51-Mücadeleler~(1)

avatar
359 2

Varoluşun Ötesinde - 51-Mücadeleler~(1)


Görevli diğer gençlere ilerlerken Ovour ise sahadan yavaşça ayrıldı ve bekleme odasına geldiğinde ilk turda oldukça fazla gencin elendiğini görüyordu, etrafına şöyle bir göz gezdirdikten sonra yaralarını tedavi ettiren, yalnız takılan ve gurup oluşturup konuşan kişilerle doluydu.


En yakın şifacıya gidip yaralarını baktırmak için sıraya girdi, 15 dakika içerisin de sıra ona gelmişti. Beyaz önlük giyen yaşlı bir kadın Ovour'u süzdükten sonra, "Pekala sedyeye otur da burnunda ki kırığı halledelim, ardından bedenin de ki kesikleri ve darbeye bağlı oluşan izlerle ilgilenirim."


Denileni yapan Ovour sedyeye oturup bekledi, yaşlı kadın eline aldığı tepsiyle dolaba yaklaşıp birkaç malzemeyi tepsiye yerleştirip Ovour'a yaklaştı.


Tepsiyi masaya koyduktan sonra ise elleriyle kırık burnu inceledi ve tepsiden bir bez alıp üzerine tepside bulunan yeşil şişede ki sıvıyı döktü. "Çocuk bu sıvı biraz kokar bu yüzden derin nefes al ve bırakma." Ovour derin nefes aldıktan sonra yaşlı kadın bezi kırık burnun üzerine yerleştirdi ve ardından ise sağ elinin parmakları ile birlikte burnu kavrayarak sert bir şekilde sola çevirdi.


"KIIIIKIIRTTT!!! "


Sesi kulaklarında yankılanırken o dişlerini sıkmak yetindi, birkaç saniye sonra ise tutuğu nefesi büyük bir rahatlıkla bıraktı.


"Eskisinden iyi oldu, şimdi kıyafetlerini çıkar ve ardından uzan." Ovour ince parkasından başlayarak içliğine kadar soyunmuş ve bir tek giydiği siyah şort kalmıştı üzerinde. Yaklaşık 20 dakika revirde kaldıktan sonra dışarı çıkmış ve Teno'nun ilk turu geçmesini umarak onu aramaya başlamıştı.


Bu sırada yardımcı hakem Rink adamları ile sonuçları inceliyorlardı. "Efendim son sonuçları da göz önüne alarak 116 gençten sadece 48 genç ilk turu geçebilmiş,"


Rink adamın uzattığı kağıtlara baktıktan sonra eliyle anlına masaj yapmaya başladı, "Her sene stresli geçmesi mi lazım? Plana göre bu turdan sonra çeyrek ve yarı final yapılacaktı ama sayı hala fazla."


Yaşlı bir görevli elinde ki kağıtları bırakarak, "Rink Benim zamanında da bu gibi sorunlar olurdu bu yüzden doğaçlama yapacağız." Odadaki gözler yaşlı kıdemiyle döndü.


"Bu 48 kişi 2 guruba ayırıp sahada aynı anda 2 maç yapacağız bu sayede sayı 24'e düşecek, bu kişilerle çeyrek final yapacağız. Kalan 12 kişi ile de yarın yarı finali ve asıl gösteriyi başlatıp turnuvaya bitireceğiz."


Yaşlı kıdemli ayrıntıları anlatırken Ovour, Teno'yu bulmuş ardından ise Andrev ve Ashley ile karşılaşmışlardı. Şimdi ise ilk turda başlarından geçenleri konuşup bundan sonra ki olacaklar hakkında fikirlerini paylaşıyorlardı.


Bir süre daha bu konuşma devam ederken, yükselen ses seyircilerin ve yarışmacıların heyecanını yeniler nitelikteydi.


"Turnuvanın ikinci turu başlamak üzeredir, tüm katılımcılar saha da toplansın." Yapılan duyurunun ardından seyircilerin coşkulu sesleri ardında gençler sahaya çıkıyordu, son kişide çıktıktan sonra yardımcı hakem Rink ortada ki platformda yerini aldı.


"Şimdi ikinci turu açıklıyorum, sahada bulunan 48 genç sırayla tek etek savaşacaklar. Bu savaş 24 genç kalıncaya kadar devam edip aynı anda 2 maç şeklinde devam edecektir, şimdi siz gençler sahanın kenarlarını saran gömme koridorda bekleyin ve ismi okunan kişiler sahaya çıksın." Tüm gençler sahayı terk ettikten kısa bir süre sonra ilk isimler okundu.


"İlk karşılaşma Riley Royng ile Nearly Royng arasında gerçekleşecektir."


"İkinci karşılaşma Aston Royng ile Task Royng arasında gerçekleşecektir."


İlk isimleri okunan kişiler sahanın sağ tarafında ki hekimin yanına ilerlerken ikici ismi okunan kişiler de sol tarafta ki hakeme doğru ilerledi, rakipler yerlerini aldıktan sonra ise hakemler aynı anda,


"BAŞLAYIN!!!" Diye bağırdı ve ikinci turun ilk savaşları başlamış oldu.


Bu esnada arenanın bir ucunda oturan Lunel eşini sakinleştirmeye çalışıyordu. "Sakin ol Carol biliyorsun ki hamilesin ve eminim ki oğlumuz ilk turu geçmiştir, birazdan onu saha da görürüz."


"Nasıl bu kadar eminsin?" Nemli gözleri ile eşine baktı.


"Tabi ki de onu ben eğittiğim için." Lunel gururlanarak söylese de Carol'un içi hiç rahat etmemişti, çünkü oğlunu tanıyordu ve kazanma isteğini çok iyi biliyordu. Eğer oğlu ilk turu bile geçemediyse yaşayacağı üzüntü onu endişelendiriyordu.


Aynı şekilde bir başka noktada Elleta köşkte ki kişiliğinden epey farklı davranarak ayakta Teno'nun ismin yazılı olan mavi pankartı sallarken tezahürat yapıyordu, Fabio ise eşinin kolunu tutarak onu oturtmaya çalışıyordu.


"Elleta, Teno saha da bile değil hatta ilk turu bile geçtiğinden bile emin değiliz, otur ve ikinci tur bitene kadar bekle eğer Teno çıkarsa beraber tezahürat yaparız."


Elleta ise eşine katılmıyordu çünkü o oğlunu görmüştü, "Ben Teno'yu gördüm, şu anda sahada olmasa bile bizi duyabilir."


Fabio sonun da pes ederken, çevresinde ki kalabalığa baktı, "Ben bile yanında olmama rağmen seni tam duyamazken Teno nasıl seni duysun ki?"


Bu sırada rakibini yenen Ashley geri dönerken gençler çılgınca ona tezahürat ediyorlardı, bu duruma merak gösteren Teno, "Kardeşin fazla ilgi çekici değil mi? Senin aksine." Andrev'e bakarak sormuştu.


Andrev ise "Royng avcıları her zaman beraber gezer ve avlanırlar, Ashley ise yeteneği ve güzelliği ile genç avcıların gözdesi haline geldi, yetenekli kızlara takılıp üstün tavırlarını sergileyerek daha da ilgi çekici oldu. O buna pek takılmasa da ona aşık olan birçok genç etrafında dönüyor ve aranızdan şansını denemek isteyen varsa denemeyin derim.


Ovour'da Andrev'e hak veriyordu, onun görünüşü ve yeteneği oldukça etkileyiciydi bunun yanı sıra avcı oluşu ise bambaşka bir olaydı. Bu durum ise avcı olmayan gençleri bile avcılar kızlara itiyordu ve nedense erkekler de zoru seviyordu.


At kuyruğu saçlarını dalgalandırark yüzünde zafer ve kibir ifadesi saçarak geri gelmişti. "Siz çocuklar çeyrek finale adınızı yazdırsanız iyi edersiniz, yanlız kalmak istemiyorum."


Ovour, Teno ve Andrev öylece kibir abidesi gibi karşılarında dikilen Ashley'in arkasında kalmamak için zafer istekleri kabarmıştı.


Sahada ki son kazanan da belli olduktan sonra turnuva görevlisi yeni isimleri söylemeye başladı.


"İlk karşılaşma Tepe Royng ile Andrev Royng arasında gerçekleştirilecektir."


"İkinci karşılaşma Alors Royng ile Dies Royng arasında gerçekleştirilecektir." Duyurudan sonra;


"Kardeşim kazanmadan gelme." Ashley kardeşinin omzuna vurarak onu sahaya gönderdi.


Dört kişide yerlerini aldıktan sonra hakemin başlama işaretiyle savaş başladı, Andrev'in rakibi mızrak kullanan ortalama yapıda sarı saçlı, yeşil gözlü bir gençti.


Savaş başladığında Tepe ani bir saldırıyla harekete geçti, mızrağını Andrev'in başından başlayarak tüm vücuduna saldırılar gerçekleştirdi ama Andrev ayak oyunları ile saldırıları her altlattığında Tepe'ye bir adım daha yaklaşmıştı.


Artık saldırı sırası Andrev'e geçmişti, Tepe ise tüm saldırılarının sonuçsuz kaldığını görünce içten içe tedirgin olmuştu ve bu tedirginlik yüzünden savunmasında açıklık oluştu.


Bu açıklığı hedefleyen Andrev kılıcıyla Tepe'nin sol diz kapağına saldırdı, Tepe ise bu saldırıyı hızla blokladı ama daha büyük bir açıklığa sebebiyet verdiği içn Andrev'in soğuk nefesini boynunda hissetti. Çünkü boğazına bir bıçak dayanmıştı.


Karşılaşmayı üç dakika içinde kazanan Andrev sahayı terk edip diğerlerinin yanına döndü, kısa bir tebrikleşmeden sonra maçları izlmeye devam etiler.


Andrev'in savaşının ardından gerçekleşen 3 mücadele sonra sonunda sıra Teno'ya gelmişti.


Teno ve rakibi olan iri kız hazır olduktan sonra hakem savaşı başlatıp hızla geri çekildi, iri kızın adı Hena'ydı yaşıtlarına göre iri ve güçlü bir kızdı elinde tutuğu gürz ise bunu kanıtlar nitelikteydi.


Teno saldırmak istemediği için kılıcını kendine yakın tutarak savunma poziyonunda kaldı, Hena ise "Madem savunuyorsun o zaman be saldırıyorum."


Hena gürzünü sallamya başladı, kısa sapa bağlı zincirin ucunda ki çivili demir top her an her yerden gelebilecek bir saldırı yapabilirdi. Bu yüzden Teno, Hena'nın zafını kullanarak her saldırısından kaçarak bir zayıflık arıyordu.


İyice sinirlenen Hena saldırılarını sıklaştırdı ama yavaş kaldığı için Teno sıyrılıp hücum tekniği ve sarsılmaz yumruğu kullanarak ani saldırılar gerçekleştiriyordu. İkisinin savaşı devam ederken diğer savaş sonuçlanmış ve saha da sadeve Teno ve Hena kalmıştı.


"Hıhh sıkıcı maçlardan biri daha!" Yaşlı kıdemlilerden biri söylenmişti.


Bir başkası ise, "Bence çocuk kazanmak için ne yapması gerkiyorsa onu yapıyor, sonuçta karşısında ki kıza gücü ile karşı koyamazdı. Zaten birazdan çocuk kazanır, kız bitti artık." Yaşlı kıdemli yorumunu yaptıktan sonra Teno son saldırısını gerçekleştirdi ve Hena dizlerinin üzerine çöküp kaldı.


Hakem kazananı belirledikten sonra Hena revire taşınırken Teno alkış ve yuhlamaların arasında arkadaşlarının yanına gitti.






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44675 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr