Bölüm 10: Altın Yeşim Taşı Parçası

avatar
5415 7

Wu Dong Qian Kun - Bölüm 10: Altın Yeşim Taşı Parçası


 

Çeviren: Mavimsigrii

Düzenleyen: Puakk

 

Lin Xia, Lin Hong ve kardeşinin gidişini izledikten sonra Lin Dong’a yaklaştı, yüzünde bir gülümsemeyle devam etti: “İyi misin Lin Dong biao-di?”

“İyiyim, teşekkürler Lin Xia-jie.” Lin Dong onaylamak için başını salladı. Lin Xia ve babası küçüklüğünden beri ona çok iyi davranırdı. Araları oldukça iyiydi ama Lin Xia eğitimiyle çok meşgul olduğu için birkaç yıldır eskisi kadar görüşemiyorlardı.

“Lin Shan ile yaptığın düelloyu gördüm, Eğitimli Bedenin 4. Seviyesine ulaştın öyle değil mi?” diye sordu Lin Xia, şaşırmıştı. Lin Dong’un yarım seneden az süredir eğitim aldığını biliyordu, çoktan 4. Seviyeye ulaşmıştı. Gerçekten şaşırtıcı bir hızdı bu.

“Şansım yaver gitti.” Eğitimli Bedenin 4. Seviyesine ulaştığını saklamak kolay değildi. Ne de olsa bedenindeki etkiler fark ediliyordu. Lin Dong saklamaya çalışmadı ve Lin Xia’nın sorusuna cevap verirken başını salladı.

“Yeteneğini babandan almışsın.” dedi Lin Xia, ifadesi ciddileşti ve devam etti: “Yine de Lin Hong’tan çok geridesin. Bildiğim kadarıyla Eğitimli Bedenin 6. Seviyesine üç ay önce ulaştı, bedeninde Yuan gücünün tohumu oluşmaya başlamış. Onunla çarpışmaktan kaçınsan iyi olur, yoksa kaybedersin.”

Lin Dong cesurca davranmaya çalışmadan “Evet biliyorum.” dedi. Şuan Lin Hong’tan geride olduğunu biliyordu. Ama onu geçeceğine kesinlikle emindi.

“Hehe, Tamam öyleyse, sıkı çalışmaya devam et, ben artık gidiyorum. Yaklaşan Aile Yarışı için çok iyi çalış, baban için ne kadar önemli olduğunu biliyorsun.” Lin Xia gülümsedi ve Lin Dong’un başını okşadı. Qing Tan ve Lin Changqiang’ı selamladı ve at kuyruğunu savurup yumuşak adımlarla ilerledi.

“Hehe, Liin Xia cidden çok havalı, Lin Hong bile ona sataşamıyor. Büyükbabamın onu ne kadar çok sevdiğini bilirsiniz, bazen dövüş sanatlarını ona kendi öğretiyormuş.” dedi Lin Changqiang, Lin Xia’ya imreniyordu. Zarif figürünün gidişini izledi.

“Sen çok tembelsin.” Lin Dong gözlerini devirdi. Lin Changqiang, Qing Tan’a selam verip arkasını döndü ve gitti. Lin Changqiang bir süre yanlarında yürümüştü ama hava karardığı için isteksizce gitmek zorunda kalmıştı.

“Lin Dong, çok özür dilerim. Bir daha iksir bulmak için gizlice gitmeyeceğime söz veriyorum…” dedi Qing Tan acınacak bir ses tonuyla, eve dönüş yolunda Lin Dong’un koluna girdi.

“Sorun yok. Daha güçlü olunca kimse sana sataşmaya cesaret edemeyecek.” Lin Dong başta onu azarlayacaktı ama Qing Tan’ın merhametli yüzü kalbinde ateşlenen öfkeye bir kova buzlu su serpmişti sanki. Çaresizce başını salladı ve gülerek cevap verirken elini göğsüne koydu.

“Ben de eğitim almak istiyorum!” dedi Qing Tan birden, şirin burnunu havaya kırıştırdı.

“Eğitimin seni çirkinleştireceğinden korkmuyor musun?” diye sordu Lin Dong şakayla.

“Hiç de bile, Lin Xia-jie’ye baksana ne kadar da güzel. Onun gibi olsaydım Lin Hong bir daha asla Lin Dong’a zorbalık etmezdi.” Dedi Qing Tan, küçük pembe dilini çıkardı.

Lin Dong başını salladı ve gülümsedi, parmağıyla Qing Tan’ın alnına bir fiske vurdu. Sonra şöyle dedi: “Eve gidince bugün olanları kimseye anlatma. Anladın mı?”

“Tamaaaaam…” dedi Qing Tan, kelimeyi çocuk gibi uzatmıştı, suratını astı.

Lin Dong, Qing Tan’a bir şey anlatmamasını tembihlemişti ama günün sonunda olanları gizlemeyi başaramadı.

“Bugün Lin Shan ve abisiyle dövüşmüşsün.” dedi Lin Xiao düz bir ses tonuyla, yemek yeme çubuklarını kenara koydu.

Sözlerini duyunca Lin Dong da Qing Tan’ın vücutları kaskatı kesildi. Liu Yan da yanlarındaydı, başını iki yana sallayıp ikisine de onaylamayan bakışlar attı.

“Baba, bu olanların Lin Dong ile alakası yok. Hepsi benim suçum...” Dedi Qing Tan çekingen bir ses tonuyla.

Lin Xiao ikisini de süzdü, yüzü ifadesizdi. Gözlerini Lin Dong’a dikti ve sordu: “Lin Shan’ı yendiğini duydum?”

Lin Dong başını kaşıdı ve çarpık bir gülümsemeyle karşılık verdi.

“Elini uzat.” Lin Dong kabul edince, Li Xiao’nun gözleri parladı ve geniş elini kocaman açıp karşısındakinin kolunu tuttu. Koluna nazikçe vurdu ve yüzünde bir gülümseme belirdi. “Eğitimli Beden, 4. Seviye ha?”

“Evet!” Lin Dong yeniden başını salladı.

“Haha, mükemmel!” Lin Dong doğrulayınca, Lin Xiao kahkahalarla gülmeye başladı, memnuniyet ve neşeyle dolmuştu.

Lin Xiao böyle içten gülünce Lin Dong’un içi rahatladı. Laf yemeyecek gibi görünüyordu…

Lin Xiao’nun candan güldüğünü gören Liu Yan da kendini tutamadı ve gülümsedi. Lin Dong’a taparcasına bakan Lin Xiao’nun tüm umutlarını ona bağladığını anlamıştı. Lin ailesinin ruhunu ve umutlarını boşa çıkardığı için hep kendini suçlamıştı. İnatçı doğasından dolayı, Lin ailesine bir ‘ruh’ geri vermeyi ummuştu, elbette bu ruh Lin Dong’tu.

“Yanılıyorsam düzelt ama Eğitimli Bedenin 3. Seviyesine ulaşalı daha on gün olmamış mıydı? Nasıl bu kadar çabuk geliştin?” oldukça heyecanlı olmasına rağmen Lin Xiao’nun içinde birkaç şüphe vardı. 3. Seviyeden 4. Seviyeye sadece on günde yükselmek, inanılmaz bir hızdı. Lin Dong hiçbir iksirin yardımı olmadan bunu nasıl başarmıştı?

“Ben de çok emin değilim… Kızıl Jinseng’i içtiğimden beri eğitimim daha da pürüzsüzleşti.” Lin Xiao’nun sorularını duyunca Lin Dong’un kalbi tekledi. Biraz tereddüt etse de küçük bir yalan söylemeyi akıl etti. Taş tılsımı gizli tutmanın daha iyi olduğuna inanıyordu, yoksa büyük bir felaket yaşanırdı.

“Öyle mi?” Lin Dong’un cevabını duyunca Lin Xiao şaşırdı. Kızıl Jinseng sadece birinci sınıf bir iksirdi, nasıl bu kadar etkili olabilirdi ki?

“Belki de Lin Dong’un bedeninin iksirlere karşı farklı bir yaklaşımı vardır ve etkileri daha hızlı emiyordur? Bazı insanlara bu eşsiz yeteneğin bahşedildiğini duymuştum. Bedenleri, iksirleri diğerlerinden daha etkili bir şekilde emebiliyormuş.” dedi Liu Yan, olası açıklamayı yaparken gülümsüyordu.

“Doğru, bu yüzden olabilir.” Lin Xiao ona katıldı ve başını salladı, bunun gibi vakaları o da duymuştu. Lin Dong gerçekten böyle bir mucizeye sahipse, müthiş bir hızla ilerlemesi olağan sayılırdı.

“Geçmişte ihmalkar oldum sanırım, Lin Dong gerçekten bu güce sahipse, Aile Yarışında iyi bir sonuç alması çok da zor olmayacaktır.” Lin Xiao tatmin olmuş bir şekilde gülümsedi, elinin giysisine uzattı. Kumaşla sarılmış bir bohça çıkardı ve nazikçe masaya koydu. Kumaşı açarken odayı bir koku doldurdu, içinde parlak altın bir parça vardı.

Bu parça, altın rengindeydi, parlak altının içinde ise açık yeşil renkli bir sıvı dolaşıyordu, alaca akik taşına benziyordu.

“Bu… İkinci sınıf iksir, Altın Yeşim Taşı Parçası mı?” Liu Yan bu altın parça karşısında nefessiz kalmıştı.

“İkinci sınıf iksirler böyle mi gözüküyor?” Lin Dong merakla baktı, ağzının kenarları aşağı doğru kıvrılmıştı. Sıra dışı görünüyordu ama içindeki Ling Qi miktarı Taş Tılsımla karşılaştırılınca cansız kalırdı.

“He he, dün şansım yaver gitti ve dağlarda bu iksiri buldum. Liu Yan, bu iksiri yarın Lin Dong için kaynatırsın.” Lin Xiao gülümsedi. Ama iki kez şiddetle öksürünce yüzü soluklaştı.

Lin Dong hemen “Baba, buna ihtiyacım yok. Lütfen bu iksiri yaraların için kullan.” dedi.

“Endişelenme sen. Dün bu iksiri alırken baş belası bir yaratıkla uğraştım, biraz enerji harcadım o kadar. Büyütülecek bir şey yok. Sonuçta bunca yıllar yaralarımla yaşadım, bu iksirler benim için çok fark yaratmaz.” dedi Lin Xiao, ellerini iki yana salladı. “Ayrıca Aile Yarışı bir kaç ay sonra yapılacak. Bu zaman içinde eğitimine odaklanmalısın. İksirleri dert etme sen, bırak bu sorunla baban ilgilensin.”

Lin Xiao’nun katı yüzündeki mutlu ifadeyi görünce Lin Dong’un gözleri kızardı. Bir söz söylemeden hafifçe başını salladı ve kendi kendine mırıldandı: “Merak etme baba. Seni hayal kırıklığına uğratmayacağım!”

“Geç oldu, git biraz dinlen. Yarın eğitime devam edeceksin.”  Lin Xiao ellini salladı ve Lin Dong’a gitmesini işaret etti.

“Tamam!”

Cevap verdikten sonra Qing Tan’la birlikte odalarına gittiler. Odadan çıktıklarında bile Xiao’nun neşeli kahkahasını duyabiliyorlardı. Bu kahkahayı duymayalı uzun zaman olmuştu…

Yavaşça ellerini birbirine kenetledi, Qing Tan’a döndü ve dinlenmek için odasına gitmesini işaret etti. Ama bir anda Qing Tan’ın özenle yaratılmış yüzü kireç kadar beyazlaştı, soğuk hava dalgası vücudunu sarıyordu, çevresi buza döndü.

“Oh hayır… Dondurucu soğuk yine ortaya çıktı!”

Qing Tan’ın ani değişimini gören Lin Dong’un yüz ifadesi değişti.

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44263 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr