudur. Ama Lei Li bunca çaba harcamışken tüm ganimet sizinkiler tarafından alınmış. Bu yüzden siz ikiniz birlik olduysanız bana tatmin edici bir cevap vereceksiniz!”

Lei Bao’nun ses tonunu duyan herkes yavruları Lin ailesine ya da Hiddetli Bıçak Dojosu'na kaptırmaya oldukça isteksiz olduğunu anlayabilirdi.

“Cevap mı? Sakın bana yavruları talep ettiğini söyleme!” Luo Cheng’in yüzündeki bıçak izi tıpkı bir akrep gibi kıvrılıyordu, sert bir ses tonuyla yanıtladı.

“Luo usta, işler karışmaya başladı. Bunun sonu hiç birimiz için iyi bitmez. İzin ver de bir alternatif sunayım, bilindiği üzere şuan da bir yarışmanın içindeyiz. Kazananın yavrulara sahip olması fikrine ne dersiniz?” Ortalığın karıştığını gören Xie Qian bir çözüm önerdi.

“Kelimelerine bakılınca, yavrulara sahip olmayı planlıyorsun. Bu dünyada nasıl iyi bir anlaşma var olabilir ki zaten?” Lin Zhentian kaşlarını çatmıştı. Lei Li ve Xie Yingying aileleri içinde en önde gelen gençlerdi. Çocuklar Dünyevi Yuan Gücü seviyesine ulaşmış olabilirdi bile. Wu Yu onlara karşı çıkmayı başarabilirdi ama Lin Dong’un Lei Li’yi alt etmesi neredeyse imkansızdı.

“Çelik Koru Malikanesi üzerine bahse giriyorum. Eğer bu yarışmada Lin Dong, Lei Li’ya karşı kazanırsa, Çelik Koru Malikanesi emrinize amadedir. Ama eğer siz kaybederseniz, kaplan yavrusu Lei ailesine verilecektir. Lin Zhentian, söyle böylesine bir bahse girmek için yeterince cesaretli misin?” Lei Bao konuşurken gözleri parlıyordu.

“Çelik Koru Malikanesi mi?”

Bu sözleri duyan Lin Zhentian kadar Luo Cheng de şoke olmuştu. Xie Qian’ın bile gözleri yuvalarından fırlamak üzereydi. Çelik Koru Malikanesi eşsiz Çelik keresteler üretirdi ve bu Lei ailesi için çok cesur bir teklifti. Lei Bao gerçekten de çok değerli Çelik Koru Malikanesini bahis konusu mu yapmıştı? Derlerken kendilerini toparladılar ve zaferin Lei ailesine ait olmasının neredeyse kesin olduğunun farkına vardılar.

Lin Zhentian’ın yüz ifadesi sürekli değişiyordu, yapılan hamleler onu sersemletiyordu. Bir süre sonra yavaş yavaş başını salladı. Teklif ettikleri şey karlı olsa da şanslarının çok az olduğunu biliyordu. Sonuçta Lin Dong çok yetenekliydi ama eğitimine Lei Li’den çok sonra başlamıştı. Savaşacak olsalar kaybetme olasılığı çok yüksekti.

“Baba, bu sevdadan vaz geçelim..”

Lin Zhentian’ın arkasında yer alan Lin Ken, Lin Xiao ve Lin Mang’ın yüz ifadeleri sertleşmişti, çenelerini birbirlerine kenetlemişler fısıldaşıyorlardı. Alev pitonu Kaplanının yavrusunu sırf bu bahis yüzünden kaybetmelerine değmezdi.

Üçünün de katıldığı sözleri duyan Lin Zhentian iç çekti. Teklifi ret etmek üzereydi ki taş arenadan keskin ve net bir ses yankılandı. Yankılanan ses herkesin tüylerini diken diken etmişti.

“Tamamdır! Lin ailesi meydan okumanızı kabul ediyor!”

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44338 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr