Wu Dong Qian Kun - Bölüm 202: Yıldırım Yutmak

---

Çevirmen: heisennibal

#

 

Gökyüzü fırtına bulutlarıyla kaplıydı ve yıldırım kükremeleri bütün ormanı kaplamış gibiydi. Bu yıldırım gürültülerinin arasında Şeytani Yaratıklar korkudan titriyorlardı ve tek bir ses bile çıkarmaya cesaret edemediler.

 

Fırtınanın sesinden, dünyadaki bütün yaratıklar sessizliğe gömülmüş gibiydi. Dağın zirvesinde ışık hüzmesi ileri fırladı ve daha büyük bir patlamaya sebebiyet vermeden önce bir şimşeği aşağı çekti.

 

Bu parlayan figür Lin Dong'tu. Neredeyse on saattir o bulutların altında oturuyordu. Bu süre içinde sekiz yıldırımın enerjisini emmişti. Dahası, bu sekiz yıldırımın gücünü kullanarak vücudunu geliştirmeye devam etmişti ve dört iç kanalı açmayı başarmıştı. Büyük Güneş Fırtına Vücut’a ulaşmak için açılması gereken kırk dört kanalın yirmi dördünü açmıştı.

 

Dört iç kanalı on saat içinde açmak fazla düşündürücüydü. Normal şartlar altında saf Yuan haplarının yardımıyla bile bu birkaç gün alırdı.

Yıldırımların gücü gerçekten olağanüstüydü.

 

“Huff…”

 

Dağın zirvesinde, Lin Dong derin bir soluk aldı. Beyaz bir duman çıkarmıştı. Bu beyaz dumanda bile bazı şimşek parıltıları fark ediliyordu. Gerçekten inanılmaz bir görüntüydü.

 

Lin Dong gözlerini açıp gökyüzündeki fırtına bulutlarına baktı. Kara bulutlar yavaş yavaş dağılıyor ve silikleşiyorlardı. Bu durumu görünce istemsizce dudaklarını büzdü. Vücuduna yıldırım çekmenin ne kadar kârlı bir şey olduğunu görünce bundan oldukça zevk aldığını görmüştü.

 

Lin Dong kolunu sıvazladı. Teni şimdi açık yeşildi ve bronz gibi görünüyordu. Vücudu geliştiği için böyle görünüyordu. Teninin bronza dönmesi, Bronz Fırtına Vücut’u öğrendiğine işaretti.

 

Elbette vücudunun rengi sadece bir savaşta Bronz Fırtına Vücut’u aktifleştirdikten sonra bronza dönecekti. Görünüşü çok tuhaflaşacaktı. Sonuçta Lin Dong da yeşil bir canavar gibi görünmek istemiyordu.

 

Lin Dong avcunu dışarı uzattı ve Büyük Güneş Fırtına Yuan topu avcuna geldi. Bu altın topun içindeki parlayan tanecikler fark edilebilirdi. Çünkü içindeki yıldırım enerjisi Yuan Gücü tarafından tamamen emilmemişti.

 

“Buzz!”

 

Lin Dong o kalan enerjiyi kaynaştırmak için Büyük Gün Fırtına Vücut’u etkinleştirmek üzereydi gibi aniden onun Niwan sarayı içinde Kader Ruh Sembolleri garip uğultu sesler yaymaya başladı ve vücudunun içinden akan Yıldırım enerjisinin kalıntıları hissetti.

 

Bu ani değişiklik Lin Dong'un biraz geri çekilmesine sebep oldu. Duyularını yenilemeye zamanı olamadan, Niwan sarayındaki üç Kader Ruh Sembolü bozulmaya başladı ve üç Ruh Sembolü Girdabına dönüşmeden önce içinden bir emiş gücü çıktı.

 

Bu emme kuvveti nedeniyle, vücudunun içinde kalan Yıldırım enerjisi, Niwan sarayına uçmadan ve bu üç Ruh Sembolü Girdabı tarafından tamamen emilmeden önce vücudunun her yerine yayıldı.

 

Kalan şimşek enerjisi bu Ruh Sembolü Girdabı tarafından absorbe edilince Lin Dong, Kader Ruh Sembollerinin etrafında bir elektrik girdabının izlerinin olduğunu açıkça hissedebiliyordu.

 

Dahası, bu elektrik parıltıları ortaya çıktığında Lin Dong Zihinsel Enerjisinin gizlice güçlendiğini fark etmişti. Bu dönüşüm, sanki Zihinsel Enerjisi o Yıldırım Enerjisi ile temizlenmiş gibiydi.

 

“Bu...”

 

Bu sahneye tanık olduğunda, Lin Dong, Zihinsel Enerjisinin gerçekte yıldırımdan güç emebileceğini ilk kez duyduğu için biraz perişan oldu. Sonuçta vücudundaki Büyük Güneş Fırtına Vücut sadece elektrik gücüyle kaynaşabiliyordu. Ama şimdi Kader Ruh Sembolleri direkt olarak elektrik gücü tüketmeye başlamışlardı.

 

Bu ikisi arasındaki fark önemsiz değildi!

 

Lin Dong duyularını yenilemeden önce bir süre şaşkındı. Gözlerini bir kez kırpınca Zihinsel Enerjisinin akışı patladı. Şu anda, başlangıçta biçimsiz zihinsel enerjinin içinde hafifçe gizlenmiş bir elektrik kıvılcımı izi vardı. Yıkıcı potansiyel eskisinden çok daha güçlüydü. Belli ki, Kader Ruh Sembolleri elektrik gücünü emdikten sonra, zihinsel enerjisini arttırmıştı.

 

“Bu Kader Ruh Sembollerine mi bağlı?”

 

Lin Dong'un gözleri parladı. Biliyordu ki bunun sebebi Niwan sarayındaki Kader Ruh sembollerine bağlıydı. Bu şeyler daima inanılmaz sihirliydi ve diğerlerinin Zihinsel Enerjisini kendi kullanımları için absorbe edemezlerdi ama şimdi şimşekten gelen gücü bile absorbe edebiliyorlardı!

 

“Ne kuvvetli bir Ruh Sembolü!”

 

Bunu fark edince Lin Dong'un kalbine bir rahatlama geldi. Ruh Sembolünün sihirli yetenekleri gerçekten çok kuvvetliydi. Dahası, küçük sansara göre bu Ruh Sembolleri neredeyse “Ata Sembollerin" taklitleriydiler. Bu yüzden bu “Ata Sembollerin" ne kadar güçlü oldukları hayal edilebilirdi.

 

“Bu durumda... bunu Zihinsel Enerjimi güçlendirmek için kullanabilirim.” Lin Dong kafasını kaldırdı ve dağılmakta olan bulutlara baktı. Aniden güldü ve parmaklarını gökyüzüne doğru kaldırınca bir Yuan Gücü ışık ışını çıktı. Bu sefer, Bu kez, doğrudan kalın bir şimşek seçti.

 

“Boom!”

 

Lin Dong'un kışkırtmasıyla karşılaşan şimşek, bir gürültüyle ışık ışınına dönüp aşağı indi.

 

Lin Dong kafasını kaldırdı ve gelmekte olan ışık ışınına bakıp gülümsedi. Zihninin bir hareketiyle, Niwan sarayındaki üç Kader Ruh sembolü ortaya çıktı ve kafasının üstünde üç Ruh Sembolü Girdabına dönüştüler.

 

“Ne yapmaya çalışıyor bu herif?” Uzakta duran küçük sansar şoke olmuştu.

 

“Boom!”

 

Işık ışını, avuç büyüklüğündeki üc Ruh Sembolü Girdaplarına acımasızca çarptı. Ama etkilememişlerdi hatta daha da hızlı dönmeye başlamışlardı, zorlu bir emiş gücü ortaya çıktı ve bu şiddetli elektrik gücünü sürekli tüketti.

 

Hızla dağılan Yıldırım ışınını görünce, küçük sansarın gözlerinde kalın bir huşu parladı. Biraz sonra kendi kendine söylendi: “Bu herif cidden gözüpek. Ciddi ciddi bir yıldırımın gücünü tüketmeye cesaret etti. Yine de, onun Kader Ruh sembollerinin gerçekten zorlu olduğu söylenmelidir. Sadece basit bir taklit ama aslında “Ata sembolünün " emme gücüne sahipler. Muhtemelen bu sebebe bağlı olarak gerçekten bu efsanevi “Ata Sembollerinden" birine sahip olabilecek.”

 

“Buzz buzz!”

 

Işık ışını bu üç Ruh Sembolü Girdabı tarafından emildikten sonra yıldırım parıltıları içinde parlamaya devam ederken daha da göz kamaştırıcı olmuştu.

 

“Hua hua!”

 

 Işık ışını ve üç Ruh Sembolü Girdabı tamamen kaybolduğunda, bir suyun akma sesi yankılandı. Gürültüye bağlı olarak Lin Dong zihninin keskinleştiğini hissediyordu. Bu arada, Ruh Sembolünün içindeki Zihin Enerjisi de daha da güçlenmişti ve şaşırtıcı bir hızda yoğunlaşmıştı.

 

“Huff…”

 

Işık yaklaşık on dakika daha parladıktan sonra kayboldu. Sonra üç Ruh Sembolü de elektik izleriyle Lin Dong'un Niwan sarayına geri döndü.

 

Yıldırımı emdikten sonra Lin Dong zihin enerjisinin iki kat güçlendiğini hissediyordu. Bu hızla, dördüncü mühür Sembol Ustası seviyesine ilerlemesi sadece bir zaman meselesiydi. Dahası, bu hızlı ilerleme sağlığına etki etmedi. Bu şimşek enerjisi vücudu geliştirdiği için herhangi bir yan etkiden de korkmasına gerek yoktu.

 

“Ne muazzam bir obje!”

 

Lin Dong'un gözleri parladı. Bu, birçok insanın kaçınırken öleceği bir şimşek Lin Dong için müthiş bir gıdaydı. Sadece vücudunu geliştirmek için değil, iç kanallarını açabiliyordu, zihinsel enerjisini bile destekleyebiliyordu!

 

“Fırtına bulutlarının dağılmaya başlaması ne yazık...” Lin Dong kafasını kaldırdı ve dağılmakta olan bulutlara baktı. Eğer eğitimine devam edebilseydi, gelişmesi de azımsanmayacak derecedeydi.

 

Elbette bu pişmanlık dolu durum yalnızca bir an sürmüştü. Ne de olsa, lin Dong dağlık aralıktan geçmeye hazırdı ve bu nedenle doğal olarak çok fırtınalı havalarla karşılaşacaktı. Gelecekte bu imkanları kesinlikle iyi kullanacaktı. Sonuçta, bu onun geliştirme oranını artırmak için bir "kısa yol" oldu ve Lin Dong doğal olarak böyle bir fırsattan asla vazgeçmezdi.

 

“Huff…”

 

Derin bir nefes aldı ve ayağa kalktı ve antik teberini tuttu. Uzakta duran küçük sansara ve Küçük aleve döndü ve söyledi: “Neye bakıyorsunuz? Hadi gidelim!”

 

“Growl!” (Ç.N: Ses efekti. Anlamı: hırıldamak.)

 

Lin Dong'un sesini duyunca Küçük Alev hırıldadı ve yerinden kalktı. Lin Dong’un üzerinde karalamak için başını kullanarak, görünüşte onun kafasına yapışan şeytani canavar kalıntıları olduğu gerçeğini göz ardı etti.

 

“Çocuk, iyi misin?” Küçük sansar ileri atıldı. Lin Dong’un omuzlarına kondu ve güldü.

 

Lin Dong gözlerini devirdi. Dağılan bulutlara baktı ve yüzünde bir gülümseme belirdi. “Güzel bir histi. Gelecekte bu şekilde antrenman yapacağım.”

 

O geri çekilirken küçük sansar şaşırmıştı. Açıkçası Lin Dong'un buna bağımlı olmasını asla beklemiyordu. Kafasını salladı ve kendi kendine söylendi: “Ruh hastası.”

 

Söylenmesine Lin Dong karşılık vermedi. Şimşeğin gücü onun için çok önemliydi. İlk başta biraz acı dolu olsa da, kazandığı şeylerin yanında acının lafı olmazdı.

 

“Hadi gidelim. Kalan yolculukta kalan bütün iç kanallarımı olabildiğince çabuk açmaya çalışacağım. Sonuçta gerekli gücüm olmadan “Ata Sembol" denen şeyi elde etmeyi umut edemem bile.”

 

Lin Dong gülüp sırtını esnetti. Sonra Küçük Alevin sırtına atladı ve dudaklarından yumuşak bir ıslık çıktı. Küçük Alev kükredi ve kırmızı bir gölgeye dönüşüp ileri atıldı.

 

“Bu herif eğitime bağımlı gerçekten. Heh, azmi gerçekten önemliydi. Bu hızda giderse Lin Langtian'ı yakalaması çok mümkün.”

 

Lin Dong'un arkasına baktı ve Küçük sansar gülümsedi.