Bölüm 11: Yin İncisi

avatar
5159 8

Wu Dong Qian Kun - Bölüm 11: Yin İncisi


 

Çeviren: Mavimsigrii

Düzenleyen: Puakk

 

“Qing Tan, Dondurucu Soğuk yine mi ortaya çıktı?”

Qing Tan’ın vücudundan gelen soğuk hava dalgası Lin Dong’un tüylerini diken diken ediyordu.

“Evet” Qing Tan birbirine kenetlenmiş dişlerinin arasından zorlukla cevap verdi. Kırılgan vücudu soğuktan tir tir titriyordu, minik yüzünde acı çeken bir ifade vardı.

Lin Dong “Gidip babamı çağıracağım!” dedi hızlıca.

“Hayır, lütfen beni yalnız bırakma!” Qing Tan sözlerini duyunca hemen Lin Dong’un koluna yapıştı. Dondurucu hava kolunun etrafında ince bir katman oluşturdu. “Zaten bir işe yaramaz. Ayrıca babamı böyle neşeli bir halde nadiren görüyoruz. Lütfen başına bela açma, dayanabilirim.”

Qing Tan’ın minik, ölümcül beyazlıktaki yüzüne bakınca Lin Dong’un kalbi sızladı. Dişlerini sıktı ve kafasını salladı. Qing Tan’ın haklı olduğunu biliyordu, babasını çağırsa bile elinden bir şey gelmezdi ve yalnızca endişelenen insanların sayısı artmış olurdu.

Qing Tan küçüklüğünden beri bu dondurucu soğuk yüzünden acı çekerdi. Belirli zaman aralıklarında vücudundan gelen kalın bir soğuk hava tabakası her yerini sarardı. Bu soğuk yüzünden canı inanılmaz acırdı. Son on yıl içinde, bu Dondurucu Soğuk yüzünden son derece acı çekmişti. Ama Lin Xiao bu durumdan kurtulacak bir çözüm yolu bulamamıştı. Bir keresinde Yuan Gücünü kullanarak bu Dondurucu Soğuğu vücudundan atmayı denemişti ama kendi vücuduna yerleşen soğuk hava tabakası yüzünden yarım ayını yatakta geçirmek zorunda kalmıştı.

Bu yüzden Qing Tan bu Dondurucu Soğuk yüzünden ne zaman acı çekse, üçlünün çaresizce izlemekten başka seçeneği olmazdı, kalpleri bin bir parçaya ayrılırdı.

“Seni odana taşıyayım.” Qing Tan’ın acıdan felç olduğunu görünce onu kucağına aldı ve ona sıkıca sarılıp delice odasına koştu.

“Hsss, hss...”

Odasına hızla koşar koşmaz Qing Tan’ı yatağına yatırdı. Sonra hemen kollarını ovuşturmaya başladı, Dondurucu Soğuk yüzünden uyuşmuştu, kolları iğnelerle deliniyor gibi hissediyordu.

“Lin Dong-ge, sen… Sen git. Ben dayanırım.” Qing Tan kırılgan vücudunu battaniyenin altına sakladı ve mırıldanmaya başladı. Konuşurken daha da şiddetle titremeye başlamıştı. Dondurucu Soğuk önceki zamanlara göre çok daha güçlüydü.

“Çok soğuk… Çok soğuk…”

Qing Tan minik başını battaniyeden dışarı çıkardı, küçük yüzü kağıt kadar beyazdı ve saçları buz kristalleriyle dolmuş parlıyordu.

Yanında duran Lin Dong bu sahneyi görünce çok endişelendi ve hemen yatağına doğru koştu. Adımları aniden durdu. Dişleri titriyordu, ayakkabılarını hızla çıkardı ve yatağına atlayıp battaniyesinin üzerinden Qing Tan’a sıkıca sarıldı.

Eğitim alan insanlar güçlü ve dayanıklı bir yaşam gücüne sahip olurdu. Lin Dong vücut ısısını Qing Tan’ın acısını biraz olsun hafifletmek için kullanabilmeyi umdu. Hareketlerinin zar zor işe yaradığını bilse de Qing Tan’ın Dondurucu Soğukla tek başına mücadele etmesine izin veremezdi.

“Lin Dong-ge, yapma lütfen!”

Lin Dong’un kucaklayışını hisseden Qing Tan hemen yanıtladı. Qing Tan dondurucu soğuk yüzünden neredeyse bilinci kaybetmişti ama Lin Dong’un hareketi biraz kendine gelmesini sağladı. Vücudundaki dondurucu soğuğun ne kadar kuvvetli olduğunu biliyordu, Dünyevi Yuan Gücüne sahip olan Lin Xiao bile zar zor dayanmıştı. Nasıl oluyor da Eğitimli Bedenin 4. Seviyesinde olan Lin Dong bu soğukla başa çıkabiliyordu?

“Sen iyi ol, beni düşünme…” Lin Dong çenesini birbirine kenetledi, inatla Qing Tan’a sıkıca sarılıyordu. Aralarında battaniye olmasına rağmen bin yıllık buzula sarılıyormuş gibi hissediyordu. Kemik dondurucu soğuk, bedenine durmadan binlerce keskin jilet saplanıyormuş gibi hissettiriyordu.

Bir süre sonra Lin Dong’un da bedeni titremeye başladı. Kaşları buza dönüştü, dişleri durmadan birbirine çarpıyordu. Bu kadar acıya rağmen, Lin Dong daha da sıkı sarıldı.

Qing Tan, minik yüzünü Lin Dong’un göğsüne dayadı, gözlerini durmadan titreyen Lin Dong’tan ayırmadı, soğuğa dayanmaya çalışırken dudaklarını ısırıyordu. Kalbinin derinliklerinde bir sıcaklığının tomurcuklandığını hissederken gözlerinden yaşlar süzüldü. O sadece bir yetimdi, ama Lin Dong ve ailesi ona her zaman kendi kanlarından gibi davranmışlardı.

Qing Tan “Teşekkür ederim Lin Dong-ge.” diye sessizce mırıldandı, bilincini kaybetti ve ağırlaşan göz kapaklarını yavaşça kapadı.

Lin Dong’un vücudundaki buz kalınlaşırken o da bilincini kaybetmeye başladı. Bayılmak üzereydi ki göğsünde muazzam bir emme kuvveti hissetti. Vücudundaki acımasız soğuğun bu güç tarafından emiliyordu.

Kemik dondurucu soğuk vücudunu yavaşça terk etti ve Lin Dong yavaşça kendine geldi. Kolundan eriyip giden buza baktı, çok şaşırdı ve giysisini yukarı sıvadı. Vücuduna çok yakın tuttuğu Taş Tılsım oradaydı, hafifçe parlıyordu. Tılsımdan belli belirsiz serin bir his yayılıyordu.

“Taş Tılsım Dondurucu Soğuğu Yuttu mu yani?” Lin Dong inanamayarak baktı, yüzünde bir gülümseme oluştu. Babasını bile afallatan dondurucu soğuğun taş tılsım tarafından emilmesini beklememişti!

Lin Dong hala şaşkınlık içindeyken, kendinden geçen Qing Tan hafifçe inledi. Gözlerini araladı, vücudundaki değişikleri fark edince hemen sordu: “Dondurucu Soğuk geçti mi?”

“Görünüşe göre öyle.” dedi Lin Dong, gülümsüyordu, başını kaşıdı. Qing Tan’a sarılmayı bıraktı ve “Geçtiğine göre her şey yolunda. Biraz dinlen.”

Qing Tan “Tamam Lin Dong-ge, teşekkür ederim.” diye yavaşça mırıldandı. Lin Dong’un gülümseyen yüzüne bakınca yanakları pembeleşti.

Lin Dong erkekçe bir tavırla: “Biz aileyiz. Bu kelimeleri söylemene gerek yok!” dedi ve gülümseyerek göğsünü okşadı. Geç olduğu için daha fazla oyalanmamaya karar verdi ve Qing Tan’a el sallayıp odasına döndü.

Qing Tan, Lin Dong’un gidişini izlerken çok güzel görünüyordu, yorgunluğu cezbedici ve sevimliydi. Yanağını minik ellerine ve bacaklarına dayamıştı, bacakları yeşim taşı kadar beyazdı. Dudaklarındaki tatlı gülümseme meleksi yüzüne aydınlık katıyordu.

Lin Dong, Qing Tan’ın odasından çıkar çıkmaz şimşek hızıyla kendi odasına koştu. Hemen kapısını kilitledi ve göğsünün yanında sakladığı taş tılsımı dışarı çıkardı. Taş Tılsımın merkezinde, 3 tane fasulye tanesi büyüklüğünde beyaz damla vardı.

Lin Dong bu 3 süt beyaz damla kristali dikkatlice çıkardı. Damlalar ellerine yuvarlanınca kemiklerinin derinliklerine yerleşen soğuk bir duygu hissetti. Bu damlalardan yayılan dondurucu soğuk neredeyse Qing Tan’ın bedeninden gelen soğukla aynıydı, ama damlalardan gelen soğuk çok daha yumuşaktı.

“Qing Tan’ın vücudundan emdiği Dondurucu Soğuk bu taneleri oluşturmuş olmalı…”

Lin Dong parmaklarını kapattı ve 3 damlayı sıkıca elinde tuttu. Bu incilerin içinden gelen Yin Enerjisi, Qing Tan’ın bedenindeki gibi vahşi bir doğaya sahip değildi. Bu incilerde ki Yin Enerjisi bedene geçebilirdi.

Lin Dong Dünyevi Yuan Gücüne ulaşmaktan çok uzak olsa bile, Yuan Gücünü elde etmenin en hayati kısmının Dünya ile Cennet arasında bulunan Yin Enerjisini bedene geçirmek olduğunu biliyordu. Yin Enerjisi bedende bulunan Yuan Gücüyle birleşir ve Yuan Gücünün gerçek saldırı potansiyelini oluştururdu. Göksel Yuan Gücüne ulaşan biriyse yine cennet ve dünya arasında bulunan Yang Enerjisini bedenine geçirmeliydi. Yin ve Yang enerjileri vücutta birleşince, Yuan Dan oluşurdu.

Bu yüzden bu eğitime ‘Yin ve Yang’ı Aşırmak’ denirdi.

Dünyevi ve göksel Yuan Güçleri için Yin ve Yang Enerjisi en önemli bileşenler. Ama Cennet ve Dünyada bulunan Yin ve Yang enerjileri farklı sınıf ve kategorilere ayrılırdı, her birine sahip olmanın farklı avantaj ve dezavantajları vardı. Birçok insan Yin ve Yang Enerjisini direk Dünya ve Cennet’ten emmeyi seçerdi çünkü bu en pratik yoldu. Ne de olsa Yin-Yang Enerjisi kolay kolay bulunmazdı. Elbette bu yolu seçenler daha zayıf olurdu.

Bazı zengin insanlar mutlaka özel Yin-Yang enerjisini emmeyi seçerdi. Bu yol sayesinde onlarla aynı seviyedeki kullanıcılardan çok daha güçlü olurlardı.

Ayrıca Dünyevi ve Göksel Yuan gücü seviyesindeyken, Yin-Yang enerjisi ne kadar iyi emilirse elde edilen güç de o kadar fazla olurdu.

Bu yüzden çok zengin olan insanlar Yuan Dan gücünü kuvvetlendirmek için Yin-Yang’ın değişik ve özel türlerini emmenin yollarını kullanırlardı.

Lin Dong daha önce Yin Enerjisiyle karşılaşmamıştı ama elindeki beyaz Yin incilerinin, Dünya ile Cennet arasında bulunan Yin Enerjisinden çok daha kaliteli olduğuna emindi.

İncilerde bulunan Yin Enerjisi 3. Sınıf ya da daha yüksek sayılabilirdi.

Dünyevi Yuan gücünde ustalaşmış kullanıcılar bu incilere sahip olmak için canlarını feda ederlerdi!

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44348 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr